Ambalaj tedarikinde Avrupa ve Avrasya’nın merkezi olan Türkiye, sektörün dünya genelindeki en önemli isimlerini ve tüm paydaşlarını İstanbul’da Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından düzenlenen ASD 2019 Uluslararası Ambalaj Sanayi Kongresi’nde buluşturdu. İki gün süren kongreye 13 ülkeden 45 konuşmacı ve 1000 kişi katıldı. ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, kongredeki açılış konuşmasında ambalaj sektöründe sürdürülebilir gelişme, döngüsel ekonomiye katkı ve sıfır atık yaklaşımının devamı için ambalajın geri dönüşümünün önemine vurgu yapıyor. Kapanış panelinde de konuşan ASD Başkanı, sektörün sürdürülebilirlik hedefiyle geliştiğini ve yeni neslin ambalaj sektörü için yarattığı fırsatların değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Ambalaj sektörünün dünya genelindeki önemli isimlerini buluşturan “Sürdürülebilir Ambalaj ve Döngüsel Ekonomi” temalı ASD Ambalaj Kongresi 2019 Uluslararası Ambalaj Sanayi Kongresi, 21-22 Kasım tarihlerinde Swissotel The Bosphorus Istanbul’da gerçekleşti. Kongrede iki gün boyunca yapılan 15 oturumda ABD, Almanya, Avustralya, Belçika, Birleşik Krallık, Brezilya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsviçre, Japonya ve Türkiye olmak üzere 13 ülkeden 45 konuşmacı yer alırken, kongreye 1000 kişi katıldı.
“Sürdürülebilir Ambalaj ve Döngüsel Ekonomi, Karbon Ayakizi, Geri Kazanım Teknolojileri” başlıklı 3 oturumda döngüsel ekonomi odaklı, sürdürülebilir esnek ambalaj, sert plastik ambalaj, metal ambalaj, oluklu mukavva, kağıt/karton ambalaj, cam ambalaj ve mürekkep gibi yardımcı malzemelerin geri dönüşümü için yapılan çalışmalar 10 farklı sunumda katılımcılarla paylaşıldı. ASD Ambalaj Kongresi 2019’da ayrıca Pazarlama ve Tüketici Eğilimleri, Endüstri 4.0 ve Dijitalleşme, Ambalajda Kalite ve Yeni Mevzuat, Ambalaj Tasarımı, Aktif ve Akıllı Ambalajlar, Küresel Ambalaj Sanayi İstatistikleri, Özel Oturum Dijitalleşen Dünya ve Türkiye Cam Ambalaj Endüstrisi, Ambalaj ve Raf Ömrü, Ambalaj Baskı Teknolojileri, Gıda Ambalajlarında Yeni Çalışmalar başlıklı oturumlar da yer aldı. Oldukça kapsamlı planlanan kongrede, katılımcıların verimli sonuçlarla ayrılması hedeflendi.
Ambalaj ‘Sürdürülebilir Toplum’un yapı taşlarından birisi
“Sürdürülebilir Ambalaj ve Döngüsel Ekonomi” temalı ASD Ambalaj Kongresi 2019 Uluslararası Ambalaj Sanayi Kongresi’nin kapanış panelinde iki gün süren kongrenin genel değerlendirmesini yapan Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, ambalajın sosyal, ekonomik, çevresel ve kültürel boyutları nedeniyle “Sürdürülebilir Toplum” kavramının yapı taşlarından birisi olduğuna işaret ediyor. Kurumsal tüm firmaların Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini (Sustainable Development Goals – SDG) uluslararası kapsamda belirlemesinin önemli olduğunu ve gelecekte bu kavramın daha çok öne çıkacağını belirten Zeki Sarıbekir, sürdürülebilirlik çerçevesinde dünyanın ana konusunun bu olacağını ifade ediyor. Ambalajsız bir dünyanın düşünülemeyeceğini anlatan Zeki Sarıbekir, sektörün sürdürülebilirlik hedefiyle geliştiğini; yeni neslin ambalaj sektörü için bir fırsat olduğunu ve gelecekte en fazla önem kazanacak sektörler arasında ambalaj ve lojistiğin yer alacağının altını çiziyor.
Yeni nesil fırsattır
Kongre açılış oturumuna Birleşik Krallık’tan davet edilen Kuşaklar Arası Liderlik ve İş Yeri İletişim Uzmanı Henry Rose Lee dikkat çeken ve çarpıcı konuşmasında, kuşaklar arası farklılıkların geçmişten günümüze süre geldiğini, şu anda şirketlerin yönetiminde yer alan ‘Baby Boomers’ (1946-1964 arası doğanlar), ‘Generation X’ (1965-1980 arası doğanlar) ve ‘Generation Y’ (1981-1996 arası doğanlar) kuşaklarının, firma sürdürülebilirliğini ancak yeni nesile uyumla devam ettirebileceklerini vurguluyor ve bunun ambalaj sektörü için bir fırsat olduğunu belirtiyor.
‘Greenwashing’ uyarısı
Kongreye katılan Dünya Ambalaj Örgütü (World Packaging Organisation – WPO) Başkanı Prof. Pierre Pienaar da kapanış panelinde firmalara ‘yanıltıcı çevreci vaatler ve mesajlar’ olarak tanımlanan ‘Greenwashing’ tuzağına düşmemeleri konusunda uyarıda bulunuyor. Sürdürülebilirliğe vurgu yapan bir iletişim çalışmasının şirketlerin itibar yönetimi için olumlu katkılar sunacağını belirten Pienaar, ancak bunun doğru ve sağlam kanıtlarla yapılması gerektiğine dikkat çekti. Markaların kendileri ve ürünleri ile ilgili mesajların samimi ve şeffaf olması gerektiğini anlatan Pienaar, çevreci görünmek adına topluma yanlış mesajların aktarılmaması gerektiğini vurguluyor.