Halen IML, rulo etiket, iç kutu ve sürekli form olmak üzere farklı üretimleri olan firma, sadece IML üretimine odaklanarak portföyünü ve üretimini arttırmak için çalışıyor. Demirkardeşler Etiket altı ay önce taşındığı EGM Ticaret Merkezi’ndeki 2000 metre kare kapalı alanı olan kendi yerinde hizmet veriyor. Tesis eşit şekilde rulo etiket ve tabaka bölümü olarak ayrılmış. Tek vardiya çalışan firmanın 30 personeli var. Demirkardeşler Etiket’te sorularımızı firmanın kardeş ortakları İsmet Demir ve İlker Demir yanıtladı.
Demirkardeşler ne zaman kuruldu?
Babam ve amcam ortaklığında kurulmuştur. Babamız Hasan Demir 1970’te Almanya’ya işçi olarak gitmeden önce gençliğinde Gaziantep’te matbaa sektöründe uzun bir süre çalışmıştı. Almanya’da 10 yıl kadar başka işlerde çalıştıktan sonra 1979’da kesin dönüş yaparken, Hasan DEMİR’in matbaacılık ustalığı olduğundan mesleklerini Türkiye’de sürdürebilmek için matbaa makineleri getirdiler. İlk makinelerimiz bir kazanlı (40 x 57 cm), bir maşalı, bir Herold giyotindi. 1980 yılında İzmir’den bir Heidelberg Kors aldılar. O bizim ilk ofset baskı makinemiz oldu.
2003 yılına kadar babam ve amcam ortak çalışıyorlardı. 2003 yılında babam ve amcam karşılıklı anlaşarak ortaklıklarını bitirme kararı aldılar, 2003 yılından sonra babamız Hasan Demir yönetimi ağabeyim İsmet’e ve bana devretti.
2005 yılında çift renk bir Roland 200 aldık. Sonra sırasıyla Almanya’dan Edelmann (2005) 3 renk sürekli form baskı makinesi, 4 renk Heidelberg GTO (36 x 52) ofset baskı makinelerini aldık. 2005 – 2012 arasında yedi yıl satene halı etiketleri bastık. 2012 yılında rekabetten dolayı halı etiketine sempatimiz kalmadı. Hatta halı fabrikalarının çoğu 2012’den sonra kendi bünyelerinde halı etiketi basmak için Memjet kafalı inkjet baskı makineleri almaya başladılar ve bu eğilim halen artarak devam ediyor.
Halı etiketi cazibesini kaybedince arayış içine girdik. 2013 yılında etiket üzerine yoğunlaştık ve bu araştırmalarımız neticesinde o yıl 8 renk flekso etiket baskı makinesi alarak etiket pazarına girmiş bulunduk. İşlerimizin ve müşterilerin bizlere taleplerinin artması ile 2014 yılında ikinci 8 renk etiket baskı makinesini aldık ve kalite kontrol, dilimleme hatlarımızın makinelerinin sayılarını arttırarak kapasite arttırımına gittik. Etiket bölümünde 2015 yılında az miktarda etiketleri daha düşük maliyetlerde basmak ve rekabet gücümüzü arttırmak için Japon malı semi rotary etiket baskı makinesi aldık. Şu anda Gaziantep’te etiket üretim kapasitesi olarak ciddi bir konumdayız.
Servisini kim veriyor?
Servisi Murat Mutlu (İmaj Otomasyon) sağlıyor. 2016 yılında IML işine girdik. Türkiye’de bu konuda eksiklik var ve bölgemizde IML baskı hiç yok. IML üzerine yoğunlaştık, IML işinde Orta Doğu pazarına fason ürettirdiğimiz IML etiketleri satarak ilk adımı atmış bulunduk. 2017 yılında 70 x 100 Roland 700 6 renk + lak ofset baskı makinesi, kesim makineleri ve film dilimleme makinesi alarak IML etiket pazarında aktif olarak üretime başladık.
Hangi sektörlere IML baskı hizmeti veriyorsunuz?
IML bölümünde gıda, kozmetik başta olmak üzere çeşitli sektörlere hizmet veriyoruz. IML konusunda müşterilerimiz doğrudan gıda firmaları değil, bu firmalara hizmet veren plastik enjeksiyon firmalarına hizmet veriyoruz. Onlar da yoğurt, helva kaseleri, helva kutuları, peynir kutuları gibi plastik kullanılan alanlara üretim yapıyorlar. IML baskılarımızın kullanıldığı markalar arasında ülke çapında tanınan markalar var. IML üretimimizin % 25’i ihraç ediliyor, % 75’i iç pazara gidiyor.
Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?
Orta Doğu ülkeleri; Mısır, Ürdün, S. Arabistan, Irak’a hitap edebiliyoruz. Hedefimiz ihracat ve iç satışları eşitlemek.
