İstanbul Kıraç’ta Sinan Doğan yönetiminde farklı bir konseptle gelişimini sürdüren Jüpiter Barkod, kısa sürede makine parkına kattığı HP Indigo dijital ofset baskı makineleri ile etiket alanındaki etkinliğini daha da ileriye taşımayı hedefliyor. Dokuz bayisi ile Türkiye’nin en batısından en doğusuna kadar oldukça geniş bir coğrafyaya hizmet veren firma geçtiğimiz yıl Avrupa’daki üç ülkeye de ihracat yapmaya başlamış. Şirketlerin temel ihtiyaçlarının hemen hemen hepsini karşılamayı hedefleyen Jüpiter Barkod’un portföyünde etiket‘ten temizlik malzemesine, barkod‘dan kırtasiyeye, tekstil sarf malzemelerinden iş güvenliği ekipmanlarına kadar binlerce çeşit ürün bulunmakta. Bir ofiste ihtiyaç duyulan neredeyse her şeyi Jüpiter Barkod’dan temin etmek mümkün.
1995 yılında temelleri atılan Jüpiter Barkod Ağustos 2016’da Kıraç’taki 3900 m²’lik yeni merkez binasına taşınmış. Jüpiter’in merkez binasında; baskılı ve baskısız etiket üretimi, lazer ve meto etiket üretimi, teknik servis, yazılım geliştirme, grafik tasarım, muhasebe ve finans, satış pazarlama, bilgi işlem departmanı ve perakende satış mağazası bulunmakta.
Üretim ve operasyon faaliyetlerini bir arada yürüten Jüpiter Barkod, bayilik taleplerinin ciddi oranda artmasıyla kurumsal vizyonundan ödün vermemek adına 2012 yılında kendi bayi konseptinde standardizasyona gitmiş. Bu kapsamda mevcut bayileri standardize etmenin yanı sıra, yeni taleplere örnek olması amacıyla 2013 yılında İSTOÇ’ta bir “konsept mağaza” açılmış. Bu konsept mağaza, çevredeki işletmelerin ihtiyaçlarını karşılarken aynı zamanda aktif olarak satış faaliyetlerini de sürdürüyor. 2016 yılında Kıraç‘taki merkez binaya taşınılması ile birlikte perakende satış mağazası, lokasyonu nedeniyle çevredeki işletmeler ve fabrikaların oldukça büyük ilgisini çekmiş. Jüpiter Barkod’un Kıraç mağazasını ziyaret eden müşteriler birçok ihtiyaçlarını aynı yerden sağlayabilme avantajının yanı sıra büyük bir üretim tesisi ile karşılaştıkları için firmaya duyduğu güvenleri artıyor.
Sinan Doğan işleyişle ilgili şunları söylüyor; “Bizim amacımız işletmelerin etikete ulaşabilmesini kolaylaştırmak. Bunun yanı sıra firmalardan gelen talep doğrultusunda kırtasiye ürünlerini ve temizlik malzemelerini de portföyümüze ekledik. Bir firma iş ayakkabısı almak için mağazamıza giriyorsa, onun işletmesinde mutlaka üretim yapılıyordur. Bu öngörü ile müşterilerle olan diyaloglarımızı geliştirme sürecini başlıyoruz. Bu sayede müşterilerimiz diğer ürünlerimizi yakından inceleme şansına sahip oluyorlar. Ardından numune talebi, fiyat teklif süreçleri başlıyor.
Türkiye genelinde toplam 120 kişilik bir ekibimiz var. Ayrıca Avrupa’da bir arkadaşımız bizi temsilen orada bulunuyor. Çalışanlarımızın 65’i merkez binamızda istihdam ediliyor. Yaklaşık olarak 30 araçla hizmet veriyoruz. Araçlarımız kurumsal standardizasyon ilkemiz gereğince aynı konsepte giydiriliyor. Mümkün olduğunca aynı konsepti kullanarak markamızın akılda kalıcılığını ve yaygınlaşmasını arttırmayı hedefliyoruz. Bu gaye ile 2018 yılında Avrupa’da bir ofis açmayı düşünüyoruz.”
Jüpiter Barkod’u Ocak ayı içerisinde ikinci HP Indigo 6000 serisi makineleri kurulurken ziyaret ettik. Sinan Doğan’a firmanın gelişimini, Indigo kurulumlarını, iş konseptini ve gelecek planlarını sorduk. Firmanın, Sinan Doğan’ın yönetim modeli ve süreçlerini yandaki sütunlarda bulacaksınız.
