drupa 2016’da Türkiye’nin gurur kaynağı stantlarından biri de dünya standartlarında üretilmiş gravürlü silindirlerin sergilendiği Gravure Internatinonal standıydı.

Bakioğlu Holding ambalaj grubu şirketlerinden Gravure Internatinonal (Enternasyonel Gravür Teknolojisi A.Ş.), drupa 2016’da kalitesiyle göz dolduran gravür silindirlerini sergiledi. Şirket, 2001 yılından bugüne İzmir Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 16.440 metre kare alan üzerine kurulu tesislerinde faaliyetlerini sürdürmekte.

Esnek ambalaj sektörü için silindir üretimi amacıyla yola çıkan Gravure Internatinonal, 2005 yılındaki yatırımlarıyla tütün mamulleri, alkollü içkiler ve ürün güvenliğinde kullanılan güvenlik bandrollerinin basılmasında kullanılan silindirleri de üretim alanına dahil etmişti. Kısa sürede Avrupa’daki sektöründe öncü müşterilerle düzenli bir iş ortaklığı sağlayacak kalite düzeyine ulaşan Gravure Internatinonal, 2012 yılında gerçekleştirdiği Otomatik Hat yatırımı ile üretim kapasitesini 50 bin silindir/yıl güce ulaştırmış, 2013 yılında faaliyete geçen Lazer Silindir Üretim Hattı ile de başta sigara ambalajları olmak üzere en yüksek kaliteye ihtiyaç duyan sektörlerde aranan tedarikçi haline gelmişti. Gravure Internatinonal; baskı silindirlerinin çelik gövdelerini de kendi bünyesinde üretebilmesi dolayısıyla termin, kalite ve müşteri memnuniyeti açısından her zaman bir adım öne çıkıyor.

Çalışan, müşteri ve diğer tüm paydaşlarının memnuniyetini en üst seviyede tutan, sürdürülebilir bir büyümeyi hedefleyen ve kaliteden ödün vermeyen bir bakış açısına sahip olan Gravure Internatinonal rotogravür baskı silindiri üretiminde Avrupa’nın en büyük ve en çok tercih edilen kuruluşu olma hedefiyle yoluna devam ediyor.

drupa 2016’da Gravure International Genel Müdürü Ender Özmergen ile görüştük.

İhracatta hangi noktadasınız ve bu drupa’nın bu açıdan anlamı nedir?

Gravure Internatinonal olarak geçen yıl bir yatırımımızı tamamlayarak kapasitemizi % 30 arttırdık ve şu anda yılda 50 bin silindir üretebilir noktaya geldik.

Bu noktada ihracat pazarı bizim için büyük önem taşıyor. İhracat pazarında özellikle ilgilendiğimiz konu fleksibıl ambalaj. Dekorasyon, yer kaplamaları konusunda yatırımlarımız oldu ve bu alanda ihracatla ilgileniyoruz.

Sigara ambalajı, esnek ambalaj ve dekorasyon (yer kaplamaları, duvar kağıtları) ile ilgili her türlü silindiri şirketimizde üretebiliyoruz.

Tütün ürünleri, esnek ambalaj baskısı ve dekorasyon konusunda ihracat çok önemli. Pazardan çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Özellikle Avusturya, Almanya bölgesine ciddi çalışmalarımız var. Bunu genişletmeyi düşünüyoruz.

Bu işin kalbi sayılacak bir ülkeye, Almanya’ya ihracatın anlamı da çok büyük diyebilir miyiz?

Gravür endüstrisinin kalbi Almanya’da atıyor. Gravure International olarak büyük üreticilerin bulunduğu bu alanda, kalitemizle, servisimizle, hizmetimizle bayrak açıyor olmak çok önemli.

Gravür tarafında büyümede bir yavaşlama var mı?

Gravür tarafında talep devam ediyor. Flekso tarafında gelişme olsa da kalite gravür tarafına yaklaşmış değil. Gravür hâlâ cazibesini koruyor ve bunun yakın gelecekte de biteceğini sanmıyorum. Çünkü baskı firmaları ile görüşmelerimde, onların müşterilerinin % 90’ının özellikle ‘gravür istiyorum’ diye belirttiklerine tanık oldum.

Bu bir alışkanlıktan ibaret değildir değil mi? Çünkü markalar kalite uzmanları istihdam ediyorlar…

Hayır, kalite gözle görülür bir şey ve kalite farkı var. Günümüzde her geçen gün kalite çıtası yükseliyor. Müşterilerin kalite ihtiyaçları derinleşiyor, hassaslaşıyor. Bunu sağlamak için üst düzeyde üretimler gerçekleştirmeniz, üst düzey kalite sunmanız gerekiyor. Flekso henüz bunu sağlamaktan uzak. Ama flekso sektöründe de kaliteyi arttırıcı güzel gelişmeler olduğunu biliyorum. Gravure Internatinonal olarak flekso konusunda da yatırım girişimlerimiz var. Müşterilerimize yakın gelecekte gravür ürünlerinin yanı sıra flekso ürünleri de sunmayı hedefliyoruz.

