KASAD Başkanı Alican Duran: “Herkes için yararlı ve doyurucu bir tur oldu”
Öncelikle dünyanın pandemi ve emtia krizi ile boğuştuğu bir dönemde Heidelberg ve KASAD’ın bu operasyonu çok önemli. İki tarafın da birbirine ne kadar önem verdiğini, böyle zor bir dönemde bile karton ambalajcıların yatırımdan vazgeçmediklerini gösteren güzel bir örnek. Bu yüzden hem Heidelberg’e, Heidelberg Türkiye’ye ve böyle bir dönemde vakit ayırıp buraya gelen KASAD üyelerine teşekkür etmek lazım. Etkinlik daha önce planlanmıştı; hem pandemi hem de Türkiye’de ciddi bir ekonomik yangın var. Buna rağmen insanların vakit ayırıp buraya gelmeleri çok değerli.
Heidelberg birçok dalda üretim yaptığı için her insanın kendine göre bir şey bulabildiği bir şirket. Öncelikli bilinen tarafı baskı olmasına rağmen onun dışında baskı öncesi, baskı sonrası, yeni aplikasyonlar, yazılımlar vb. birçok ürünü var ve hepsi yeni. Onun için bu gezi insanlara başka başka ufuklar açtı. Aslında belli bir ürün için gelmişken, başka bir şey görünce çok ilginç bulan ve işine yarayacağını düşünenler oldu. Çok sayıda çözüm var ve bu yüzden herkes için doyurucu bir tur oldu.
Her sektörde en doğrusu seviyeli, etik, adil rekabet. Bu dostlukla birleşince gerçekten o sektörü yukarı taşıyor. Sektörün genel algısını, genel kalitesini, vizyonunu, misyonunu yükseltiyor. KASAD üyeleri de bunu yakalamış durumdalar. Her birimiz rakip olsak da aynı zamanda çok iyi birer dostuz. Bu çerçeveyi çok iyi çizebildiğimiz için de hem sektörü, karton ambalajı hem de KASAD’ı ve ülkeyi ileriye götürüyoruz.
Riskler ve fırsatlar
Dünya pandemi ile birlikte yeni bir dünyaya dönüştü. Dijitalizasyon artık çok hızlı şekilde yerini aldı. Hayatımızda bir bilim kurgu filminde görebileceğimiz maske ile yaşama, toplu aşılanma gibi şeyler günlük yeni normalimiz oldu. Dolayısıyla hayat bu kadar değişirken ambalajın aynı kalacağını düşünmek saflık olur. Ambalaj da çok hızlı bir biçimde değişiyor. İnsanların bu yeni gelen trendi iyi okumaları lazım. Bu tabii ki bir fırsat ve bunu iyi okuyabilen, hızlı davranabilen bu fırsattan yararlanabilecektir. O yüzden herkesin başını kaldırıp dört duvar arasından çıkarak etrafı izlemesi gerekiyor; çünkü ambalaj değişiyor, gelişiyor, evriliyor. Tavsiyem, tüm şirketler kendileriyle alakalı değişimi iyi izlesinler ve değişime adapte olsunlar.
ABD dünyadaki en büyük tüketici ve karton ambalaj alıcısı. Dolayısıyla ihracatta Türkiye’yi ileri götürecek ülke ABD. Ama şu anda dünyadaki ham madde sıkıntısı ABD gibi büyük bir pazara hizmet vermemizde ciddi bir engel. Bir yandan da ABD’ye tabii ki hizmet vermemiz lazım, çünkü bu bir günde olabilecek bir şey değil. İhracatçılar Birliği kanadında Uluslararası Rekabeti Geliştirme (URGE) kümeleri yapıyoruz ve bu kümelerle ABD gibi bir pazarda görünür olabiliyoruz.
ABD’de dev gruplar var. Bizim orada terzi işi satış yapmamız lazım. O dev grupların ilgisini çekmeyen ya da zahmetli gördükleri işler bizim direkt hedefimiz olmalı.