Çeşitli ürünler satıyorsunuz ve aynı zamanda etiket üreticisiniz. Baskılı etikete nasıl başladınız ve ondan sonra HP Indigo nasıl devreye girdi?
Indigo, Matset’den Önder Bey’in teklifi ile devreye girdi. Biz de makinenin özelliklerine dair yurt içi ve yurt dışında çeşitli araştırmalar yaptık. Antalya, Mersin ve Gaziantep bayilerimizden küçük ebatlı ve az adetli etiket işleri geliyordu, fakat bu taleplere pek sıcak bakamıyorduk. Çünkü makine parkımızdaki makinelerimizle bu tip işlerin maliyetleri yüksek kalıyordu ve karşılayamıyorduk. Bugüne kadar gelen ve bizim yanıt veremediğimiz taleplerin analizini yaptıktan sonra HP Indigo ile ilgili uzun maliyet hesaplamaları yaptık. Önce ikinci el bir HP Indigo 4600 serisi bir makine satın aldık, 2017 yılının Ocak ayında kurulumu tamamlandı.
Indigo 4600’ü satın alırken bunun sadece bir başlangıç olacağını biliyorduk. Çünkü portföyümüzdeki müşterilerin henüz bizden karşılayamadıkları ciddi miktarda dijital etiket tüketimleri olduğunun farkındaydık. Makinenin kurulumundan kısa süre sonra tam da tahmin ettiğimiz gibi taleplerde çok fazla artış gözlemledik. Yeni müşterileri aramak yerine bünyemizdeki dijital etiket kullanımı olan firmalara makinemizin tanıtımını yaptık. Kısa sürede dijital etiket talepleri yoğunlaşmaya ve HP Indigo 4600’ün kapasitesi bize cevap vermemeye başlayınca kapasitemizi arttırmak amacıyla sıfır bir makinenin pazarlıklarını yapmaya ihtiyaç duyduk. Indigo 4600‘ü, 6800 serisi sıfır bir makine ile değiştirdik. Başlangıçta hedefimiz yeni makineyi 1.5 sonra hayata geçirmekti ama 4 ay sonra kurulumu tamamlandı. Indigo 6800 devreye girince dijital işlere biraz daha yoğunlaştık ve müşterilerimizin problem yaşadıkları işleri dijitalle çözebiliriz düşüncesiyle görüşmelere başladık. Yeni makinenin kurulumu ile artan kapasitemiz sayesinde bayilerimizden de gelen iş hacmi artmaya başladı. Artan iş yoğunluğu karşısında 6800’de yeterli olamayınca 2017’nin 10. ayında yeni bir Indigo almaya karar verdik. 2018 yılının Ocak ayında kurulumu tamamlanan ikinci Indigo’muz da faaliyete geçti.
Üretim maliyetleri konusunda müşteri açısından sorun yaşandı mı?
Maliyetler müşterilere de bize de çok uygun geliyor. Indigo tirajlı etiketlerin makinesi değil, özel etiketlerin makinesi. Ülkemizde adetler yükselmiyor, adetler düşüp çeşitler artıyor. Yani 1 milyon etiket kullanan bir firma yine 1 milyon kullanıyor fakat 35 çeşit yaptırıyor. Eskiden bu tiraj tek çeşit etiketle yapılıyordu. Firmalar eskisi gibi 500.000 adet etiket alıp 6 ay kullanayım diye düşünmüyor, finasman giderlerini de göz önüne alarak 15-20 günde bir etiket alalım düşüncesi ile hareket ediyorlar, ya da etiketlerini özelleştiriyorlar. Bunun için bünyelerinde tasarımcılar çalıştırıyorlar ve etiketlerini sürekli değiştiriyorlar. Koleksiyon ürünlerinde 40 çeşit ürünü varsa 40 çeşitten 500’er adet etiket talep edildiğinde dijital ön plana çıkıyor.
Indigo müşterisi hangi sektörlerde yoğunlaşıyor?
Biz gıda sektörüne biraz daha yoğun çalışıyoruz. Türkiye’nin önde gelen plastik üreticilerinden biriyle anlaşmak üzereyiz. Önümüzdeki hafta firmamızı denetlemeye gelecekler. Her iki taraf için uygun şartlarda anlaşma sağlanırsa Indigo makinelerimiz için koyduğumuz hedefe bir adım daha yaklaşacağız.
Konvansiyonelle başladınız, dijitale geçtiniz. Dijitalde click-charge diye bir sistem var, bu sizi zorladı mı?
Hayır! Bu bizim için daha basit. Click sistemi hesaplama açısından daha basit. Net maliyeti görebiliyorsunuz. Fire maliyetiniz net, click maliyetiniz net, neyle karşılacağınız belli. Müşteriye net maliyet çıkartabiliyorsunuz.
