İstanbul’da bulunan ve karton ambalaj sektörünün en büyük üreticilerinden biri olan Duran-Doğan, kurulumu geçtiğimiz yıl gerçekleşen Speedmaster XL 145-8+LYYL, 8 renkli, çift lak ve çift kurutma üniteli ve UV donanımına sahip ofset baskı makinesinin üretimine kattığı güç ve değerden oldukça memnun durumda.
(İstanbul) Duran Doğan, mevcut makine parkında 70×100 ve 100×140 cm sınıfında ofset baskı makineleri kullanıyor. En son yatırımları olan Heidelberg Speedmaster XL 145-8+LYYL-UV ile dünya çapında sadece üç adet bulunan özel bir konfigürasyona sahip oldular.
Yatırım hakkında firma ortakları Dikran Acemyan ve Alican Duran, görüşlerini şu şekilde dile getiriyor.
Dikran Acemyan: “Heidelberg markasını, uzun yıllardır rakip markaları kullandığımız için ilk başlarda açıkçası ön görmemiştik. Dört makinemiz var ve 3’ü başka bir Alman markası olduğu için aynı marka ile devam etmeyi düşünüyorduk. O dönemki Heidelberg Türkiye Yönetimi, bu konuda çok aktif davrandı, başlarda bir araya gelemedik ancak Heidelberg’ in ısrarlı tutumu sonucu görüşmeye başladık. Zaman geçtikçe baktık ki işlerinde ciddiler, konuya hakimler ve Türkiye pazarına da önem veriyorlar. Heidelberg’in iş ilişkisi sadece Almanya’dan verilen bir hizmet değil. Sonuçta makineyi aldıktan sonra Türkiye’deki servis departmanının da işlerinde oldukça ciddi olduğunu gördük.
Heidelberg ile yatırım görüşmelerimizi XL 106 modeli üzerinden konuşmaya başladık. İlk başta projemiz XL145 modeli üzerinden olsa başka üreticilere yönelebilirdik. XL 106’dan başlayıp daha sonra sektörde büyük ebadın daha mantıklı olacağını düşündüğümüz için ve bu esnada da Heidelberg Türkiye ile tanışıp daha iyi tanıyınca ve aynı zamanda testleri de yapmaya başladıktan sonra işimiz için XL 145’in daha uygun olduğunu gördük.
Bir de o zaman Heidelberg Yönetimi ile geçen konuşmamız XL 145 seçimimizin temel sebeplerinden birisidir. Kendilerine; “Eğer XL 145’i alırsak, süratten bahsetmeyelim. Sadece XL 106 ile XL 145’in verimliliği ve üretim hacmi ne kadar fark ediyor onu duymak istiyorum” demiştim. Maksimum %10 cevabını alınca zaten kendi tabaka hesabımızdan çok daha başka bir hesap gördük. Kendi açımızdan son anda doğru bir karar vermişiz, çünkü makineyi istediğimiz işlerle doldurabilirsek getirisi çok daha fazla olacak.
Speedmaster XL 145’de üst seviyede teknoloji bulunuyor, bunu denedik ve onayladık. Üç sene boyunca çeşitli testler yaptık. İlk baştaki testler istediğimiz gibi olmadı, başlarda çok rahat bir süreç olmadı. Ancak günün sonunda teknolojiyi beğendik ve sonucu da güzel oldu. Bu sırada kurutucu testlerini de yaptık ve sonuçların iyi olduğunu gördük. Bu durum hoşumuza gitti. Bir de bence Heidelberg’in Türkiye’de kurulu bir şirketinin olması bize güven sağladı. Son olarak, fiyatta da anlaşmaya vardığımızdan dolayı Heidelberg’i seçtik.”
