Ankara’nın seçkin matbaalarından Emsal Matbaa (eski adıyla Dumat Ofset), Heidelberg Türkiye ile kalıp sözleşmesi dahilinde Suprasetter 106 CtP sistemi aldı.
Emsal Matbaa Heidelberg Türkiye ile sarf malzeme anlaşması kapsamında Suprasetter 106 termal CtP yatırımı yaptı. Makine Ağustos sonunda kurularak devreye alındı. Emsal Matbaacılık Ltd. Şti.’ni eşi Hülya Duru Uysal ile birlikte kuran ve yöneten Emre Uysal ve Heidelberg Ankara Bölge Satış Müdürü Yasin Meral sorularımızı yanıtladı.
- Kalıpta sıkıntı çektiğiniz konular nelerdi? Sizi yatırıma hangi ihtiyaç yöneltti?
E. Uysal: Emsal Matbaa. Dumat’ın devamı olan bir matbaa. Devraldığımızda yenilikler yapacağımızı Matbaa Haber röportajımızda dile getirmiştik. Yenilikler yapacağız ki daha ileriye uzun soluklu ve sağlıklı gidebilelim demiştik. En son 2013 yılında bir CtP almıştık ve makinemiz eskimişti.
- Burada araya girelim; bir CtP’ye kaç yıl ömür biçiyorsunuz Yasin Bey?
Y. Meral: Bu çalışma ortamında 10 – 15 yıl Emsal matbaa hizmet edeceğine inanıyorum . Kalıp anlaşmamız bittikten sonra Emsal Matbaa kalıp sözleşmesini yenilerse 12 yıl lazer kafa garantisi veririz.
E. Uysal: CtP’miz 7 – 8 yıllık olunca yarı yolda kalmayalım istedik. Heidelberg’in sunduğu kalıp anlaşması da cazip gelince Suprasetter termal CtP almaya karar verdik. Kodak tarafında da benzer teklifler vardı ama kafaların bağımsız olarak çalışıyor olması, kaset tarafındaki kolaylığı, makinede otomatik kalıp delme sistemi olması ve ileride baskı makinesi tarafında Heidelberg ile dirsek teması kurabiliriz diye Heidelberg’i tercih ettik. Makine 45 – 50 günde teslim edildi.
Baskıda en önemli unsur kalıp. Kalıpta doğru noktayı alabildiğimiz sürece kaliteli baskı yapıyoruz. Eski makinemizde revizyon gerekiyordu ve yüksek maliyetlere çıkacaktı. Bir miktar ödeme yaparak sıfır makine almak cazip geldi. On gündür problemsiz kullanıyoruz.
- Hızı nedir?
Saatte 38 kalıp alıyoruz. Eski makinemiz 42 hızlıydı ama bu hız da halihazırda bize fazla geliyor. Zaten pandeki pandemi koşullarından dolayı düşük tempoda çalışıyoruz. İleriye dönük olarak makine parkımızı modernize edip baskı makinelerini azaltma planımız olduğundan çok hızlı bir makine düşünmedik. Eski makinemizden farklı olarak iki kasete de 200 adet 785 x 1030 mm büyük kalıp koyabiliyoruz. Otomasyon ve kaset farkı nedeniyle diğer makineden daha hızlı kalıp alıyoruz. Operatörler bilgisayardan montajı yapıp işi CtP’ye gönderiyorlar ve sık sık makineye kalıp yüklemeleri gerekmiyor. Belki gün içinde makineye bir kez daha kalıp ilavesi gerekebiliyor. Makinenin hızından memnunuz, opetörler de memnun. Arkada kalıp birikiyor ve toplu şekilde baskı bölümüne aktarıyorlar.
- Salgında işlerin niteliğinde, türünde değişim oldu mu?
Başlangıçta oldu. O dönemde ambalaj matbaacılığına girelim diye düşüncelerimiz oldu. Yine katalog, broşür, dergi, kitap vs. bastık ama iş aniden gıda kutusu, maske kutusu gibi karton ambalaj tarafında yoğunlaştı. Her evde maske kutusu var, herkes eldiven, maske kutusu, gıda kutusu işlerine girdi ve ambalaj matbaaları taleplere yetişemediler. O işler piyasaya dağıldı ve bize de çok fazla perakende kutu işi geldi. Mart, Nisan, Mayıs böyle geçti. Hatta kesim, yapıştırma makinesi alarak ambalaja girelim diye düşündük ama Haziran’dan sonra talep azaldı ve kendi işlerimize döndük. Ambalaj çok cazip, herkes oraya yürüyor ama bizim kuruluş felsefemiz iyi ve kaliteli işi iyi fiyatla satmak. Fiyatlarımız da o yüzden yüksek. Ambalajı kafamızdan tamamen sildik.
Zaten ambalajda farklı donanım ve süreçlere yatırım gerekli, değil mi?
