Yeni Speedmaster XL 106 ile birlikte Saxoprint’te ikinci ‘Plate to Unit’ sistem kuruluyor
Çevrim içi satış kanallarını kullanan matbaalarda, siparişlerin bu sektörde de tatmin edici bir seviyede geri dönmesiyle birlikte bir toparlanma belirtileri görülüyor. Birçok şirket, şirket içi süreçlerini optimize etmek ve operasyonlarını dijitalleştirme konusunda daha fazla ilerleme kaydetmek için pandemiden kaynaklanan daha sessiz ayları kullandı. Sonuç olarak, çevrim içi matbaalar, web’den baskıya portallardan bitmiş ürünlerin teslimatına kadar standardizasyon ve süreç otomasyonu söz konusu olduğunda basılı medya endüstrisinde öncülük ediyorlar. Büyük baskı hacimlerini güvenilir bir şekilde işleyebilmek için, bu matbaalar üretkenlik ve istikrarlı, tamamen entegre süreçler açısından hem müşteri arayüzlerinde hem de baskı üretiminde özellikle yüksek talepleri karşılamak durumundalar. Ayrıca, hizmet ve müşteri memnuniyetinin yakından ilişkili yönü artık bu iş modelinin ilk yıllarından daha fazla ağırlık taşıyor. Genel ekipman verimliliği (OEE) ve toplam sahip olma maliyeti (TCO), işletmelerin uzun vadeli kârlılıkları için de çok önemli. Dresden merkezli ve bu pazar segmentinde önde gelen Avrupa şirketlerinden biri olan Saxoprint GmbH da bir istisna değil. Yaklaşık 500 personel istihdam ediyor ve siparişlerin alınmasından nakliyeye kadar her adımla ilgilenerek her gün yaklaşık 4.500 baskı işini (ticari, ambalaj ve reklam işleri) yürütüyor. Saxoprint, Dresden tesisinden hem Almanya hem de Avrupa pazarlarına hizmet veriyor.
Heidelberg ile ortaklık yeniliklere yön veriyor
Baskı üretimi söz konusu olduğunda Saxoprint’in, Heidelberger Druckmaschinen AG (Heidelberg) ile en yeni otomasyon çözümlerine ve Push to Stop konseptine sürekli yatırım yapmayı içeren uzun ömürlü bir ortaklığı var. Çok sayıda Heidelberg yeniliğinin pilot kullanıcısı olarak şirket, çözümlerin pratik uygulamasıyla ilgili olarak düzenli olarak hayati bir gelişim ivmesi sergiliyor. Örneğin, Heidelberg’in en yeni Speedmaster XL 106 nesli ile birlikte 2020 sonbaharında bir dünya prömiyerinde halka tanıttığı tam otomatik baskı kalıbı lojistik sistemi Plate to Unit’in pilot kullanıcıları arasında yer alıyor. Saxoprint şimdi de üretimini Heidelberg’in Prinect iş akışına geçirdi ve böylece tamamen entegre, otomatik baskı üretiminin temellerini attı.
“Saxoprint, online baskı sektöründe fiyat liderliğini hedefliyor. Müşterilerimize güvenilir yüksek kalite ile birlikte en iyi fiyatı sunmak istiyoruz” diyor, şirketin Genel Müdürü Klaus Sauer ve şöyle devam ediyor: “Uzun vadede, bu sadece tüm değer zincirimizi tamamen otomatikleştirerek başarılabilir ve bu da özerk bir baskı bölümü vizyonunu gerçeğe dönüştürecektir. İş akışı entegrasyonu ve yeni ‘Plate to Unit’ sistemi, bu hedefe ulaşma yolunda önemli kilometre taşları ve Heidelberg bu konuda önemli bir ortak.”
Heidelberg CEO’su Ludwin Monz şunları söylüyor: “Maliyetler ve rekabet açısından artan baskı, müşterilerimizin karşılaştığı en büyük zorluklar arasında yer alıyor. Bununla başa çıkmanın en iyi yolu üretim süreçlerinin verimliliğini arttırmak. Ofset baskının birçok alanında – yani geleneksel temel işimizde – otomasyon potansiyeli de tükenmekten çok uzak. Saxoprint gibi müşterilerle yakın iş birliği içinde, teknoloji liderliğimizi koruyoruz, müşterilerimizin rekabet gücünü artırıyoruz ve otomasyon çözümlerini pazara hazırlayarak daha hızlı ve daha hedefli ilerleme kaydediyoruz.”
