Marmara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Basım Teknolojileri Bölümü’nde seminer veren Heidelberg Türkiye, öğrencilerin sorularını yanıtladı. Baştan sona interaktif gerçekleşen seminere 150’ye yakın öğrenci katıldı.
(İstanbul) Basım Sanayi Eğitim Vakfı Kadın Platformu öncülüğünde, üniversite – sanayi iş birliği çerçevesinde, Marmara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Basım Teknolojileri Bölümü öğrencilerine yönelik “Heidelberg Marmara’da” semineri gerçekleştirildi. Öğrenciler, Heidelberg’i ve çözümlerini anlatan Heidelberg Türkiye ekibine sorular yönelttiler ve sektörde kariyer olanaklarını tartıştılar.
Semineri açan Marmara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Basım Teknolojileri Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Akgül, “Hangi matbaaya gidersek gidelim, mutlaka bir Heidelberg görürüz. Heidelberg firması basım sektöründe lokomotif bir kuruluştur” diyor.
Faruk Ekinci: “Küresel baskı pazarı 400 milyar avronun üzerinde”
Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Faruk Ekinci, “Heidelberg, müşterilerinin ana tedarikçisi ve global basım endüstrisinde güvenilir bir partner olarak yer almak istiyor ve müşterileriyle uzun vadeli bir yolculuğa çıkmak istiyor. Bunu yaparken, üç temel segmentimize odaklanmak istiyoruz. Ekipmanlar, satış sonrası servis ve sarf malzemelerimiz” diyor. Öğrencilere Heidelberg ile ilgili rakamlar gösteren ve tahminlerini alan Ekinci, etkileşimli bir sunum gerçekleştirerek, onların da aktif katılımını sağladı. Ekinci, Heidelberg’in global ve Türkiye organizasyonu hakkında bilgi verdiği konuşmasında, satış sonrasına özel önem verdiklerini vurguluyor. Küresel baskı pazarının 400 milyar avronun üzerinde olduğunu belirten Ekinci, matbaa sayısının azalmakta olduğunu, bu olurken küçük aile işletmelerinin yerini endüstriyel ölçekli büyük firmaların aldığını kaydediyor. Sektörün özellikle Çin, Doğu Avrupa ve Afrika, Orta Doğu bölgelerinde büyümekte olduğunu da ifade eden Faruk Ekinci, matbaacılığın gerileyen değil, büyümekte olan bir sektör olduğunu aktarıyor.
Faruk Ekinci küresel baskı pazarının yapısı hakkında da bilgi verdiği konuşmasında, ambalajın baskı pazarının 1/3’ünü oluşturduğunu hatırlattıktan sonra, Türkiye’nin basım sektöründe büyüme potansiyeli olan alanlar olarak karton ambalaj, ıslak tutkallı etiket, in mould etiket pazarlarını gösteriyor. İşlenmiş karton hacminde Türkiye’nin 2018 yılı hedefine 2015’te ulaştığını ve Avrupa pazarında üçüncü büyük üretici olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin donanım olarak en yüksek teknolojiye sahip matbaa ve ambalaj firmaları olduğunu belirten Ekinci, IML etikette çok başarılı ihracat yapan, yurt dışında yabancı ortaklarla şirket kuran firmalarımızdan örnekler veriyor. Dünyada ikinci olacak bir makineyi hafta içinde İstanbul’a getirmiş olacaklarını da açıklayan Ekinci, “Dolayısıyla insanlarımız uzun vadede sektörde bir gelecek gördükleri için bu zor şartlarda gerçekten çok ciddi yatırımlara bile bile girişmekteler” diye ekliyor.
Tolgahan Toskaya: “Geleceğin matbaaları akıllı matbaalar”
Heidelberg Türkiye Ürün ve Satış Müdürü Tolgahan Toskaya da Heidelberg portföyü ile ilgili sunumunda sorular yönelterek öğrencilerin sunuma dahil olmalarını sağlayan etkileşimli bir yöntem izledi. Toskaya, Heidelberg’in baskı öncesi (CtP), ofset, dijital inkjet (Primefire) baskı makineleri hakkında bilgi verdiği sunumunda, geleceğin matbaalarının akıllı matbaalar olacağını, teknolojinin geleceğin matbaalarında olmazsa olmaz bileşen olacağını vurguluyor. Tolgahan Toskaya, “Kurumsal iletişim dili İngilizce olan küresel bir şirketiz. İngilizce iş hayatınızda olmazsa olmaz” diyor. Seminerde BASEV’in bölüm öğrencilerine dönük İngilizce kursları olduğu da hatırlatıldı. Sunum proseslerle ilgili açıklamalarla desteklenen video gösterileriyle zenginleştirilmiş olarak tamamlandı.
