Heidelberg Türkiye, Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD) tanıtım toplantısının Aralık ayındaki konuğuydu
Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Selkut Engin, KASAD toplantısında Heidelberg Türkiye olarak önümüzdeki yıl Rusya ve İran dahil, birçok ülkenin sorumluluğunu alacaklarını açıkladı.
“Dört yıl içinde 332 ünite ofset baskı makinesi, 44 adet baskı sonrası makine, 36 adet Suprasetter CtP satışı gerçekleştirdik”
Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Selkut Engin, bu satış rakamlarını verdikten sonra, “Heidelberg Grup bu başarımıza sessiz kalmadı, 1 Nisan 2023’ten itibaren Rusya Federasyonu, Türki cumhuriyetler, İran, Afganistan ve Moğolistan’dan sorumlu oluyoruz” diyor ve konuşmasının devamında Heidelberg’in yerel ve küresel performansı hakkında başka rakamlar veriyor:
“Heidelberg Türkiye büyük ebat dahil tüm ofset baskı pazarında %47 pazar payına sahip. Bizi takip eden üretici %24 pazar payına sahip. Artık Heidelberg büyük ebat üretmiyor; 50 x 70 ve 70 x 100 makinelerde %54 pazar payına sahibiz. En yakın rakibimiz %18 pazar payına sahip. Bu ebatlarda dünyada pazar lideriyiz.
Spesifik olarak ambalaj pazarında ise büyük ebat dahil olmak üzere %46 pazar payına sahibiz. Bize en yakın üreticinin dünyadaki pazar payı %32, diğerleri %11 ve %9 olarak devam ediyor. Tabaka ofset ambalajda (50 x 70 ve 70 x100) ve ticari matbaalarda %54 pazar payına sahibiz, en yakın rakibimizin pazar payı %22. Bunlar 2021 verileri.
Dünyada 50 x 70 ebatta %64 gibi büyük bir oranla pazar lideriyiz. Tüm ebatlar, büyük ebat dahil olmak üzere ticari baskıda %48 pazar payına sahibiz. Türkiye’de tabaka ofset baskı pazarında 2010 model ve üstü makineler dikkate alındığında, 50 x 70 ve 70 x 100 makinelerde pazar payımız %74.
Kesim makinelerinde MK Masterwork dünyada %30 ile en büyük tedarikçi konumunda. Asya – Pasifik pazarındaki diğer üreticilerin dünyadaki toplam pazar payı %39.”
Heidelberg’in sadece bir makine üreticisi değil, bir eko – sistem tedarikçisi olduğunu vurgulayan Selkut Engin, ekliyor: “Bizim eko – sistemimizde uzaktan servis, yerinde servis, Saphira markası altında sarf malzemelerimiz, Prinect yazılımlarımız, ofset baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası olmak üzere entegre matbaa ve ambalaj çözümlerimiz var; bunun yanı sıra dijital veri portalımız var ve sürdürülebilir üretimi sağlayacak her türlü makine, malzeme ve ekipmanı sağlayan bir firmayız.”
Selkut Engin konuşmasının ardından toplantı, soru – yanıt tarzında devam etti ve Engin, Ofset Baskı Ürünleri Satış Müdürü Kutay Ercan, Yazılım – Prinect Ürün ve Satış Müdürü Arda İçyüz, Sarf Malzeme Ürün ve Satış Müdürü Furkan Karagöz ve Servis Müdürü Siyami Selim’e kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili sorular yöneltti. Bu bölümden bir özeti alt başlıklarla aşağıda sunuyoruz.
Heidelberg’in ofset baskı makinelerindeki en son yenilikler
Heidelberg son iki yılda ticari matbaalar için SX 102 ve yeni teknolojilerle güncellenmiş CX 104 baskı makinelerini pazara sundu.
