Önemli bir bölümü Küçük ve Orta Ölçekli İşletme (KOBİ) tanımına giren basım işletmelerinin 2024 plan ve bütçelerini hayata geçirirken birçok risk ve fırsatı dikkate almaları gerekebilir
Yeni yıl pek çok yerel ve küresel belirsizlikle geldi: Ukrayna’da ve Filistin’de barışın hatta ateşkesin ne zaman hayata geçirileceği belirsiz iken, Kore yarımadası ve Güney Çin Denizi de gerilim odağı olmaya devam ediyor. Söz konusu savaşlar ve gerilimler tüm sektörler gibi basım sektörümüzde de etkileri olacak lojistik, tedarik, kur ve maliyet artışı riskleri barındırıyor.
Jeopolitik gelişmeler, kur riskleri ve avantajları
Pandemide, Avrupa ve ABD’deki üreticilerin önemli tedarikçisi Çin ve diğer Uzak Doğu ülkelerindeki kapanma ve lojistik sorunları, özellikle ambalaj ve yayın alanlarında hizmet veren sektör şirketleri için ihracatta fırsatlar yaratmıştı. Birçok matbaa ve ambalaj şirketi bu dönemi yatırım fırsatı olarak değerlendirdi ve pandemi sonrası sert rekabet ortamı için elini güçlendirmiş oldu.
Orta Doğu’daki savaş, Kızıldeniz’de gemi trafiğini tehdit ediyor ve bu da 2024’te hem petrol sevkiyatı ve enerji fiyatları hem de Uzak Doğu ile ticarette ve (karton ambalaj şirketlerimiz yönünden, Uzak Doğu merkezli rakiplerinin lojistik tercihleri de gözetilerek) Uzak Doğu ile rekabette dikkatle izlenmesi gereken gelişmeleri beraberinde getiriyor.
ABD Merkez Bankası FED’in faiz indirimleri, özellikle ekonomiye dış kaynak girişi ve kurlar yönünden dikkatle takip ediliyor. Beklentiler yıl içinde 25 baz puanlık altı indirim olarak ifade edilse de indirimlerin ne zaman başlayacağı belirsizliğini koruyor. Olası faiz indirimlerinin kur cephesindeki sonuçları, iç pazar ve ihracat ağırlıklı çalışan şirketler açısından farklı yorumlanabilecek sonuçlar doğurabilir. TCMB rezervleri dikkate alındığında kurlarda TL lehine bir gelişme henüz ufukta görünmese de özellikle yılın ikinci yarısında hem ABD FED hem de TCMB tarafından uygulanacak para politikalarının güncel ip uçlarını gözden kaçırmamakta yarar var. Aralık enflasyonu ABD’de beklentilerin üzerinde geldi ve bu enflasyonda bu eğilimin devamı para musluklarının açılmasını yani faiz indirimlerini geciktirebilir. Nitekim son açıklamalar, indirim için acele edilmeyeceğini gösteriyor.
Seçimler, işler ve sonrası için soru işaretleri
Türkiye’nin iç gündeminde ilk sırada yerel seçimler var. Seçimler geçmişteki (dijital çağ öncesi) kampanyalar kadar olmasa da basım işletmeleri için yeni iş fırsatları barındırıyor. Öte yandan, seçimler sonrasında uygulanacak para ve maliye politikaları, tüm sektörlerde krediye ihtiyaç duyan işletmelerin yöneticilerinin ajandalarındaki en kritik başlık olacak. Olası daha sıkı para politikaları ve yüksek faiz oranları için bu şirketlerin nakit akışlarını güvenceye almaları, ayakta kalmaları için elzem konu olabilir. Bu noktada, mevcut tüm kaynakların verimli kullanımı ve dış pazarlara yönelik faaliyetler (tanıtım etkinlikleri, fuarlar, yatırımlar) için alınabilecek tüm teşvik ve desteklerden yararlanmak gerekebilir.
Sonbaharda ABD’de başkanlık seçimi var ve bu seçimin de dünya ekonomisini ve halen endişe ile izlenen savaşlardaki ABD rolünü değiştirebilecek, dolayısıyla ekonomileri etkileyebilecek sonuçları olabilir.
