Fujifilm Türkiye tonerli baskı sistemleri alanında her geçen gün ürün fortföyünü geliştiriyor. Pazara iki makine ile giren firma ürün sayısını 4’e çıkarmış durumda. Yıl sonunda bu seriye 3 makine daha eklenecek. Fujifilm’in Türkiye performansını, pazarı ve ürünleri Fujifilm Türkiye Başkanı Keitaro So ile konuştuk.
- Türkiye pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ofset ve dijital baskıda Fujifilm olarak geleceğe dönük plan ve stratejileriniz nelerdir?
Matbaa alanında birçok ürün ve çözüm üretiyoruz. Günümüzdeki ana iş alanımız ticari ve ambalaj başta olmak üzere ofset baskı tarafında. Türkiye ekonomik olarak zor günlerden geçiyor. Müşterilerimiz işlerini büyütmek için çok çaba harcıyorlar. Bizim açımızdan ise Türkiye pazarında işlerimiz stabil durumda.
Dijital baskı işimizi geliştirmek için çaba harcıyoruz. Analog baskı işlerimiz oldukça iyi ve geleceğe odaklı ilerliyor. Bugün Fujifilm için temel stratejilerimizden biri toner teknolojisini kullanan talep üzerine baskı pazarı. Yakın gelecekte ofis baskı makineleri de portfjyümüzde olacak.
Fujifilm’in Xerox ile ortak girişimi vardı. Xerox Avrupa ve ABD’den sorumluyken biz Asya ve Okyanusya’yı kapsıyorduk. Artık ortak girişim bitti ve resmi olarak Türkiye dahil Avrupa pazarında faaliyet göstermeye başladık. POD ve ofis yazıcıları gibi yazıcılarımız ilk kez burada. Bu durum, baskı işimiz için yeni bir portföy edinmemizi sağlayacak.
- Türkiye pazarı fiyat odaklı bir pazar. Bunu göz önünde bulundurarak Fujifilm’in Türkiye pazarına yönelik özel bir fiyatlandırma stratejisi var mı?
Fiyat odaklı bu pazarda, ofset baskı alanında Japon üreticiler Çinli üreticilerle rekabet edemiyor. Biz de kendimizi Çinli üreticilerden farklılaştırmak durumunda kalıyoruz. Çin teknolojileri işlenmiş kalıp üzerine kurulu. Bu yüzden biz de işlenmemiş kalıp alanına odaklanmaya çalışıyoruz. İşlenmemiş kalıp, Çin üretimlerine göre daha pahalı ancak; enerji tüketimi açısından daha verimli. Rusya-Ukrayna savaşının ardından küresel düzeyde, enerji tüketimi konusunda bir dikkat trendi başladı. Bu nedenle, birçok müşteri işlenmiş kalıplardan işlenmemiş kalıplara geçiş yapıyor. Biz de burada Çinli üreticilerden farklılaşıyoruz ve bu sayede onların fiyatlarıyla rekabet etmiyoruz.
- Fujifilm geçtiğimiz yıl içinde Revoria serisini portföyüne ekledi. Bu süreyi nasıl geçirdiniz, başarılı mıydı?
Revoria’yı Fujifilm’in yeni portföyü olarak tanıtmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Geçen yıl sadece iki modelimiz vardı. Amiral gemisi modelimiz Revoria PC1120 ile bu portföye başladık. Revoria PC1120 pahalı bir makine ama yüksek kalitede. Pahalı olması nedeniyle müşterileri ikna etmek kolay olmadı. Geçtiğimiz sene Türkiye pazarında çok sayıda gösteri ve test yaptık. Çalışmalar sonrasında Türkiye’deki önemli oyunculardan bazıları Revoira’yı almaya ikna oldu. Bugün görebileceğiniz gibi, ürün bandımız orta seviyeden giriş seviyesine genişlemiş durumda. Pek çok üst düzey oyuncuyu etkiledikten sonra artık POD işimizi Türkiye pazarında genişletme konusunda yeterli özgüvene sahibiz. Bu yıl pazardaki ikinci yılımız ama asıl şu an işe başlıyoruz diyebiliriz.
- Ürün yelpazeniz genişliyor mu?
Evet genişliyor, Bu Eylül ayında iki modelimizi daha tanıttık. Bu yılın Aralık ayına kadar girişten orta seviyeye kadar üç yeni ürün daha olacak.
Fujifilm Türkiye’nin dünya çapındaki Fujifilm grupları arasındaki konumu nedir? Fujifilm’in gelecekteki genişleme planları neler?
Fujifilm Türkiye’nin çok büyük bir yapılanma değil ancak oldukça önemli. Bildiğiniz gibi Türkiye, Avrupa ülkelerine çeşitli pahalı etiket ve ambalaj işleri ihraç ediyor. Bu nedenle burada bir iş kurmak bizim için oldukça önemli. Mevcut POD veya geleceğe yönelik ofis baskı işleri söz konusu olunca, işin büyüklüğü ve hacmi ne olursa olsun Türkiye yeşil sudur. Xerox ile Fujifilm arasındaki ortaklığın sona ermesinin ardından Fujifilm olarak ABD ve Avrupa gibi yeni pazarlara girmeye başladık. Tüm gözlerin üzerimizde olduğu Türkiye pazarı bizim için zorlu bir pazar. İleriki zamanlarda, dünyanın her yerindeki meslektaşlarımıza güzel haberler götürmek istiyoruz.
- Basım sektörünün yükselen iki alanı etiket ve ambalaj. Bu bağlamda Fujifilm’in yeni ürünler, çözümler sunma veya ürünlerini satmak için yeni bölgelere genişleme planı var mı?
Söylediğiniz gibi etiket ve ambalaj bizim için ana pazarlar. Genel merkezimiz hem dijital hem de analog olarak pazara sunulacak bir ürün bandı hazırlıyor. Analog için gelecekte daha fazlasını ortaya çıkaracağız ve dijital için de pazara çok iyi bir makine geliştiriyoruz. Sekiz yıl aradan sonra ilk kez gerçekleşecek olan bir sonraki Drupa’da yeni ürünümüzü göreceksiniz. Umarım bu genişleyen pazarda işlerimizi artırabiliriz.