Nisan ve Ekim aylarında Londra ve Frankfurt kitap fuarlarına katılacak olan Matsis, yurt dışında iki ofis açacak ve yatırımlarını sürdürecek
İstanbul’un Küçükçekmece ilçesindeki merkezi, Bahçelievler ve Zeytinburnu ilçelerindeki şubeleri ile üç ayrı tesiste, 170 kişilik personeli ile ticari baskı hizmetleri veren Matsis Matbaa Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. (Matsis Global Print Solutions), Aras Grup’tan yeni nesil Komori Lithrone G40 Advance 5+lak H-UV ofset baskı makinesi aldı. Makine Ocak ayı sonunda teslim edildi ve üretime başlatıldı. Şirket merkezinde, Genel Müdür Kadir Bayram sorularımızı yanıtladı.
- Matsis’in hikayesi ne zaman başladı? Şirket hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Matsis 2009 yılında kuruldu, kuruluşundan bugüne sürekli gelişme kaydeden, teknolojiyle insanı bütünleştirip müşteri odaklı, kalite odaklı çalışan bir firma. Sipariş üzerine çalışıyoruz. Müşterilerimizin sipariş verdikleri niş ürünler üzerine yoğunlaşmaktayız. Herkesin ürettiği ürünleri üretirseniz bunun bir manası olmuyor. Özellikle son dört yıldır bakış açılarımızı biraz değiştirerek, herkesin üretemediği ya da üretmesi zor olan ürünlerle devam ediyoruz. Kâğıt üzerine basılan hemen her ürün burada farklı ebatlarda üretiliyor. Ayrıca baskı sonrasında sert kapak hattımız var.
Matsis müşterilerine üç farklı lokasyonda hizmet veriyor. Sekiz adet baskı makinemiz var. İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde, Sefaköy’deki merkez binamızın 4000 metre kare kapalı alanı var. Bahçelievler, Yenibosna’da 2000 metre kare bir şubemiz ve Zeytinburnu, Topkapı’da Fatih Sanayi Sitesi’nde 1000 metre kare, sert kapak hattımızın olduğu bir yerimiz var. Bu üç bölgede iki vardiya çalışıyoruz, müşterilerden gelen siparişleri onların istekleri doğrultusunda yerine getiriyoruz. Üç lokasyonda toplam 170 çalışanımız var.
- Niş tanımınıza hangi ürünler giriyor?
Eskiden sınırlı sayıda olan dört renk makine artık birçok matbaada var. Dört veya beş renk baskıyı çok sayıda matbaa yapabiliyor. Bu matbaalardan bir adım öne geçebilmek için kutulu set, taslamalı sert kapak kitap gibi işler yapıyoruz. Bunlar titiz ustalık ve her matbaada bulunmayan özel ekipman gerektiren işler. Kendi bünyemizde bu işleri üretebilecek, başlarında sektörde yetişmiş, kalifiye bir arkadaşımız bulunan 22 kişilik bir ekibimiz var. Bu da bize bir farklılık katıyor.
Cilt bezi üzerine herkes baskı yapamıyor. Pandemi başlangıcında aldığımız, Türkiye’de sayılı olan Komori H-UV baskı makinemizle cilt bezi üzerine baskı, varak, çökertme vb. tüm matbaacılık uygulamalarını kendi bünyemizde, kendi personelimizle ve kendi gözetimimizde yapabildiğimiz için bu bizi diğer matbaalardan ayrıştırıyor.
- Müşteri profilinizden söz eder misiniz? Ajanslar mı doğrudan hizmet verdiğiniz müşteriler mi ağırlıkta? İhracatınız var mı?
Ajanslar, şirketler, kurumlar ve broker şirketler var. İhracat 2018’den itibaren daha fazla ağırlık verdiğimiz bir konu. 2021’de ciddi anlamda ihracatımız oldu. 2022’de de ciromuzun yaklaşık %65-70’i ihracattan geldi. 2022 ihracatımız 5.5 milyon dolar civarındaydı.
