İstanbul’da 27 Ocak’ta düzenlenen toplantıda başta Onset X3 dijital inkjet baskı makineleri olmak üzere, Fujifilm’in tüm baskı çözümleriyle ilgili bilgi verildi ve en son yenilikler paylaşıldı.
(İstanbul) KASAD’ın aylık tedarikçi seminerlerinde yılın ilk konuğu Fujifilm oldu. Toplantıda Fujifilm’in baskı öncesi RIP, CtP, düşük kimyasallı ve kimyasalsız kalıpları; ZAC banyo sistemi ve geniş format dijital baskı çözümleriyle baskı kimyasalları ve mevcut en son sistemlerle ilgili bilgi verildi; Drupa’da tanıtılması beklenen yeniliklere ilişkin ip uçları paylaşıldı.
Toplantıyı kısa bir açış konuşmasıyla açan KASAD Yönetim Kurulu Başkanı Alican Duran, “2015 bildiğiniz gibi pek parlak bir yıl olmadı” diyor ve ekliyor. “Sektörde çoğu şirketimiz geriye gitti. Yerinde sayanlar zaten şanslı olarak addettiğimiz şirketler. Ne yazık ki dünyanın genelinde de durum böyle. Avrupa’da da büyük bir hareket yok. Ama 2016’nın parametrelerin çok daha olumlu olmasını ümit ediyoruz. Türkiye ambalaj sektörü, özellikle karton ambalaj sektörü ciddi bir ivme alıyor, beğenmediğimiz bir yılda bile yüzde 3.5 büyümüş bulunuyor. Üstelik birçok Avrupa ülkesi sıfır büyüme ile yerinde sayarken, bizim beğenmediğimiz halimiz onların imrenecekleri bir durumda. 2016’nın daha iyi olmasını diliyoruz.”
Fujifilm Europe GmbH Grafik Sistemler Satış Müdürü Yoshiaki Komatsu da kısa bir konuşma yaptı. Türkiye’nin yaşadığı ekonomik sıkıntılara değinen Komatsu, “Tabii bu zor durum daima devam etmeyecektir. Fujifilm kalitesi ve hizmet anlayışımızla Türkiye basım endüstrisinin gelişimine destek için burada bulunuyoruz” diyor.
Fujifilm adına ilk sunumu yapan Fujifilm Türkiye Genel Müdürü Cengiz Metin, Fujifilm’in dünyadaki ve Türkiye’deki durumu, stratejisi ve faaliyet alanları konusunda bilgi verdi.
Seksen bin çalışanı, 22 milyar cirosuyla bir dünya devi…
Fujifilm 80 bin çalışanıyla yaklaşık 22 milyar dolar cirosu, 128 milyon dolar Ar-Ge yatırımı olan küresel bir şirket. Çok farklı iş birimlerinden (Fuji Xerox şirketinin faaliyet gösterdiği, ofis ürünleri, ofis yazıcıları, üretim sistemleri vb. çözümler sunan Doküman Çözümleri – % 47, sağlık ve grafik ürünlerinin de yer aldığı Bilgi Çözümleri – % 38, foto, optik ve elektronik ürünlerinin yer aldığı Görüntüleme Çözümleri – % 15) oluşuyor. Bilgi çözümlerinin % 30’unu temsil eden grafik bölümü, baskı öncesi iş akışı, CtP sistemleri ve kalıpları, oluklu mukavva dijital baskı sistemleri, tabaka baskı sistemleri ve baskı kimyasallarından oluşuyor.
Fujifilm’in stratejisi
Fujifilm, mevcut pazarlarda yeni teknolojiler geliştirmeye çalışıyor; diğer taraftan da yeni pazarlarda (ilaç, tedavi alanları, kozmetik gibi) yeni teknolojiler üretiyor. Fotoğraf alanındaki çalışmalarını sürdürürken; cep telefonları için lensler, ekran filmleri gibi yeni ürünler de geliştirerek, riskleri farklı alanlara dağıtıyor.