Mekanik makinelerde usta faktörü çok önemli. Ustanızın donamımlı olması ya da olmaması sizin maliyetlerinizi ciddi oranda etkileyebiliyor. Usta bin metrelik bir işi, iki bin metre fire vererek tamamlayabiliyor ya da usta faktöründen dolayı işin basılamadığı olabiliyor. Bu nedenle mekanik makinelerde süreçleri kontrol altında tutmak zor. Baskıya girene kadar işin maliyeti neredeyse belli olmuyor.
HP Indigo’ya uygun bir iş geldiğinde işin baskı maliyeti ve tabaka maliyeti belli. Düğmeye basıyoruz, maliyetimiz neyse onu görüp ona göre hareket edebiliyoruz. Günümüzde zaman herşey. Net maliyetler önemli. Konvansiyonelde gündüz vardiyası 20.000 metre iş basarken gece vardiyası 12.000 metre iş basıyor. Buda maliyeti etkileyen bir değişken, maliyetler hiçbir zaman tutmuyor. Mekanikte böyle bir sorun var. Bu nedenle Indigo’nun click maliyeti bizim açımızdan daha iyi.
Bundan sonra nasıl bir yol haritanız olacak?
Matset ile belirlemiş olduğumuz bir zaman hedefimiz var. Altıncı aya kadar belli bir click yapacağız. Yalnız ben bunu üçüncü ayda yapacağımızı düşünüyorum, altıncı aya doğru daha farklı planlarımız var. Makinelerimize bir sonlandırma almayı düşünüyoruz. Sonlandırmaya sekizinci aydan sonra yatırım yapmayı planlıyoruz. Indigo’lardan çıkan işlere, daha kaliteli, sıcak yaldız, serigraf baskı yapan üniteler olacak. Bizi üçüncü aydan sonra gelecek işler yönlendirecek.
2017 yılında dijitallerin dışında da ciddi yatırımlar yaptık. 2016’ın sekizinci ayında bulunduğumuz binaya taşınmamızla birlikte dijital yatırımlarımız arttı. Bir buçuk yıl sonra almayı hedeflediğimiz yatırımlarımızı müşterilerin talepleri doğrultusunda erkene çekmek zorunda kaldık. 20-25 yıldır sektörde olan bir çok etiket firması ile görüşüyorum. Bu benim sektörde fark yaratabilmem açısından büyük bir fırsattı. “Biz bunu 10 sene önce gördük ama maliyetlerinden dolayı yaklaşmadık, hata yaptık” diyenler var. Herkes fleksocu. Birçok etiket firması gelip dijital için fiyat istiyor. Bizden daha iyi makine parkı olan daha eski firmalar bizde dijital iş bastırıyor. Biz zorlu bir rekabetin içinden çıktık. Kurumsal bir firmaya gidince 150 çeşit etiketi varsa, bunların 30-40 tanesi dijitale yönelik oluyor. Flekso ya da letterpress’le çalışanlar bu dijital işlere sıcak bakmıyor, almak istemiyor. O işleri de biz yapıyoruz. Onların 500 liraya mal edemediği işi biz 500 lira olarak son kullanıcıya teklif verebiliyoruz. Burada herhangi bir baskı hazırlama süreci yok, bize hazır PDF’ler geliyor, düğmeye basıp baskıya alıyoruz. Oradaki etiketçi de bizim orada olmamızdan rahatsız olmuyor. O firmaların maliyetini çok etkilediği için sıcak bakmadıkları etiketleri biz yapmış oluyoruz. Büyük kurumsal firmalardan içeri giriyoruz, “iki tane dijitalimiz var” deyince, “Tamam dijitallik işlerimi sana yaptırırım” diyenler oluyor. Diğer etiketlere de fiyat istiyorlar. Böyle bir yol haritası çizdik. 2017’nin son çeyreğinde de buna yoğunlaştık. 11. ve 12. aylarda bir çok firma ile anlaşma sağladık. “Dijitalleri size yaptırıyoruz, diğer etiketlerimizi de siz yapın” diyenler oluyor. 2018’de HP Indigo’larımızın aktivitesini arttırarak bir iki yardımcı makine daha alıp yola devam edeceğiz. Müşterinin de bizim de memnun olmamız gerekli. Indigo Türkiye’de zaten sınırlı sayıda bundan ötürü pazarlama fiyat tarafında çok agresif olmamaya çalışıyoruz.
Cironuzun ne kadarı bayiler kanalı ile geliyor?
