Etiket sektörünün son yıllarda kalite ödülleri ve büyümesiyle dikkat çeken firmalarından Çiftsan Etiket’in ortakları Hakan Yolgun ve Mustafa Başıbüyük de DSCOOP Tel Aviv etkinliğine katıldı. Yolgun ve Başıbüyük, sorularımızı yanıtladı.
Geçen yılın sonlarında HP Indigo dijital etiket makinesi yatırımı yaptınız ve şimdi ikincisine yatırımı planladığınız için DSCOOP etkinliğine katılmış bulunuyorsunuz…
H. Yolgun: Teknolojiyi yakından takip etmelisiniz. Teknolojiye ayak uydurduğunuz sürece her işte olduğu gibi bu işte de başarılı olma yolunda emin adımlarla yürüyebilirsiniz. Bünyemizde birçok baskı tekniğini uygulayabilir durumdaydık. Matset’in desteği ile HP Indigo WS4500 baskı makinesinin yatırımını gerçekleştirdik.
Bizim için çok yeni bir teknolojiydi dijital baskı. Bünyemize adapte ettik sayılabilir. Bu da bizi çok daha kaliteli ve farklı işler yapar hale getirdi. Hitap ettiğimiz sektöre alternatifli birkaç proje sunmuş olduk. Yalnız makinenin modeli, hızı ve özellikleri itibarıyla artık bizim için yetersiz durumda olduğunu görüyoruz. Mevcut dijital baskı makine parkımızı genişletmek amacıyla daha üst modellerin yeni özelliklerini incelemek amacıyla buradayız. Buradan istediğimiz sonuçları almamız halinde ise yeni yatırımımızı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
Çiftsan Etiket olarak birçok baskı tekniği kullanarak etiket üretiyorsunuz ve belli bir çıtanın üzerindesiniz, yurt içinde ve yurt dışında birçok ödül aldınız; HP Indigo size ne kattı?
H. Yolgun: Öncelikle kalitede bir standart yakalamamıza doğrudan etki eden bir makine oldu HP Indigo. Mevcut konvansiyonel baskılarda teknoloji ne kadar başrol oynasa da kalitenin tamamlayıcı unsurlarından bir tanesi de ustalık. Zaten kalifiye eleman bulmak her sektörde olduğu gibi bizde de ciddi bir sorun. Bu sistemde ise iyi bir operatör makineyi maksimum verimle kullanmanızı ve iyi işler çıkarmanızı sağlayabiliyor. Makinenin birçok artısı var, dijital ofset gibi bir durum söz konusu. Müşterilerimize bu kaliteyi kabul ettirebilmemiz biraz zaman alsa da bunu başardığımızı düşünüyorum. Artık HP Indigo WS4500 bizi getirebileceği son noktaya kadar getirdi. Daha ileriye gidebilmek için daha üst modellerle ilgili bir çalışma içine girdik. Kısa zaman içinde de sonuçlanacağını düşünüyorum.
Dijital etikette, müşterinin dijital ile konvansiyonel arasındaki farkı algılaması zor olabiliyor ve fiyat noktasında sorunlar çıkabiliyor; sizin müşterilerinize dijitali kabul ettirmeniz kolay oldu mu?
H. Yolgun: Öncelikle bu baskı teknolojisi bizim sektörümüzde çok yeni. Firmaların birçoğu bilgi sahibi olmadıklarından bu makinelere masaüstü printer mantığıyla yaklaşıyorlar. Onların bu ön yargılarından kurtulmalarını sağlamak da biraz zaman alıyor. Dijitalin şu anki teknolojiye göre en büyük dezavantajı maliyet olarak adetlerin belirli bir düzeyde olması şartı. Düşük adetlerde maliyetler uygun ama belli bir adedin üzerine çıkıldığında maliyetler diğer baskı tekniklerinin üzerine çıkıyor. Bu süreçte öncelikle düşük adetli siparişleri olan, maliyetlerin yukarı çıkmadığı projeleri olan firmalara yönlenmeli. Daha sonra sağlanan kalite müşteriye kabul ettirildiği andan itibaren de yüksek adetli işlerde dijital baskı tekniğine geçilmeli.
