Melih Cem ERDOĞAN / Sekamsan Kâğıt & Karton
Yaşananlar ile birlikte covid bizi yeni alışkanlıklara ve iş yapış şekillerine yönlendirdi
Öncelikle 6 Şubat’ta yaşanan depreminde yaşamını yitiren vatandaşlarımızın yakınlarına başsağlığı dilerim. Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun; sağ kurtulabilen vatandaşlarımıza geçmiş olsun. Ülkece adeta psikolojik bir sarsıntı yaşadık. Yaraları sarmak için devlet-millet el ele vererek gerekeni yapmalıyız. Yaşananlardan ders alıp konuyu uzun vadeli bir süreç içinde ele alarak, tüm ülkede bunun bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirleri almalıyız.
Bugünü anlamak ve geleceğe dair yön çizebilmek için genel olarak ekonomide, özelde, sektörde bizleri bugüne getiren süreçleri irdelemek ve neden sonuç ilişkilerini doğru kurgulamak gerekir. Öncelikle ele almamız gereken son 3-4 yıllık süreci detaylı analiz ettiğimizde, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli değişimlere sahne oldu. Bilgi ve tecrübenin çaresiz kaldığı bir dönem yaşandı. Modern zamanda yaşanan Covid 19 olarak adlandırılan bu süreçte insanlar evlerine kapandı, üretim ve tedarik zincirlerinde bozulmalar, durmalar yaşandı. Bu durum; çalışma koşullarını, iş yapış şekillerini, verimlilik ve kâr odaklı üretim ve tedarik politikalarını değiştirdi. Çokça kullanılan verimlilik ve kâr odaklı tedarik ve üretimler, hatta popüler ‘Just in Time’ (tam zamanında üretim ve tedarik) sloganıyla açıklanan yaklaşım yerini ‘Just in Case’; (her ihtimale karşı planlanmış üretim ve tedarik) politikasına bıraktı. Bu değişim, ülkemizin jeopolitik konumunu arttırmış olup üretim ve tedarik kapasitesi açısından önemli fırsatlar sunmuştur.
Ambalaj sektörü pandemi ile yakaladığı önem ve kârlılığı sürdürebilir kılmalı
Sektörümüz özelinde bu süreci ele aldığımızda; her türlü ihtiyacın paket servis ve teslimatlarla gerçekleşmesiyle, ambalaj ve kağıt&karton tüketimi, bir sıçrama yaşadı. Sektörde mevcut makine ve kağıt&karton işleme kapasitesi, bu sıçramada sektörümüze fırsatları değerlendirme şansı sundu. Diğer yandan üretim ve tedarik zincirinin bozulmuş olması ise tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sektörümüzü olumsuz etkiledi. Azalan ve uzayan üretim ve tedarik süreçleri, yükselen talep ve tüketim ile birleşerek yarı mamul olan kâğıdın ve kartonun da fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Buna bir de Çin ve ABD arasında yaşanan ticaret savaşı ve konteyner krizi eklendiğinde, navlun bedellerinin tarihi zirveleri görmesiyle, gelmiş geçmiş tüm zamanların en yüksek bedelli üretim ve tedarikleri gerçekleştirilmek durumunda kalındı. Sektörümüzün tüm paydaşları, üretici, yükleyici, armatör, liman işletmeleri, tedarikçi, ambalaj üreticileri ve fabrikalar, yüksek talep paket servis yapan işletmeler ve hatta kitap basan yayın evleri bu süreçte enflasyon ve kur artışlarının da etkisi ile reel olmayan kârlılıklar nedeni ile önemli miktarlarda vergi ile karşılaştılar. Bu durumun süreceği beklentisi; ülkemiz özelinde yükselen kur ve enflasyon ile birleşince; sanayici ve iş insanlarımız kendilerini korumak ve tedarikte sorun yaşamamak için stoklu çalışmak gereği duydu. Bu da ayrıca bir talep artışına yol açtı.
