Etkinlikte Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Selkut Engin ve birim yöneticileri tarafından öğrencilere Heidelberg teknolojileri ve çözümleri anlatıldı, önde gelen Heidelberg müşterisi Halaman Matbaacılık ve Ambalaj A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Halaman, kendi deneyimlerini ve önerilerini paylaştı.
Marmara Üniversitesi Basım Teknolojileri Kulübü tarafından Basım Sanayi Eğitim Vakfı (BASEV) desteği ile düzenlenen Heidelberg Semineri, 4 Aralık Çarşamba günü Marmara Üniversitesi Mehmet Genç Külliyesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Seminerin açış konuşmasını yapan Marmara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Basım Teknolojileri Bölüm Başkanı Türkün Şahinbaşkan, üniversite – sanayi iş birliğine vurgu yaparak, şunları söylüyor:
“Sanayi sektörüne teşekkür etmek istiyorum; bunca yıldır ortak çalışmalar yaptık. Öğrenciler için, eğitim ve öğretimi geliştirmek için beraber gayret gösterdik. Aynı zamanda BASEV ve KASAD gibi sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra sektörden özel firmalarla, sanayicilerle de özel projeler yaptık, karşılıklı iş birliğimizi sürdürdük. Hem STK hem de firmalar bazında sektörle iyi ilişkilerimiz var ve bunları daha da geliştirmek istiyoruz. Çünkü artık sanayide sadece makineye yatırım yetmiyor, eleman almak da yetmiyor; o elemanın yetiştirilmesinde yardım da gerekiyor. Bunu sadece devletten beklemek de olmuyor. Elimizdeki imkânları geliştirmek, daha nitelikli öğrenci, sanayimizin ihtiyaç duyduğu kalifiye elemanı yetiştirebilmek için sanayicilerin de biraz daha gayretli olmaları gerekiyor.”
Türkün Şahinbaşkan konuşmasının sonunda geçen dönem Basım Teknolojileri Kulübü Başkanı Nergis Bektaş ve Başkan Yardımcısı Burak Demir’i ve Danışman Hoca Doç. Dr. Zafer Özomay’ı sertifika vermek üzere sahneye davet etti. Nergis Bekdaş’a sertifikasını Doç. Dr. Zafer Özomay, Burak Demir’in sertifikasını Prof. Dr. Türkün Şahinbaşkan takdim etti.
Murat Demir: “Heidelberg Türkiye her zaman BASEV’in yanında”
Etkinlikte konuşma yapan BASEV Başkanı Murat Demir, Heidelberg Türkiye’nin her zaman BASEV’in yanında olduğunu belirterek, bir müjde de verdi: “Eğer pürüzler giderilirse Heidelberg üniversiteye bir baskı makinesi kontrol masası hediye edecek. Böylece modern bir baskı makinesi nasıl kontrol ediliyor, görmüş olacaksınız.”
Emre Duran: “Esas olan unsur verimlilik”
İstanbul Sanayi Odası 27. Grup Basım Yayın Meslek Komitesi Başkanı Emre Duran, sanayi okul iş birliğinin önemine değindiği konuşmasında şöyle diyor: “Rekabette öne çıkmak için esas olan unsur verimlilik. Bunun için iki esas unsurdan biri iyi ekipman, o zaten burada, Heidelberg; ikincisi iyi ekip, o da sizlersiniz. Umuyorum iyi ekipman ve iyi ekip, hep bir araya geleceğiz ve ülkemizi daha iyi yerlere taşıyacağız.”
Bu etkinliğin organizasyonunu üstlenen Basım Teknolojileri Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Eren Gökçen de Yönetim Kurulu ile geldiği kürsüde, “Bu benim ilk konferansım ve bu başarıyı ekibime, Yönetim Kurulu’ndaki diğer arkadaşlarıma borçluyum” diyor.
Heidelberg’in sunumları, öğrencilere nasıl sektörde, ne kadar gelişmiş makinelerle çalışacaklarının da anlatımıydı aynı zamanda.