- İhracat artışında teknolojiyi yenilemeniz mi yoksa pandeminin yarattığı pazar iklimi mi daha etkili oldu?
İhracata 2018 yılında başlamıştık ve bunu ciddi anlamda önemsiyorduk. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumun sürekli değişmesi, kurların oynak olması, vadelerin uzun olması gibi birçok sebep zaten bizi oraya doğru itiyordu. 2020 itibarıyla ihracata dönük olarak makine ve takım arkadaşları olarak yenilenmeler yaptık. Bu sadece makinelerle olmuyor, insana yatırımla oluyor. Arkadaşlarımız da bu yenilenmeye uyum sağladılar ve hızlı bir şekilde genel ciromuzda %70-75’lere varan oranda ihracatla yılı tamamladık.
- Teknolojinin yarattığı fark noktasında, neler söyleyebilirsiniz?
2020 yılına kadar makine parkımız yine genişti. Sekiz renk, beş renk, dört renk baskı makinelerimiz vardı. Ama daha eski teknolojiydi. Baskı problemleri ile birlikte zaman kayıpları ve nokta transferinde problem oluyordu vb. Hem rekabet hem de kalitemizi arttırmak için mevcut makineleri yenileme yoluna gittik. Bu teknolojik yatırımlarımız, ihracatımızın 2022’de ciromuzun %60’ına ulaşmasını sağladı. Böylelikle kalite beklentisi ve hassasiyeti yüksek, bir müşteri profiline hem yurt dışında hem de yurt içinde ulaşmış olduk. Teknolojimizi biraz daha yenileyerek hem fiyat anlamında rekabet edebilmek hem de kalitemizi daha da yükseltmek gereği duyduk. 2022’nin Nisan ayında dünya çapında büyük bir markadan yeni bir makine kurduk. Hemen akabinde de (zaten bir Komori baskı makinemiz vardı) yeni bir beş renk + lak, çift lambalı H-UV baskı makinesini bünyemize katarak makine parkımızı güçlendirdik.
Yeni Komori’de girişte (yerini değiştirebileceğimiz) ve çıkışta H-UV lambalar var. Bu bize emici olmayan yüzeylere beyaz üzerine renkli baskı yapma imkânı sağlıyor. Komori baskı makinesi bize niş işler üretmemize ve herkesin yapamadığı farklı özelliklerde iş yapmamıza katkı sağlıyor. Örneğin bir kitap kapağında keten üzerine beş renk baskı gerçekleştirilmiş ve daha sonra üzerine varak uygulaması yapılmış. Bu ancak teknoloji ve insanın bütünleşmesi ile olabilir. İstanbul’da bunu yapacak matbaa sayısı üç – dördü geçmez. Bu olmaz dediler, biz inat ettik yaptık. Ofset baskı makinesinde beş renk baskı üzerine çift komponentli yaldız ve daha sonra onun üzerine farklı bir uygulama ile varak baskı var. Üçlü baskı üzerine varak uygulamak kolay değil. Makine ve teknoloji yanında ustalık ve bilgi olmadan yapamazsınız.
Hedefimiz zihinlerde iz bırakmak. Bunu, farklı makine yatırımları ve işinde uzman insanlarla yapabilirsiniz. Özel işleri olan müşterilerin, “Bunu kim yapabilir” sorusuna, “Matsis yapabilir” yanıtıyla zihinlerinde yer etmek istiyoruz. Bunu, ancak ürettiğiniz ürünlerle, markalaşmak, marka değeri yaratmak suretiyle başarabilirsiniz. Bunu insana ve makineye yatırımla gerçekleştirebileceğimizi bildiğimiz için, iki yıldır bu yolda yoğun bir şekilde ekip olarak çalışıyoruz.
- Yeni Komori ne zaman kuruldu? Üretime ne zaman başladı?
