Ali Tamer Ardıç / Genel Yayın Yönetmeni
Her şeyin değişmeye başladığı bir dönemdeyiz. Tüm dünyada teknolojik, ekonomik, sosyal, siyasal ve düşünsel bir değişim yaşanıyor. Değişim tarihin her döneminde var elbette. Farklı olan bu hızın çok artması. Bir birikimin taşma noktasına yaklaştığı o kabarma ve kaotik dönemdeyiz. Yapay zekâ ile dünya tarihinde önemli bir eşiğe geldik. Bu alandaki bir yeniliği, uygulamayı daha tam anlamadan, kullanamadan onu bir kaç kat daha hızlı ve yeteneklisi takip ediyor. Sıradan insanın yetişmekte güçlük çektiği ve belki de bir süre sonra kopacağı bir gelişme ile karşı karşıyayız. Bir kaç on yıl öncesinde başlayan ikinci, üçüncü eğitim tartışmaları yerini kodlama eğitimi söylemlerine bırakmaya başladı. Bu tren bu kez de kaçarsa artık bir şeylere yetişmek diye bir hedef de kalmayacak sanırım. Sektörümüzde bir süredir “usta” yerine “operatör” kavramını kullanıyoruz. Yani eğitimli, en azından İngilizce diline aşina, teknolojiyle barışık, araştırmaya ve öğrenmeye dönük bir profil yetiştirilmeli.
Sektörün sivil toplum kuruluşları bu konuda yoğun bir çaba gösteriyorlar. Bu çabaların daha da yaygınlaştırılması, temel ve örgün eğitimin de iyi bir planlama ile ön alması bir zorunluluk.
Pandemi sonrası küresel çapta içine girilen ekonomik kıskaç ve daralma ekonomik faaliyetleri güçleştirip hayatı zora sokuyor. Basım sektörü de bundan nasibini alıyor. Sektör bir taraftan yenilenip, kalite çıtasını yükseltirken bir taraftan da artan üretim kapasitesini kanalize edecek pazar sıkıntısı içindeyken yeni bir ülkesel sorunla karşı karşıya. Artık firmalarımız üretimlerini ülke içinde gerçekleştirip ihraç edebilme yeteneklerini kaybetmeye başladılar. Önce tekstil tarafında başlayan bu süreç ambalaj firmalarını da etkilemeye ve bir çok firmanın üretimini yurt dışına taşıma eğilimine girmelerine neden oluyor. Artan üretim maliyetleri dünya pazarlarındaki avantajlarımızın alehine işliyor. Tekstil ilk etkilenen sektör oldu ardından turizm geldi. Basım sektörünün, özellikle esnek ambalaj tarafı da zora girmiş durumda. Büyük ambalaj firmaları, öncülleri tekstil firmaları gibi Mısır’a yöneliyorlar. Birçok firmanın Mısır’da yatırım için girişimde ya da araştırmada olduğu konuşulanlar arasında. Bir taraftan da küreselleşen dünya ekonomik sistemi şimdilerde yerele dönmeye başladı. Başta Amerika olmak üzere bir çok gelişmiş ülke çeşitli ithalat kalemlerine yüksek vergiler koyarak ekonomik dengelerini koruma çabası içinde. Ülkemizin de tüm sektörlerin sesine kulak vererek, akılcı politikalarla bu sorunları aşmasını diliyoruz.
Bobst ve iş ortaklarının roadshow etkinliği Şubat ayının ilk haftasındaydı. Bobst ve 6 iş ortağı markanın ambalaj çözümleri İstanbul ve Gaziantep’te tam gün süren iki etkinlikle ambalaj sektörü temsilcileri ile paylaşıldı. Ayın son haftasına ise Etiket Sanayicileri Derneği (ESD) ve Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin (KASAD) etkinlikleri tarihlenmişti. ESD’nin, İş Birliği ve Teknoloji etkinlikleri kapsamındaki toplantısı Heidelberg Türkiye’nin sponsorluğunda yapıldı. Etkinlikte Gallus etiket ve dar en ambalaj makineleri tanıtımlarının ardından dijital dönüşüm stratejisti Mustafa İçil “Yapay Zeka ile İş Dünyasının Geleceği” başlıklı bir sunum yapt ı. KASAD toplantısında ise GREEN Chemicals (*) firmasının ürünleri tanıtıldı.
Kuzey yarımkürede baharı karşıladığımız bu günlerde verimli, sağlıklı ve akılcı mesailer diliyoruz.