Matset Ankara Bölge Müdürü Canan Polat oldu. Kimya alanında eğitimini ve yüksek lisansını tamamlayan Canan Polat mezuniyet sonrasında ilaç ve kozmetik sektöründe iş hayatına başlamış. Altı yıl önce endüstriyel reklamcılık ve dijital baskı alanına geçerek satış ve pazarlamada yer almış. Polat 23 yıldır çalıştığı satış işini çok seviyor. Cüneyt Özbal’ın Matset Ankara Bölge Müdürlüğü’nden ayrılması gündeme gelince Matset ile kurulan temas sonucu 8 Ocak 2025 tarihinden itibaren Matset Ankara Bölge Müdürü olarak göreve başladı. Canan Polat, Matset Ankara Bölge Müdürlüğü’nün sınırları içinde bulunan İç Anadolu, Güney Doğu Anadolu, Doğu Akdeniz ve Doğu Karadeniz’in yer aldığı coğrafyadan sorumlu olacak.
Canan Polat’ı Matset Ankara ofisinde ziyaret edip yeni üstlendiği görevini konuştuk ve sorumlu olduğu bölgeye ilişkin değerlendirmelerini aldık.
- Yeni göreviniz size ve sektöre hayırlı olsun. Farklı bir alana ve terminolojiye geldiniz, beklentilerinizle alandaki durumu karşılaştırırsanız nasıl bir tablo var karşınızda?
Hayırlı Olsun dilekleriniz için öncelikle teşekkür ediyorum. Ekonomik olarak değerlendirdiğimizde dengeler aynı. Endüstriyel Reklamcılık ile Basım Sektöründeki dinamikler ve karşılaşılan sorunlar aynı.
Terminoloji konusunda sorun teşkil edecek bir durum yok. Farklı bir alan ve terminoloji, evet haklısınız ancak Matset ailesinin yardımlarıyla ve eğitim programları ile bu konuyu çözmeye çalışıyoruz; hatta büyük oranda çözdüğümüze inanıyorum.
- Önümüzdeki süreçte Ankara’da ve diğer kentlerde nasıl yol almayı düşünüyorsunuz?
Dijital dünyada daha fazla mesafe kat edebileceğimizi düşünüyorum. Distribütörlüğünü yapmakta olduğumuz HP’nin Ankara ve Anadolu pazarında daha alacağı çok yol var. HP üzerinde yoğunlaşmayı düşünüyorum. İstanbul’daki çalışma arkadaşlarımızla beraber geçen hafta Gaziantep’teydik. Bu seyahatimiz esnasında etiket pazarında dijital çözümlerin tercih edileceği ve pazarın büyüyeceğini gözlemledim. Şubat ayının başından itibaren Ankara’yı gözlemliyorum, Ankara ticari matbaacılık alanında oldukça gelişmiş durumda, ancak Ankara’da da tirajların düştüğü konuşulmakta; bu noktada dijital baskı makineleri ön plana çıkmakta. Sonuç olarak Ankara matbaa, Gaziantep ise etiket ve ambalaj alanında dijital olarak büyüyebilecek bir pazar. HP’nin her iki pazar için de çok kaliteli baskılar yapabilen makineleri var. HP’nin baskı kalitesi ile pazarda karşılaşabileceğimiz problemleri aşacağımıza inanıyorum.
- Matset’in bir de malzeme tarafı var. Sarf malzemelerinde farklı bir politika izleyecek misiniz?
Sarf malzemede Matset zaten belli bir noktada. Satışları o noktadan daha ileri bir noktaya taşıyabilmeyi hedefliyorum. Hedefim sarf malzemelerde satışları, daha üst bir düzeye getirmek bu noktadan sonra sarf malzeme tarafını bırakmadan dijitale odaklanıp bu alandaki portföyü genişletmek,
- Daha önce geniş format tarafında çalışıyor olmanızın artısı ya da eksisi var mı?
Daha önce çalıştığım alan Açık Hava Reklamcılık olduğundan geniş formatta dijital baskı makineleri sektörüne hakimdim. Bu sebepten dijital baskı alanında bir bilgi birikimim var, bu bilgi birikimimle eşleşen makinelerimiz var. Matset olarak Agfa temsilciliğini yapmaktayız. Mevcut portföyümüzdeki Agfa’nın iç ve dış mekân baskı yapabilen inkjet baskı makinelerinin tanıtımını gerçekleştireceğim.
- Türk basım sektöründe bir kadın olarak Ankara’da bir bölge müdürlüğü görevi üstlendiniz. Bunun artıları eksileri var mı?
Sektördeki büyük firmaların hepsini de ziyaret ettim. Bana kadın olduğum için ayrıcalık uygulayan firma görmedim. Böyle bir ayrıcalık tanınmasını da doğru karşılamam.
Ben 23 yıldır çalışıyorum. Çalışırken de kendimi bir kadın çalışan olarak hiç düşünmedim. Yapmam gerekenlere, sunmam gerekenlere baktım. Sektörden de cinsiyet ayrımcılığı anlamında olumsuz bir durumla karşılaşmadım.
- Bölgenizde yatırıma dönük iştahı nasıl buldunuz, önümüzdeki süreçte bu nasıl realize olur?
Ben 2025’ten çok umutluyum. 2019’da dünya genelinde bir pandemi vardı. Sonrasında hem ülkemizde hem dünyada ekonomik olarak sıkıntılar yaşandı ama 2025 bana göre biraz daha yatırımcıların yatırım yapmaya doğru yöneldiği, hareketli bir yıl olacağı yönünde. Önemli olan bu hareketi doğru zamanda ve yerde yakalayabilmek ve sonuca ulaştırabilmek. Dijitalde de fleksoda da şu an ciddi anlamda yatırım yapmayı planlayan firmaların olduğunu gözlemliyorum. Bence sektörde 2025 yılında olumlu gelişmeler olabilir.
- Küresel olarak ve ülkemizde belirsizlikler çok fazla. Önümüzdeki süreçten umutlu olmanızı sağlayanlar neler?
Ülkemiz hep böyle zorlu süreçlerden geçiyor. Bu zorlu süreçlerden geçerken de yatırımlar bir şekilde kopmadan devam ediyor. Zorlanılmıyor mu evet zorlanılıyor.
Zaten görüşmelerimizde de ‘şu tarihten sonra konuşalım’ biçiminde planlamalar yapılıyor. Her şey yolunda giderse o planlamalar gerçekleşecek. Burada bizim görevimiz o planlamaları ülkenin ekonomisiyle beraber takip etmek.
- Müşterilerle konuştuğunuzda yatırıma dönük projelerde hangi eşikleri öne sürüyorlar?
Özellikle pandemiyle birlikte işten beklentiler değişti. Artık insanların deneme süresinde dahi iş bıraktığı bir dönemden geçiyoruz. Bu da uzmanlaşmış personel ile ilgili sorunları beraberinde getirmekte. Tüm firmaların ortak sorunu uzmanlaşmış personel bulamamak diyebilirim. Yatırım yapmak isteyen firmalar eleman sorunundan dolayı yatırım yapmak istemiyorlar. Bir de maliyetler…
Bunlara rağmen projelerin konuşuluyor olması ise umut verici.
Tüm bunların farkındalığı ile Matset Ankara olarak ki burada deneyimli bir aileyiz, amacımız ekip olarak Matset ailesine katkılar sunabilmek.