Dünyada üç farklı inovasyon merkezinde Fujifilm’in farklı alanlardaki yeniliklerini, çözümlerini geliştirdiğini belirten Cengiz Metin, “Grafik sektöründe Fujifilm önümüzdeki dönemde çok duyacağınız Superia çözümünü geliştirdi” diyor ve şöyle devam ediyor. “Burada üretkenlikten ve verimlilikten bahsediyoruz, teknik destekle işinizi destekliyoruz, size doğru sistem konfigürasyonlarını sağlamaya çalışıyoruz. Müşterilerimizle beraber bir strateji planı hazırlayarak, bu çerçevede Fujifilm çözümlerini sizlere sağlamaya çalışıyoruz. Bunun için işletmenizle ilgili bir analiz yapmamız gerekiyor. Bize bu fırsatı verirseniz, birlikte bir analiz yapabiliriz.
Gelinen noktada, baskı, kağıt, mürekkep ve kimyasal ile ilgili teknik destek veriyoruz. Su tüketiminde % 20’ye varan, mürekkepte % 8, baskı pudrasında % 50 ekonomi sağlıyoruz. Burada teknoloji olarak çok yeni bir çözümü değil, size ekonomi ve verimlilik sağlayacak toplam bir çözümü konuşuyor olacağız.”
Fujifilm Türkiye’de sağlık, fotoğraf, dijital kamera, grafik ve endüstriyel alanlarda yer alıyor. Üç yıllık bir geçmişi olan Fujifilm Türkiye İstanbul merkez ofisi dışında, İzmir ve Ankara’da şubeleriyle hizmet veriyor. Fujifilm Türkiye çevre ülkelere de hizmet vermeye başladı. Üç yıldır hizmet verdiği Kafkaslar’a Orta Asya’yı da ekledi. O ülkelerde özellikle geniş format baskı alanında faaliyette.
“Türkiye’yi bir merkeze dönüştürme gayretindeyiz” diyen Metin, ileride başka ülkelere de hizmet verebileceklerini belirtiyor.
Fujifilm Genel Müdürü Cengiz Metin, yıl içinde yapılacak çalışmaları şöyle özetliyor.
“Önümüzdeki dönemde, Superia’nın tanıtımına yönelik kullanıcıların katılacağı eğitimler düzenlemek istiyoruz. Oluklu mukavvaya dijital UV baskı konusunda seminerler düzenlemek ve referans noktaları oluşturmak istiyoruz. Bu konuda talep olursa size referans noktalarımızı gösterebilir ve fabrikalarımızı tanıtabiliriz.
Yeni, su bazlı Flenex flekso kalıplarımızı tanıttık. Henüz pazar araştırmaları yapılıyor. Genelde sektörde solvent bazlı ürünler kullanılıyor. Su bazlı kalıplarımızla ilgili bazı test çalışmaları yaptırmak istiyoruz. Bu konuda talepleriniz olursa ortak bir çalışma yürütmek isteriz.
Komşu ülkeleri özellikle teknik destek anlamında desteklemeye çalışıyoruz. Kafkaslar ve Orta Asya’nın yanı sıra Ürdün, Fas gibi ülkelerde kurulumlar yaptık.”
Geniş format dijital baskı çözümleri
Fujifilm Türkiye Dijital Baskı Ürün Müdürü Murat Özkıray, Fujifilm geniş format baskı ürünleri, özellikle Onset serisi hakkında bilgi verdi.
“Onset serisinin daha önce başka serileri vardı; altı ay önce isimleri değişti ve artık Onset X1, X2 ve X3 olarak pazarlanıyorlar” diyen Özkıray, şöyle devam ediyor.
Makinenin tabla ebadı 1,6 x 3.2 m, malzeme kalınlığı ise azami 5 cm. En hızlı Onset, saatte 180 tabaka basıyor. Yeni serinin şöyle bir farkı var: Siz isteğinize göre bir şase üzerinde bir konfigürasyon yapıyorsunuz; daha sonra aynı makine üzerinde bu konfigürasyonda değişiklik yapma imkânınız oluyor. Örneğin 40 – 180 takaba / saat baskı hızları arasında değişiklik, çözünürlüğü etkileyen damla büyüklükleri (9, 14, 27 pikolitre) değerlerinde değişiklik, renk konfigürasyonları yapabiliyorsunuz.
