Yıllardır dijital baskı makinelerinde birçok markanın yanı sıra Fujifilm’in Acuity serisinin ve Azor RZR UV baskı makinesinin de bayiliğini yürüten Gür Sistem Bilişim ile çalışan ve istikrarlı olarak hem kırtasiye hem de dijital baskıda büyüyen Bilinçsel Kırtasiye, endüstriyel baskı sektörüne girmeye karar verdiğinde pek çok teklif arasından Fujifilm’in giriş seviyesi yüksek kaliteli flatbed çözümü Acuity 15’te karar kıldı.
(Ankara) Basım sektörünün sorunları olduğu ne kadar tartışılmaz bir gerçek ise sayısız fırsatlara gebe olduğunun da pek çok örneği var. Dijital baskı, bazı örneklerde ya başrolde ya da yardımcı roldedir. Bu fırsatları büyümek için kullananlar arasında zor koşullarda milyonlarca liralık yatırımı göze alarak krizi fırsata çeviren firmalar da var. İki kardeşin, Özgür ve Özkan Taşdelen’in ortaklığında hizmet veren Bilinçsel Kırtasiye’nin büyüme hikayesi de, büyüme ve kazanç fırsatlarının nerelerde saklı olduğu ve nasıl yakalanabileceği konusunda esin kaynaklarıyla dolu.
Bilinçsel Kırtasiye, son olarak Gür Sistem’den Fujifilm Acuity 15 giriş seviyesi endüstriyel dijital inkjet baskı makinesi aldı. Firma daha önce de Gür Sistem’den HP Designjet Z5400, HP Latex 360, HP PageWide inkjet baskı makineleri almıştı.
Özkan Taşdelen, Eryaman’daki iş yerinde sorularımızı yanıtladı.
Bilinçsel Kırtasiye ne zaman kuruldu?
Firmayı kardeşim Özgür Taşdelen ile birlikte kurduk. Sincan merkezde 25 metre kare alanda kırtasiye ürünlere satarak başladık ve 2000 yılına kadar amatör olarak devam ettik. Sektörü tanıdık ve kendimizi geliştirmeye dönük faaliyetlerde bulunduk. 2000 yılında şirket danışmanımızla bir görüşme yaptık. Mağaza yeri ve konsepti üzerinde durduk.
Danışman ile çalışmaya ne zaman karar verdiniz?
Yirmi yıldır şirket danışmanımız var. Danışman ile çalışmaya başladıktan sonra işimizin ve satışların daha düzgün gitmeye başladığını gördük. Ya küçük dükkanımızda devam edecektik, ya da A tipi bir mağaza olacak ve kurumsallaşma yoluna gidecektik. Biz ikincisini tercih ettik. Kırtasiyenin de çeşitli ürün grupları var. Biz kırtasiyede uzmanlaşmaya ve kendimizi geliştirmeye başladık. Beş yıl kadar kırtasiyede işimizi geliştirmek için yatırım yaptık. Danışmanlık hizmeti aldıkça, kendimizi geliştirmeye başladık ve sonra fotokopi cihazlarımızı arttırdık. Hepsi bir anda olmadı. Pasaj içindeki mağazamızı 100 metre kare civarında cadde üstünde bir yere taşıdık. İşin konsepti biraz daha değişti. Daha sonra 750 metre kare bir yere geçtik.
Yatırımlarda Gür Sistem’in doğru yönlendirmesi önümüzü açtı
Baskıya ne zaman yatırım yapmaya başladınız?
Baskıya 2010 yılından sonra ağırlık vermeye başladık. Çünkü baskı apayrı bir dünya. Sürekli teknolojiler ve sistemler gelişiyor. Baskı konusunda Gür Sistem bize yol gösterdi. Yatırım yaparken doğru hamleler yapmamız gerekiyordu. Yanlış bir hamle yaparsak yatırım boşa gidebilirdi. Gür Sistem’in doğru yönlendirmesi önümüzü açtı.
Yine kırtasiye ağırlıklı mı çalışıyordunuz?
Fotokopi makinelerimiz vardı ama profesyonel değildi. Daha profesyonel cihazlara yatırım yapmamız gerektiğine karar verdik. Şöyle bir söz vardır; “Senin balın olsun, sineği şamdan gelir!” Kaliteli makine olmadan bu işler olmuyor. Bir ajans gibi başlayıp iş toplayarak bu olmuyor. Çünkü basım işletmesinden fiyat alıyor ve üzerine kâr ekleyip satmaya çalışıyorsunuz. Bu iş çok verimli olmuyor. Mağazaya gelen ve makineleri gören insanlar buradan ne iş çıkabileceğini kestirebiliyorlar. Önce Trotec’in lazer cihazını, sonra da Konica Minolta’nın dijital baskı cihazlarını aldık.
Lazer cihazını hangi işlerde kullandınız?
Lazer deyip geçmemek lazım, lazerin çok geniş bir kullanım alanı var. Kazımalarda, markalamada, kesimde kullanılıyor. Kesimle beraber giyotin de aldık. Giyotini alınca matbaa işlerine de girmiş olduk. Şu anda kırtasiye, ajans ve matbaa gibi çalışıyoruz.