Selkut Engin: “Heidelberg bir makine değil bir operasyon satıyor”
Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Selkut Engin, Heidelberg Druckmaschinen AG ve Heidelberg Türkiye hakkında genel bilgi verdiği bir konuşma yaptı. Heidelberg Türkiye olarak son beş yılın dördünde Heidelberg Doğu Avrupa bölgesinde en başarılı Heidelberg şirketi olduklarını hatırlatan Engin, dünyada da sonuçlar itibarıyla ilk beşte olduklarını belirterek şöyle diyor: “Heidelberg sadece bir teknoloji şirketi değil, sadece makine satmıyor; bir anlamda inovasyon, yenilik, statü, yaratıcılık, bir makine değil bir operasyon satıyor. Makinenin sırrı biraz da burada. Gelecek ve mutluluk da satıyoruz. Başarımızın sırrı iyi ekip, iyi ve işinin uzmanı çalışanlarda. Yetkin insanlarla çalışıyoruz.”
Yapay zekânın işlerine nasıl yardımcı olacağı konusunda bir eğitim aldıklarını belirten Selkut Engin, bu konuda bir proje başlattıklarını açıkladığı konuşmasının devamında Heidelberg’in küresel organizasyonu ve yatırımları, Heidelberg Türkiye’nin yapısı hakkında da bilgi verdi.
Heidelberg, tabaka ofsette %54 ile dünyada en büyük pazar payına sahip. Tabaka ofsette 50 x 70 (%74) ve 70 x 100 gruplarında pazar lideri. Pazarın %70’ini ambalaj baskılarının oluşturduğunu belirten Engin, özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha yüksek olmak üzere ambalajda başını Afrika ve Asya Pasifik ülkelerinin çektiği ortalama yıllık %2 büyüme olduğuna, ambalajın otomotiv sektöründen daha büyük bir pazar olduğuna dikkati çekiyor.
Selkut Engin Heidelberg’in baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası makinelerin yanı sıra yazılımları da olduğunu, aynı zamanda sarf malzemeleri de tedarik ettiklerini belirterek, entegre bir çözüm sağlayıcı olduklarına vurgu yapıyor. Engin, Heidelberg’in Almanya’da yenilenen ve Home of Print adını alan demo merkezinde şirketin 175. kuruluş yıldönümünde etkinlikler olacağını, bu etkinliklerde BASEV’in belirleyeceği 4-5 öğrenciyi ağırlamaktan mutluluk duyacaklarını ekliyor.
Heidelberg Türkiye’nin halen 49’u teknik servis ekibinde, toplam 75 çalışanı var.
Heidelberg baskı makineleri portföyü
Heidelberg Türkiye Ofset Baskı Ürün ve Satış Müdürü Kutay Ercan, tabaka ofset ve dijital baskı makineleri hakkında bilgi verdi. Ofset baskı makineleri, ofset baskı makinelerindeki enerji verimliliği, ofset baskı makinelerinde kullanılan renk ve kalite kontrol sistemleri, otonom sürüşten otonom baskıya giden yol başlıkları altında sunumunu yapan Ercan, Heidelberg’in üç farklı ebatta ve üç farklı formatta tabaka dijital ve tabaka ofset baskı makineleri sunduğunu hatırlatıyor. Heidelberg toner bazlı Versafire dijital baskı makinelerini ve Canon ile iş birliği sonucu portföyüne kattığı inkjet baskı makinesi Jetfire 50’nin satış ve servisini yürütüyor. 50 x 70 grubunda ise Jetfire 75 baskı makinesini sunuyor. Tabaka ofsette bu ebatta aynı platformu paylaşan ancak farklı donanım, aksesuar ve özellikler barındıran Speedmaster CX 75, XL 75 ve flekso baskı konseptini de barındıran, patenti Heidelberg’de bulunan XL 75 Anicolor olmak üzere üç ofset baskı makinesi sunuyor. Anicolor, sadece 15 fireyle, sağdan soldan pay bırakmadan, tıpkı flekso baskı makinesi gibi baskı yapabiliyor.
Heidelberg’in 70 x 100 grubunda ikisi ticari, ikisi ambalaj baskılarına yönelik dört ofset baskı makinesi var. Speedmaster CX 92 (64 x 90 cm) ve Speedmaster SX 102 (64 x 90 ve 72 x 102 ebatlarda) ticari pazara, Speedmaster CX 104 ve drupa’da Alfa modeli tanıtılan XL 106 ise ambalaj pazarına hitap ediyor.
drupa’da tanıtılan SX 102, şu anda sadece perfektörlü donanımla satılıyor ve eklenebilen CutStar bobinden tabakalama modülü ile bir web ofset gibi ve web ofsetten çok daha düşük işletme maliyetiyle çalışıyor. Yapay zekâ ilavesiyle otonom baskı yapabiliyor. Bu makinenin 4+4 perfektör ve CutStar donanımlı 8 renk bir konfigürasyonu Ankara’da Ertem Basım’da çalışıyor.