Ham madde tedariki konusunda uzak doğu hâkimiyeti arttı
2022 Şubat ayındaki Rus Ukrayna savaşı da bu sürecin bir süre daha uzamasına sebep oldu. Başta bölgemizde olmak üzere tüm dünyada önemli etki ve riskleri beraberinde getirdi. Batının Rus ürünlerine ambargosu, Rusya’nın Avrupa’ya başta doğalgaz tedariki olmak üzere farklı ürün ve ham maddeler ile cevap vermesi, tam da düze çıktığımızı düşündüğümüz dönemde tüm hesapları ve beklentileri değiştirdi. Üretim için gerekli doğalgaz tedarikinin aksaması ya da yüksek bedeller ile temin edilmesi, kıta Avrupa’sının rekabet gücünü kaybetmesine ve hatta üretimlerini durdurma, fabrikalarını kapatma noktasına getirdi. Bu süreçte savaş korkusu ve yükselen enflasyon ile Avrupa’da tüketim de azaldı ve bu bizim ihracat rakamlarımıza olumsuz yansıdı. Salgın sürecinde yüksek karlı pazarlara odaklanan ve tüm uyarı ve eleştirilerimize rağmen Türkiye’ye tedariki azaltan Avrupalı üretici; adeta havlu attı ve pazarı Uzak Doğulu üretici ve tedarikçilere bıraktı. Şahsen 3 yılımı geçirdiğim, kültürlerini iyi tanıdığım başta Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere Uzak Doğu; Hindistan, Kuzey Kore, Endonezya gibi ülkelerin üretici ve tedarikçileri, tüm uyarılarımıza ve eleştirilerimize rağmen bu fırsatı fazlasıyla iyi değerlendirmekten geri durmadılar. Günü maksimum kârla kapatmanın telaşı içinde oldular. Yılın ikinci yarısından itibaren öyle ya da böyle kıta Avrupası doğalgazlarını stokladı. Enerji maliyetlerini kısa vadede sabit hale getirdi. Halen tam olarak olmasa da kısa vade öngörülerin oluşmasıyla masaya yeniden oturmaya çalışıyor.
Bu kritik dönemde Sekamsan Kâğıt olarak iş ortaklarımızın yanında yer aldık
Sekamsan Kâğıt & Karton olarak, fiyatların yükseliş sürecinde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen partnerlik ilişkisinde olduğumuz iş ortaklarımızın; 40 yıldır olduğu gibi, yanında olmaya devam ettik. Dört bölgedeki depo satış ve
lojistik merkezlerimizin kapılarını sonuna kadar açtık. Birlikte yol yürüdüğümüz iş ortaklarımızın taleplerini eksiksiz karşılayarak bu süreçten kazançlı çıkmalarını sağladık.
2022 yılının 2. yarısına geldiğimizde, her çıkışın bir inişi olacağı gerçeği beklentilerimiz dâhilindeydi. 3-4 sene boyunca bahsi geçen nedenler ile gerçekleşen yüksek bedelli üretim ve tedarikler; salgının ve beraberinde getirdiği üretim tedarik sorunlarına ilaveten konteyner krizinin de sona ermesi, Avrupa’daki savaşın kontrollü bir hal alması ve durgunluk senaryolarıyla özellikle 2. yarıdan itibaren tam tersi bir süreçle hızlı bir düşüş yaşattı. Yaşanan yükseliş, çok kısa bir sürede hızlı bir düşüşle eldeki yüksek maliyetli stoklar sebebiyle tüm sektör paydaşlarımıza olumsuz yansıdı.
Sekamsan Kâğıt & Karton; bu süreçte de 40 yıldır birlikte yürüdüğü iş ortaklarını, gerekirse zarar etme pahasına doğru yönlendirerek, ihtiyaçları kadar ürün almalarını tavsiye ederek ve önererek yanında olmuştur. Böylece; bugüne kadar kazanan tarafta olmalarına destek verdiğimiz iş ortaklarımızın, yüksek maliyetli ürün stoklarıyla terste kalmamalarına ve kaybeden tarafta olmamalarına vesile olduk.