Speedmaster CX 104 ihtiyaca göre konfigüre edilebilen, hem ambalaja hem ticari baskıya ve IML etiket baskısına göre yapılandırılabilen çok esnek konfigürasyona sahip bir makine. CX 104 platform olarak yenilenmiş ve XL 106’daki birçok özellik bu makineye eklenmiş. Bunlardan biri yenilenmiş lak ünitesi. Heidelberg, XL 106 baskı makinesinin teknolojisini CX 104’e entegre ederek bu makinenin lak kalıbının değiştirilme süresini oldukça kısaltmış. Ayrıca makinenin girişi, çıkışı, kumanda masası ve yazılımları XL 106 makinemiz ile aynı. Bunların dışında patenti Heidelberg’de bulunan, daha hızlı işten işe geçiş sağlayan, Inpress Control sistemi de var. Son bir buçuk yıl içerisinde CX 104 dünyada 2500, Türkiye’de 28 ünite satılmış.
Ofset Baskı Ürünleri Satış Müdürü Kutay Ercan, Alman makine üreticileri birliği VDMA’yı referans göstererek, Heidelberg baskı makinelerinin piyasada ortalama baskı hızı en yüksek baskı makinelerinden olduğunu ve birim enerji maliyeti en düşük makineler olduğunu belirtiyor. Selkut Engin de Heidelberg baskı makinelerinin 1000 tabakada 2.5 kw/saat enerji tasarrufu sağladığını, bunun da toplamda 30 milyon tabaka baskı yapan bir firmada yılda 30 bin Euro tasarrufa denk gelen 81 bin kW/saat (kW/h) yaptığını ekliyor.
Yeni nesil CX104, eski makinelere göre %29 daha az enerji sarfederek aynı adette işi basabilecek şekilde donatılmış. Bu tasarrufu makinenin rejeneratif ana motoru, AirStar Pro kompresör sistemi ve DryStar kurutucu teknolojisi sağlıyor.
Heidelberg baskı makineleri ince gramajdan 1 mm kartona kadar geniş bir baskı altı malzeme yelpazesine baskı yapabiliyor. Kutay Ercan, Heidelberg’in son dört yılda ambalajdaki pazar payının %95 olduğunu, dünyanın önde gelen ambalaj üreticilerinin tercihi olduğunu vurguluyor.
Otonom baskı
Kutay Ercan, otonom baskıyı ve bu konudak Heidelberg yeniliklerini şöyle özetliyor:
“Otonom baskı, tıpkı sürücüsüz arabalardaki gibi, içinde bulunduğu süreçleri analiz edip duruma uygun kararlar alınmasını sağlayan birtakım asistan yazılımlar vasıtasıyla hazırlık ve baskı aşamalarının gerçekleştirildiği işleme denir. Speedmaster CX 104 ve XL 106 baskı makinelerinde yenilenmiş yazılıma sahip yeni nesil kumanda masamız var. Kumanda masamızda patenti Heidelberg’e ait IntelliStart yazılımımız mevcut. Bu yazılımın çalışma prensiplerini ve faydalarını şöyle anlatmak istiyorum:
IntelliStart bir işten diğerine en kısa sürede ve en az maliyetle geçebilmemiz için makine üzerinde yapılması gereken hesaplamaları otomatik olarak hesaplar ve geçişi otomatik olarak yapar. Böylece işten işe geçiş süreleri de, ustaya, personele bağımlılık da minimuma indirgenmiş oluyor.”
Renk ölçümü
Heidelberg’in Easy Control’den başlayıp Inpress Control’e kadar uzanan çok geniş bir çözüm yelpazesi var. Inpress Control inline çalıştığından işten işe geçiş sürecini hızlandıran, fireyi azaltan ve baskıyı sabit tutmasından dolayı ustaya olan bağımlılığı azaltan bir sistem. Son zamanlarda satılan yeni nesil makinelerin çoğunda Inpress Control sistemi mevcut. Ercan, “Ham madde maliyetlerinin neredeyse iki katına çıkmasından sonra Inpress Control’ün yatırım geri dönüş süresi de oldukça kısaldı” diyor ve tüm tabakada spektral ölçüm yapan sistemin RGB ölçüm yapan kameralı sistemlere göre avantajlarını vurguluyor.