Giriş seviyesi veya iki kanala sahip bir modelini alabilirsiniz. Her makine 14 baskı kanalıyla geliyor. İşe göre bazı kanallar kapatılarak makine hızlandırılabiliyor. Aynı makinede değişen ve gelişen ihtiyaçlarınız doğrultusunda kafa ve renk sayısı değiştirilebiliyor. Gerektiğinde makinede CMYK’ya light renkler, beyaz ya da orange ekleyebiliyorsunuz.
2000 yılında İngiltere’nin Cambridge kentinde üretimine başlanan Inca Onset makinelerin X3 serisi ile 6. nesli üretiliyor. Fujifilm’in kendi Dimatix baskı kafalarını kullanıyor. Makinenin 1.6 m enindeki tablası tümüyle, hiçbir boşluk bırakılmadan baskı kafalarıyla donatılmış. Parlak ve yarı parlak baskı ayarı yapılabiliyor. Makinenin hem giriş, hem de çıkış kısmında iki adet 1.60 cm UV lamba bulunuyor. Bunun avantajı, makinenin hızını % 70 kadar arttırmak. Vakum tablası 5 cm kalınlığında, 80 kg’a kadar ağırlıkta sert medyaya baskı imkânı sağlıyor ve 25 bölgeden oluşuyor. Dolayısıyla değişik malzemelere göre daha az maskeleme yapma ihtiyacı duyuluyor. Kağıt ve oluklu mukavvalarda bazı malzemelerde çok fazla dalgalanma oluşuyor ve bu dalgalanmalar otomatik yükleme esnasında sorun çıkartabiliyor. Hem vakum gücünü arttırmak hem de daha az işçilik çıkarmak için Fujifilm bu sistemi geliştirmiş. Operatör kendisi ayarlıyor.
Fujifilm’in oluklu mukavvaya baskı işi için geliştirmiş olduğu mürekkepleri var. Özellikle kırım ve katlama prosedürüne uygun mürekkepler ve sorunsuz çalışıyor.
Endüstriyel bir cihaz olan Onset X3’ün yüksek hızı yakalamak için kullanım kolaylığı sağlayan bazı avantajları var.
Örneğin, otomatik kafa temizleme sistemi ve akıllı baskı kalitesi yönetimi sistemi var. Makinenin üzerinde 160 cm tarayıcısı var. Operatör kafa (nozul) testi aldığı zaman, makine otomatik olarak eksik nozulları buluyor veya iş çok acilse temizlik yapmadan arkadaki başka bir nozul ile tamamlıyor ve baskıyı sürdürüyor.
Oluklu mukavva yivlerinden çok fazla hava geçirgenliğine sahip bir malzeme. İzmir’deki makinemiz belli bir basınç altında hata verdi. Sorunu aşmak için çeşitli ayarlamalar yapıldı ve sorunsuz olarak baskıya devam edildi.
Makinenin büyük ve en düşük modelinde 156 kafa bulunuyor. Dolayısıyla kafaların güvenliği önemli. Malzemenin çarpmasının ve kafalara zarar vermesinin maliyeti yüksek olabiliyor. Fujifilm’in fikri, kafaların makine ile beraber uzun süre kullanılabilmesi. Bunun için makinede iki mekanik, bir de dijital sensör var. Tecrübelerimiz, kafalara zarar vermek için operatörün özel olarak çaba sarf etmesi gerektiğini gösteriyor.
Akıllı yazılım sisteminin çok faydasını gördük. Makine birçok farklı sektörde kullanılıyor. Yazılım, örneğin oluklu mukavva üzerinde çalışan firmaları takip ediyor. Log hataları veya upgrade edilmesi gereken özellikler varsa, bu sistem üzerinde takip ediliyor ve kullanıcıya yapılması öneriliyor.
Inca Onset sağlamlık üzerine kurulmuş bir cihaz. Kurulmuş olan makinelerin % 95’i aktif olarak çalışıyor ve kullanıcılara ilk günkü baskı performansını ve maliyetlerini sunuyor. Fujifilm, baskı kafalarının kartuş gibi değiştirilebilir olmasını istemiyor ve bu yüzden dayanıklı baskı kafaları kullanıyor. Makinelerin % 75’i 2014 yılı içerisinde tek bir kafa dahi değiştirmemiş.
Makinenin günde kaç saat çalıştığı, hangi malzemeleri kullandığı, hata verip vermediği, hangi renkleri kullandığı, mürekkep tüketimi gibi veriler akıllı baskı yönetimi sistemi tarafından takip ediliyor.