Kuşkusuz IML çok zahmetli, meşakkatli bir üretim. “Anadolu’da yapamazsınız” diyen rakiplerimiz oldu.
IML’e geçiş sürecinde enjeksiyon firmasıyla da iş birliği yapmak ve denemeler esnasında fireleri karşılamak durumundasınız. Bu süreç zor oldu mu?
IML dışarıdan göründüğü gibi bir iş değil. Kullandığınız filmden tutun kullandığınız lak, boya, ortamın sıcaklık ve nem değerleri ve hatta sevkiyat şekliniz dahi çok meşakkatli ve özenli olmak zorunda. Altı ay boyunca enjeksiyon tesisinde deneme, yanılma yöntemiyle çalıştık; IML filmden boya akması, malzemenin statiklenmesi gibi çok sorunlarla karşılaştık. Belki biz Anadolu’da olduğumuz için bu kadar yıprandık. Şuna inanın ki IML çok zahmetli ve sorun kabul etmeyen bir sektör.
IML tesisimiz istediğimiz yönde ilerliyor; müşteriden hiçbir şikayet almıyoruz. Bu işte ciddi bir rekabet yok ama ciddi bir kalite var. Verdiğiniz enjeksiyon işletmesine daha seri, daha kaliteli, daha firesiz iş teslim etmek zorundasın. Buradaki fire oranlarına çok dikkat ediliyor. Yüzde 2’nin üzerinde firede tercih edilmiyorsun. Bu anlamda yoruluyoruz ama bizim için çok ciddi bir avantajı var; kendimizi, kalitemizi geliştirebiliyoruz.
Artık önünüzü görebiliyor musunuz?
Eksiklerimizi çok iyi görüyoruz. Hiçbir zaman tolere edilmediğimiz için çok iyi üretim yapmamız gerekiyor. İade kova ile geliyor. İçine ürün konmuşsa, IML filmde baskı akmışsa kova içindeki yoğurdu ile iade ediliyor.
IML bize çok şey kattı. Kalitemizi geliştiriyoruz, eksik ekipmanımızı görebiliyoruz.
Personel eğitimi de çok önemli. Bu konuda neler yaptınız?
IML’e girmeden önce ciddi bir personel arayışı içine girdik ve alt yapımızı, ekibimizi kurduk. Yurt dışında gerekli eğitimler ve kurslar alarak ve İstanbul’dan IML konusunda deneyimli elemanlar alarak bu eksikliğimizi gidermeye çalıştık.
IML cironuzun ne kadarını oluşturuyor?
Şu anda cironun % 30’unu oluşturuyor. Rulo etiket % 40’ını oluşturuyor. Krome, bristol kartondan iç kutu yapıyoruz. Kutu ve sürekli form gibi diğer devam eden işlerimiz kalan % 30’unu oluşturuyor. Hedefimiz IML’i ciromuzun % 70’ine çıkarmak.
Kutu kesim bölümünüzde ekipman olarak ne var?
Otomatik kesim makinesi, bobin ebatlama makinesi, manuel selofan makinesi ve yapıştırma ve katlama makineleri ile butik kutu üretimi de yapıyoruz.
Biz kutucu, iç kutucu değiliz; hedefimiz IML. Şu anda tüm kapasitemizi IML ile dolduramadığımız için diğer işleri yapıyoruz. Gelecekte üretimimizi arttırarak yüzde yüz üretimimizi IML’e çevirmeyi hedefliyoruz. Geçmişten gelen müşterilerimizi geri çeviremediğimiz, IML’de tüm kapasitemizi dolduramadığımız için diğer işleri yapabiliyoruz.
IML üretimimiz artınca ikinci kesim hattımızı oluşturacağız. Halen BOBST kesim makinemiz var. Bir başka marka sıfır makine için görüşmelerimiz devam ediyor. Etiket bölümümüzün tek vardiya aylık 200 bin metre kare üretimimiz var. IML’de ise aylık 15 ton üretim yapıyoruz.
Sürekli form işi azalıyor, değil mi?
Azalıyor ama çok sert bir düşüş yok. Biliyorsunuz 10 milyon lira cirosu olanların e-faturaya geçmeleri zorunlu. Cirosu 10 milyonun altında olanlar henüz geçmediler. Sektörde aşırı derecede bir rekabet var. Rekabet olduğu için üretimimizi iki katına çıkarmamız lazım. Daha doğru makinelerle, daha az firelerle çalışmamız lazım. Dünyada ticarette bir kaos oluştu. Üretim arttı, rekabet arttı; insanlar üretimlerini arttırmak için dünyanın her yerine gidiyorlar. Sanal ortamda temas kuruyorsunuz, ertesi gün Çin’de bile olsalar geliyorlar. Teknoloji geliştikçe, insanlar ürettiklerini daha hızlı üreterek pazara sunmak istiyorlar. Teknoloji de rekabeti arttırıyor.