Heidelberg’in yazılım çözümleri
Yazılım – Prinect Ürün ve Satış Müdürü Arda İçyüz, Prinect’in, matbaanın iş akış sürecini tamamen organize eden bir yazılım olduğunu hatırlatarak; şunları söylüyor: “Üretimde sürekli yüksek performans, mükemmel kalite sağlar ve böylece maliyetleri düşürür, kâr marjını arttırır. Baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası tüm adımların entegrasyonuyla birlikte, dokümanın girişinden çıkışına kadar tüm adımları kontrol etmemizi sağlayan otonom bir sistemdir.”
Bir iş sürecindeki en kısa sürenin baskıda geçen süre olduğunu belirten İçyüz, CtP’ye kadar olan sürecin tüm iş sürecinin %55’ini aldığını vurguluyor, “Dolayısıyla daha az insan, daha az temas noktası ve daha az fire ile birim maliyetimizi düşürüyoruz” diyor. Prinect’in en önemli avantajı matbaa içerisindeki tüm sistemleri entegre ederek, tek bir arayüz kullanarak tüm sürecin yönetilmesini sağlaması. Kısaca, entegre sistem temas noktalarını azaltarak, birim maliyetleri düşürüyor, süreçlerin hızlanmasını sağlıyor. Bilgi tekrarı ve bilgi kirliliğinin de önüne geçilmiş oluyor.
Heidelberg baskı sonrası çözümleri
Heidelberg şekilli kesim makineleri 2014 yılından beri MK ortaklığı ile devam ettiriliyor. Giriş seviyesi Easymatrix 75 x 106 cm maksimum ebadında ve saatte 7700 tabaka kesim kapasitesine sahip. Daha gelişmiş Promatrix tam ayıklama seçeneğine sahip tam potansiyelli şekilli kesim makinesi. Tam kapasite çalışan matbaalarda tutarlı performans için özel olarak donatılmış ve kesim hızı saatte 8000 tabakaya çıkarılmış. Mastermatrix, saatteki hızı 9000 tabakaya ulaşan, üst düzey, çok hassas kesimler yapabilen bir makine. Ayrıca gofre, hologram, sıcak yaldız, metalize yüzeylerin kalitesini kontrol eden Diana Eye, sigara ve kozmetik alanında faaliyet gösteren ve ürün kalitesinden emin olmak isteyen firmalar için öneriliyor. Arda İçyüz, MK Masteworks’ün globalde pazar payının %30 olduğunu ve alanında pazar lideri olduğunu ekliyor.
Heidelberg’in 2003 yılında satın aldığı ve MK ortaklığı ile günümüze taşıdığı Jagenberg’in mirası, Diana katlama yapıştırma makinelerinde Alman teknolojisi ve mühendisliği ile devam ettiriliyor.
Diana Go, karton ambalaj işine giriş için mükemmel bir kutu katlama yapıştırma makinesi. Kompakt bir tasarıma sahip ve dakikada 300 metreye kadar kutu katlama yapıştırma yapabiliyor. Düz ve dip kilitli karton kutuları üretebiliyor.
Diana Easy, kullanıcı dostu bir tasarıma sahip, dakikada 350 metreye kadar kutu katlama yapıştırma yapabiliyor, 4 – 6 köşeli karton kutuları katlayabiliyor.
Diana Smart katlama yapıştırma kalitesinden ödün vermeyen, dakikada 600 metre hıza çıkabilen ve çok çeşitli karton kutuları katlayıp yapıştırabilmek için önerilen bir makine.
Bu segmentteki en üst düzey makine Diana X dakikada 650 metre hızla, 200 – 900 g arasındaki tüm kartonları, çok çeşitli kutuları katlayabiliyor. Diana Smart ve Diana X modellerine Diana Braille modülü entegre edilebiliyor. Bunlar ilaç ve kozmetik sektörlerine hizmet veren firmaların en çok tercih ettikleri makinelerden.