Siyami Selim: “Dünyanın değişimine ayak uyduracağız”
Heidelberg Türkiye Servis Müdürü Siyami Selim, Heidelberg’in 3000 servis uzmanıyla endüstrideki en geniş servis ağına sahip firma olduğunu belirterek, “Dünyada 250 bölge, 170 ülkede faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Dünya üzerinde dört lojistik merkezimiz (Almanya, ABD, Çin ve Japonya) var. Servis platformlarıyla ‘büyük veri’ analizleri gerçekleştiriyoruz” diyor.
Heidelberg Türkiye’nin 65 kişilik kadrosunun yarısı servis personelinden oluşuyor. Firma servis anlamında teknik servis hizmetleri (kurulumlar, bakım hizmetleri, temizlik hizmetleri, uzaktan arıza tespiti, orijinal yedek parça desteği, revizyon hizmetleri) ve performans hizmetleri (matbaa optimizasyonu, eğitimler, renk yönetimi desteği, uzaktan izleme, servis anlaşmaları sunuyor. Siyami Selim, sunumunda bir makine kurulumu videosu da göstererek, kurulum işleminin nasıl karmaşık bir organizasyon gerektirdiğini anlatıyor.
Servisin yanı sıra sarf malzemeleri konusunda da bilgi veren Selim; dünyada 8 milyar avroluk sarf malzemeleri pazarında Heidelberg’in % 6 civarında pazar payı olduğunu belirterek, “Hedefimiz farklı iş modelleriyle pazar payımızı arttırmak” diyor. Bu amaçla sarf malzemeleri ve servis bölümleri “Life Cycle Solutions” başlığı altında birleştirilmiş. Termal ve CTcP kalıpları, mürekkepler, laklar, kauçuklar, merdaneler, kimyasallar malzeme ürün portföyünde yer alıyor. Heidelberg, geçtiğimiz yıllarda bir lak fabrikasını, yakın zamanda Fujifilm’in kimyasal tesislerini bünyesine kattı. Siyami Selim, “Müşterilerimize sadece sarf malzemesi sunmuyoruz; teknik uzmanlığımızı da sunuyoruz” diyor. E-ticaret satış hacmini de büyütmeyi hedefleyen firma, Türkiye’de de bu yönde adımlar atacak.
“Dünya değişiyor. Bu değişime sizler ve bizler ayak uyduracağız” diyen Selim, yine etkileşimli bir sunumla Toplam Ekipman Etkinliği (özgün kısaltması, OEE) hakkında bilgi verdi. Saatte 18 bin tabaka hızda, 24 saat çalıştırılan bir Speedmaster XL ofset baskı makinesinin yıl sonunda 158 milyon tabaka üreteceğini, kağıt yükleme, temizlik, iş değiştirme vb. süreçler nedeniyle bunun teorik bir değer olarak kaldığını, endüstri ortalamasının % 20’ler düzeyinde olduğunu belirtiyor. Selim, Heidelberg’in 10 bin baskı makinesinden ve 15 bin Prinect ünitesinden, makinelerdeki 3000 bini aşkın sensör ve yazılımlar vasıtasıyla sürekli bilgi toplayan Heidelberg Cloud sisteminde elde edilen data doğru karar vermenin temelini oluşturuyor. Heidelberg’e başvuran müşterilerin performans değerlendirmeleri yapılıyor, potansiyeli gerçekleştirmek için tavsiyeler, eğitimler veriliyor. Sonra üretim optimizasyonu adımları geliyor. Siyami Selim gerçek örnekler vererek, kaydedilen gelişmeyi gösterdikten sonra, ekliyor. “Tüm bunları sizlerle yapacağız. Küresel firmalar Türkiye’ye yatırımlar yapacaklar. Bu büyük bir iş gücü potansiyeli demek. Kendinizi geliştirin, İngilizce öğrenin ve kendi başarı hikayenizi yazın.”