Bu yıl 175. yılını kutlayan Heidelberg, baskı makinelerinin yanı sıra sarf malzemelerinde de Saphira markasıyla matbaalara hizmet veriyor. Portföyünde kalıp ve blanketten mürekkep ve laklara, baskı kimyasallarına ve dikiş tellerine ve aniloks merdaneye çok geniş bir yelpazede sarf malzemeleri bulunuyor.
Heidelberg Türkiye Sarf Malzemeleri Satış Müdürü ve Ankara Bölge Müdürü Yasin Meral ile ağırlıklı olarak Anadolu’da matbaaların durumunu ve sektördeki son gelişmeleri konuştuk.
- Türkiye’de beklentilerin ötesinde bir makine yenilenmesi söz konusu. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Türkiye’de ihracat yapan firmaların sayısının artmasının da etkisi olduğu aşikar. Zaten yatırımların %95’inin ambalaj sektörüne yönelik olduğunu söyleyebilirim. Etiket de buna dahil. Bu yatırımların çoğu İstanbul bölgesinde olmaktadır.
Ankara ve Anadolu da çok az yeni teknolojik makinelere yatırım yapılmaktadır. Ankara ve Anadolu’da geçen sene bir devlet kurumuna ve yine ambalaja yönelik üretim yapan bir müşterimiz yeni makine yatırımı yaptı. Daha çok 2. el makine yatırımları yapılıyor fakat bu makineler ile firmaların verimliliklerini ve marjlarını arttırmaları günümüz koşullarındaki rekabet ile başa çıkmalarına çok imkan sağlamayacaktır.
Anadolu’da Mersin, Gaziantep gibi illerde etiketle ilgili yatırımlar oluyor. Ofset baskıyla etiket ve ambalaj üreten 1-2 müşteri var ve yatırımları devam ediyor. Bunun dışında genelde matbaacılık Anadolu’da yeni neslin devam etmeyeceği bir iş olarak görülüyor.
- Anadolu matbaalarında ebat ya da model olarak makine yenilemek isteyenlerden talepler alıyor musunuz?
Bizden ve bizim gibi profesyonel olarak bu işi yapan firmalardan tamamen uzak kaldılar. 2000’lerin başlarında yatırım düşündüklerinde birçok matbaa bizimle irtibat halinde olurdu. Artık tamamen eski usule döndüler. Serbest çalışan montör, teknisyenlerin ziyaretleri sonucu ikinci el makinelere yatırımlar yapıyorlar. Kurumsal çalışan rakiplerimize bakıyoruz, onların da Anadolu’ya ikinci el de olsa makine sattıklarını görmüyoruz. Halbuki bizler bir telefonun ucundayız, ara ara bu bölgeler de müşteri ziyaretlerimizde oluyor tabiki ama yine de pek fazla sonuç alamıyoruz
- Bu fiyat baskısından mı kaynaklanıyor?
Fiyat etken tabiki fakat verilen hizmetin içeriği aynı değil. Bugün bizimle 2. el bir makine için alışveriş yapan müşteri için makine Heidelberg ise servis tarihçesini kontrol ediyoruz, sonra gerekli testlerini yapıp eksikleri varsa tespit ediyoruz; sonrasında uzman teknik servisimizle sökülüp paketlenmesini ve Türkiyeye getirerek müşteriye kurup eğitimlerini de verdikten sonra 1 yıl servis işçilik garantisinin de dahil olduğu bir fiyatlama yapıyoruz. Doğal olarak bu hizmetin de fiyatta farkı oluyor ama bu şekilde bir hizmet ile 2. el makine almak en güvenli yoldur. Dışarıdan teknik hizmet veren kişilerden ticaret yapıldığına şahit oluyoruz, aslında insanların yeni teknolojik makinelere yatırım yapacak güçleri var ama dışarıdan teknik hizmet veren kişilerin yeni makine ve özellikleri konusunda hiçbir bilgileri olmadığı için ve bu teknolojik makinelere hizmet veremeyecekleri için müşterileri eski teknolojiye, kendi bildikleri makinelere yönlendiriyorlar. Bu da ülkemiz matbaacılarının teknolojik olarak geri kalmasına sebebiyet veriyor.