Seçim ve ekonominin içinde bulunduğu durum gereği yatırım ve ihtiyaçlar ertelenmiş durumda
2023’te; selüloz, enerji, lojistik maliyetleri, Avrupa ve ABD başta olmak üzere tüketimin durgunlukta olmasının da etkisiyle fiyatlar belirli bir noktaya geldi. Yatay seyirde ya da küçük aşağı yönlü düzeltmelerle yoluna devam etmektedir. Yaklaşık 1,5 milyarlık nüfusu ile bir üretim devi olduğu gibi tüketim devi de olan Çin pazarının salgın sonrası açılması, tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz için de hayırlı bir gelişme olacaktır. Bu etki yavaş yavaş hissedilmeye başlamıştır.
Türkiye özelinde, bu sene başında yaşadığımız talihsiz deprem felaketi bölgenin üretim ve tüketimini durma noktasına getirmiş ve tüm ülkeyi son derece olumsuz etkilemiştir. Yaralarımızın hızla sarılması ve bölgenin eskisinden daha iyi hale getirilmesi elzemdir.
Seçim yılında olmamız; sanayici ve iş insanları için bekle gör politikasını öne çıkarmış gibi gözükmekte ve yatırımların ertelenmesine sebebiyet vermektedir. Tüketim halen daha belirli bir seviyede devam etse de istenilen düzeyde değildir. Satın alma gücü düşmüş olan son kullanıcı ancak acil ihtiyaçlarını gidermekte, imkânı olanlar ise olabildiğince nakit ya da hızla nakde dönebilir halde beklemektedir.
Döviz kurlarındaki karmaşa ve belirsizlik ham madde tedariki ve maliyetlerini olumsuz etkiliyor
Mevcut halde sürdürülebilir olmayan döviz politikası tüm sanayici ve iş insanları için sorun teşkil etmekte ve giderek bu sorun büyümektedir. Dövize ulaşmak giderek zorlaşmış; merkez bankası, kamu bankası, özel banka, kapalı çarşı gibi farklı farklı kurlar oluşmuştur. Seçime kadar süreceği öngörüsüyle şimdilik bu bedele katlanılıyor olsa da kısa vadede ciddi riskler içeren bu durumun sektörümüze yansıması kaçınılmaz olacaktır. Seçim sürecini aklıselim bir şekilde tamamlayıp, hızla yolumuza devam etmemiz gerekmektedir. Yılın 2. yarısı ve özellikle son çeyrek için önemli bir potansiyel gözükmektedir.
İşimizi, sektörü seviyoruz; sektör paydaş ve iş ortaklarımızla dayanışma içinde faydalı olma ve sinerji yayma gayreti içindeyiz
Sekamsan Kâğıt & Karton ailesi olarak; 2023 yılında da fuar ve fabrika ziyaretlerimiz, KASAD ve sektör bileşeni kurum ve kuruluşlar ile yapacağımız eğitim ve etkinlikler olacaktır. Mayıs ayında Almanya Duesseldorf’ta düzenlenen interpack fuarına ziyaretçi olarak katılacağım. Haziran ayında İsveç Holmen fabrikasının davetiyle kitap kâğıdı konusunda bir konferansta bulunarak yerinde detaylı inceleme ve değerlendirme fırsatı yakalayacağız.
Yine Haziran’da yakın Orta Doğu pazarlarında TİM ile gerçekleşecek gezilere katılmayı planlıyorum. Temmuz ayında KASAD-SEKAMSAN iş birliğiyle sektörün tüm paydaşlarını ilgilendiren sektör çalışanlarına yönelik eğitim etkinliğimiz ve benzeri faaliyetlerimizle sektörde sinerji yaymaya devam edeceğiz. Yıl içinde uzunca bir süredir kapıları kapalı olan, pandemiden hemen önce döndüğüm Çin ve Endonezya’ya gitmeyi planlıyorum. Geçtiğimiz süreçte nelerin yaşandığını, değişim ve gelişmeleri yerinde görerek sektöre kazandırabileceğimiz fırsatları yakalayıp değerlendirmeye çalışacağım.
