İşcan Makina da geniş bir stant ve makina parkıyla 23. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’ndaydı. İşcan Makina’nın kurucusu Turan İşcan, fuarda sergiledikleri makinaları ve fuar hakkındaki görüşlerini Matbaa Haber’e anlattı.
Avrasya Ambalaj’dayız siz de geniş bir stantla buradasınız. Gelirken neyi hedeflediniz, nasıl bir tabloyla karşı karşıyasınız, neler sergilediniz?
Ambalaj fuarlarını seviyorum. Özellikle ambalaj fuarlarında Print Pack bölümü, bizim kendimizi ifade edebilmemiz için çok iyi oldu. Sektöre gereken önemi verip otomatik makinalarla karton ve oluklu ambalaj sanayisine katkı yaptığıma inanıyorum. Şu anda Almanya’daki ya da Avrupa’daki fuarlara göre benim getirdiğim makinalar bu fuarın değerini daha da arttırdı. Bunu artık karton ambalajcı arkadaşların takdirine bırakıyorum. Şu anda dünyada bu tip fuarlarda böyle otomatik makinaların sergilenmesi çok pahalı ve maliyetli şeyler. Ama biz yine de kâğıttan satış yapmak yerine yeni teknolojiyi ve dünyadaki yeni trendi ambalaj sanayisine sunmaktan gurur duyuyoruz.
Dolayısıyla bu fuarın bizim için iyi geçtiğini söyleyebilirim. Fuara inanıp fuara gelen, fuarları takip eden ve fuarlardan faydalanmayı uman tüm sanayici arkadaşlar herhalde bizim standımızla bizim de bu fuara verdiğimiz önemi görmüş oldular. Tüyap Fuarcılık’ı da kutluyorum. Herhalde bu yıl yabancı misafir konusunda büyük bir patlama yaptılar. Bu sene ilk üç gün yabancılardan pek Türk misafirle ilgilenmeye vakit bulamadık. Dolayısıyla İstanbul’un fuarcılığın ve ticaretin merkezi olmasını arzulayan bizler için bu durumun böyle zuhur etmesi bizleri ayrıca gururlandırdı. Bu gayretlerinin ayrıca devamını diliyoruz. Bunda bizim de katkımız var. Bizler de Türk firmaları olarak uluslararası noktaya geldik. Ben sadece Türkiye’de yokum, tüm Balkanlar’da varım. Örnek olarak fuardaki sergilediğim iki makinayı Balkanlar’a sattım. Ortadoğu coğrafyasında da varım. Hepsiyle bu fuarda görüştük ve bir araya geldik.
Biz fuarımızda standımızı iki ana bölüme ayırdık. İscanex bizim dışarıya açılan markamız ve yüzümüz. Bu ana markanın altında Uzakdoğu’da hem temsilcisi hem de ortağı olduğum Juxing firmasının hem kesim hem sıvamaları var. Otomatik kesim makinesi, ful ayıklamalı 1500 mm genişliğinde 110’a 150 cm ebadında bir makine.
Bir de Kingvida markamız var. Bu marka benim kendi markam, dış ticaretteki markamız. Benim olmasına rağmen Çin’de de çok popüler. İmalatçı ve Çin’de de çalıştığımız arkadaş aynı markayı kullandı orada da. Vida bir makinanın küçük ama en önemli unsuru. Bu firma giderek gelişti, Uzakdoğu’da ve birçok ülkede kesim makinalarının kralı oldu, Markanın tescili de bana ait.
Bir de By isimli bir firmamız var bu firmanın da pencere yapıştırma makinasını getirdik. Bu dört makina büyük ve hacimli makinalar.
En çok hangi makinelere talep var?
Şu anda bizim en popüler makinamız Juxing sıvama makinası. Sıvama makinası hem kısa hem hızlı. Eski sıvama makinaları yaklaşık 4000 küsuratla giderken bu makinayla 11000’e ulaşıyorsun. Büyük müesseselerde iki makina çalıştıranlar ikisini kapattı şimdi sadece bu makinayı çalıştırıyor.
Uluslararası ziyaretçi açısından değerlendirdiğiniz zaman en çok hangi ülkelerden ziyaretçi aldınız? Bunların sıcak satışa dönme ihtimali hangilerinde daha yüksek?
Kuzey Afrika ülkelerinden hayli talep vardı. Mesela geçtiğimiz yıllarda Mısır’dan hiç kimse gelmemişken bu sene 8-10 Mısırlı ziyaretçi ağırladık. Yine Ortadoğu ülkelerinden gelenler var. Ancak en çarpıcı görüşmelerimiz Balkan ülkeleriyle oldu. Balkan ülkelerinde yavaş yavaş ismimiz, markamız duyulmaya başladı. Oralara iyi makina, arkasında durulan problemsiz ve verim alınana makinalar verdikçe geri dönüşler artmaya başladı.