Dünya en büyük alışveriş merkezlerinden biri. POS her yerde. Bir devrimin ortasındayız. İnternet basitçe her şeyi değiştiriyor: tasarımı, pazarlamayı ve ticaret yapılarını. Bunun aynı zamanda bir satın alma deneyiminin temel öğesi olma yolunda ilerlerken, hatta daha büyük bir rol oynayan ambalaj için geniş kapsamlı sonuçları var. Bu makaleyi aldığımız Pro Carton, on önemli uluslararası eğilimi öne çıkarıyor.
Güncel üç gelişme bu eğilimleri tahrik ediyor:
Onlardan ilki, hâlâ müşterilerin çok uzun zamanını alan veri girmek. Yeni adres hizmetleri bunu geçmişte bırakıyor. Çok yakında bir hediye yollamak için bir alıcının adı yeterli olacak. Alibaba halihazırda bir adım daha ileri gitmiş: Mart 2015’te CEO Jack Ma, kullanıcıların ‘selfi tarzı’ akıllı telefon yüz tanımayı kullanarak ödeme yapmalarına imkân veren bir teknolojiyi gösterdi.
İkincisi; uzun zaman önce duyurulan şeyler artık gerçek oluyor – ev cihazları perakende için bir arayüz haline geliyor. Amazon Dash Replenishment Service (Amazon Hızlı İkmal Hizmeti), bir çamaşır / bulaşık makinesi sensörüyle deterjan siparişi verilmesini mümkün kılıyor. Üreticilerle karşılıklı iş ortaklıkları devam ediyor. Bir Amerikan danışmanlık şirketi, Gartner, 2020’de internet bağlantılı makinelerin 263 milyar ABD Doları gelir getireceğini tahmin ediyor.
Üçüncüsü; teslim kayda değer oranda hızlanacak. İngiliz Argos günlük kullanılan küçük tüketim malzemeleri siparişlerinin % 90’ını haftanın 7 günü, gün içinde teslim ediyor. Amazon İngiltere, seçili bölgelerde gıda ve içecek mallarını 6.99 sterlin için veya Prime kullanıcılar için ücretsiz olarak, en az sepet harcamasıyla, bir saatin altında bir sürede teslim ediyor.
Genelde, bilgi giderek daha şeffaf hale geliyor ve hizmetler hızlandıkça hızlanıyor. Bu tüm tedarik zincirini etkiliyor.
1. Tasarım: Özgünlüğün sonu
Göze çarpan özgünlük (orijinallik) geçmişte kaldı. Zanaatkâr işi gibi sözcükler, “tüm anlamlarını, değerlerini, gerçekliklerini ve açıklayıcı ağırlıklarını kaybetmiş” diyor, bir Londra yaşam tarzı ve tüketici iç görüsü danışmanlık şirketi, Future Laboratory Şef Editörü Martin Raymond. Gerçek özgünlüğü niteleyen, açıklanması gerekmeyendir. “Özgün’ bir görünümden daha önemlisi, teknik kalite ve doğal kökenle bir araya getirilmiş, inandırıcı performanstır. Anti – özgünlüğün geri tepmesi, “ürünler özgün, zanaatkâr işi veya usta işi olamaz anlamına gelmez” diyor Raymond, ama “gerçek lüks gibi, bu tür faydaların görünür, aşikâr ve içkin olması gerekir.”
2. Tasarım: Açık iletişimler
Alışveriş yapanların dikkatlerini çekmek için yarışan ambalajların üzerindeki iddiaların giderek artmasıyla, tüketiciler neyi satın aldıkları hakkında daha fazla bilgi ama ambalaj üzerinde satın alma kararlarında zihinlerini yoracak daha az karışıklık arıyorlar. Bu belki hiçbir yerde gıdadan daha bariz değildir; İngiliz tüketicilerin % 58’i ambalaj üzerindeki içerik bilgisini kontrol ediyor ve % 76’sı yapay koruyucu kullanımı konusunda endişe duyuyor. İçindekiler hakkında açık ve özlü bilgi, işlevsel ürün katkıları, hatta kolaylık ve güvenlik tam şeffaflık ile iletilmeli.
3. Pazarlama: Doğallık tüm şeylerin ölçütü oluyor
Doğal destekleniyor – kaygılı tüketiciler gittikçe zehirli ve sağlık için tehlikeli olduğu ortaya çıkan sanayi sistemini dışlıyor ve bir çözüm olarak doğal ürünlere yöneliyorlar. Yükselen dijital kültürde, artık doğa ve teknoloji birbirini dışlayan şeyler değil ve her ikisinin en iyi yönleri Yeni Doğal yaşam tarzlarında bir araya geliyor. Diyet, güzellik, bakım, izan, vücut, zayıflama: Tümü tüketiciler tarafından korunması gereken bir ekosistem olarak görülüyor.