Inca Onset’in 200 m²/saat, 400 m²/saat, 640 m²/saat ve 900 m²/saat hızlarında dört farklı modeli var. Bu farklı modellerde, kalite beklentisine göre 9, 14 ve 27 pikolitre seçimi yapılabiliyor.
Makinenin dört farklı yükleme sisteminden biri tercih edilebiliyor: Manuel, ¾ yarı otomatik (operatör besleme yapıyor), tam otomatik ve oluklu mukavva için özel robotlu yükleme sistemi…
Fujifilm özellikle oluklu mukavva için çözümler geliştiriyor. Baskı öncesi hazırlık ve kalıp yok. Laminasyon ihtiyacı yok. Daha az iş gücü ihtiyacı var. Siparişte alt sınır yok. Kolay bir baskı prosedürü var. İlk tabakadan itibaren satılabildiği için çok düşük firesi var ve stok maliyeti yok.
Makine sağlam ve güvenilebilecek bir mimariye sahip. Baskı kalitesi ve üretim hızı, baskı öncesi süreci çok kısa olduğundan artıyor. Çeşitli rip yazılımları ve kalibrasyonlar adapte edilebiliyor. Solvent ve su bazlı mürekkeplerin dezavantajları yerine UV baskı mürekkeplerinin avantajlarını geçiriyor. Değişken baskılar yapılabiliyor. Seçilen yükleme sistemine göre, malzemeye temas etmeden yükleme yapma imkânı var. Makinede % 2, 4, ve 4 parlaklık seçenekleri bulunuyor. Datayı ikiye bölerek, bir kısmını mat ve diğer kısmını parlak basmak mümkün. Mürekkepleri çok düşük koku salıyor. Kafalar ve mürekkep arasında çok büyük uyumluluk söz konusu. Ofset baskı standartlarına uygun baskı yapılabiliyor. Kullanıcının kullandığı malzemelere uygun profil çalışmaları mümkün.
Robotik sistem DS Smith firmasında kuruldu. Ayrıca İngiltere’deki mürekkep fabrikamızda da bir robotik sistem var ve isteyen olursa orada canlı demolar yapabiliriz.”
Murat Özkıray, daha sonra Acuity F ve Acuity LED 1600 geniş format baskı makinelerine de kısaca değindi.
Acuity F, daha düşük segment 2.5 x 3 m ebatlı bir cihaz ve saatte 155 m² (33 tabaka) baskı yapıyor. Flatbed makinede daha az maskeleme için 7 bölgeli vakum sistemi bulunuyor. Ray üzerinde hava yükleme ile hareket ediyor. Dolayısıyla kayış sistemi hiç titreme yaratmıyor ve yüksek hızla yüksek baskı kalitesi yakalanmasını sağlıyor.
Acuity F’in Türkiye’de iki adet, Bakü’de bir adet kurulduğunu belirten Murat Özkıray, “Müşteriler reklamcı ama reklamcılardan biri makineyle yaklaşık 2000 – 2500 tabaka olan sensörmatikleri basıyor. Bu müşterinin isteğine göre oluklu mukavva, PVC veya foreks olabiliyor. Makineyi çift taraflı kullanabiliyorsunuz. Ebat uygunsa bir tarafta baskı yapılırken, diğer tarafta yükleme yapılabiliyor. Opsiyonel beyaz eklenebiliyor, kağıt ve fantezi kağıt kullanılabiliyor” diyor.
Acuity LED 1600, LED kurutmalı, oluklu mukavvacıların daha çok prova amaçlı kullanabilecekleri bir makine.
Acuity LED 1600, ultra yüksek kalitesi, rulo ve sert malzemelere baskı yapabilme özelliği ve esneklik sunuyor. Lak ve beyaz mürekkep ile gerçekleştirdiği eş zamanlı çok katmanlı yazdırma özelliği üretim verimliliğini arttırıyor.
Yeni Acuity LED 1600 II saatte 33 m² hızlı baskı modu özelliği ile dikkat çekiyor. Baskı kafası ile medya arasındaki boşluğa göre otomatik olarak gerçekleştirilen kafa yüksekliği ve bir dizi yeni vakum ayarı ile çok yönlü bir makine. Birçok farklı malzemeye baskı yapabilme olanağı sunan makine, medya firelerini de en aza indiriyor. Makinede bunun için iki yeni vakum modu var.