Arda İçyüz, hızının yanı sıra uzun yıllar aynı performansı göstermesi, dayanıklı olması, kullanıcı dostu bir otomasyonu olması ve servo motorlarla donatılmış olmasını, Diana’yı ön plana çıkaran özellikler olarak sıralıyor.
Heidelberg, makineden çıkan kutuların paketlenmesinde personel ve zaman tasarrufu için Diana Packer modelinden sonra Diana Smartpacker’ı daha ekonomik ve az yer kaplayan bir model olarak piyasaya sunuyor. Katlanmış, yapıştırılmış kutuları saatte 130 bin adede kadar çok hızlı bir şekilde paketleyen makina sayesinde matbaalar daha az iş gücüne ihtiyaç duyuyorlar. Ayrıca başka markaların katlama yapıştırma makinelerine de entegre edilebiliyor.
CtP ve sarf malzemeleri
Sarf Malzeme Ürün ve Satış Müdürü Furkan Karagöz, sarf malzemeleriyle ilgili olarak beş kişilik bir saha satış ekibi, bir teknik destek uzmanı, bir satış destek uzmanı, İstanbul’daki merkez deponun yanı sıra Ankara ve İzmir bölgelerinde de depoları bulunduğunu, yaklaşık 15 kişilik bir ekiple tüm ülkeye hizmet verdiklerini belirterek, şunları söylüyor:
“Heidelberg 50 x 70 ve 70 x 100 ebatlarında CtP üreticisidir. Bu CtP’leri Almanya’daki yüksek teknolojiye sahip kendi fabrikamızda üretmekteyiz. Bunun yanı sıra Heidelberg Saphira markasıyla sarf malzemeleri tedarik ediyor. Heidelberg kendi CtP cihazlarına Saphira malzemeleriyle kullanıldıklarında 10 yıla varan kafa garantileri verebiliyor. Bir diğer önemli özellik, CtP’lerimizde bulunan bir yazılım sayesinde, CtP’lerde bulunan diyotlarda herhangi bir bozulma olduğunda diğer diyotlar onun açığını kapatarak çalışmaya devam ediyorlar. Böylece üretimde yavaşlama, durma, bekleme olmuyor.”
Geçen yıl kalıp işinde 3 milyon metre karelik bir satış gerçekleştirdiklerini, bunun %25’lik bir büyüme anlamına geldiğini belirten Karagöz, bu yıl da geçen yıla göre %15’lik bir büyüme ile devam ettiklerini kaydediyor.
Heidelberg Türkiye kalıp dışında blanket, mürekkep, ofset baskıda kullanılan ofset baskı merdaneleri, kimyasallar, hazne suları gibi birçok malzemeyi tedarik ediyor. Furkan Karagöz, pandemi ve sonrasında malzeme tedarik sıkıntısı çekildiğini hatırlatarak, şöyle diyor: “Sözleşmeli müşterilerimiz için belli bir süre tüketimlerini karşılayacak stoklu çalışmamız bir avantaj. Biz matbaalarla partner olmayı arzuluyoruz. Saphira iş modelinde 20’nin üzerindeki ülkeden üreticilerle Heidelberg’in anlaşmaları var. Global üreticilere ürünlerimizi Saphira etiketimizle ürettiriyoruz. Böylelikle rekabetçi fiyatlarla ürün satabiliyoruz.
CtP ve kalıp konusunda belli tüketim seviyesine ulaşan müşterilerimize kalıp ve sarf malzeme tüketimi karşılığında CtP verebiliyoruz. Son dört beş yılda bu şekilde 25’in üzerinde müşterimize CtP kurduk.”
Heidelberg servis organizasyonu
Heidelberg Türkiye’nin 2001 yılından beri çok kuvvetli bir servis altyapısına sahip olduğunu belirten Servis Müdürü Siyami Selim İstanbul dışında Ankara ve İzmir’de yerleşik servis ekipleri olduğunu, işe alımlarla servis ekibinin 43 kişiye ulaştığını belirtiyor. Eğitime yıllık yaklaşık 150 bin Euro ayırdıklarını açıklayan Selim, “Servisteki memnuniyetsizlikten dolayı bugüne kadar marka değiştiren müşterimizi olmadı, hatta son yıllarda bunun tersini yaşıyoruz” diyor.
