At yapısını güçlendirmek isteyen şirketlerin çağdaş ve teknolojik rollere adapte olmalarını sağlayacak, esnek hizmetler ve çözümler sunan Ricoh Türkiye, Leading Change at Work’le, varlığını sürdürdüğü tüm ülkelerle aynı çağdaş ‘iş dilini’ konuşarak, geleceğin iş yerlerini güçlendiriyor
İş yeri tasarımının hayati bir rol oynadığı uzaktan çalışma döneminde, insanlarla iyi etkileşim kurmak, artık yöntemlerden sadece biri. Pandemiyle birlikte değişen şirket kültürü ne gibi fırsatlar yaratır? Ya da şirketlerin ayakta durabilmeleri için bu değişim gerçekten fırsat mıdır?
Sürdürülebilir değerli işletme kaynaklarını koruyarak, çalışanlarının güvenli bir ofise katılımlarını sağlayan sistemler, işveren tarafından nasıl yaratılır? İşyerinde başarılı olmak ve doğru çalışma koşullarını sağlamak için doğru araçlara sahip olmak söz konusu olduğunda, işverenler personeli nasıl destekleyebilir?
Ricoh Türkiye, ‘aynı çalışma dilini’ konuştuğu global temsilcileriyle birlikte teknolojinin gücünü kullanarak sağladığı fırsatlar sayesinde, bugün insan potansiyelini açığa çıkaran, ‘İş Yerinde Değişime Liderlik Edin’ manifestosunu sahiplendi. Hem sahada hem de uzaktan çalışma sürecinde, teknolojinin rolüne ilişkin, uzun vadeli hibrit çalışma stratejisinin bir parçası olarak, kurumların daha akıllı çalışma uygulamalarına sahip olmaları konusunda onlara yardımcı oluyor. İş süreci yönetimi, siber güvenlik, grafik iletişim, bulut ve altyapı çözümleri, baskı teknolojisi ürünleri hizmetlerinin yanı sıra, dijital deneyim ve dijital çalışma alanı etkinleştirmede, geniş bir çözüm yelpazesi sunarak, müşterilerinin hibrit iş gücüne katkıda bulunuyor.
Ricoh Türkiye’nin, şirketlerin gerek duyacağı teknoloji ve bilgiye sorunsuz bir biçimde nasıl ulaştıklarını, ‘Geleceğin işyerlerini güçlendirmek adına’ nasıl bir ekip ahlakına ve alt yapıya sahip olduklarını, modern ofis gerekliliğinde karşılaşılan zorlukların hangi sinerjileri tetiklediğini; iş birliğini nasıl kolaylaştırdıklarını, çalışma ortamlarının fiziki ve dijital altyapılarının niçin bu kadar önemli olduğunu ve sonuç olarak ne kadar değer yarattıklarını, İstanbul’da 10 Ağustos’ta yapılan basın toplantısında Ricoh Türkiye Pazarlama Müdürü Erdem Başoğlu ve Dijital Hizmetler Direktörü İlker Akdoğan’ın sunumları, Ricoh Türkiye CEO’su Selda Arpacı’nın katılımı ile iş yerinde dijital dönüşüm ele alındı.
Başarıya ulaşmak için öncelikle, çalışan ihtiyaçlarına dayalı insan odaklı bir yaklaşıma ihtiyaç var.
Günümüzde etkili çalışma uygulamaları basit bir önermeye dayanıyor. İster fiziksel ister sanal olsun, bir iş yerinin her bileşeni, artık bilinçli bir değerlendirme ve aktif karar almayı gerektiriyor. Yarının en zorlu iş dünyası sorunlarının üstesinden gelmek için şirketlere, ihtiyaç duydukları yenilikçi teknoloji ve hizmetleri sunan ve dijital iş yerlerini güçlendiren Ricoh Türkiye, bugün bireylerin daha akıllı ortamlarda çalışmalarına olanak tanıyor.
“Hibrit çalışma, yakın gelecekte hayatımızda belirgin bir şekilde aktif rol oynayacak”
Ricoh Europe, Opinium Araştırma Şirketi’ne, İngiltere, İrlanda, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda ve İspanya’da 3.000 ofis çalışanıyla bir anket çalışması yaptırdı. Yapılan bu araştırma sonucunda fark edildi ki, işverenin iş yükleri ile ofis rezervasyon sistemlerinin eksikliği ve yetersiz iş akışı teknolojisi sayesinde, personelin deneyim kazanması sekteye uğruyor.
Ricoh Europe CEO’su Nicola Downing bu konu ile ilgili şöyle diyor: “Çalışanların görevlerinin, otomasyonla ‘değiştirilmesi’ konusunda endişe duydukları günler geride kaldı. Teknoloji ve otomasyonun değeri etkin bir şekilde kullanıldığında, daha yararlı konular üzerine çalışmak için zaman kazanılıyor. Sonuç olarak işverenler, otomasyonu uzun vadeli hibrit çalışma stratejilerine dahil edemezlerse tüm iş gücü genelinde moral ve üretkenliği arttıramayıp, operasyonları iyileştirme fırsatlarını kaçırabiliyorlar.” Hibrit çalışmaya yetersiz yatırım, Avrupalı ??işçiler için ofise başarılı bir şekilde geri dönüşü tehdit ediyor.
Yeteneğin, tüm zamanlar içinde en yüksek öneme sahip olduğu bir zamanda, çalışanların %36’sı ofise geri dönme baskısı hissederken, %64’ü, nasıl çalışacaklarını seçmek istiyor.