Profesyonel RIP yazılımı ile birlikte kullanıldığında iki katmanlı baskı (beyaz + lak) ve üç katmanlı baskı (renkli + beyaz + lak) yapılabiliyor. Lak ve beyaz mürekkep kafaları, bakım maliyetlerini azaltmak amacıyla kullanılmadıkları zamanlarda devre dışı bırakılabiliyor.
Fujifilm Superia
Fujifilm Grafik Sistemleri Malzeme Satış Müdürü Hakan Savaş, Fujifilm Superia düşük kimyasallı termal çözüm paketi ve ZAC sistemi hakkında bilgi verdi. Fujifilm Europe tarafından 30 Ekim’de ticari matbaalara, ofset baskı üretiminin beş ana alanında – malzemeler, iş gücü, enerji, çevre ve su – önemli kaynak tasarrufları sağlayacak bir çözüm paketi olarak lanse edilen Fujıfılm Superia ofset matbaalar için en az kaynak kullanarak verimliliği ve kârlılığı en üst düzeye çıkaracakları bir mekanizma sağlıyor. Paket, Fujifilm’in XMF iş akışı, CtP sistemleri, kalıplar ve baskı odası kimyasalları dahil, geniş ofset ürün portföyünü kapsıyor.
Hakan Savaş, Fujifilm’in düşük kimyasallı ZAC sisteminin faydalarını şöyle anlatıyor.
“ZAC sisteminin en önemli özelliği düşük kimyasal tüketimi olması. Örneğin 70 x 100 bir makinede aylık ortalama 1000 kalıp kullanan bir matbaanın aylık ortalama % 80 daha az kimyasal kullandığını görüyoruz.
Daha uzun banyo ömrü (dört ayda veya 15 bin metre karede bir banyo değişimi) sunuyor. Kimyasalın azaltılmasıyla, sık kimyasal değiştirmenin getirdiği iş gücü maliyeti azaltılıyor. Temizlikte yıkama atık suyu, karbondioksit salınımı ve elektrik tüketimi azalıyor. Burada en önemli kazanım, çevre ve dünyamız.
Dünya genelinde büyük kullanıcıların çoğu ZAC sistemini kullanıyor. Dünya çapında 7500’ün üzerinde makine kurulumu yapıldı.
Akıllı ZAC mikro işlemcisi iletkenliği sürekli kontrol altında tutarak doğru tazeleme yapılmasını sağlıyor. Akıllı dokunmatik ekran, kimyasal kullanımını en aza indiren sistem, daha az su kullanımı, kolay servis, daha az bakım ihtiyacı, uzatılmış banyo ömrü, hızlı kalıp üretimi başlıca özellikleri.
2010 yılında InterTech Teknoloji Ödülü alan ZAC sistemi, iki sene üst üste bu ödüle layık görüldü.
Fujifilm LH-PLE kalıp, en çok satılan ZAC uyumlu kalıp. Bu kalıp UV sistemlerde fırınlamadan baskı imkânı sunuyor.
İşletmenizde kullandığınız kalıp, kimyasal ve ilgili değerleri sunmanız halinde size ne kadar avantaj sağlayacağınızı hesaplayan bir tablo sunuyor.
XR-1200F atık dönüştürme ünitesi ZAC sistemindeki banyo atığını ve suyu ayrıştırıyor. Bu cihaz sayesinde su tekrar kullanılabiliyor ve zaten düşük olan atık miktarı ilave olarak % 60-70 oranında daha azaltılıyor.”
Piyasada yaygın olarak kullanılan Fujifilm PRO-V yüksek çevre duyarlılığına sahip violet kalıplarla ilgili çalışmalarının devam ettiğini belirten Hakan Savaş, “Bu kalıplar tazeleme, ön yıkama ve yıkama ve zamk işlemi gerektirmiyor” diyor ve ekliyor. “Yüksek çözünürlük ve yüksek üretkenlik, düşük bakım ve işletme maliyetleri ve daha istikrarlı çalışma koşulları sunuyor. Halen kullanılan PRO-V violet sistemlerde kalıp ön ısıtma, ön yıkama, banyolama, yıkama, zamk, kurutma işlemlerinden geçerken; % 35 daha küçük olan yeni PRO-V sistemde ön ısıtma, sonlandırma ve kurutma ile işlem tamamlanmış oluyor.”