Şu anda 9 bayi, ciromuzun % 35’ini oluşturuyor diyebilirim. Bayilerin her geçen gün satışları artıyor. Bayilere hedef ciro uygularken aynı hedef ciroyu merkeze de uyguluyorum. Antalya’daki bayimize “geçen yıl satışın 600 bin TL idi, % 40 büyüme hedefi veriyorum” dediğim zaman Jüpiter Merkez’de de aynı şeyi uygulamaya koyuyorum. Ekibimizle toplantılar yapıyoruz, bizim büyüme hedefimiz var ve bunun ne kadarını etikette ne kadarını sarf malzemede gerçekleştireceğiz diye beyin fırtınası yapıyoruz. 2017 yılında % 38 oranında bir büyüme gerçekleştirdik. 2017’deki büyüme oranını 2018’de de sağlayabilirsek, yaptığım yatırımlarla da % 60’a yakın bir büyüme gerçekleştirebilirim.
Binanızı nasıl kullanıyorsunuz?
Binamız toplam 3900 m². Giriş katımız 1450 m². Girişte bir mağazamız, yan tarafında bir kağıt depomuz, arka tarafında ise baskılı etiket üretim tesisimiz var. Birinci katta baskısız etiket üretim alanı, lazer ve meto etiket üretim alanı ve al-sat malzemelerin deposu bulunmakta. İkinci katta, yönetim, finans, yazılım geliştirme, satış pazarlama, grafik tasarım, teknik servis, muhasebe, bilgi işlem, toplantı salonu ve mutfağımız mevcut. Üçüncü katımızda ise, sosyal aktivite ve dinlenme alanı yer alıyor. Spor salonu, masa tenisi, playstation gibi oyun araçları, oturma alanları ve terasımız var. Bu katıda ilerleyen süreçte daha efektif hale getirip personelin daha verimli kullanımını sağlayarak gün içindeki iş stresinin bir nebzede olsa azaltılmasına yardım etmek için çeşitli düşüncelerim de var.
Indigo 6800’de üç özel renk var bunları nasıl kullanıyorsunuz?
Özel renklere talep yok denecek seviyede. Yoğunlukla CMYK ve beyaz kullanılıyor. Şu anda yapamadığımız işleri de arge çalışması yaparak deniyoruz. Geçen günlerde müşterimizden özel bir iş geldi. Indigo’da yaptık. Bu işte 16 renk vardı. Siyah üstüne 4 kat beyaz attığımız ve arka tarafta da baskısı olan katma değerli bir çalışmaydı. Ortaya çok güzel bir çalışma çıktı. İşimizin en heycanlı yanı da kendimizi sürekli geliştiriyor olmamız.
Kişiselleştirme talebi alıyor musunuz? Özel projeleriniz oluyor mu?
Açıkcası henüz öyle bir talep gelmedi. Indigo’larla henüz bir yıllık bir geçmişimiz var. Üçüncü aya kadar istediğim performansa ulaşacağımızı düşünüyorum. Anlaşma yaptığımız, tesisimize gelen, ziyaret eden, görüştüğüm müşteriler, haryranlık içindeler. Indigo tarafımız ciddi anlamda yoğunlaşacak. Indigo’ya uygun bir müşteri kitlemiz var. 100 çeşit etiketi olan müşterinin 40 çeşidi Indigo’da basılacak etiket oluyor.
Birkaç ayakkabıcı müşerimizin ayakkabı etiketleri son zamanlarda dijitale döndü. Eskiden boş etiket alırlardı. Etiketler özelleşmeye başladı, artık etiket üzerinde ayakkabı görseli olsun istiyorlar. Bunu flekso ve benzeri ile yapmak mümkün olmuyor. Müşteri bize 150 bin adet sipariş veriyor. Orada 100 çeşit değişken var. Artık trend bu yöne doğru gitmeye başladı.
Personel bulmakta sıkıntı çekiyor musunuz?
Personel bulmakta sıkıntım yok çünkü çok ciddi öneri alan bir şirketiz. İyi bir futbol takımı düşünün futbolcu bulmakta sıkıntı yaşar mı? Hayır. Jüpiter olarak biz de böyleyiz. Kendini kanıtlamak isteyen buraya geliyor. Keyifli bir şirketimiz var. Yeni personel daha ilk haftasından uzun yıllardır burada çalışıyor gibi hissediyor. Buranın ritmine ayak uydurup koşmaya başlıyor. Ekibimiz genç ve dinamik. Benimle birlikte koşan bir ekip var. 2017’den çok memnunum. 2018’de böyle geçerse güzel olacak.