Firma Akyurt’taki web ofset tesisi için kule Goss Universal baskı makinesi satın alarak kapasitesini ve baskı kalitesini arttırdı. Tesis şu an toplam 12 ünite web ofset kapasitesine sahip.
Ticari baskı ve özellikle yayın sektöründe Ankara’nın ve Türkiye’nin önde gelen matbaalarından olan Başak Matbaacılık ve Tanıtım Hiz. Ltd. Şti. Ankara’nın Akyurt ilçesindeki web ofset tesisinde kapasitesini ve baskı kalitesini arttırdı. Firma 2004 ve 2009 model üç Goss Universal web ofset baskı makinesi aldı. Makineler Şubat ayında kuruldu.
(Ankara) Başak Matbaacılık, Yenimahalle ilçesinde, Gimat’taki merkezinde güçlü bir tabaka ofset tesisine de sahip. Önce şirket merkezinde, şirket ortağı ve Genel Müdürü Özcan Öztürk, ardından Akyurt tesisinde kardeşi, şirket ortağı ve tesis yöneticisi Özden Öztürk ile son yatırımları, yatırım sonrasındaki gelişmeler ve hedefleri üzerine konuştuk.
Özcan Öztürk: “Günde 300 ton kağıdı basıp, ciltleyecek kapasiteye eriştik”
Son yatırımlarınız nasıl gerçekleşti?
Yeni fabrikamızda büyük bir yatırım yaptık. Şu anda 12 ünite web ofsetimiz var ve günlük yaklaşık 300 ton baskı yaparak (yaklaşık 7.5 – 9 milyon arasında forma)bunları ciltleyip sevk edebilecek kapasitede bir işletme haline geldik.
Bundan önce de ikinci el kurutmalı bir web makine yatırımınız olmuştu; o ne durumda?
Kurutmalı web makinemizi önceki sene almış ve çalıştırmıştık. Ancak makineyi tam performans ile kullanabilmemiz ve personelin alışması zaman aldı. Geçen yıl çok iyi performansla kullandık ve kaliteli baskılar aldık. Eski web makinelerimiz vardı; bu sene, onları değiştirelim, daha iyi makineler alalım düşüncesiyle 2004 ve 2009 Goss Universal 45 web ofset makineler aldık. Eski makinelerden birisini Irak’a verdik. Diğerini bir arkadaşımıza verdik, o revizyonunu yapıp satacak.
Tesislerimize üç web ofset makine girdi. İkisi 48 sayfa, biri 32 sayfa olmak üzere toplam 8 ünite. Kurutmalı değil ama kurutmalı makinede olan dijital sistemler ve otokontrol sistemleri bu makinelerde de mevcut.
Hepsi 57.8 kesim. Hızları 45 bin forma / saat. Yüksek tirajlı işlerde 42 bin sürate ulaştık. Düşük tirajlarda zaten bu kadar hıza ihtiyaç duymuyoruz.
Bir hayli efektif makineler. Devreden çıkardığımız makinelerimize ve piyasadaki makinelere kıyasla fire oranları daha düşük. Ayrıca yeni teknolojiye sahip oldukları için daha kolay yönetilebiliyorlar.
Personelin uyum sorunu oldu mu?
Hayır, zaten tüm makinelerimiz Goss ailesinden. Makineler birbirine benziyor.
Kurutmalının performansı nasıl?
Kurutmalı çok iyi, onda günlük, 24 saatte 1.5 milyon formaya çıkabildiğimiz dönemler oluyor. Kaliteli, çok güzel baskılar alıyoruz. Hızı saatte 55 bin ve tirajlı işlerde rahatlıkla 50 bin hızla dönüyoruz. CIP3 sistemimiz var. Makinelerin baskı öncesi verilerini bilgisayardan doğrudan alabildikleri bir sistem. Kurutmalıda olan bu sistemi Universal makinelere de kuruyoruz. Fire oranları azalacak ve daha kaliteli iş alacağız.