Savaş son olarak bir istatistik sundu. Yıllık 30 bin metre kare kalıp kullanan bir matbaanın, yıllık kimyasal tüketimi % 63 azalmış; ön yıkama ve kurutma olmadığından % 100 daha az su tüketmiş.
Fujifilm’in kimyasalsız kalıpları: PRO-T3
Fujifilm Türkiye Grafik Sistemler Koordinatörü Ahmet Kocaman Fujifilm’in PRO-T3 kimyasalsız kalıplarını anlattı.
Fujifilm’in termal sistemlerde kullanılabilen PRO-T3 kimyasalsız kalıpları pozlandıktan sonra doğrudan baskıya geçiliyor. Banyo makinesi, kimyasal, su, atık yok; bu aşamada enerji tüketimi de yok. Dünya üzerinde 4000’i aşkın kullanıcı var. Adından da anlaşılacağı gibi PRO-T3 üçüncü jenerasyon bir kalıp. İlk jenerasyon 2006’da, ikinci 2008’de ve üçüncü jenerasyon 2011’de piyasaya çıkmış olan bu kalıpların Drupa’da özellikleri arttırılmış dördüncü jenerasyonu tanıtılacak.
“Kimyasalsız kalıpta en önemli konu, kalıplar üzerindeki emisyon tabakasının baskıda ne olduğu sorunu. Bu emisyonun hazne suyuna karışmaması ve kalıbın farklı mürekkep ve hazne sularına verdiği tepkinin pozitif olması lazım” diyen Kocaman, şöyle devam ediyor. “PRO-T3’te bu konuda çok olumlu gelişmeler elde edildi ve Türkiye’de de kullanımı oldukça yaygınlaştı. Banyo ve su, kimyasal kullanılmadığından, CtP bir ofis yazıcısı için gereken ortamda kullanılabiliyor. Bugün (27 Ocak’ta) Çorum’da bir kuruluş gerçekleştirdik.
Kalıp CtP’de negatif pozlanıyor. Lazer ışığına maruz kalan kısımlar sertleşiyor. Sonra doğrudan baskıya geçiliyor. Hazne suyu baskı esnasında lazer ışığına maruz kalmayan alanları yumuşatıyor. Bu aşamada emisyon hazne suyuna karışmıyor; operatörün renk algısını etkilememesi için rengi saydam olan emisyon fersude baskının üzerinde kalıyor. Fujifilm bu sistemi mevcut hazne suları ile uyumlu üretti ama yüzde yüz uyum gerektiğinde Fujifilm’in bu kalıplar için geliştirdiği hazne suyu kullanılabiliyor.
Kimyasalsız kalıpların UV boyalara dayanımı çok iyi değildi. PRO-T3’te baskı sayısı 5 bin tabaka iken, PRO-T4’te çok daha yüksek olacak. Konvansiyonel mürekkep ile tirajı 100 bin baskı iken, PRO-T4’te tiraj bunun iki katına yakın olacak şekilde geliştiriliyor. Kalıpların yaşlanması, bayatlaması süresi de daha uzun olacak ve kimyasallı kalıplar kadar dayanmalarının sağlanacağı şekilde geliştirilecek. Bu çalışmaların başarı düzeyi Drupa’da görülecek.”
Ahmet Kocaman daha sonra Fujifilm XMF iş akışı ve CtP sistemlerine de değindi.
Fujifilm’in PDF tabanlı XMF RIP’i çok hızlı, hatasız ve yüksek verimli kullanılabiliyor. Sistem konvansiyonel baskıların yanı sıra dijital sistemlerle de kullanılabiliyor.