Siparişi ve gelmesi sekiz – dokuz ay zaman aldı. Ocak sonu gibi üretime başladı. Her ne kadar 2013 model Komori’ye alışık olsak da ‘ADVANCE’ serisi yeni bir makineye alışma aşamasındayız. 2013 model, G40 H-UV 4+lak bir Komori baskı makinemiz vardı. Yeni jenerasyon ikinci bir Komori baskı makinesini bünyemize katmış olduk. Bu kitap kapağını yeni Komori sayesinde basabildik. Aynı zamanda kendi bünyemizde sert kapak hattı, Amerikan cilt hattı, katlama makineleri ve kutu bölümümüz var.
- Komori’de basılan işlerinizle ilgili olarak müşterilerinizden geri bildirim aldınız mı?
Bu kitap için (Sultan Fatih’in Şahsi Kitaplığı Yazma Eser Sergisi) müşterimiz olan kurumdan teşekkür aldık. Ama ilk Komori baskı makinemizi iki yıl önce almıştık, iki yıldır müşterilerimizden teşekkür alıyoruz, geri dönüşlerimiz olumlu oluyor. Biz sıfır hata prensibiyle, müşteri odaklı çalışıyoruz ve %99.9 bunu başardığımıza inanıyoruz; geri dönüşlerimiz de bunu kanıtlıyor.
Broker şirketlerle çalıştığınızı söylemiştiniz, onlar da kalite konusunda son derece titiz ve seçici davranıyor olmalılar.
Broker müşteriler de matbaacılığı bizim kadar bilmeseler de iyi biliyorlar. Neyi nasıl yapacağını bilen kişilerle çalışmak tabii ki kolay değil. Bu bizi hep daha iyiyi aramaya itiyor. Biz en iyisini üretiyoruz. Ancak bizden daha iyi yapan da çıkabilir diye düşünüyoruz. Hedefimiz her zaman en iyisini yapmak.
- Aras Grup ile iş birliğinizden ve Komori ile ilgili servisinden memnun musunuz?
Yaklaşık 33 yıldır matbaacılık sektöründeyim. Bu 33 yıl içinde edindiğim tecrübeler var. Aras Grup’tan bu süre zarfında aldığım hizmetten çok memnunum. Komori kullanıcı dostu, pratik bir makine. Makine parkımızı Komori ile güçlendirerek devam etmek istiyoruz. İleriye dönük farklı yatırımlarımız da var. Aras Grup ve Komori ile görüşmelerimiz devam ediyor.
Bir makine alındığı zaman geri desteği, servisi konusunda yaklaşımlar çok önemli. Alo dediğiniz zaman muhatap bulabilmek, tedarikçinin sizin dertlerinizle dertlenebilmesi çok önemli. Bunu sağlayamayan firmalar da oldu. Farklı tedarikçilerden makinelerim var. Hepsinin ayrı yetenekleri var. Bir arıza olduğunda hızlı geri dönüş alamazsak müşterilere karşı mahcup oluyoruz ve bu asla istemediğimiz bir durum. Bu durumlara hemen hemen izin vermediği ve sürekli çözüm sunan bir destek verdiği için Aras Makina’yı ve dolayısıyla Komori’yi tercih ediyoruz. Komori’yi tercih nedenlerimizden biri Aras Makina’dır.
- Kalitenin teknoloji ve insan boyutundan bahsettiniz. Kadronuzu nasıl eğitiyorsunuz?
İki şekilde: İçerideki tecrübeli yöneticilerimizle eğiterek ve dışarıdan destek alarak, çalışanlarımızı daha iyi donanımlı hale getirmek için eğitim veriyoruz. Sektörde herkesin olduğu gibi bizim de sıkıntımız yetişmiş ve yetiştirilebilecek personel yetersizliği. Eğitim sistemimizin kusurlarından dolayı kendi bünyemizde yetiştirebildiğimiz personel sayısı maalesef az. Hatta hiç yok. Kendi bünyemizdeki personeli eğiterek, yetiştirerek, maddi ve manevi memnun ederek korumaya çalışıyoruz.