Kağıt yatırımları
Kipaş’ın, Modern Karton’un ve iki üç daha orta ölçekli yatırım var. Bunlar esmer kâğıt tarafında kendimize yetmemiz için önemli. Kipaş’ın kuşe karton üretimi de olacak. Kartonsan ve Muratlı Karton’dan sonra üçüncü bir kuşe karton opsiyonu olarak gelecek, o alandaki açığı kapatacak. Buradaki tek eksik, yüzde yüz selülozdan üretilmiş karton yani Bristol karton üretmemiz lazım. Bununla ilgili çalışmalar da yapılıyor. Umarım en kısa zamanda Türkiye bunu da başarır. Ne kadar zamanda gerçekleşir derseniz, inşallah çok yakında…
Ömer Faruk Agil: “LED UV baskı, güvenlik uygulamaları ve verimlilik konusundaki çalışmaları takdir ediyorum”
LED UV makine, mürekkebin çabuk kurumasıyla ilgimizi çekti. Ayrıca özel mürekkebe bir kod uygulanarak daha sonra onun kontrol edilmesi şeklindeki bir özel güvenlik uygulaması dikkat çekiciydi. Yalnız bu şimdilik üretici ile büyük süpermarketler arasındaki bir güvenlik kontrolünü sağlıyor. Tüketiciyi de ilgilendirmesi lazım. Biraz daha aşama gösterecek sanıyorum. Tabii bir de verimlilik artışı… Makinelerdeki ayar sürelerini her seferinde biraz daha kısaltıyorlar. Bu çalışmalarını gerçekten takdir ediyorum.
Yatırım düşüncemiz var ama öncesinde bazı beklentilerimiz var. Zaten bu ziyaretlerin amacı yatırımı nereye doğru yönlendirmemiz gerektiğini belirlemek. Bu ziyaret o konuda da ışık tuttu.
Aylin Topal Yılmaz: “Braille demosu ile bilgilendik, yerinde görmüş olduk”
Heidelberg’in bu nazik daveti vesilesiyle hem yeni teknoloji kullanılan makinelerini hem kendi sektörümüzde yapabileceğimiz yenilikleri görme fırsatımız oldu. Kendi yatırımlarımızı yaparken teknolojideki yenilikleri, müşterilerimizin taleplerini, ne doğrultuda ilerleyeceğimizi görmeye çalışıyoruz. Bu da bizim için güzel bir vesile oldu. Heidelberg birçok konuda bizleri defalarca bilgilendiriyor ancak yerinde görmek, makinelere dokunabilmek çok daha faydalı. Bizim gibi matbaacılar açısından sektörde ne gibi yenilikler, yatırımlar yapabileceğimiz konusunda faydalı bir gezi oldu.
Bizim için en önemli konulardan biri Braille modülüydü. Zaten gelmeden önce de Heidelberg’den bu konuda bilgi talep etmiştik. Burada sundukları demo çok faydalı oldu, bilgilendik ve yerinde de görmüş olduk.
Uzun zamandır sıkça bir araya geliyoruz ama bunlar online platformlar kanalıyla oluyor. Bu şekilde yurt dışında bir araya gelmek, bilgi edinmek ve dertlerimizi, mutluluklarımızı paylaşmak keyif vericiydi.
Atilla Özdemir: “Hızı, besleme ve çıkışta koliye dolum sistemiyle Diana X katlama yapıştırma makinesi çok etkileyici”
Sektörü ve teknolojiyi takip edebilmek bizim için çok önemli. Yaptığımız işe katma değeri ancak makinelerle sağlayabiliyoruz. Teknolojimizi yeniliyoruz çünkü bir vardiyada çok çeşitli iş çıkarabilmek, çok hızlı ayar yapabilmek çok önem kazandı. Tirajlar düşüyor, çeşitlilik artıyor. Bunu göz ardı edemeyiz. Heidelberg bu konuda güzel sunumlar yaptı. İşten işe geçiş süreleri, otomatik yıkamalar, operatör yönlendirmeleri, Push to Stop sistemi çok güzel.