Arzulanabilir oldukları kabul edilmiş markalar, şimdi yenilikçi olup olmadıkları, dünyayı değiştirmek konusunda umut verip vermedikleri konusunda, kendi değer sistemlerini yargılıyorlar.
4. Pazarlama: Dürüst olmak dikkate alınıyor
Toplumsal bir görev edinmek artık bir artı değil ama tüketiciler, özellikle bin yılın başında erişkin yaşa gelenler (millenials) arasında temel bir beklenti. Tüketici davranışları hakkındaki son bir araştırmaya göre, ABD ve İngiltere’de X kuşağı (1965-76 doğumlu) ve milenyum kuşağı, markaların sadece ‘daha az kötü’ değil, daha iyisini yapmaları gerektiğine inanıyorlar.
Artık şirketler destansı oranlarda toplumsal hayır işleri yapıyorlar. Çöplüklerde giderek artan miktarda plastik oyuncakların biriktiğinin farkında olan Lego, sürdürülebilir malzemelere 150 milyon ABD Doları yatırım yaptı. IKEA sürdürülebilirlik yatırımlarıyla çoğu hükûmeti gölgede bırakıyor. İsveçli ev perakendecisin 1 milyar avro yenilenebilir enerji yatırımı taahhütleri var. Ünlü teknoloji önderi Biz Stone’un South by Southwest Interactive 2015 konferansında söylediği gibi, “Pazarlamanın geleceği hayırseverliktir.”
5. Pazarlama: Sürdürülebilir ürünler tercih edilmekte
Sürdürülebilirlik temel bir gelecek eğilimi. Gezegenimizle ilgili kaygılar daha çok, Plastics & Co. için için şanslar daha az. Birçok tüketicinin sürdürülebilirlik için harcanacak fazladan bütçesi olmadığı doğru. Yine de, ABD’de tüketicilerin % 63’ü yeniden kullanılabilir, yeniden tasarlanabilir ambalajın, bir ürünü satın almanın başlıca nedeni olduğunu belirtmişler. Ürün fiyatı ve algılanan ürün kalitesi eşit olduğunda, tüketiciler belirleyici satın alma faktörü olarak, artan oranda bu eko ve alternatif kullanım niteliklerine dönebilecekler. İleride, markalar bunu görmezlikten gelemezler.
6. Pazarlama: Beyin onun sırlarını açığa çıkarıyor
Nöropazarlama – yılların moda sözcüğü şimdi ajans dünyasında – nihayet ciddi bilimin ve gerçek uygulamaların dünyasına taşınıyor. Social Cognitive and Affective Neuroscience dergisinin Eylül 2015 sayısında yayımlanmış bir araştırmada, araştırmacılar bir fMRI makinesi (fMRT, fonksiyonel manyetik rezonans tomografi) kullanarak beyin tepkilerini ölçmek suretiyle sigara karşıtı bir kampanyanın sonuçlarının büyük ölçüde doğru tahmin edebilmişler. Geleneksel yöntemlere kıyasla, beyin verileri sigara karşıtı kampanyada araştırmacıların yanıtları tahmin etme yeteneklerini ikiye katlamış – böyle bir çalışma için son derece önemli ve büyük ölçüde beklenmeyen bir sonuç.
7. Ticaret: Büyümenin üç payandası
Perakende ticaretteki büyümenin üç sacayağı var: internet, indirim ve kolaylık. Daha büyük hacimler ve erzak dolabı maddeleri çoğunlukla internet ve indirim mağazalarından satın alınıyor. IGD, önümüzdeki beş yılda İngiltere bakkaliye pazarının en hızlı büyüyen alanı olarak, Nisan 2015’teki 8.9 milyar sterlin değerinden Nisan 2020’de neredeyse iki katına, 17.2 milyar sterline çıkacak olan çevrim içi alışverişi öngörüyor. Daha küçük temel tüketici ürün kalemleri köşedeki dükkandan satın alınacak. IGD’den James Walton, “Yeni açılanlar, 100 metre kare civarında mikro – konforlu mağazalarla, alışılmış 300 metre kareden daha küçük olabilir. Böyle mağazalar halihazırda dünyadaki başka yerlerde (Hong Kong, Japonya) yaygın ama başarılı faaliyet ileri lojistik, akıllı sıralama ve alan yönetimi yetenekleri gerektirir” diyor. Mikro – konforlu mağazalar aynı zamanda bir diğer önemli eğilim – perakende melezleştirme için ortam sağlıyor. Bu, örneğin çevrim içi siparişler için hızlanma noktaları sunarak, dijital faaliyetlerle gerçek dünya arasında köprü kurmak için fiziksel mağazaları kullanıyor.
8. Ambalaj: Hazır dağıtım için reklam alanı
Perakende ticaret için gereken, olabilecek her yerde, tüm kanallarda mükemmel bir şekilde görevleri gerçekleştirmek ve satın alma noktasında ürünün reklamını yapmak için, farklı boyutlarda dağıtıma hazır ambalajdır. Bu arada, İngiliz tüketicilerin % 39’u alkollü içeceklerin daha küçük şişelerini daha geniş bir yelpazede görmek istiyor.
