Turan İşcan: “Biz bu markaları yurt dışına da taşıdık, DRUPA’da da olacağız”
İşcan Makina kendi geliştirdiği ve Çin’de ürettirdiği makinaları Avrasya Ambalaj fuarında sergiledi. İŞCANEX, İşcan Makina’nın ana markası. Ürettiği makinalar piyasaya bu isim ile çıkıyor. Onun dışında İşcan’ın üç markası daha var: Kingvida, Juxing ve Sanlı. Firma sahibi ve yöneticisi Turan İşcan markaları hakkında şöyle diyor:
“Kingvida markası ile ürettirdiğim makinaları Türkiye ve Avrupa pazarına getiriyordum. Firma da bu ismi benimsedi. onlar da Çin’de ve dünyada bu isimle pazarlıyorlar ama bize gelen makineler biraz daha ayrıcalıklı.
Juxıng de kendi markamız. Kesim makinaları projesinde yatırımcıydım. Çok başarılı oldu. Bizim makinamızı kullananlar o meşhur markalarla aynı seviyede olduğunu hatta bazı yüksek özellikleri olduğunu gayet rahatlıkla söylüyorlar. Çünkü ben geri dönüşlere önem veriyorum; ustalarla muhatabım, onların problemlerini not alıyorum, servisten gelen arkadaşlarımla onlardan gelen taleplerin istatistiğini tutuyoruz ve üretici firmayla konuşuyoruz. Yani daha nasıl mükemmel yapabileceğimizin derdindeyiz.
İşcan tarafından sergilenen makinalar ve yenilikler
Karton ve Oluklu Ambalajda sonlandırma makinalarımız 4-5 senedir her sene ufak tefek değişikliklerle fuara geliyor, burada yeniliklerini anlatıyoruz.
110×150 cm kağıt işleyen makinamızı 2 günde kurduk çalıştırıyoruz. Bu ağırlıkta bu tonajda, kurulumu günler alan bir makineyi getirdik buraya. Bu her babayiğidin yapacağı iş değil.
Sert kapak kutu makinemiz çıkan ürünlerin depolama ve nakliyesi konusunda büyük avantaj sağlayan bir kutu çözümü. Kutular açık sıvamalı kutu olarak üretimden çıkıyor, havaleli değil. Bu makina Çin’de bile yeni, bu sene ilk defa fuarda sergilendi. Modüler bir makina ve üç üniteden oluşuyor. Ana sıvama yapıldıktan sonra ikinci ünite otomatik olarak küçük kulakları yapıyor (robotic), diğeri de kulaklarla kutunun birleşmesini sağlıyor. Bu üçü bir kompleks. Bu işler eskiden elle yapılırdı. İlk defa böyle bir makine çözümü sunduk.
Sert kapak kutu işinin gelişmesi için bu deve boynu denilen makinaları Çin’de ilk defa ben tasarlattım. Yaklaşık 7-8 yıldır satıyorum. Sektör gelişiyor. Yani sert kapaklı kutu işi artık çok iyi hale geldi ve ciddi ihracat yapılıyor. Bundan dolayı da kendimize bir nebze paye çıkarabiliyorsak ne mutlu bize.”
Fuarda sergilediği makinalarını yurt dışına da taşıdığını belirten Turan İşcan bununla iftihar ediyor. “Tüm bu makinelerimiz İtalya, Yunanistan, Arnavutluk, İspanya, Almanya ve İngiltere’de çalışıyor. Oralarda da bizi tanıyorlar. Gerektiği zaman teknik elemanlarımızı oraya gönderiyoruz” diyor ve ekliyor:
“Drupa’da sıvama makinası ile olacağız. Sıvama makinalarının hemen hemen yüzde ellisininin üretimi Türkiye’de bizim tarafımızdan yapılıyor.”
“Güçlü servis”
Turan İşcan yurt dışı satışları sonrasında kurulum ve teknik servis için Çin’den kimsenin getirilmediğini, İşcan Makina’nın teknik elemanları tarafından makina kurulumlarının yapıldığını vurguluyor ve şöyle devam ediyor: “Bizim 35 kişilik bir ekibimiz var. Bunlardan yalnızca 5-6 kişi idare ve satışta görev alıyor. Kalanı parça üretiminde, tornada, frezede, sac kıvırmada, boyada ve teknik ekipte.
Diyelim makinayı konteynerden çıkarırken bir sıkıntı oldu, bir tarafı komple bozuldu biz onu bir günde tekrar eski haline getirebiliyoruz. Bu büyük bir meziyet. Makina alacak arkadaşlara seslenmek istiyorum, mutlaka satıştan sonraki meseleleri düşünsünler. Makina yatırımcıları servis konusunda bizden ayrılmamışlar ise servis vermeye devam ediyoruz. Kendileri örneğin elektronik aksamda bir değişim yaptılarsa biz artık o markanın arkasında olamayız.”
“Bu yılki ziyaretçiler alıcı namzetleriydi”
Turan İşcan fuar ziyaretçilerinden memnun. “Ziyaretçilerin seçici ve alıcı namzeti insanlardan oluşması fuarı bu sene biraz daha üste çıkardı. Belki ziyaretçi sayısı geçen seneye göre biraz az olabilir ama bu sene bir kalite olduğunu söyleyebilirim. Keşke bu kaliteye TÜYAP yönetimi de katılabilmiş olsaydı” diyor ve şöyle devam ediyor.
“Her mecburiyet yeni bir oluşum doğurabilir. Biz bu ambalaj fuarlarına önem veriyoruz çünkü ben ambalaj fuarının plastik ağırlıklı olmasından karton ağırlıklı olmasına vesile olanlardan biriyim. Yani bu fuara inandım ve bu fuara devamlı katıldım ve hep karton ambalajla ilgili sunumlar yaptım ama şimdi gelinen noktada artık bu salonlar yetmiyor. Hatta bu konudaki 3-4 firmadan arkadaşlarımızı yer yok deyip, geri gönderdiler. Onlar da ciddi yerli imalat yapan makinacılardı. Bu konuda maalesef TÜYAP bizi kaale almıyor. Bu fuarın artık bölünmesi lazım. Çin’de sadece oluklu ile ilgili her yıl düzenlenen 3 fuar var. Bu fuarın 3 ana bölüm ile yeni bir organizasyon çerçevesinde ele alınıp yeni bir fuar şekline dönüştürülmesi lazım. Bizim talebimiz budur. Sektörün ilgili derneklerinin de bu işe ağırlık vermesi lazım.
Oluklu ve karton ambalaj müşterilerime saygımdan dolayı ben nasıl her yıl yeni makinalar getiriyor, bu fuara önem veriyorsam diğer firmaların da önem vermeleri lazım. Otopark alanları arttırılmalı. Temizlik konusuna hiç girmiyorum… Fuar öncesinde fuar organizatörleri gayet güzel tedbirler almışlardı. Bizim teknik elemanlardan her türlü belgeyi istediler, verdik. Ancak daha ilk gün kebapçısından tutun da temizlik yapayım mı ? diye dolaşan bir sürü insan buradaydılar. Ben böyle güvenliksiz bir ortam görmedim. Makinalarımızı akşamları bırakıp gitmeye korktuk. Güvenlikçi orada duruyor, ama umurunda değil; lakayt, ilgisiz ve sorumsuz. Böyle bir şey olamaz. Katılımcılar için, ‘mecburen önümüzdeki sene gelecekler’ anlayışı olamaz.”