Beni en çok Diana X katlama yapıştırma makinesi etkiledi. Yaklaşık 650 m/dak. hıza çıkması, özel bir ön besleme ve çıkışta da koliye dolum sistemi çok güzel. İki kişi ile çok fazla iş yapabiliyorsunuz.
Braille uygulaması çok etkileyiciydi. Kendi sistemimizle ufak tefek farkları var, avantajlı duruma geldiği noktalar var. Onun dışında, LED UV sistemini görmek de güzeldi. Biraz daha geliştirmek gerekiyor çünkü lak kısmı hâlâ geleneksel. Artık enerji de önemli olmaya başladı. Müşteri bize ne kadar karbon ayak izi bıraktığımızı soruyor. Enerjiyi ne kadar azaltabilirsek bizim için o kadar iyi olacak. Heidelberg’in bu konuda çalışmalar yaptığını görmek çok güzel. Hem konvansiyonel UV hem LED UV’ye bir arada geçiş bizim için çok güzel olacak ama biraz daha vakte ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Henüz lak kısmında maliyetlerin düşmediği görülüyor.
Vinfoil da kaçınılmaz gibi. Bir yandan pazar istiyor ama yatırımı zor bir çözüm. Müşterileri de yönlendirmek gerekiyor. Müşterinin bir işi varsa, Vinfoil yoksa zaten geç kalmış oluyorsunuz. Tabii avronun artmasıyla makine yatırımı da zor olmaya başladı. Keşke bu makinelerin hepsini alabilsek. Ama sektörü ve bugünü takip edebilmek çok güzel. Heidelberg bizi her zaman bu etkinliklere katıyor ve hiç geride bırakmıyor. Bu çok hoşumuza gitti.
LED ve konvansiyonel UV’nin bir arada basılması konusu biraz cesaret işi. Türkiye’de ve dünyada gıda uyumlu mürekkepler konusunda da ham madde sıkıntısı kaynaklı tedarik sıkıntıları var. LED mürekkebi kullanan kaç matbaa olacak ve onlara kaç tedarikçi stok tutacak; o konuda biraz daha zaman ve tedarikçilerin LED mürekkepler konusunda iyi stok tutmaları lazım. Büyük ebat makinede kombine baskı tercih edilebilir ama biraz daha zamana ihtiyaç var. Bir – iki drupa sonra daha rasyonel olabilir.
Anicolor çok iyi, harika bir sistem ama Türkiye’de matbaaların iklimlendirme koşullarını çok stabil tutmaları lazım ki ondan faydalanabilsinler.
Sektörden arkadaşlarla bir araya gelebilmek çok güzeldi. Kendi kuşağımdan arkadaşlarla bir araya gelmek için çok iyi bir fırsat oldu.
Levent Çolakoğlu: “Speedmaster XL’in soğuk yaldız baskısı, CX, robotik sistemli kırım makinesi ve kodlama sistemi çok iyi”
Bu etkinlikten bir hayli memnun kaldım çünkü her dört yılda bir yapılan drupa fuarı vardı; drupa’da teknolojileri, yenilikleri takip edebiliyorduk ve makineleri görüyorduk. Özellikle pandemi dönemine girilmesiyle içe kapandık. Etkinlik bir vesile oldu, gelişmeleri yakından takip edebilme fırsatı oldu. Gelişmeleri, gelecekte neler olabileceğini, bu konuda ne düşünmemiz ve gelişmelere nasıl bakmamız gerektiğini daha iyi anlamaya başladık. Malum, Endüstri 4.0 zamanı ve bütün firmalar bu konuda geliştirmeler yapmaktalar. Heidelberg de bu konuyla ilgili önemli çalışmalar yapmış. Bizim için çok faydalı oldu, umarım diğer arkadaşlar için de faydalı olmuştur. Biz de bu doğrultuda gelecek planlarımızı yapacağız.