Aşağıda montaj ekibinden başlayacaksınız, kutunun montajı için yazılımlara yatırım yapacaksınız, CtP’den başlayarak baskı ve baskı sonrası için VLF makineler alacaksınız. Bizim 70 x 100 makine fiyatlarına VLF baskı makinesi almak kolay ama CtP, kâğıt ebatlama, kesim makinesi, katlama yapıştırma derken yatırım büyüyor. Ticari matbaadan ambalaja geçmenin maliyeti çok daha yüksek. Biz en iyisi bildiğimiz işi yapmaya devam edelim, kataloğu çok daha güzel basalım diye düşündük.
- Kaçlık tram kullanıyorsunuz?
Yetmişlik tram kullanıyoruz. Müşterilerden tramla ilgili talep gelmiyor. CtP’nin ‘curve’ ayarlarını çoğunlukla kendimiz yapıyoruz. Makinelerin merdanelerinde değişim, temizlik vb. işlemler sonrası noktalarda şişme vb. gördüğümüzde, standart prova çıktıları önümüze koyup, basılan işteki tramları ölçüyoruz. Şişme varsa, CtP’de ‘curve’ ayarlarıyla oynayarak düzeltiyoruz. Belki kalite sorunu olmadığından müşteriden tramla ilgili geri bildirim almıyoruz.
2000 yılında ilk densitometreyi aldıktan sonra babam ‘ustalar bunu kullanmaz” diyordu ama ustalar zamanla onu kullanmaya alıştılar, 2010’da Eizo ekranı alıp ikinci densitometreyi aldığımda, ustalar ekranda gördüklerini basmayı öğrendiler. Eskiler alıştı, yeni nesil onsuz baskı yapamıyor. Yenilikler sürekli takip ederek kaliteli baskı yapmak adına birçok yatırım yaptık. O yüzden Ankara’da ilk matbaa olarak termal CtP’yi biz almıştık. Yine Ankara’da matbaa olarak ilk dijital makinayı Heidelberg’den biz aldık. İleriye dönük yenilikler yaparak hizmet kalitemizi sürekli arttırmayı düşünüyoruz.
- Pandemi dönemi nasıl geçti, şu anda durum nasıl?
Bir tek Mayıs ayı çok sıkıntılı geçti. Mayıs ayında kâğıt ve kalıp tüketimimiz çok düştü. Kısa çalışma izinleri dikkate alınınca, dolu dolu 5-6 gün ancak çalışabildik. Mayıs ayında zarar yazdık. Nisan idare ediyordu. Haziran, Temmuz, Ağustos toparlanmaya başladık.
- Dergi baskı işi nasıl seyrediyor?
2010 yılında Şaşmaz’a geldiğimizde ayda 130 – 140 piyasa dergisi basıyorduk. Şimdi 10 civarında piyasa dergisi kaldı. Kurum ve dernek dergileri var. Kalan piyasa dergileri 300 – 500 gibi sembolik rakamlarda basılıyor. Katalog işimiz devam ediyor. 2010’dan önce Anadolu’yu gezip ajanslarla ve matbaalarla bağlantı kurmuştuk. Dumat’ın kaliteli ve hızlı baskı üretmesiyle İstanbul matbaalarının önüne geçmiştik. Gaziantep’te, Konya’da, Mersin’de ve birçok ilde İstanbul’a iş gönderen birçok ajans ve küçük matbaanın iş ortağı olmuştuk. Hâlâ o ilişkilerimiz devam ediyor. Kaliteli ve hızlı baskı yapabildiğiniz sürece müşteri sizi bırakmıyor.
- Yasin Bey, siz Emsal Matbaa’nın bu yatırımında Heidelberg’in tercih edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Y. Meral: Dumat Kodak’tan ikinci CtP’yi aldığından beri takip ve ısrarımız devam ediyordu. Yaklaşık 7 yıldır takip edilen bir proje oldu. O zaman da sıkı pazarlık yapmıştık ama fiyatlara yaklaşamamıştık. Şimdiki gibi kalıp anlaşması imkânı da yoktu. Umuyoruz Emsal Matbaa’yı mutlu ederiz. Suprasetter 106 termal CtP hız gerektiğinde saatte 55 kalıp hıza upgrade edilebildiğinden yeni bir CtP yatırımına gerek bırakmıyor.
Beş yıllık bir kalıp anlaşmamız var. Bu süre zarfında kalıp sayısından bağımsız olarak (belirli bir limit var ama o bizim inisiyatifimizde) lazer garantili. Beş yıl sonra anlaşma devam ederse lazer garantisini 12 yıla kadar uzatabiliyoruz. Elimizde 2013 model bir makine var, lazer saati 1000 saatte, fabrikaya o makineyi ikinci el olarak satarsak garanti verip veremeyeceklerini sordum. İki yıl daha garanti verebileceklerini söylediler.
E. Uysal: Kodak tek kafalı; Suprasetter 3 kafalı bir makine. Birinde arıza olduğunda diğer ikisi kalıp pozlamaya devam edebiliyor. Hızı 30’a düşer ama makine durmaz. Başlıca tercih nedenlerimizden biri bu. Daha önce bir arıza ve bekleme yaşamıştık, giderilmişti ama Suprasetter ile böyle bir bekleme yaşanmayacak diye umut ediyoruz.