Ricoh Europe CEO’su Nicola Downing konuyla ilgili şöyle diyor: “İster ofisten, ister uzaktan çalışılsın, pandeminin getirdiği kısıtlamaların esnemesi ile herkes için olumlu bir çalışma deneyimi yaratmak ve doğru iş birliği araçlarını sağlamak, artık işverenlerin zaruri görevi.
Bunu yapmamak, ofiste çalışanlarla uzaktan çalışanlar arasında bir deneyim farkı riskini yaratıyor. Daha da önemlisi, işletmeler ve onların iş gücüne duyulan güven, pandemi boyunca daha da arttı. İki yıl sonra, yeniden kısıtlamalar gelirse bir yandan çalışma dünyası gelişmeye devam ederken, çalışanlar haklı olarak işverenlerinden bu değişime öncülük etmelerini bekleyebilirler. Yapılan bu araştırma, işverenlerin iş gücüyle güven inşa etmede uzun bir yol kat ettiğini gösteriyor. Şu anda hibrit çalışmaya yatırım yapmak, geleceğe yatırım yapmaktır.”
“Bir politikanız yok mu? Üzgünüz! Hibrit çalışmanız başarısız olacak.”
Caroline Bright, Pazarlama Bölümü Kıdemli Başkan Yardımcısı, Ricoh Europe
Politika, her ne kadar kural ve kısıtlamalara ilişkin sıkıcı bir çağrışımda bulunsa da çalışan bağlılığını artırmak için önemli bir bileşen. Ancak görünen o ki çoğu Avrupa işletmesi, güncel bir hibrit çalışma politikasına sahip değil. Şayet evlerde olan teknolojiye kolay ulaşan bir personeliniz varsa ve bu yol etkiliyse, neden gerekli araçların bulunmadığı bir ofiste olalım? Teknoloji ve uygun alan eksikliği hem personele hem de şirket kültürüne zarar verir. Ofis tabanlı çalışmanın, iş birliğini ve yeniliği teşvik ettiği bir sır değil. Açık ve tutarlı bir politikadan yoksun olarak bunu neden tehlikeye atalım? Ricoh, teknolojinin gücü ve fırsatları aracılığıyla insan potansiyelini açığa çıkaran değişime öncülük ediyor. Bu hem sahada hem de uzaktan işyeri süreçlerinde şirketin teknolojinin rolüne ilişkin derin anlayışını ifade ediyor. Uzun vadeli bir hibrit çalışma örneği olarak, Ricoh, EasyJet gibi önemli bir kurumun akıllı çalışma uygulamalarını benimsemesine yardımcı oldu. Bu süreç, yapılandırılmış ve güvenli masa rezervasyonu için kapsamlı bir iş yeri platformu oluşturmakla başladı. RICOH Spaces ile hibrit çalışmayı tanıttığından beri EasyJet, daha fazla esneklikte var olan personeli ile önemli ölçüde olumlu etkileşim gördü. Bu durum, 1.500 çalışanın, hayati iş arkadaşlarına yakın masa alanları seçmesini ve böylece daha etkili iş birliğini teşvik ederek, çok sayıda personeli ofise geri dönmeye teşvik etti.
Ricoh’taki dijital dönüşüm bir gecede gerçekleşmedi. Uzun yıllardır devam eden görüntüleme, tarama ve belge yönetimi hizmetlerinde köklü bir dijital işletme olduğu söylenebilir. Bugün, baskı ve donanım sektörü üretiminde endüstri lideri olarak tanınıyor. İş süreci otomasyonundan bulut altyapı hizmetlerine ve siber güvenlik çözümlerine kadar dijital hizmetleri sayesinde, müşterilerinin gün geçtikçe şirkete daha çok yaklaştığı belirtiliyor. Aynı zamanda robotik ve akıllı dolap alt yapısıyla da esnek çözümler sunuyor.
Ricoh, Gartner, Inc. tarafından Magic Quadrant for Outsourced Digital Workplace Services (Dış Kaynaklı Dijital İşyeri Hizmetleri için Magic Quadrant) (ODWS) Worldwide, 2022 raporunda yer alan dünyadaki 17 şirketten biri. Gartner Inc. Ricoh dahil 17 sağlayıcıyı ODWS alanında ‘Kusursuz Vizyon’ ve ‘Yürütme Yeteneği’ değerlendirme kriterlerine göre değerlendirdi. Bu değerlendirme aşağıdaki tüm alanları kapsıyor:
Son kullanıcılara uzaktan destek veren (erken hizmet masası)
Masaüstü bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, mobil cihazlar, ODWS IoT’ler, çevresel satış, akıllı dolaplar, destek kioskları ve artırılmış gerçeklik (AR) tabanlı destek dahil olmak üzere son kullanıcı cihaz desteği (erken saha hizmetleri desteği)
Hem fiziksel hem de sanal cihazlar için PC sağlama (PCaaS, DaaS ve VDI)
UX merkezli hizmetler ve deneyim düzeyi anlaşmaları (XLA’lar)
Kendi kendini iyileştiren analitik ve yapay zekâ tabanlı otomasyon kullanımı
Kullanıcıların deneyimini dönüştürecek ve iş sonuçlarını iyileştirecek hizmetler vb.
Magic Quadrant, küresel çapta hizmet sunma becerisine sahip hizmet sağlayıcılardan oluşur. Müşterileri ODWS ve yerel dağıtım özelliklerine sahip ayrıcalıklı hizmet sağlayıcılarından Çin, Japonya ve Brezilya gibi ülkelerdir.
Yalnızca dijital değil, kaynak dönüşümü de ilgi alanı.