- Komşumuz İran’la ilgili ambargolar var, yanında Irak var ve Suriye’de yeni bir yönetim iş başında. Bu ülkelere bakışınız nedir?
Türkî Cumhuriyetler, Suriye, Irak ve birkaç Arap ülkesinde Heidelberg ile Türkiye bağantılı çalışan satıcılar var ama bize gelen pek talep yok.
- Gaziantep’ten tekstilcilerin yanı sıra ambalajcılar arasında da Mısır’a gidenler olduğunu duyuyoruz. Mısır sizinle bağlantılı değil herhalde…
Mısır’da bir satıcı var ve o direkt Almanya’ya bağlı çalışıyor. Evet, Mısır’a giden tekstilcileri duyuyoruz; düşük kur politikasından dolayı iş gücünün ucuz olduğu ülkeler ile rekabet edemez hale geldikleri ve Mısır devletinin verdiği teşviklerden dolayı bu göçün olduğunu duyuyoruz. Ama matbaacılık olarak çok bir gelişme olduğunu tahmin etmiyoruz.
- Kitap baskısında durum nedir?
Kitap baskısının sürükleyicisi Ankara. Ağırlık Milli Eğitim’in ders kitaplarında ve bastırılan forma sayısı belli. Bu işler için her yıl ihaleye çıkıyorlar. O ihaleler de sıkıntılı olmaya başladı. Eskiden mart sonunda ihaleye çıkılmış olurdu, şimdi ise daha geç ihale ediliyor. Bu da ihaleyi alan matbaaların kısa zamanda teslim etme stresi yaratıyor. Yardımcı kitapların dışarıdan tavsiye edilmemesi gibi okullara, öğretmenlere ciddi bir baskı var. Yayıncılardan ve onlarla çalışan müşterilerimizden duyduğumuz kadarıyla yardımcı kitapların satışında daralma var.
- Özellikle son birkaç yılda sektörel STK’lar daha etkinler ve birbiri ardına etkinlikler düzenliyorlar, girişimlerde bulunuyorlar. Bu toplantılara siz de sponsor oluyorsunuz. Bu etkinlikleri Anadolu’ya taşıma konusunda bir talep var mı?
Ankara’da da sivil toplum örgütleri var ama bize gelen bir talep yok. Biz de tedarikçi olarak potansiyel gördüğümüz yerlerde bu tür etkinliklere katılıyoruz. STK’lar İstanbul’da faal ve orada bir potansiyel var. Anadolu’da da pandemi ile birlikte gelen ciddi bir geri çekilme var.
- Malzeme tarafında da mı durum böyle?
Malzeme tarafında da durum böyle. Biz firma olarak her ürünün dünyadaki en büyük üreticileri ile çalışıyoruz, bizim için ürün kalitesi ve müşteriye verimlilik olarak sağlayacağı imkânlar ön planda tabii ki özellikle kalıp üretiminde irili ufaklı üreticiler oluştu ve bu firmaların ürünleri biraz daha ucuz ama standart ve kalite olarak düşükler. Doğal olarak bu tür ürünleri tercih eden müşterilerimize rekabetten dolayı hizmet veremiyoruz, bu tür ucuz ürünler özellikle CtP’lerin lazer kafalarının ömürlerini kısaltıyor.
- Baskı sonrasında ve dijital baskı makinelerinde satışlar nasıl?
Her yıl Polar, şekilli kesim makineleri ve kutu yapıştırma makine satışlarımız oluyor.
Versafire satışlarımız devam ediyor. Türkiye çapında makine satışlarımız gayet iyi. Dijital baskı makinesi satışlarımızı malzeme anlaşmaları ile bağlayabiliyoruz.