Alican Duran: “2005-2006 yıllarından bu yana alkollü içecek sektöründe %25 pazar payı ile dünyanın en büyük firması ile çalışıyoruz ve iyi giden ticaretimiz sonucu kontratlarımızı yeniledik. Hizmetimiz ve kalitemizden de oldukça memnunlar. Bu işler için büyük ebat ofset baskı makinesine yatırım yaparak özellikle içki kutusu üretiminde kapasitemizi arttırmak istedik. O yüzden 8 renk + çift lak, tam UV donanımlı makine almak istedik, bu yatırımı yapmamızın nedeni budur. Bu sektörde daha büyük bir oyuncu olmak amacımız oldu. Ve şu anda baktığınız zaman o özelliklerde 3 adet büyük ebat makinesi olan başka bir matbaa da bulunmuyor.
Heidelberg, önceleri kağıda baskı yapan makineler olarak bilinirdi. Biz, ambalaj için 90’lı yıllardan 2000’lerin başına kadar Türkiye’de karton ambalaj açısından bilinen başka markalardan kullanıyorduk. O zamanlar Heidelberg’de büyük ebat yoktu ve bizde büyük ebada yönelmek istedik. Duran Ofset’te de büyük ebat makineler hep başka bir Alman üreticinin makineleriydi. Daha sonra Heidelberg, CD modelleri ile ismini karton ambalaj kısmında da farklı konumlandırdı. Kağıda baskı gerçekleştiren makinelerinde kullandığı teknolojiyi ambalaja uygulayarak potansiyel bir tedarikçi oldu. Bence iyi de oldu. Daha önceleri bu alanda Heidelberg’in ismi çok geçmiyordu. Etikette görürdünüz ama karton ambalajda göremezdiniz.”
XL 145, teknolojisi ile fire ve maliyetlerimizi ciddi oranda düşürüyor
Teknoloji ve verimlilik açısından Speedmaster XL 145’i değerlendiren Dikran Acemyan bu konudaki görüşlerini şu şekilde dile getiriyor: “Üretim kalitesi, renklerin baskı kalitesi ve Inpress Control’ün online bir şekilde ilk tabakadan son tabakaya kadar düzgün şekilde ölçüm gerçekleştirmesi çok verimli şekilde çalışıyor. Renk yoğunlukları çok iyi durumda. Bunlar da ciddi anlamda maliyeti ve fireyi azaltıyor.”
Yeni işler ve iş fikirleri sırada
Alican Duran ise XL 145 yatırımından sonra müşterilerinde gerçekleşen beklentileri şu şekilde özetliyor: “Geçtiğimiz yıl için henüz balayı diyelim. Şu anda büyük ebat ve böyle bir konfigürasyona yatırım yaptığımız için müşterilerimiz heyecanlanıyor ve bize yeni projelerini gönderiyorlar. Geçmişte sürecin içerisinde olmadığımız ürünler için de şimdi fiyat istiyorlar. Ürünlerini geliştirmek istiyorlar. Şu anda o yerdeyiz onun meyvelerini inşallah 2019-2020 yıllarında toplayacağız.
Biz Premium Ambalaj’a önem veriyoruz. Çünkü bu inovasyonun seviyesini korumak ve yeni teknolojiye yatırım yapmaya devam etmek istiyorsak, daha kârlı işler yapmalıyız. O yüzden Avrupa’daki pazar payımızı büyütmek istiyoruz. Bunu yaparken tabi şunu da görüyoruz ki makinelerin teknolojileri artınca çok büyük firmalar kârlılığın büyük olduğunu düşünerek oraya yöneliyor. O pazarda rekabet artıyor. Bir de günümüzdeki makineler daha yetenekli oldukları için çoğu işin üretimi kolaylaşıyor ayrıca bu bizim de bir adım önde olmamızı sağlıyor. Biz şimdi biraz da çevrecilik konusunda ön planda olmaya çalışıyoruz. Lüks ama çevreci bir ambalaj, sürdürülebilir bir ambalaj. Bütün yaptığımız yatırımlar o yöndedir.”