Ders kitapları baskıları ve dağıtımı
Geçen yıl sezon nasıl geçmişti, bu yıl nasıl başladı?
Geçen yıl Milli Eğitim’deki aksaklıktan dolayı sezon geç başlamıştı ama fena geçmedi. Bu sene erken başladı ama koronavirüsü ile şu anda işler bıçak gibi kesildi, her şey durdu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın işlerinde bir duraklama yok ama işleri de henüz teslim etmedi.
Siz ihalede iş aldınız mı? Tirajlar nedir?
Kendi kitaplarımız vardı, onları aldık. Onlar dışında ihalede iş almadık. Bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı’na sunmuş olduğumuz 15-20 kitaptan 5-6’sının ihalesi bizde kaldı. Her biri ortalama 800 – 900 bin adet civarında.
Dağıtımını siz mi yapıyorsunuz?
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye çapında belirlediği 433 noktadaki depolara teslimi biz yapıyoruz. Bu sene dağıtımı yedinci ayda yapacağız. Uzun bir süre var ama korona virüs önlemlerinin nasıl gelişeceği belirsiz. Bazı ülkelerde 100 kişinin üzerinde çalışanı olan şirketlerin faaliyetleri durduruldu. Bizde nasıl gelişecek zaman gösterecek.
Baskı öncesinde ne var?
Kurutmalı web ofsetin geldiği iki yıl önce aldığımız saatte 65 kalıp çıkarabilen Kodak CtP almıştık. İkisi Kodak, biri Konica CtcP olmak üzere üç CtP sistemimiz var. CTcP’yi Ticaret Sicil Gazetesi’nde kullanıyoruz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Ticaret Sicil Gazetesi’ni altı yıldır biz hazırlayıp basıyoruz. Orada da 90 kişilik bir kadromuz var. Asıl iş yükü bilgilerin girilmesi, düzeltmelerin yapılması, mizanpajın yapılması aşamalarında. Sadece baskısını yapmıyoruz. Gazete hazırlandıktan sonra yayınlanan tüm bilgilerin özel bir bilgisayar programında (kurulan şirketler, ortaklık veya sermaye değişimleri vb.) indekslenmesi yapılıyor. 2019 sonunda beş yıllık sözleşmemiz bitmişti.2020’den itibaren 10 yıllığına sözleşmemiz yenilendi.
Önümüzdeki süreç için projeleriniz, ihracata yönelik çalışmanız var mı?
Kapasitemize ve diğer rakiplerimizin kapasitelerine baktığımızda, Türkiye’deki pazarın bizim işletmelerimize yetmeyeceğini görüyoruz. Dolayısıyla sadece biz değil diğer arkadaşlarımız da yurt dışında yeni pazarlar aramak zorunda. Biz de bu konuda çalışmalar yapıyoruz. Ama şu anda korona virüsü ile ilgili yaşanan süreç dünyada birçok parametrenin değişebileceğini gösteriyor. Bu parametreler değiştikten sonra durumu değerlendirerek yeni hamleler yapmaya çalışacağız. Yurt dışına iş yapma arzumuz her zamankinden fazla ama kısmetimize bakacağız.
Yurt dışında ortaklık mı düşünüyorsunuz?
Şu anda net bir durum yok .Ancak biz ortaklığa da diğer ticari alternatiflere de hazırlıklı olacak şekilde sürecimizi planlıyoruz.
Son birkaç haftadır dövizde hareket var, bu girdilerinizi nasıl etkiliyor?