Platform olarak yenilenmiş Speedmaster CX 104, ihtiyaca göre konfigüre edilebiliyor; karton ambalaj, kuşe etiket ve IML etiket basabiliyor ve ticari baskıda kullanılabiliyor. Lak ünitesi, giriş, çıkış, kumanda masası ve asistan yazılımı, yeni nesil Speedmaster XL 106 ile aynı. Inpress Control de opsiyon olarak sunuluyor. Bu makine, ticari lansmanının yapıldığı Temmuz 2021’den Ekim 2023’e kadar 850 adet satıldı.
Speedmaster XL 106’nın yeni Alpha jenerasyonu saatte 18 bin tabakadan 21 bine çıkarıldı. Bobinden tabakalama ünitesi CutStar da bu hızla çalışacak şekilde güncellendi. Yeni tasarım ve yazılımıyla yeni bir kumanda masası (Press Center XL 4) var. Tam otomatik kalıp transfer ve değiştirme sistemiyle (Plate Unit) var. Inpress Control yazılımı da 21 bin hızda çalışacak şekilde güncellendi. Preset Plus besleyici, fireyi azaltan Inspection Control, fireli tabakaların ayrı bir yere çıkarılmasını sağlıyor. Elektromanyetik sistemle çalışan tam otomatik dijital poza sistemi var ve tüm bu yenilikler makinenin verimliliğini karton ambalajda yılda 100 milyon tabaka kapasitesine çıkarıyor. Hazırlık süreleri %30 kısaltılmış durumda.
Heidelberg dijital inkjette yıllık baskı kapasitesi 60 milyon tabaka olan 35×50 ebatlı Jetfire 50 ve 54 milyon tabaka baskı kapasiteli 60 x 75 cm ebatlı Jetfire 75 modellerini sunuyor. Ayrıca karton ambalaj için bobinden bobine çalışan Boardmaster flekso baskı makinesini sunuyor. Makine 850 mm – 1650 mm eninde malzeme üzerine non-stop baskı yapıyor, 100 x 140 ve üzeri iki büyük ebat baskı makinesi kapasitesinde üretim yapıyor.
Heidelberg’in yeni jenerasyon baskı makineleri eski makinelere göre %29 daha az enerji tüketerek aynı işi üretebiliyor. Kutay Ercan, bunu sağlayan makine motorları ve Heidelberg patentli fanlar hakkında bilgi verdi. Ercan sunumunu yapay zekâ destekli renk ölçüm sistemleri ve Intellistart gibi otonom baskı teknolojileri ve asistan sistemlerle sonlandırdı.
Heidelberg baskı sonrası sistemleri
Heidelberg Türkiye Baskı Sonrası Ürün ve Satış Müdürü Ali Sedat Onar, Heidelberg baskı sonrası sistemleri hakkında bilgi verdi. Heidelberg’in ambalaj baskı sonrasındaki iş ortağı Masterwork’ün Şanghay (Çin) yakınlarındaki 700 bin metre kare alanda kurulu tesisleri var. Slovakya’da Jagenberg kökenli, Masterwork ile birlikte geliştirilmiş Diana katlama yapıştırma makinelerinin üretim tesisi ve Almanya’daki Ar-Ge merkezi bulunuyor.
Ali Sedat Onar, “Masterwork dünya çapındaki Asya’daki en büyük ambalaj baskı sonrası makineleri üreticisi, 1650 çalışanı var” diyor ve şöyle devam ediyor: “Asya’daki sigara ambalajı pazarının %95’i Masterwork firmasının. Avrupa’da ve Çin’de 100’den fazla Ar-Ge mühendisi var ve 305 patenti bulunuyor. 2014 yılında Heidelberg Masterwork ile bir ortaklık anlaşması imzaladı ve 2014’ten bugüne kadar 1350 makine satıldı. Son drupa’da rekor sayıda, yaklaşık 150 Masterwork satış yapıldı ve pazar payı dünyada %40’lara çıktı.