Plate to Unit: Otonom baskı bölümünde Push to Stop konseptinde bir başka kilometre taşı
Plate to Unit tam otomatik baskı kalıbı lojistiği sağlıyor. Başka bir deyişle, baskı kalıplarını baskı makinesinde kullanılabilir hale getirme ve makineden çıkarma işlemi neredeyse tamamen otomatik. Akıllı asistan sistemleri tarafından yönlendirilen operatörlerin yalnızca gerçekten gerekli olduğunda müdahale etmeleri gerekiyor.
Ekipman açısından, Heidelberg böylece otonom baskı üretimine giden yolda büyük bir boşluğu dolduruyor. Özellikle çok sayıda düşük tirajlı işleri olan, çevrim içi matbaa gibi endüstriyel ölçekte faaliyet gösteren baskı şirketleri, kendilerini hızla saatte ondan fazla iş değişikliğiyle karşı karşıya bulabiliyorlar. Bu aynı zamanda yetersiz sayıdaki operatörler için yüksek bir iş yükü anlamına geliyor. Herhangi bir operatör girişi olmasa bile, Plate to Unit sürekli olarak yüksek üretkenlik ve dolayısıyla daha iyi genel ekipman verimliliği (OEE) elde etmeyi mümkün kılıyor. Aynı zamanda operatörler üzerindeki yükü hafifletiyor ve daha az üretim duruşu ile güvenilir, istikrarlı bir süreç sağlıyor.
Sauer şöyle diyor: “Kalıp değişiklikleri, baskı sürecinin özellikle emek yoğun bir parçası ve sektörümüz de beceri eksikliğinden kötü etkileniyor. Plate to Unit kullanarak, kısa süreli işlerde bile yüksek verimlilik elde ediyoruz. Ayrıca, kalıplara zarar verme riskini de büyük ölçüde ortadan kaldırdık, bu da genel süreci daha istikrarlı kılıyor ve planlanmayı daha kolay hale getiriyor.”
Prinect iş akışı, proses güvenilirliğinin önemli bir yönü
Gelen verilerin doğru şekilde işlenmesi, sürecin sorunsuz çalışmasını sağlamada önemli bir faktör. Prinect iş akışı, Plate to Unit iş dizisini planlamak için kullanılıyor. Dijital bir planlama aracı olan Prinect Scheduler, kâğıt kalitesi ve formatı, mürekkep kapsamı ve katlama düzeni gibi kriterlere göre en iyi sırayı belirlemek için gelen verileri analiz ediyor. Baskı kalıpları daha sonra bir Suprasetter üretim hattında tam otomatik olarak görüntüleniyor. Her kalıbın benzersiz bir QR kodu var, böylece bu sensör kontrollü sistem doğru kalıbı doğru baskı ünitesinde doğru zamanda kullanılabilir hale getirebiliyor. Bu işlem sırasında, sadece kalıpların görüntülenmemiş tarafıyla temas kuruluyor. Bu, kalıptaki kırışıklık veya çizik riskini büyük ölçüde ortadan kaldırıyor ve duruş süreleri daha da azaltılabiliyor.
“Plate to Unit ile, büyük bir otomasyon boşluğunu kapatarak ve ofset baskıyı kısa süreli endüstriyel üretim için daha da cazip hale getirerek akıllı matbaanın gelişimini yepyeni bir seviyeye taşıyoruz” diyor, Heidelberg Ürün Yönetimi Sheetfed Başkanı Rainer Wolf ve ekliyor: “Saxoprint’teki pilot aşamada yaklaşık 200 bin değişikliği ile sistem, günlük çalışma için gerekli sağlamlığa sahip olduğuna dair etkileyici bir kanıt sağladı, Saxoprint ekibiyle devam eden diyaloğumuzun bir parçası olarak, seri üretimin yakın zamanda başlatılmasından önce Plate to Unit’te özel geliştirmeler yaptık.”
Saxoprint şimdi ikinci bir Plate to Unit sistemi kuruyor
Plate to Unit’in pilot kullanıcısı olarak son aylardaki çok olumlu deneyimlerine dayanarak, Saxoprint, yeni bir Speedmaster XL 106-8-P ile birlikte başka bir sisteme yatırım yapmaya karar verdi. “Plate to Unit bizim için bir ezber bozan. Bu teknolojinin orta vadede şirketimizde standart hale gelmesini bekliyoruz” diye özetliyor Sauer.