Pandemi dönemi de dahil olmak üzere tüm makineleri gecikmeden kurduklarını kaydeden Siyami Selim, Heidelberg Türkiye’nin makineleri kendi ekibiyle kurduğunu, yurt dışından destek aldıkları çok az sayıda proje olduğunu vurguluyor.
Siyami Selim, servis hizmetlerini iki başlık altında topluyor:
“Birincisi, klasik Servis Hizmetleri. Bu başlık altında makine kurulumları, taşımalar, bakım – onarım – revizyon, arızalara müdahale gibi servis ve yedek parça hizmetlerini sayabiliriz.
Performans Servisleri başlığı altında da eğitimler, matbaa planlama, renk yönetimi danışmanlığı, makinenin performansını arttıracak danışmanlık hizmetleri, makine yatırımında tercih edilmeyen ama sonra ihtiyaç duyulan birtakım upgrade’ler, retrofit’ler bu başlık altında inceleniyor. Farklı içeriklerde servis anlaşmalarımız var. Anlaşma yapan müşterilerimize yedek parça indirimleri uyguluyoruz. Globalde ve Türkiye’deki matbaaların ihtiyaçlarına dönük olarak çeşitli kampanyalar yapıyoruz.
Danışmanlık hizmetlerini Almanya’daki uzman ekibimizin desteğiyle yürütüyoruz. Önce matbaadaki potansiyel analizi ile süreç başlıyor. İlgili fabrika ekibi sürece dahil oluyor. Yalın çalışma metotları uyguluyoruz. Sürekli ölçüm ve yapılan iyileştirmelerle belirlenen performans hedeflerine birlikte ulaşıyoruz.”
Bulutta toplanan makine verileri ve serviste dijitalleşme
Servisle ilgili yapılacak tüm altyapı yatırımlarında dijitalleşmenin bu işin merkezinde yer aldığını belirten Siyami Selim, en son çalışmalarda kendi kendine öğrenme yeteneğine sahip, yapay zekâ destekli ileri algoritmalarla arıza oluşmadan arızayı önlemeyi hedeflediklerini anlatıyor. Şu anda makinadan anormal bir veri alındığında bu veriyi masada analiz edip sorunu tespit eden, gerekirse müdahale eden ya da ilgili teknisyeni yönlendiren teknik uzmanlar var. “Biz de Türkiye’de kendi ekibimizi kurduk. Önümüzdeki aylarda bu hizmetimizin de lansmanını yapacağız” diyor Selim ve ekliyor:
“Heidelberg ‘Remote’ (Uzaktan) Servis hizmetlerini de başka bir platforma taşıdı. Yapılan anlaşmalarla 7/24 küresel uzman ağından faydalanabiliyorsunuz. Remote Sözleşme sadece telefonla uzman desteği ya da makinalara uzaktan bağlantıyı içermiyor. Makina başında VR gözlüklerle merkezdeki bir uzmanla video destekli görüşme yapabiliyorsunuz. Yine makinanın kumanda masasından doğrudan merkeze arıza bildirimi yapıp ilgili uzmanla görüşme yapabiliyorsunuz. Portallarda operatörler için eğitim videoları var. Makina durum raporlarını da takip edebiliyorsunuz. Performans Paketi ile makinanızın performans verilerini inceleyip sektördeki diğer makinalarla karşılaştırabiliyorsunuz.
Heidelberg Türkiye olarak bu hizmetleri gerçekleştirmek adına gerekli altyapı ve insan kaynağına sürekli yatırım yapıyoruz. Tüm bu nedenlerle yatırım kararları verilirken uzaktan servis hizmetlerinin yetkinliği, sürekliliği, hatta üretici firmanın verebildiği desteğin ciddi anlamda sorgulanması gerektiğini düşünüyorum.”