MK’nın yedi kategoride 100’den fazla modeli var. Gravür baskı makineleri, lazer kesim, inkjet baskı makineleri, katlama yapıştırma makineleri, kalite kontrol, şekilli kesim, sıcak yaldız gibi.”
Ali Sedat Onar, sunumunun devamında Masterwork şekilli kesim, Diana katlama yapıştırma modelleri, Stahlfolder katlama makineleri, Polar kesim sistemleri ve etiket kesim sistemleri hakkında bilgi verdi.
Heidelberg Gallus etiket çözümleri
Heidelberg Türkiye Etiket ve Gallus Ürün ve Satış Müdürü Arda İçyüz, Gallus etiket baskı sistemleri hakkında bilgi verdi. Dijital ve konvansiyonel etiket baskı makinelerini Almanya’da üreten Gallus’un İsviçre’de sadece showroom’u var. Etiket türleri ve malzemelerine de değinen Arda İçyüz, Gallus makinelerini şöyle anlatıyor:
“Gallus makineleri etiket üreticisin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak donanım ve aplikasyonlara sahip. Flekso baskı ünitesi, ofset ünitesi, dijital inkjet makineleri vardır. Ayrıca sıcak yaldız, soğuk yaldız, gofre, lak, şekilli kesim gibi süsleme, sonlandırma ünitelerini de bu makinelere ilave edebilirsiniz.”
Gallus’un 340, 440 ve 570 mm olarak üç ayrı baskı eninde, her türlü etiketi verimli basabilecek konvansiyonel Labelmaster baskı makineleri var. Ayrıca hibrit (Labelfire) ve dijital (Gallus One) baskı makineleri de üretiyor. Gallus One, müşteri ihtiyacına göre önüne ve arkasına serigraf, ofset veya şekilli kesim eklenerek hibrit bir makineye dönüştürülebiliyor.
“Dijital inkjetlerde bir önemli nokta da beyaz rengin opasitesidir” diyen Arda İçyüz, Gallus dijital etiket makinelerinde beyazın opasitesinin tek geçişte, tek kafada %85 olduğunu ekliyor.
Heidelberg satış sonrası hizmetleri
Heidelberg Türkiye Satış Sonrası Hizmetleri Müdürü Siyami Selim, Heidelberg satış sonrası hizmetlerle ilgili bilgi verdi. “Basım endüstrisi birçok endüstriden daha büyük. Sektör büyüklüğünün 2030 yılına kadar 950 milyar dolara ulayması bekleniyor.” diyen Selim, büyümekte olan ambalaj sektöründeki Türk firmalarının çok adil olmayan koşullarda yatırımlar yaptıklarını belirterek, şunları söylüyor: “Bu noktada en büyük ihtiyaçlarının yetişmiş insan kaynağı olduğuna eminim. Dolayısıyla bu noktada sizler de neden bu firmaların bir parçası olmayasınız?
Öte yandan karton ambalajda birleşmeler devam ediyor. İki firma ABD’de karton ambalaj sektörünün neredeyse %60’ını kontrol ediyor. Avrupa’da da konsolidasyon devam ediyor. Avrupa’da 8 şirket pazarın %55’ini kontrol ediyor.
Belki bu bölüme istemeden girdiniz ama Türkiye’de ve dünyada size kariyer imkânı sunacak çok iyi şirketler var. Tabii bu sizlerin yetkinliğiniz arttırılmasıyla olanaklı.
Şirket olarak misyonumuz endüstrimizin dijitalleşme stratejisini geliştirmek, dönüştürmek. Sahip olduğumuz teknolojik uzmanlık ve büyük veri kaynağı ile yeni iş alanları yaratmak istiyoruz. Birbirine entegre edilmiş, uçtan uca makine, servis ve sarf malzemeleriyle tam otomatik hizmet sunumu yapmak istiyoruz.”
Heidelberg Cloud bağlantılı matbaaların verimliliklerini izlediklerini belirten Siyasi Selim, bulut sisteminde bulunan tüm verilere istenilen yerden ulaşma imkânı sağlayacaklarını belirterek ekliyor. “Bu dijital dönüşüm sizlerle yapılacak. Nasıl bir endüstriye adım attığınızın farkında olmanızı istiyorum. Kendinizi geliştirin, yabancı dilinizi geliştirin, hiçbir zaman umutsuz olmayın.”