Kırkıncı yılımıza yönetim sistemlerimizin ISO ve FSC belgelerini güncelleyerek girdik
Kırk yıldır edindiği bilgi ve birikimi pratikte uygulayan Sekamsan Kâğıt & Karton, İş Sağlığı Güvenliği Sistemi (ISO 45001), Çevre Yönetim Sistemi (ISO14001) ve Kalite Yönetim Sistemi (ISO9001) belgelerini alarak söz konusu becerilerini tescillemiştir. Sekasman; Fransız Ecovadis CSR (Kurumsal Sosyal Sorumluluk) denetim ve değerlendirme kuruluşu ile yapılan anlaşma ile çevre, çalışan ve insan hakları, etik ve sürdürülebilir satın alma olmak üzere 4 ana başlıktaki konularda gerekli standartları sağladığının teyidini aldı. Bunlara ilave olarak orman ürünleri ile ilgili üretim ve satış yapan firmaların; Orman Yönetim Konseyi’nin belirlediği standartlara uygun olarak üretildiğini gösteren FSC belgesini almak sureti ile iş ortaklarına FSC’li ürün de tedarik etmektedir.
Şahsen küçük yaşımdan itibaren ben Sekamsan’da kâğıt ve kartonun içinde yetiştim. Sabancı Üniversitesi yönetim bilimlerini bitirdikten sonra Çin ve Uzak Doğu’da sektöre ilişkin araştırma ve çalışmalarda bulundum. İki yıldır İstanbul bölge de aktif olarak işin içindeyim. Eğitim sürecinde edindiğim bilgi ve donanımı yine benim gibi Sabancı Üniversitesi Üretim Mühendisliği’ni bitiren ablam Melike Erdoğan Gürsoy ile birlikte işletmeye katılımımızla, ikinci nesil olarak SEKAMSAN’ın 40 yıldır edindiği bilgi, birikim ve tecrübeyi, gençliğimizin verdiği heyecan ve dinamizm ile harmanlayarak daha güçlü global bir aile şirketi yapma hedefimizi gerçekleştirme gayreti içindeyiz.
Sekamsan Kâğıt’ın ulusallaşmasında katkısı olan iş ortağı, müşteri, tedarikçi ve çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz
Sekamsan Kâğıt’ın bugün dört bölgede hizmet veren bir tedarikçi konumuna gelmesinde iş ortağı seçkin müşterilerimizin, bayilik ve distribütörlüğünü yaptığımız üretici tedarikçilerimizin ve dört bölgede yaklaşık 50 kişilik bir çalışan ekibimizin emek ve katkısı var. Emek ve katkısı olan tüm iş ortağı müşteri, tedarikçi ve takım oyunu oynayan ekibimizin birbirinden değerli arkadaşlarımızın hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Müşteri memnuniyetini esas alarak hizmetimizi bu güne kadar olduğu gibi sürdürmeye devam edeceğiz. Sekamsan olarak Bristol, High Bulk Bristol, kroma karton, kraftliner, beyaz kraft, kuşe, ofset ı. hamur, kitap kâğıdı, gazete kâğıdı, 45 g prospektüs, Ivory, şamua, fotokopi, otokopi ve daha birçok kâğıt ve karton ürün gamı ile iş ortaklarımızın taleplerini karşılamaktayız. Kırkıncı yılımızda iş ortaklarımıza, İstanbul, Ankara, Bursa ve Konya bölge satış ve lojistik merkezlerimizde toplam 30 bin m²’de; ambalaj, ilaç, matbaa, ofset, yayın, medya, copy center, kırtasiye sektörlerine hizmet vermekteyiz. Sektörü, en önemlisi kâğıt ve kartonu; işimizi ve ülkemizi seviyor, aydınlık güzel günlerin geleceğine gönülden inanıyoruz.