İhracat oranınız konusunda bir rakam verebiliyor musunuz?

Şu anda % 20 – 25 civarında ihracatımız var. Bunu % 30 – 35 seviyelerine çıkarmayı hedefliyoruz. Tabii gravür üreticileri olarak yaptığımız ürün niş ürün; belirli bir müşterinin belirli bir ürününe, dizaynına yönelik iş yaptığımız için ihracat noktasında uzak noktalara ulaşmak, termin anlamında sıkıntılarımız oluyor. Bunu da kendi bünyemizde ‘hızlı dijital servis’ gibi organizasyonel çalışmalarla termin sürecini kısaltmaya çalışıyoruz. Bunun için 16 kişiden oluşan repro servisimiz var. Almanya ve Avusturya’nın büyük baskıcılarına teknik repro hizmeti de veriyoruz. Yani ihracatımız sadece silindirden ibaret değil.

Türkiye’nin önemli tifdruk matbaaları arasında gravür silindirlerini yurt dışından tedarik edenler vardı; sizin yatırımlarınız paralelinde bu ithalatta bir azalma olduğunu söyleyebilir misiniz?

Şu anda özellikle fleksibıl ambalaj baskı silindirlerinde pazarın liderliğini üstlendik. Aylık 4500, yıllık 50 bin silindir kapasitemizle, Gravure International olarak pazarın temel ihtiyaçlarını karşılayabilir durumdayız. Bugün yeni baskı makinelerine baktığınız zaman hızlar sürekli artmakta. Dakikada 450 500 m baskı hızlarından söz ediliyor. Bu firmaların çoğu aynı zamanda ihracat yapıyor. Bu hızla ihracat kalitesinde bir baskı gerçekleştirebilmeleri için kaliteli silindir bu işin kalbi. Ve biz yaklaşık 200 kişilik ekibimizle, bu kaliteyi Türkiye’de dünya standartlarında veriyoruz. Türkiye’nin en güçlü repro servisi, en iyi renk yönetim sistemi ve üretimde mühendislerden oluşan yetişmiş kadromuzla bu işi en profesyonel şekilde yaptığımıza inanıyorum. İhracata gidecek, yüksek hızla çalışan müşteriler mutlaka bizi tercih ediyorlar. İhracatımız % 20 – 25 görünse de bu anlamda yaptığımız yüksek kaliteli silindirlerle ihracata dolaylı olarak katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum. İhracata gidecekse baskıcı firmaların verimli olmaları, fiyatlarını – maliyetlerini kontrol altında tutmaları ve yüksek kaliteli üretim yapmaları gerekiyor. Bunu da Türkiye’de yüksek standartlarla sağlıyoruz.

Gravürde kaliteyi biraz açar mısınız? Silindirde bunun olmazsa olmazları nelerdir?

Çelikten başlayalım. Standımızda da sergilediğimiz gibi, çok üst kalite base çelik silindir üretimi gerçekleştiriyoruz. Mühendislerimiz tarafından müşterimizin dizaynı spesifik olarak incelenerek ona uygun et kalınlığı seçiliyor. Et kalınlığı silindir performansında çok önemli. Artı çift flanşlı dizayn kullanıyoruz. Bu da silindirin makinede uzun yıllar kullanılabilmesi açısından çok önem taşıyor.

Bu işin ana kısmı. Sonrasında dijital dünya devreye giriyor.

Belirttiğim gibi, 16 kişilik dev repro ekibimizle, dünyanın birçok noktasına repro hizmeti verebilmekteyiz ve müşterilerimizin birçok ihtiyacını tam olarak karşılayabilmekteyiz.

Türkiye’de tek otomatik hat ile el değmeden üretim yapan firmayız. Otomatik hattımızın kendi bünyesinde kendi kalite kontrolunu yapan ünitesi mevcut. Bununla silindir el değmeden, dünya standartlarında üretilebiliyor. En sonunda müşterimize tam kapsamlı prova hizmetimizi sunuyoruz. Müşterimiz silindiriyle beraber provasını da alıyor ve baskısını yaptıktan sonra karşısına ne çıkacağını biliyor. Bunlar müşteriyle anlaşıldığı için baskıdan sonra sürpriz yaşamıyor ve ürününü kaliteli bir biçimde piyasaya sürüyor. Bunlar müşteriler açısından çok önemli. Çünkü bugün baskı sektöründe rekabet çok yüksek. Verdiğimiz hizmetin yüksek kalitede olması onlara birçok anlamda avantaj sağlıyor. Ülkemize de ihracat anlamında katkı sağladığını düşünüyorum.