Markaların ürün dosyaları büyüdükçe onlar, küçük, deneme boy paketi gelirse yeni bir ürün denemek için istekli olacağını söyleyerek sağlık bilincine aperatifler% 50 de anlaşılacağı gibi benzersiz ve zaman içinde tüketicilere ulaşmak için yetenek hem büyük ve küçük – kullanır -shifting marka sahipleri paket boyutları daha büyük bir yelpazesi sunuyoruz gerektiği anlamına gelir.
Sağlık bilinciyle hareket edenlerin % 50’si markanın ürün portföyü büyüdükçe, atıştırmalıklar küçük, deneme boyutunda ambalajda gelirse denemek isteyeceklerini söylüyor. Bu, markaların daha geniş bir müşteri kitlesine erişmek için hem daha büyük hem de daha küçük ambalaj boyutlarının daha geniş bir yelpazesini sunmaları gerektiği anlamına geliyor. 2016’da, Kellogg’s şirketinin 2015 yılında yaptığı gibi böyle kapsamlı küçültme stratejilerini takip ederek, eğer marka sahipleri artan müşteri sadakati eksikliğini aşmak istiyorlarsa, müşterilerin kendileri, aileleri ve değişen kullanımları için doğru boyutlara sahip olarak görecekleri ambalajı yaratmak ve teslim etmek zorundalar.
9. Ambalaj: Doğrudan bağlantı
Mobil bağlantılı ambalajda yaşanan bir devrim var. Mobil etkileşimler 2016 sonuna kadar perakende mağazalarda harcanacak her ABD Dolarının 64 sentini oluşturacak. Ama – sıklıkla heves kırıcı olan arttırılmış gerçeklik deneyimlerinde olduğu gibi hantal QR ve metin kodları dahil- mobil bağlantılı ambalajın önceki neslinin aksine, marka sahipleri bu kez pek çok birinci nesil mobil angajmanın yapmadığı veya yapamadığının taahhüdünü vermek için birincil angajman teknolojileri olarak, yakın alan iletişimi (NFC- Near Field Communication) ve düşük enerjili bluetooht (Bluetooth Low Energy – BLE) teknolojilerine temas ediyorlar. İleride, alışveriş yapanları meşgul etmek ve onlarla bağlantı kurmak amacıyla yenilikçi yollar için markaların iddiası olarak, müşterilerin kalplerini, zihinlerini ve cüzdanlarını kazanma savaşında mobil ortam yeni ön cephe olacak.
10. Ambalaj: Bir dijital baskı devrimi
Dijital baskının eşsiz yetenekleri dünya çapında perakendecilerin, marka sahiplerinin ve ambalaj dönüştürücülerin dikkatlerini çekti. Coca-Cola’nın ‘Bir Kola Paylaş’ kampanyasının muazzam başarısıyla, başlıca küresel ilgi odağı haline getirdiği dijital baskı, tüketicileri yerel, kişisel ve hatta duygusal düzeyde angaje etmek için fırsatlar yaratarak markaların dikkatini çekiyor. ABD’de yaş itibarıyla ‘millenials’ sayılan beş kişiden biri, özel veya kişiselleştirilmiş ambalaj arıyor ve Çinli tüketicilerin dörtte birine yakını, kişiselleştirilmiş alkolsüz içecek ambalajı için daha fazla ödeme yapabileceğini işaretliyor. Böylece dijital baskı ambalaj pazarında halen % 10 oranında tahmin edilen yerini büyütme konumunda. Küresel bir pazar araştırma şirketi olan Mintel, marka ve ambalaj dönüştürücülerin dijitali öncelikle sınırlı sürümleri ve kişiselleştirme için kullanmanın ötesine geçtikçe ve ana ambalaj dekorasyonu için dijitalin ekonomik ve hızlı piyasaya çıkış avantajlarından yararlanmak amacıyla kullanmaya başladıkça, 2016’nın dijital ambalaj baskısı için bir dönüm noktası olacağına inanıyor.
“Görebileceğiniz gibi, ambalaj geleceğin tüketicilerinin ve perakende ticaretin isteklerini ve ihtiyaçlarını karşılamaya kesinlikle hazır olması gerektiği anlamında bir dizi heyecan verici beklentilerle karşı karşıya” diyen Pro Carton Başkanı Roland Rex, ekliyor. “Tüm oluklu ve karton endüstrisi bu zorlukları karşılamak için iyi donatılmıştır ve sürdürülebilirlik alanında ambalajın daha büyük sorumluluklar üstlenmesi konusunda daha ileri görevler için sabırsızlanıyoruz. Ambalajda genel olarak muazzam dinamik bir gelişme görüyoruz ve tüm tedarik zinciriyle iş birliği içinde geleceğin yenilikleri ve ilerlemeleri için heyecanla bekliyoruz.”