İş gücü teknoloji yatırımı kadar önemli
Özellikle dış pazarda arayış içerisindeki matbaa ve ambalaj şirketlerimiz için küresel rekabet daha da zorlayıcı olabilir. Kapasite ve finans avantajları, çok uluslu lokasyonları ile çok güçlü uluslararası rakiplere karşı şirketlerimizin yüksek teknolojiye uyum çabası, üretim kalitesi, yerel müşteriye yakınlık, hareket esnekliği ve eğitimli, yüksek vasıflı iş gücü avantajları var. Bu avantaj, yatırımlar söz konusu olduğunda iş gücünü büyütme noktasında darboğazla karşılaşıyor. Şu anda tüm dünyada nitelikli iş gücüne talep var ve kalifiye personeli elde tutmak hayati önem taşıyor. Bu ay içinde FuturePrint (https://www.futureprint.tech/) tarafından yayınlanan Vision Report 2024 başlıklı bir rapor, 2024’te belirleyici olacak değişiklikler bahsinde uluslararası ölçekte kalifiye personel sorununu ilk sıraya taşıyor. Bu, kalifiye personeli yurt dışına kaptırma riskini de beraberinde getiriyor. Enerji ve faiz oranlarına ve enflasyona bağlı maliyet artışları, personel sorununu izliyor.
drupa: yüksek teknolojiye yatırım için en önemli fuar
Sektörün en önemli etkinliği drupa 28 Mayıs – 7 Haziran arasında Messe Düsseldorf’ta son sekiz yılın en önemli sektör buluşması olarak gerçekleşecek. Türkiye’den de birçok katılımcı ve temsilci firma drupa’yı çözümlerini, ürün ve hizmetlerini tanıtma fırsatı olarak kullanacak. Buna karşın COVID türevi ve yeni enfeksiyonlar, vize zorlukları hem katılımcılar hem de ziyaretçiler için riskler ve handikaplar olarak varlığını sürdürüyor.
Teknolojiyi takip etmek artık bir tercih değil, zorunluluk. Teknolojisi geri ülkeler ve sektörler, ekonomik gelişme ve uluslararası rekabette hızla alt sıralara düşüyorlar. Dolayısıyla fuarlar dahil mümkün olan tüm yolları ve araçları kullanarak teknolojik gelişmeleri izlemek ve yüksek teknolojiye yatırım imkânlarını zorlamak, tüm sektörlerde ayakta kalmanın ön koşulu haline geldi.
Gündemde sürdürülebilirlik var
Sürdürülebilirlik, basım ve ambalaj sektörlerimizin gündemlerinde daha üst sıralarda yer alacak.
Vision Report 2024 de bunu doğruluyor. Raporda, ankete katılanların “2024’te görmeyi beklediğiniz kalıcı değişim nedir” sorusuna yanıtlarında en üst sırada sürdürülebilirliğin tema ve trend olarak büyüyeceği beklentisi yer alıyor. Onu volatilitenin devam edeceği ve dijital üretim ve otomasyona yatırımın artacağı beklentileri izliyor. Aynı rapora göre, ankete katılanların yatırım tercihlerinde üretim maliyetinin ardından, çevre dostu performans ikinci sırada yer alıyor. Raporda sürdürülebilirlik (%72), yapay zekâ (%66), otomasyon (%57) ve dijitalleşme (%35) aynı zamanda bu yıl en çok konuşulacak trendler olarak gösteriliyor.
Basım sektörü bir yandan kâğıt ve kartonun sürdürülebilirliğini öne çıkarırken, bu ürünlerin plastik bileşenlerle birlikte kullanımından olabildiğinde kaçınma baskısı altında olacak. Hem plastik hem de karton üreticileri, kendi ürünlerinin sürdürülebilirlikleri ile ilgili yayınlara ve lobi faaliyetlerini ağırlık veriyorlar. Bu bir yandan ambalajlı ürünün avantajları ve ambalajın koruyucu rolü vurgulanarak sürdürülüyor, diğer yandan baskılı medya ve eğitim materyalleri aleyhindeki ‘yeşil göz boyama’ faaliyetleri deşifre ediliyor. Bu arada, basılı eğitim materyallerinin eğitimde dijital materyallere kıyasla daha kalıcı ve başarılı sonuçlar verdiğini gösteren araştırmalara vurgu yapılıyor.
Bu yıl sürdürülebilirlik başlığında ekonominin gündemine ‘Sınırda Karbon Düzenlemesi’ de girdi. Sektörümüz henüz uygulamaya dahil olmasa da düzenleme mekanizmasıyla ilgili olarak mevzuatın izlenmesinde yarar var:
https://taxation-customs.ec.europa.eu/system/files/2023-12/Default%20values%20transitional%20period.pdf
https://ticaret.gov.tr/data/64c7c40713b8768fe8c3d102/AB%20SKDM%20%C4%B0%C3%87G-21062023_TicaretBakanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20websitesi.pdf
https://ticaret.gov.tr/dis-iliskiler/yesil-mutabakat/ab-sinirda-karbon-duzenleme-mekanizmasi/ab-skdm-bilgi-notu