Özgür Halaman: “Okul olarak çok avantajlısınız”
Halaman Matbaacılık ve Ambalaj San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Halaman, konuşmasının başında öğrencilere şöyle diyor: “Aramızda bölümünüzden mezun bir arkadaş var, geçen sene mezun oldu. Bizde çalışmaya başladığı zaman gördük ki inanılmaz avantajlı durumdasınız. Henüz altı aylık olmasına rağmen firmamızda fark yarattı.”
Şirketi hakkında kısa bilgi veren Halaman, “Heidelberg herhalde en çok makineyi bize satmıştır” diyor ve 2000’lerin başında Prinect sistemiyle dijital teknolojiye ilk yatırımı yapan firma olduklarını, bulut bağlantısı sayesinde Heidelberg’in matbaadaki makinelerin verimliliklerini kontrol ettiğini kaydediyor.
Cağaloğlu Anadolu Lisesi’ni bitiren ve Uludağ Üniversitesi’nde İşletme mezunu olan Özgür Halaman, Basım Teknolojileri Bölümü öğrencilerine göre dezavantajlı olarak işe başladığını, yine şirketlerinde çalışan bölüm mezununun başarısını örnek vererek ifade ediyor. Demek ki okul çok faydalı. Bize Fransa’nın en iyi üniversitelerinden birinden, matbaacılık okulundan stajyerler de geliyor. Kendimizi global bir şirket olarak konumlandırıyoruz. Sizler de konuya Türkiye’den değil, enternasyonal olarak bakmalısınız ve lisan başta olmak üzere kendinizi yetiştirin. Her şeyi unutun, lisanınız çok akıcı olsun.
İlk mezun olduğumda babamın 20 metre kare dükkânı vardı. Bir serigrafi el tezgâhı, bir Gestetner, bir kazanlı ve bir maşalı vardı. Toplamda beş kişi çalışıyordu ve para kazanmıyorduk, kartvizit basıyorduk. Tek renk bir Heidelberg GTO almak yıllarımızı aldı. Onun da taksitlerini zor ödedik. Sıfırı bir yapmak, 1’i 2 yapmak çok zordur. İkiyi dört yapmak daha kolaydır. Biz ilk dört renk makinemizi okulu bitirdikten on yıl sonra, 2006’da alabildik.”
Matbaacılığın birçok mesleğin aksine kalıcı, geçerli bir meslek olduğunu vurgulayan Halaman, şöyle diyor: “Şunu düşüneceksiniz: Çok iyi bir bölümde okudum ve bu bölüm beni iyi bir yere götürecek. İçinizde bilfiil matbaada operatör olarak çalışan arkadaşlar olacak, yönetici olanlar olacak, planlamada, baskı öncesi, baskı sonrası, satışta çalışacaklar olacak. İnanıyorum ki bu salonda bir veya iki kişi yılda 500 milyon lira – 1 milyar lira ciro yapacak bir firmanın tek sahibi olacak. Yaşayacağız ve göreceğiz. Şu anda bir makine kullanmaya hazır değilsiniz ama yönetici olmak için bunu tamamen bilmenize gerek yok.
Ben ilk başladığımda çevredeki işyerlerinden, esnaftan kartvizitleri topluyor ve onları basıyordum. Sonra bir gün bir Fransız firması etiketlerini getirdi ve bunları basar mısınız diye sordu. O yabancı müşteriye o 1000 etiketi verdik. Tekrar tekrar etiketini yaptık. Bazılarını fasonda bastırdık. Sonra Fransa’ya gittim. Biz bu etiketlerin hepsini yaparız dedim. Etiketlerini basıyoruz ama bir sürü sertifika istiyorlar. Ne sertifikası, matbaanın tuvaleti bile yoktu. Bu iş yavaş yavaş ilerledi. Şu anda firmamız Avrupa’da isim yapmış bir firma.”
Özgür Halaman, hiçbir şeyin kolay olmadığını ama bölümden mezun olmanın avantaj olduğunu vurguluyor ve ekliyor: “Eski tutucu zihniyetten uzaklaşmak, genç pırıl pırıl zihniyetin bayrağı devralması lazım.”