PDF onarımı ve kontrolü yapılabilen sistem 64 bit uyumlu. Ekranda üç boyutlu görünüm sağlanabiliyor, baskıda kağıt genleşmesi hesaplanabiliyor, renk yönetimi olan yerlerde, çok basit bir şekilde her renk için baskı eğrisi oluşturulabiliyor. “Bu çok önemli bir özellik ve matbaaların XMF’in tercih nedeni” diyen Kocaman, sistemin diğer özelliklerini şöyle anlatıyor. “Bunun alternatifi olan ICC tabanlı renk yönetiminde operatör ne yaptığını kendisi göremiyor. Yazılım ayrıca manuel ayarlara imkân veriyor. Örn. bazı renk tonlarında düzeltmeler yapılabiliyor. Şişirme (trapping), spot renk yönetimi, ICC tabanlı renk yönetimi, Integre montaj programı da özellikleri arasında. Ağa bağlı olan 5 – 10 kişi aynı anda montaja bakabiliyor. CIP4 bağlantısı, PDF vela TIFF export özelliği, Fujifilm olmayan CtP’lere de iş gönderilmesini sağlıyor. Opsiyonel olarak kum, FM tramlama özelliği var.
XMF Remote uzaktan onay sistemi, analog ve dijital ozalitlerin yerini alıyor. Onay verecek kişiler kendilerine verilen şifre ve kullanıcı adıyla kendi ekranlarından sisteme girebiliyor ve onay verebiliyorlar. Onaylama ya da aksi durumda not iliştirilebiliyor. Farklı kişiler, RIP’lenmiş işlere onay verebiliyorlar. Mobil cihazlardan da onay verilebiliyor.
Fujifilm’in farklı hız ve konfigürasyonlarda (PlateRite 8900Z/S/E) CtP sistemleri var. En hızlısı (PlateRite 8900Z, 1024 IR lazer diyot, GLV sistem, 2400 dpi) saatte 67 kalıp pozluyor ve dünyanın en hızlı ticari CtP sistemi. Bu CtP’den Ankara’da bir adet kurduk. Saatte 43 kalıp pozlayan PlateRite 8900S modelinden çok sayıda kurulum yaptık. Ayrıca 8900E modelimiz saatte 33 kalıp pozluyor. Yine 50 x 70’ten çok geniş ebata kadar CtP sistemlerimiz (Örn. PTR-1600, PTR-2400) var. Termal CtP sistemlerimizi çok uzun yıllardır birlikte çalıştığımız Dainippon Screen firması üretiyor.”
Fujifilm Baskı Kimyasalları
Fujifilm Baskı Kimyasalları Uzmanı İbrahim Özyıldırım, Fujifilm’in geniş baskı kimyasalları yelpazesi hakkında bilgi verdi.
Fujifilm’in baskı kimyasalları konusunda çok geniş bir tecrübesi var. Fujifilm bu birikimini dünyanın önemli baskı kimyasalları üreticilerini bünyesine katarak sağladı. Fujifilm Avrupa’ya geldiğinde 1905 yılında kurulmuş, dünyanın en eski baskı kimyasalları üreticisi Hunt firmasını satın aldı. Ardından Amerika’da Anchor’un alınması, Fujifilm’in baskı kimyasalları alaındaki temellerini oluşturdu. Belçika’daki tanınmış Solco firması daha sonra Fujifilm’e katıldı. Uzak Doğu’ya hakim olan DS firması da satın alındı. Fujifilm’in Belçika’da iki, Almanya’da bir kimyasal fabrikası var.
Bu markaların satın alınmasından sonra Fujifilm Pressmax markasını yarattı ve bu marka altında hazne suları, solventler, laklar, tutkallar, silikonlar, püskürtme tozları ve yardımcı kimyasalları çok geniş bir yelpazede kullanıma sunuyor.
“Pressmax baskı kimyasalları mükemmel baskı performansını garanti ediyor” diyen Özyıldırım, ekliyor. “Fogra ve başlıca makine üreticilerince onaylanmış ürünler, Fujifilm’in ‘olmazsa olmaz’ı. Belçika’daki ekibimizle sürekli bağlantımız var ve ihtiyacınız varsa, her türlü teknik desteği veriyoruz. Eğitim ve uygulama desteği veriyoruz. Çok geniş bir ürün yelpazemiz var ve herkesin ihtiyacına, baskı sistemine göre ürün sunabiliyoruz. Ofset baskının her bölümü için ürünlerimiz var. Üretim koşulları, alkollü, alkolsüz baskı, gıdaya uygunluk vb. birçok faktörü göz önünde tutarak kimyasal öneriyoruz.”