İlk geniş format makineyi ne zaman almıştınız?
2015 yılında Ricoh aldık. Daha önce Konica Minolta da kullanmıştık.
Endüstriyel flatbed baskı makinesi almak için size ilham veren ne oldu?
Müşteri talepleri de zorladı. Danışmanımız bize üç yıl önce hedef koydu; dijital baskı ve reklam sektörüne yatırım yapmamızı önerdi. Gür Sistem’in referansıyla sektörün önde gelen firmalarını ziyaret ettik, onlarla görüştük ve nasıl çalıştıklarını, neler yaptıklarını gördük. Bir yıl fizibilite çalışması yaptık. Matbaa sektöründe incelemelerde bulunduk; biz matbaa değiliz, onun için grafik tasarım ekibinin de bulunması gerekiyordu. Ekip oluşturduk. Şu anda biri profesyonel grafiker, 7 kişilik grafik – tasarım ekibimiz çalışıyor. Bize ilham veren sektör oldu ve danışmanımızın piyasa araştırmaları bizi yönlendirdi. Kırtasiyenin Eylül ve Ekim aylarından ibaret bir sezonu var; dijital baskı ve reklam sektörünün ise sezonu yok, her ay iş yapabiliyorsunuz.
Fujifilm Acuity 15 ne zaman kuruldu?
Makine Kasım ayının ilk haftasında kuruldu. Kurumlara, okullara, fabrikalara, özel şirketlere iş yapıyoruz; matbaalara ve ajanslara da hizmet veriyoruz. Kurulduğundan bu yana makine hiç boş kalmadı ve ortalama 8 saat çalıştı. Gece mesaiye kaldığımız işler oldu. Sekiz saat bizim beklentilerimizin üstünde bir rakam. En çok dakota denilen malzemeler üzerine baskılar yaptık, promosyon ürünleri bastık. Tasarlanan birçok projeyi basabildiği için memnuniyet uyandırdı.
En yüksek tirajlı işleriniz neler oldu?
Tek seferde 1500 adet ajandanın kapak kısmını, kurum isimlerini kişiselleştirerek bastık. Ayrıca 300 adet dakota baskısı yaptık.
Yatırımdan önce başka markaları araştırdınız mı?
Üç firma ile görüştük ve teklif aldık. Makineyi herkes üç aşağı beş yukarı verebiliyor ama makine kurulduktan sonra verilen hizmet önemli. Her şeyden önce servise baktık. Fujifilm’in Ankara’da Kömen ve Mim’deki cihazlarını gördük. Fuarda bir gün makineleri inceledik. Fiyat düşüren firmalar da oldu ama biz Gür Sistem’i tercih ettik. Yarı fiyatına Çin menşeli makineler de vardı ama vereceğimiz paraya değeceğinden emin olamadık. Makine kurulduktan sonra alışma sürecinde de makinenin kalitesinden ve verimliliğinden tam olarak yararlanmamızda Gür Sistem çok yardımcı oldu.
İş çeşitliliğimizi ve hızımızı sosyal medyada göstermeye çalışıyoruz
Makinenin iş hacmini arttırmak için sosyal medyadan yararlanıyoruz. Örneğin beş dakikada bastığı iş için 20 saniyelik video hazırlayıp paylaşıyoruz. Facebook’ta videomuzu görüp iş getiren müşterilerimiz oldu. Farklı işlerde bunu yaparak, iş çeşitliliğini de göstermeye çalışıyoruz. Fleksiye Atatürk posteri bastık, dakota üzerine ünlülerin sözlerini bastık. Metal baskı, kalem baskısı gibi uygulamaları tanıtıyoruz. Defter üretimi de düşünüyoruz. Endüstriyel işlerin siparişlerini almayı hedefliyoruz.
Araç kaplama ve cephe kaplama yapabiliyoruz. Önce fiyatta anlaşıyoruz. Sonra fotoğraflı olarak uygulama müşteriye gösteriliyor; onaylarsa baskı ve uygulama yapılıyor.
Hedefiniz nedir?
Uzun vadede gücü ve kapasitesi belli olan lazer makinemizin yanına endüstriyel uygulamalara uygun bir lazer makinesi daha alacağız. Sonraki hedefimiz kadromuzu daha kalifiye hale getirerek, eğitim seviyelerini yükseltmek ve kaliteli iş yapmak. Bu şekilde yaptığımız 2 milyon liraya yakın yatırımın geri dönüşünü hızlandırmak.
Makine hem baskıda hem de kırtasiyede ciromuzun artmasını sağladı. Hem kırtasiyede hem de baskı tarafında ortalama % 40 büyümeyi hedefliyoruz. Müşteri makineye değil, baskı kalitesine bakıyor. Gelen ve memnun olan müşteriler kırtasiye, oyuncak ve hediyelik eşya alışverişi de yapıyor. Dolayısıyla her iki işimiz de birbirini besliyor.