Drupa öncesinde şimdi açıklayamadığımız iki kurulumumuz daha olacak
Matset Genel Müdürü Doğu Pabuççuoğlu, Taze Baskı Merkezi Bostancı Şubesi’nde HP Indigo 10000 yatırımıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Türkiye’de dördüncü HP Indigo 10000… Satışların hızlanmasını bekliyor musunuz?
Tabi ki artık daha yoğun bir taleple karşılaşıyoruz. Drupa öncesinde ismini henüz açıklayamadığımız iki kurulumumuz daha olacak.
Cebrail Bey ile konuşurken, müşterisinin HP Indigo 10000 hakkında çok şey bildiğini ve işinin o makinede basılmasını istediğini söyledi. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Artık reklam verenler, teknolojiyi reklamını yaptırdıkları bazı reklamcılardan daha iyi takip ediyorlar; bastıracakları işin kalitesini, nerede basılacağını dikte edebiliyorlar. Bu konuda reklamcılar biraz daha geride kaldılar.
Müşteri ihtiyaçlarına odaklanmmayan reklamcıların müşterileri onlardan bir adım öne geçti
Müşterinin ihtiyaçlarını anlama noktasında mı geri kaldılar?
Reklamcıların bir kısmı müşterinin ihtiyaçlarını anlamaya odaklanmadılar. Klasik yöntemlerle devam ettiler. Kendilerini geliştirmediler ve standart alışkanlıklarını sürdürdüler. Reklam verenler bir adım öne geçtiler. Şirketleri bünyesinde pazarlama ve reklamla ilgilenen ekipler oluşturdular. Bu dijital çağın da bir gereği. Artık matbaa fuarlarına da katılıyorlar. Bundan sonra baskı fuarlarında reklam verenleri daha çok göreceğiz.
Bazı reklamcılar şu gelişmenin farkına vardılar; reklam verenler reklamcıya ihtiyaç duymadan işlerini ofislerinde hazırlayacaklar ve işlerini bu makinelerde bastıracaklar. Dolayısıyla bu reklamcılar kendilerini geliştirmeye çalışıyorlar. Ya takip edecekler ya oyun dışında kalacaklar.
Dikkatimizi çeken, müşteriye proje sunanlar, ona yakın olanlar ve ihtiyaçlarını anlamaya çalışanlar, iş örnekleriyle onların ufuklarını açanlar, dijitalde daha başarılı oluyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz?
Tespitleriniz çok doğru. Müşteriler artık kendilerine birtakım önerilerle gelinmesini, yönlendirilmelerini istiyorlar. Bunu yapması gerekenler reklamcılar. Reklamcılar bunu yapmadıkları için dijital baskı merkezleri, matbaalar bunu yapıyorlar. Reklam verenler iş örnekleriyle dijital baskı merkezlerine gelerek, “Ben böyle bir şey istiyorum” diyorlar veya dijital baskı merkezi ona bir başka örnek sunuyor; böylece aralarında bir iletişim başlıyor. Reklam veren makineyi görmek istiyor; baskı kalitesini, hızını okuyor, öğreniyor.
Restoran menüsündeki müşterinin daha yüksek fiyatla 7 renk dijital baskıyı tercih etmesi de fiyatın her zaman tercih nedeni olmadığını gösteriyor. Müşteri bunu ofsette bastırsaydı ihtiyacından çok fazlasının bedelini ödeyecekti. Hafta sonu menüye başka bir şey eklemek istese elinde menü varken tekrar bastırmak zorunda kalacaktı. Konvansiyonel ile dijital arasındaki fark bu. Dijitalde istediği zaman, istediği sayıda ve farklı menüler bastırabilir. Önceki röportajda da söylemiştim; uzun bir aradan sonra sektöre döndüğümde, Türkiye’de matbaacılığın biraz geride kaldığını gördüm. Ama bu Drupa’da değişecek.
Taze Baskı Merkezi örneğinde, başka bir marka ile başlayıp, HP’ye yönelerek üç yıl içinde üç HP makine yatırımıyla sonuçlanan hızlı büyümeyi neye bağlıyorsunuz? Bu büyümeye Matset’in katkısı ne oldu?
Şimdi açıklayamadığımız, biri başka bir markadan HP’ye geçen iki yatırımımız daha var. HP’nin teknolojisiyle elbette bir katkısı var. Burada önce müşteri dijital baskı makinesine alışıyor. Sonra arkasında aradığında yanında olacak güçlü bir servis arıyor. Burada Matset’in 44 yıllık deneyimi devreye giriyor. Müşterinin makinesinin ‘down time’ denilen arıza sebepli durmamasını sürekli çalışmasını sağlamak önemli. Şu anda 15 mühendisimiz var. İstanbul, Ankara ve İzmir’deki ekiplerimizle HP Indigo makinelere servis veriyoruz. Bunu yapabilmek için bu işe gönül vermiş olmak lazım. Aksi halde bu işi yapıyorum diye ortaya çıkamazsınız. Müşteri bugüne kadar yaşadığı tecrübelerden dolayı Matset’i ve HP Indigo’yu tercih ediyor.
Bu makine de click – charge yöntemiyle mi çalışıyor?
Bütün HP Indigo makinelerde click – charge yöntemiyle çalışıyoruz. Çok uygun fiyatlarımız var. Müşteriyle çok yakın, ortak gibi çalışıyoruz. Neredeyse 24 saat müşterinin yanındayız. Makinenin çalışmasını sağlamak çok önemli ve bizim de kazancımız click – charge nedeniyle buradan geçiyor. Müşteriyi çok yakından takip ediyoruz. Birlikte çalıştığımızda hem biz hem de müşteri çok başarılı oluyor.
Drupa sonrasında yeni makineler de gelecektir…
Drupa öncesinde iki makine gelecek, zaten diğerleri için vakit de kalmadı. Sonrasını Drupa’da göreceğiz. HP’nin 6500 m² büyüklüğünde bir standı olacak, Drupa’nın en büyük standına sahip. Ayrıca ziyaretçilerin dinlenmesi için stant dışında bir restoranı var.