Herkes sağlıklı gıdadan bahsediyor, ancak sadece birkaçı ambalajdan, paketlenmiş gıdaya hiçbir zararlı maddenin geçmemesini garanti eden sağlıklı ambalajdan bahsedebiliyor. Bu nedenle migrasyonu etkileyen 9 faktörden bahsettik. Ancak henüz aşağıdaki konuya değinmedik: Ambalaj baskısında neden mineral yağ bazlı mürekkepler kullanmamalısınız? Ve bir mürekkep ne zaman gerçekten mineral yağ içermez?
On yıl öncesini düşünecek olursak, hem ticari hem de ambalaj baskı işleri için tüm ofset mürekkep formülasyonlarında mineral yağ neredeyse global olarak mevcuttu. 2016 yılında hubergroup, ambalaj baskısında kullanılan tüm tabaka mürekkep formülasyonlarından mineral yağı çıkarma kararı aldı.
hubergroup Hindistan’ın Teknik Müdürü Prasanta Sarkar, bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Kimyasal yapı açısından mineral yağ, mineral yağ doymuş hidrokarbon (MOSH) ve – çok daha küçük bir oranda – mineral yağ aromatik hidrokarbondan (MOAH) oluşur. İnsan vücudu her iki türü de gıdalardan çok kolay emer, vücut yağında ve bazı hayati organlarda biriktirir. Son çalışmalar, her ikisinin de insan vücudu için zararlı olduğunu ve kanserojen bileşenler içerdiği göz ardı edilemeyeceğinden MOAH alımından tamamen kaçınılması gerektiğini göstermektedir.”
Bu maddelerin tek tek bileşenlerinin hassas bir şekilde analiz edilmesi, en gelişmiş ekipmanlarla bile mümkün değildir. Bu nedenle, insanlar üzerindeki etkileri belirsiz olduğundan, ambalaj baskısı için mürekkep formülasyonlarında mineral yağ kullanılmaması önemlidir.
Çevre dostu ofset mürekkepleri için piyasada iki popüler konsept mevcuttur: soya mürekkepleri veya MOF (Mineral Yağsız) mürekkepler. Ancak burada dikkatli olmak gerekir: Prasanta Sarkar bunu şöyle ifade ediyor: “Mürekkebin Amerikan Soya Birliği’nin Soya Mührü logosunu alabilmesi için sadece belirtilen miktarda soya yağı veya soya yağı türevleri içermesi gerekmektedir. İçeriğe ilişkin başka bir şartname bulunmamaktadır. Tabaka mürekkepler için soya yağının minimum sınırı %20’dir, ancak tipik formülasyonlar %35-45 yağ içeriğine sahiptir. Bu nedenle, bir soya mührü logosu mürekkebin mineral yağ içermediğini garanti etmez.”
Aksine, MOF (Mineral Yağ İçermeyen) mürekkep, kasıtlı olarak eklenen bir madde olarak mineral yağ içermez. Bununla birlikte, MOF mürekkebinde ham maddelerden gelen bir safsızlık veya proses kirleticisi olarak mineral yağ izi olabileceğinin farkında olunmalıdır. Normalde bu oran %1 ‘in altında olmalıdır.
Prasanta sözlerini şöyle tamamlıyor: “hubergroup’ta, güvenli ürünler sağlamak bizim için önemlidir. Bu nedenle ambalaj baskı mürekkeplerimiz mineral yağ içermez ve uygun bir logo ile işaretlenmiştir. Ayrıca, ticari baskı için tabaka mürekkeplerimizin büyük bir kısmı da zaten mineral yağsız olarak formüle edilmiştir.”
Güvenli gıda ambalajının sağlanması hakkında: Migrasyonu etkileyen 9 faktör
Fransız yazar François de La Rochefoucauld bir keresinde şöyle yazmıştı: “Yemek bir ihtiyaçtır, keyif almak bir sanattır.” Ama ne zaman yemeğinizin tadını gerçekten çıkarabilirsiniz? Elbette burada etkili olan pek çok değişken vardır, ancak ön koşullar kesinlikle şunlardır: Yiyecek güzel kokmalı, güzel görünmeli, tadı güzel olmalı ve sağlığınız için zararsız olmalıdır.
Doğru tasarlandığında ambalaj, nakliye ve satış sırasında gıdanın tam da bu özelliklerinin korunmasına yardımcı olabilir ve hatta raf ömrünü uzatabilir. Ancak güvenli gıda ambalajı sağlamak için, ambalajdan paketlenmiş gıdaya hiçbir zararlı maddenin geçmediğinin garanti edilmesi gerekir. Bu nedenle mürekkepler de gıdayı değiştirmeyecek şekilde tasarlanmalıdır.