Personel sorunu Avrupa’da da dillendirilen bir sorun olmaya başladı.
Ayın 21’nde İtalya’da bir görüşmemiz vardı. Bünyemize yine Aras Grup’un da işin içinde olduğu Zechini sıvamalı çocuk kitabı makinesini daha katacağız. İtalyanlar da çalıştıracak, yetiştirecek personel bulamadıklarından yakındılar. Eğitim sistemimizde acil olarak değişiklikler yapmamız gerekiyor. Yoksa beş – on yıl içerisinde az renkli, çok renkli ofset makinelerinde çalıştıracak eleman bulmakta çok ciddi kriz yaşanacak. Ciddi bir probleme doğru hızlı bir şekilde gidiyoruz.
“Yeni adımlar atarak, daha iyi ve farklı olanı yapabilmeliyiz”
- Yeni teknoloji bunu hafifletiyor mu?
Operatör üzerindeki yükü azaltıyor; ama makinede, matbaada gerekli insan sayısını azaltmıyor. Daha önce makinede elle yaptığı ayarları şimdi kumanda masasında yapabiliyor, işten işe daha hızlı geçebiliyor, mürekkep kontrolünü otomatik yapabiliyor. Personel belki daha az yoruluyor.
Mevcut durumda iki vardiya çalışıyoruz ve yoğunluk durumunda fazla mesai uyguluyoruz. Son deprem felaketi siparişleri biraz etkiledi; ama biz farklı, özel ve zor işlere yönelerek, küçük de olsa manevralarla işimizi geliştirmeyi, arttırmayı düşünüyoruz. Bir süre sonra sizin yapabildiğinizi herkes yapabilir hale geliyor. Dolayısıyla zirvedeki yerinizi korumak için sürekli yeni adımlar atarak, daha iyi ve farklı olanı yapabilmeniz lazım.
- İhracatı geliştirmek ve pekiştirmek için fuarlara katılıyor musunuz?
Londra Kitap Fuarı’na (18-23 Nisan 2023) katılacağız. Londra’da bir ofisimiz olacak, tüm hazırlıkları yaptık. Fuara ilk defa katılıyoruz. Bologna, İtalya’da Çocuk Kitapları Fuarı’na (6-9 Mart 2023) ziyaretçi olarak katılacağız. Çünkü hazırlıklarımızı yetiştiremedik. Frankfurt Kitap Fuarı’nda (18-22 Ekim 2023) da katılımcı olarak yer alacağız. Bu yıl iki fuarda katılımcı, birkaç fuarda ziyaretçi olarak bulunmayı planlıyoruz. Londra’nın yanı sıra, şu anda kesin olmamakla birlikte, Arap ülkelerinden birinde, belki Lübnan’da bir temsilcilik ofisi açacağız.
“Polonya ve Çin gibi ülkeler ile kıyaslanıyoruz”
- Yurt dışında müşterileriniz nezdinde kalite ve fiyat anlamında sizi zorlayan ülkeler var mı?
Kalite anlamında zorlanmıyoruz. Bazı müşterilerimizin zaman zaman fiyat anlamında bizi Türkiye’deki matbaalarla, Polonya ve Çin gibi ülkeler ile kıyasladıkları oluyor.
Bulunduğumuz noktadan her zaman daha iyiyi hedefleyen bir firmayız, Kadir Bayram olarak da hayatım boyunca bunu hedefledim; en iyi olmak, aranan firma olmak, ekibimle de bunu sağlamak, büyük ve küçük yatırımlarla bulunduğumuz noktadan daha iyiye gitmek ve onu korumak istiyoruz. Bunun için gerekli teknolojik donanıma sahibiz. Şu anda bünyesinde iki dünya markası ileri teknoloji makine bulunduran ve onları kısa arayla sıfır almış olan firma yok denecek kadar azdır. Bu avantajlarımızla daha iyisini arayarak, özellikle ihracatımızı arttırarak yolumuza devam etmek istiyoruz.