Kalite tercihi anlamında iki farklı kesim olduğunu düşünüyoruz: Yüksek kaliteyi isteyen bir kesim ki oranı her geçen gün artmakta, diğer kesim ise rekabette kolaylık sağlamak adına düşük kaliteli ucuz ürünler talep eden kesim. Biz kaliteye öncelik veren kurumsal firmalarla çalışmaya gayret ediyoruz. Böyle olunca da, müşteri bize önce kaliteli ürünü satın almak için geliyor. Yoksa fiyatı devamlı düşürmenin sonu yok. Birçok firma bu nedenlerden dolayı yaptığı yatırımların maliyetlerini bile karşılayamıyor. Böyle olunca da sektörün büyümesi ve gelişmesi ne yazık ki istediğimiz ölçülerde olmuyor. Bu da kaliteli üretim yapan firmaların artmamasını sağlıyor.
Biz, müşterilerimize etiketin ötesinde bir hizmet sağlıyoruz. Onları eğitmek ve bilgilendirmek adına ciddi bir mesai harcıyoruz. Sanırım sektördeki en önemli farkımız da bu.
Dünyada genel olarak ekonomik ve siyasi sıkıntılar var; Türkiye’nin de kendine özgü sıkıntıları var. Etiket işi nasıl gidiyor?
H. Yolgun: Sektörde geçmiş senelere nazaran tabi ki olumsuz bir etkileşim söz konusu. Böyle durumlarda bazı firmalar beklerler ve mevcut durumu gözlemlerler, bazıları panikler ve doğrudan küçülmeye giderler. Bazıları da klişe olacak belki ama krizi fırsata çevirmeye çalışırlar. Biz de krizi fırsata çevirmeye çalışan firmalar arasındayız. Yaklaşık 1 yıl içinde yapmış olduğumuz üçüncü makine yatırımımızın gelmesini bekliyoruz . Ayrıca 2016 yılında da yaklaşık %25 oranında büyüme sağlamışız. Bu da bizim krizi doğru yönettiğimizi gösteriyor.
2016 zor geçeceğini düşündüğümüz bir yıldı. Senenin yarısına geldik. İlk hedefimiz 2016’yı bitirmek. 2017’de dünyanın genelinde birbirleriyle sıkıntılı olan ülkelerin uzlaşmasını bekliyoruz. Bildiğiniz üzere biz de dahil birçok ülkede büyük sıkıntılar var; petrol fiyatları, politik nedenler, savaşlar, enflasyon vs. 2017’nin bu yıla göre daha iyi geçeceğini umuyoruz.
İhracatınız nasıl gidiyor?
H. Yolgun: Avrupa’nın durumu şu anda diğer bölgelere göre çok daha iyi. Afrika, Orta Doğu, Kuzey Asya ülkelerine etiket veriyoruz. Orta Doğu’da şu an ciddi bir kaos var. Komşularımızla da ilgili ciddi problemlerimiz var. Bu sıkıntıların ortadan kalkmasını bekliyoruz, o zaman her şey daha keyifli hale gelecek.
Farklı neler yapıyorsunuz?
H. Yolgun: Avrupa’da bile nadir görülen etiketleri, değişik makineler ve sistemlerle üretir durumdayız. Bunlardan en önemlisi ise sizin de bildiğiniz üzere görme engelliler (Braille) için üretilen etiketler. Bu etiketleri Türkiye’de ilk kez üreten firmayız ve şu anda çok yaygın bir şekilde özellikle yurt dışındaki müşterilerimize bu yönde hizmet veriyoruz. Bunun için de ciddi bir Ar-Ge ve baskı öncesi çalışması gerekmekte. Zaten en iyi olduğumuz noktalardan bir tanesi de bu. Daima en iyisini hedefliyoruz. Sektör daha birçok yeniliğe hazır olsun. Bu konuda ciddi çalışmalarımız var. Kısa zamanda gözlemleme fırsatınız olacaktır. Ve bu baskıların da FINAT gibi uluslararası etkinliklerde hak edeceği değeri göreceğine inanıyorum.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
M. Başıbüyük: Bizim için aslolan gelişen teknolojiyi takip ederek yeniliklerin öncüsü olabilmek. Onun için de her zaman bu gibi gelişen teknolojilerin sunulduğu etkinlikleri takip etmeye çalışıyoruz. Uluslararası alanda ülkemizi temsil eden firmaların sayısının da giderek artması gerektiğini düşünüyoruz.
H. Yolgun: Mükemmeli seçmek lazım. Sıradan olarak daha iyi yerlere gelemezsiniz. Biz onu seçtik ve bu yolda yürümeye devam ediyoruz.