Pandemi, ekonomik kriz ve döviz depreminin ardından Ukrayna Rusya savaşı ile sorunlar katmerleşiyor. Henüz savaşın etkileri tam olarak hissedilmese de önümüzdeki süreçte bilanço ağırlaşacak. Dış borç ve döviz açığını kısmen turizmden gelecek kaynaklarla karşılamaya çalışan ülke maliyesi için de ufuk bulanık. Ümidimiz silahların susması ve bir an önce anlaşma sağlanarak sürecin normalleşmeye evrilmesi.
Türk basım sektörü üst üste gelen ekonomik darbeler ve tedarik sorunları ile yol almaya çalışıyor. Arz kısıntısı ve TL’nin değer kaybı ile en büyük darbeyi kağıt ve karton tarafından yiyen sektör kat kat artan üretim maliyetleri karşısında fiyat vermekte ve talepleri karşılamakta zorlanıyor. Yükselen son kullanıcı fiyatları bazı işlerin yapılmaması veya baskı hizmeti alımı yerine işlerin dijital platformlara kayması gibi bir olumsuz sonuç da doğuruyor. Bütün bu handikapları aşmanın tek yolu ise ihracat. Ticari baskı tarafında yüksek volümlü ihracat olanakları yakalamak zor ve nadir ama karton ambalaj ve etiket tarafında bu mümkün. Bunun için kurumsallaşma, kalite, hız, uygun bir sermaye ve tüm sürecin kayıt ve kontrol altında olduğu bir üretim zinciri gerekiyor. Küçük ve orta büyüklükteki basım işletmeleri makine, sermaye, eğitimli iş gücünü bir araya getirip kuracakları ortaklıklarla sabır göstererek yol alabilirler. Bu noktada tek engel birlikte iş yapma kültürünün fazla gelişmemiş olması. Profesyonel bir anlayışla bu engel aşılabilir.
Önümüzde Labelexpo Europe 2022 Fuarı var. Belçika’nin başkenti Brüksel’de 26 – 29 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek fuar pandemi sonrasındaki en kapsamlı uluslararası etiket ve dar en ambalaj fuarı olarak sahne alacak. Bu Labelexpo’da dijital tarafındaki geliştirmeler ve çözümlerle daha çok karşılaşacağız. Şimdiye kadar etiket ve dar en ambalaj alanına girmemiş, ürün geliştirip piyasaya sunmamış yeni oyuncular da sahne alıyorlar.
Pandemi koşul ve kısıtlamaları fuarın sinerjisine bir miktar gölge yapsa da sektörün bu alanında faaliyet gösteren profesyonellerinin fuarı ziyaret etmeleri yararlı olacaktır.
Sürdürülebilirlik ve çevre her geçen gün daha öne çıkan kavramlar. Nihai tüketicinin bilinçlenmesi paralelinde artan hassasiyet tüm alanlardaki mal ve hizmet üretim zincirlerini de etkileyerek çevreye an az zararlı, en az kaynak kullanımı ile üretim yapılmasını zorunlu kılıyor. Dünya nüfusu 8 milyara dayanmış durumda. 2022 itibari ile 7 milyar 924 milyon rakamı veriliyor. 1802 yılında 1 milyar sınırını geçen insan sayısının bugün geldiği nokta kaygı verici: 200 yılda 7 kat artmış. Dünyanın üzerinde taşıyıp besleyebileceği insan sayısının ise bir sınırı var. Uzmanlar bu sınır için 9-11 milyar arası rakamlar veriyorlar. Birleşmiş Milletler “Dünya Nüfus Beklentisi” başlıklı rapora göre 2050 yılında bu rakam 10 milyar civarında olacak. Su öncelikli olmak üzere yaşamsal kaynakları korumak zorundayız.
Verimli ve sağlıklı mesailer diliyoruz.