Paramız olsa bile kağıt tedarikinde zorlanacağımız süreçler başladı. Girdilerimizin çoğu dövize endeksli olduğu için insanlar bu riskli dönemlerde ithalat yapmama veya yapamama sıkıntısıyla karşı karşıyalar. Bu selüloz ve yurt içinde üretilen mürekkebin pigmentinde de geçerli. Diyelim ki yüksek kurdan kağıt aldınız, bunun stoklanması da bir maliyet gerektiriyor. Kur düşerse ithalatçı zarar ediyor, artarsa kâr etmiş gibi görünüyor ama aslında parasını koruyor. Bu kaos süreçlerinden kimse, özellikle bizim sektörümüzdeki arkadaşlarımız kazançlı çıkmıyor. Birçok riski üstlenerek ticareti devam ettirmeye çalışıyorlar. Çünkü işletmelerinde onlarca insan çalışıyor, işletmelerini devam ettirmek zorundalar, sürekli pedal çevirmek için mücadele ediyorlar. Ama önümüzdeki günlerde pedal çevirmek için güçleri kalır mı, bilmiyorum. Şu anda görünen şey şu: Birçok arkadaşımız alınan ihalelerde zarar edecekler. Döviz bu seviyede (6,45 TL) devam etse dahi Milli Eğitim’den alınmış işlerin tamamı daha önceden çok düşük, çok dip fiyatlarla alındı, o zaman para kazandırmıyordu, belki üstüne ceplerinden ekleyeceklerdi; şimdi dövizin artmasıyla bu açık daha da artacak.
İhale yapıldı ve sonra iptal edildi, tekrar yapıldı. İhale sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fiyatlar ortaya çıktıktan sonra herkes başka türlü düşünerek, daha fazla iş alırım mantığı ile saldırdı, fiyatlar onun için düştü Liberal sistemlerde özel şirketler devletin ikinci cüzdanı gibidir. Bir cüzdanından alıp diğerine koyuyorsun. Özel şirket devlete vergi veriyor, piyasada döngü ve istihdam sağlıyor. Eğer o şirket illegal yöntemlerle çalışmıyorsa , örneğin vergi kaçırmıyorsa veya parasını yurt dışına çıkarmıyorsa işleyiş sağ cepteki paranın sol cebe konulması gibidir. Oysa bizde özel sektöre bu bakış açısı henüz tam olarak oturmadı. Pek çok kesim veya devlet yöneticisi özel şirketleri kendi ülkesinin değerleri olarak görmüyor. Oysa bizim sistemimizde de bu şirketlerin kendi ölçeklerinde devletin sırtından yük aldıklarını görmek lazım. Bu noktada bir sorun var ve bunu aşmamız gerekiyor.
Almanya korona virüsü nedeniyle şirketleri için 650 milyar avroluk destek paketi açıkladı. Limit yok. Yüz yıllık, belki daha eski şirketleri batmasın diye… Devlet ticaret yapmamış, o paraları şirketlerden kazanmış. O şirketlerden kazandığı değeri o şirketleri korumak için kullanıyor. Bizim ülkemizde de böyle davranılması gerekiyor. İşletmelerimiz de her şeyi devlet versin diye düşünmemeli. Sözün özü bizim bu kör dövüşünden bir an önce kurtulmamız lazım.
Koronavirüsü sektöre özgü başka ne gibi sorunlar yaratabilir?
Birçok senaryo var. Sektördeki işletmelerimizin çoğunluğu okullara hizmet veriyor .Okulların tatil edilmesi sektörle ilgili önemli bir iş kaybına neden olmuştur. İşletmeler sıkıntıya girecektir. “Okulların fiziki gerekliliğine ihtiyaç yoktur, insanlar öğrenmek istedikleri bilgileri istediği yerden öğrenebilirler.” gibi bir düşüncenin provası mı yapılıyor? Belki okullar ve adliyeler gelecekte fiziki ortamlar olmaktan çıkacak. Bu süreç birçok iş kolunda değişikliğe neden olacak. Bildiğimiz meslek tanımları ve işletmeler ortadan kalkacak. Ama biz toplum olarak dijital okuryazarlıkta hangi noktadayız sorusunu da kendimize sormalıyız. Bilgiyi bulma, anlama, analiz etme, üretme ve paylaşabilme becerilerini geliştirmeliyiz.