Prasanta Sarkar bu konuda şunları söylüyor: “Hubergroup’ta migrasyon konusunu çok ciddiye alıyoruz. 1997 gibi erken bir tarihte hubergroup, mürekkeplerin gıda ambalajları üzerindeki etkisini fark eden ilk baskı mürekkebi üreticisiydi ve gıda ambalajları için fonksiyonel bariyeri olmayan düşük migrasyonlu mürekkepler ve laklar geliştirdi.”
MGA ürünleri katı standartlar altında üretilmekte ve izin verilen seviyelerin çok altında taşıma değerlerine sahip
O zamandan beri hubergroup’un gıda ambalajı için ofset mürekkepleri ve lakları, Almanca ‘migrations- und geruchsarm’ (düşük migrasyon ve düşük koku) kelimelerinin kısaltması olan ve düşük migrasyon garantisi veren “MGA” eklentisini taşıyor. 2010 yılında, o zamandan beri gıda ambalaj mürekkepleri için yeni bir güvenlik standardı olarak hizmet veren ve dünya çapında kullanılan 10 maddelik bir MGA garantisi bile oluşturduk. Bu, MGA ürünlerinin tamamen ayrı bir üretim tesisinde üretilmesi ve düşük migrasyon özelliğinin her üretim çalışmasının sonunda test edilmesi gibi hususları içerir.
“MGA ürünlerimiz özellikle katı standartlar altında üretilmektedir ve izin verilen seviyelerin çok altında taşıma değerlerine sahiptir. Bu nedenle, mükemmel basılabilirliği şu anda mevcut olan en iyi migrasyon değerleriyle birleştirmektedir” diye ekliyor, Prasanta Sarkar.
Mürekkeplerin ve lakların dışında migrasyonu etkileyen faktörler
Mürekkepler ve laklar güvenli gıda ambalajı için önemli bir faktördür, ancak migrasyonu etkileyen tek faktör değildir. Peki başka nelerin dikkate alınması gerekiyor?
Baskı altı malzemesi:
Baskı altı malzemesi, gıda ambalajı gereksinimlerini karşılamalı ve ilgili baskı işlemi için uygun olmalıdır. Kendi organoleptik özellikleri de aynı derecede önemlidir.
Yapıştırıcılar:
Yapıştırıcılardan gelen maddeler paketlenmiş gıdalara da geçebildiğinden doğru yapıştırıcı ürünlerini seçmek önemlidir.
Temizlik:
Silindir malzemelerinde veya baskının başka bir yerinde yıkama solüsyonu veya önceki üretim çalışmasından kalan standart (gıda ambalajı olmayan) mürekkep kalıntıları olmamalıdır.
Koşullar:
UV veya IR lambasının yanı sıra nemlendirme sisteminin uygun bakımı ve kaplama ünitesinin durumu çok önemlidir. Olumsuz baskı odası koşulları ve yanlış makine bakımı migrasyon riskini arttıracaktır.
Hız:
Özellikle UV ile kürlenen mürekkepler kullanıldığında, baskı hızı mürekkebin kürlenmesini etkileyecek ve kürlenme tamamlanmamışsa istenmeyen migrasyona neden olabilecektir. UV lambalarının verilen baskı hızında çapraz bağlanma reaksiyonunu tetiklemek ve tamamlamak için yeterli enerji yayıp yaymadığı düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir.
Süreç:
Üretim sürecine dahil olan tüm taraflar (mürekkep tedarikçileri, matbaacılar ve üretim süreç dönüştürücüleri ve yöntemleri) potansiyel migrasyon risklerini değerlendirmek için kendi aralarında mümkün olduğunca fazla bilgi alışverişinde bulunmalıdır.
Lojistik:
Taşıma ve depolama da migrasyon potansiyelini etkileyebilir. Sıcaklık, nem ve havalandırma gibi koşulların yanı sıra güçlü kokulu bileşenler, organoleptik özellikler ve migrasyon üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir.
Tasarım:
Başarılı bir migrasyon riski değerlendirmesi yapmak için tasarım, doğru baskı sürecinin seçilmesi, ambalaja doğru miktarda mürekkep uygulanması ve uygulanan mürekkebin içeriğin ağırlığına ve yüzeyine oranının dikkate alınması gibi birçok faktörü içermelidir.