Yapılan demolarda Speedmaster XL’in soğuk yaldız baskısı çok güzeldi. Günümüzde yapılan ambalaj baskılarında çok ihtiyaç duyulan bir makine olabilir. Yine aynı şekilde geliştirdikleri CX makine de çok dikkatimi çekti. Biz kitap, ajanda ve defter konusunda üretim yapmaktayız. Heidelberg özellikle robotik sistemli kırım makineleri geliştirmiş. Hem hız hem de kaliteleri bir hayli yüksek. Endüstri 4.0’a uygun makineler. İlk üç sırada bunları sayabilirim; dördüncü sıraya koyabileceğim bir de özel güvenlikli kodlama sistemleri var. Çok değişik bir sistem, geleceğin kodlama sistemi olabilir. Birçok üründe faydalı olabilir, yayın sektörü de bundan faydalanabilir.
KASAD güzide bir topluluk ve tüm üyelerimiz birbirleriyle yakın temastalar. Hem arkadaşlık, dostluk ilişkilerinin daha geliştirilmesi anlamında hem de mesleki konuların konuşulması anlamında bu toplantılar çok faydalı oluyor.
Cemal Erdoğan: “Son derece ufuk açıcı, moral motivasyon açısından yararlı bir gezi”
Sekamsan Kağıt & Karton olarak katıldığımız KASAD gezisi, bizler için hem ufuk açıcı hem de dostlarla tekrar bizzat birlikte olmak, moral ve motivasyon açısından son derece yararlı olmuştur. Salgınla birlikte gerçek anlamda evde kalmış olmanın yarattığı içine kapanmışlık ile gezememenin getirdiği teknolojik ve sektörel gelişmelerden uzak mı kaldık sorusu ile yola çıktık. Heidelberg Wiesloch fabrika gezisi adeta karanlıkta yakılmış dev bir meşale gibi bizlerin aydınlanmamıza vesile oldu. Tanımadığımız değerli ambalaj sanayicisi dostlar ile tanışma, tanıdıklarımızla ise daha yakından tanıma ve kaynaşma fırsatı bulmuş olduk.
Ambalaj sanayisinin önde gelen temsilcileriyle; sektörün sorunları, genel ve güncel konularda son derece yararlı fikir alışverişlerinde bulunuldu.
Teknoloji ve inovasyonun kalesi Heidelberg fabrikasının, bir milyon m²’lik Wiesloch tesislerinde bizlere gösterdikleri son teknoloji ürünü makine ve baskı çözümleri, sektör temsilcilerimiz tarafından yoğun ilgi alaka görmüştür ve bazı yeni yatırımlar için de görüşmeler olduğunu da gözlemledik.
Heidelberg’in Türkiye’ye verdiği önem, ekibimize gösterdikleri yakın ilgi ve paylaşımlarından net bir şekilde anlaşılmaktaydı.Dahası, bu teknolojinin geldiği 160 bin nüfuslu şehri, tarihi mimarisini, köprü ve şehri ikiye bölen akarsuyu dostlarla birlikte gezmekten büyük haz aldık.
Almanya’nın en eski üniversitesi; 1380’lerde Heidelberg’de kurulmuş, halen Almanya’nın en prestijli eğitim kurumu olarak görülmektedir; nüfusun yüzde yirmisi öğrencilerden oluşmaktaymış.
Heidelberg Üniversitesi; bizlerin de sektör olarak tecrübe ettiği ve gözlemlediği ‘teknoloji ve inovasyon kalesi’nin adresi olmasının bir tesadüf olmadığını görmek bizler için fevkalade aydınlatıcı olmuştur.
Sekamsan Kağıt & Karton adına; bu geziye vesile olan Heidelberg fabrikasına ve özellikle bizleri en iyi şekilde ağırlayan Heidelberg Türkiye ekibine ve her zaman olduğu gibi müthiş bir organizasyon çıkarmış, kader birliği içinde olduğumuz, dost meclisimiz; KASAD’ımızın Başkanı Alican Duran beyefendi ve yönetimi ile Genel Sekreter Erol Gül beyefendiye, gezi boyunca uyum içinde olan ambalaj sanayicisi dostlara tekrar teşekkür etmek isteriz.