Özden Öztürk: “Yeni makinelerimiz sorunsuz çalışıyor ve baskı kalitesinden de memnunuz.”
Web ofset tesisinizde makine parkınızda neler var?
Toplam 12 ünite web ofset baskı makinelerimiz, 2002 model Goss G18, 32 sayfa kurutmalı web ofset baskı makinemizi önceki sene devreye almıştık. Bu sene Goss Universal, ikisi 3 kule, 48 sayfa, bir de 32 sayfa makinemiz var. Bunların dışında daha önceden sahip olduğumuz 32 sayfa Goss Magnum makinemiz de makine parkımızda.
Baskı sonrasında altı istasyonlu iki tel dikiş makinemiz var. Ayrıca iki kapak takma (Amerikan cilt) hattımız var, biri 22, diğeri 26 istasyonlu ve saatte 12 – 13 bin kitap ciltleyebiliyorlar. Merkezimizde ise iki adet Aster iplik dikiş makinemiz ve burada CtP makinemiz de var. Kalıpları buradan alıyoruz. Beş renk bir Roland’ı ve bir selofan makinesini buraya getirince, kitapların her şeyini burada bitirip teslim edebileceğiz.
Merkezde başka ne var?
Merkezdeki tesisimiz, yaklaşık 5.400 metre karedir. Merkezde tabaka ofset, grafik bölümü ve idari personelle birlikte 100 kişiye yakın çalışanımız var. Makina parkı olarak, 5 adet Roland 700 makine var. Bunların 3 adedi 5 renkli, 1 adeti 4 renkli, 1 adeti 2 renkli ve ayrıca 1 adet web ofset makine mevcut. Web ofset makinamız sadece Ticaret Sicil Gazetesi’nin baskısını yapıyor.
Baskı sonrası makine parkımız 4 adet kırım (Robot), 3 adet tel dikiş (Akyurt’la birlikte 5 adet tel dikiş) 1 adet Amerikan cilt makinesi (Akyurt’la birlikte 3 adet), 2 adet robot iplik dikiş makinesi, 1 adet tabaka harman ,1 adet forma harman, 2 adet giyotin, çeşitli diğer makineler ve Ticaret Sicil Gazetesi ekibimizin çalıştığı ayrı bağımsız ve güvenli bir çalışma alanımız mevcut.
Akyurt tesisinin fiziksel ortamı nasıl?
Yeni tesisimiz 13 bin metre kare kapalı alana sahip. Arsamız toplam 20 bin metre kare. Ofis alanımız 1000 metre kare ve 32 odamız var. Her yayınevine bir oda vereceğiz. Birkaç yayıncı arkadaşımızla öyle çalışıyoruz. Odalarında kendi personelleri oturuyor ve günlük basılan işlerini takip ediyorlar. Gelen kitabın basımının, cildinin, kağıdın kontrolünü yaparlar. Bina yüksekliği 13 metre.
Lojistik destek veriyor musunuz?
Basılan ve ciltlenen kitapları yayıncının kapısına kadar araçlarımızla teslim ediyoruz ve ayrıca dışarıda 1000 metre karelik, çok sağlam bir çelik konstrüksiyon ile yaptırdığımız bir depomuz var.
Tesisi tam kapasite ne zamandan beri kullanıyorsunuz? Yeni makinelerden memnun musunuz?
İki yıldır kullanıyoruz. Yeni makinelerimizi de çalıştırdık. Birkaç aydır kullanıyoruz. Sorunsuz çalışıyor, baskı kalitesi çok iyi. Memnunuz. Goss Universal zaten piyasada kendini kanıtlamış bir makine.
Toplam kaç personeliniz var? Kaçı burada çalışıyor?
Toplam personelimiz 200’ü geçiyor. Burada 80 civarında kişi çalışıyor. Personelimizi kendi servisimizle taşıyoruz, dışarıdan hizmet almıyoruz.