Ertem Basım’ın son derece memnun olduğu son yatırımı Heidelberg Speedmaster SX 102-P perfektörlü 8 renkli makineye Mayıs ayında bir CutStar bobinden tabakalama sistemi de eklenecek
Ankara’nın ve Türkiye’nin önde gelen matbaalarından Ertem Basım, son yatırımıyla tabaka ofset bölümünde hız, kalite ve verimlilikte büyük bir artış sağladı. Altı adet Heidelberg tabaka ofset baskı makinesinin bulunduğu Ertem’in Temelli, Başkent Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında Ertem Basım’ın sahibi Mustafa Ertem ve Heidelberg Ankara Bölge Satış Müdürü Yasin Meral sorularımızı yanıtladı.
- Mustafa Bey, makine parkınızda sıfır olarak alınmış çok sayıda makine var. Bu son makineyi hangi tür işleriniz için aldınız? Neden Heidelberg Speedmaster SX 102-8P?
M. Ertem: Bizi bu yatırıma zorlayan özel bir sebep yok. Her işte artık zamanla yarışıyoruz. Hız ve verimlilik her şeyin başında geliyor.
Bizim makinelerimizde ön yüz basıyoruz, çevirip arkasına basıyoruz. Makinelerimiz yarı otomatik ve işten işe geçmek zaman kayıplarına neden oluyor. Heidelberg Speedmaster SX 102-8P, otomasyona sahip bir makine. Inpress Control sayesinde çok hızlı baskı yapıyor, kauçuklar yıkanıyor, bitiriyor, duruyor. Siz sadece kontrol ediyorsunuz. Çok başarılı bir makine. Ustanın kros kontrolü, renk kontrolü için makineyi durdurması gerekmiyor. Heidelberg Speedmaster SX 102-8P tam otomatik bir makine. Inpress Control sistemi sayesinde iş akışı çok hızlı oluyor. CutStar da gelince çok daha verimli olacak.
Heidelberg SX 102-P’nin özellikleri
- Yasin Bey, SX 102-P’nin özellikleri neler?
Y. Meral: SX 102-8P’de Heidelberg’in Push to Stop diye dünyaya lanse ettiği, düşük tirajlı işler için hızlı işten işe geçiş ve kâğıt firesinden tasarruf sağlayan paketi var. Ayrıca Inpress Control inline renk kontrolü ve register kontrol sistemi var. Bu sistemin de kendi içerisinde rakip ofset baskı üreticilerinin yapamayacağı Heidelberg’in patentli teknolojileri var. Bu çok faydalı bir sistem, baskı öncesinden gelen CIP mürekkep bilgileri makinenin hafızasına direkt iletilmiş oluyor, işi basmaya başlarken ve basarken ustanın renklerin ayarlarını yapmasına ihtiyaç bırakmıyor. Ayrıca bir ustanın sekiz ünitede kalıp değişimi ve register ayarları esnasındaki zaman kaybı ve kâğıt firesini ortadan kaldırıyor. Sekiz ünitede kalıplar çok kısa sürede değişiyor ve register kontrolleri yapılıyor. Tabii ki bu otomasyonun içerisinde Heidelberg’in kendi geliştirdiği ve bu prosesi yöneten Intellistart adında büyük bir yazılım desteği de bulunmaktadır. Bu sistem, yazılımlarla bu sistemdeki ofset baskı makinelerini standart tipteki ofset baskı makinelerine göre bambaşka bir makineye dönüştürüyor.
Sistemin düşük tirajlı işlerdeki hedef baskı sayısı 700, 1000 tabaka gibi düşük tirajlı işler.
- Ertem Basım’a kaçıncı gelişimiz hatırlamıyorum, hepsi de bir yatırımın sonrasındaki ziyaretlerdi; belki ticari baskı tarafında en çok yatırım yapan şirketsiniz. Bu dinamizmin arkasında ne var?
Bu zor bir soru ama ben karakter olarak üretimi seven, yeniliğe açık bir insanım. Müşterilerimizden farklı işler geldiğinde bizi heyecanlandırıyor. Bu da sizi farklı yatırımlara yönlendirmiş oluyor. Öncelikli ülkemizin ihtiyaçlarına göre yatırımları planlıyoruz. Web ofsetler ve ofsetler o bağlamda geldi. Ofset ve web makinelerde, tüm işlerimizde Avrupa standartlarına ve mevzuata uygun ürünler üretmeye gayret ediyoruz. Hem yurt içi hem yurt dışına iş üreten bir firma olduğumuz için kalitemizi korumamız için teknolojiyi takip etmemiz, dinamik olmamız gerekiyor. Sanayi bölgesindeyiz, şehirden uzak oluşumuz itibarıyla selofan, lak dahil her işi kendimiz yapmak zorundayız. Bu durum makine parkımızın geniş olmasını gerektiriyor.
“Doğru yatırım, verimlilik, performans olarak işletmemizi korumak için elimizden gelen gayreti sarf ediyoruz”
- Yayınlarda daha çok web ofset mi kullanıyorsunuz?
Tabaka ofsetleri de kullanıyoruz. Kâğıt fiyatlarının artmasıyla müşteriler 1000 – 2000 gibi düşük adetlerde siparişler vermeye başladılar. Yeni gelen makinemiz, buradaki açığı tek başına kapattı. Üstelik mayıs ayında CutStar bobinden tabakalama sistemi de gelecek. Bu makine onunla hem tabakadan tabakaya hem de bobinden tabakaya basabilir hale gelecek.
- İşlerin seyri konusunda ne düşünüyorsunuz? Hizmet verdiğiniz işletmelerin iş çeşitliliği, talepleri nasıl gelişiyor?
Hem ülkemizde hemde dünyadaki ekonomik kriz, pandemi herkesi olduğu gibi bizleri de yakından etkiliyor. Elimizden geldiğinde doğru planlamalar yaparak bu zorlu süreci atlatmaya çalışıyoruz. Bizimle çalışan müşterilerimize ve çalışan personelimize sorumluluklarımız fazla. Dolayısıyla doğru yatırım, verimlilik, performans olarak işletmemizi korumak için elimizden gelen gayreti sarf ediyoruz.
- Bundan sonra tablo çok değişir mi, veriler nedir?
Tablonun bütün olumsuzluklara rağmen değişeceğini düşünüyorum. İnsanlar kitaba herzaman ihtiyaç duyacaklardır. Yaşadığımız dönem olağanüstü bir dönem. Pandemiyle yaşamayı dünya olarak öğrenmeye başladık. Başlardaki kısıtlamalar ve zorluklar azaldı. Ekonomik krizin etkilerini fazlasıyla hissediyoruz. Ülkemizde ve dünyada krizin etkilerinin azalmaya başlamasıyla birlikte biz üreticilerin işleri daha da artmaya, tüketicilerde ihtiyaçları doğrultusunda kitap almaya devam edecekler diye umutla bakmaya devam ediyoruz.
- Sizin ihracata yönelik çalışmalarınız da var, bu makineden sonra yeni bir açılım olacak mı?
Ertem Basım olarak ihracatı önemsiyoruz. Nasıl artırabiliriz, bunun üzerine çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İhracat yapabilmek için uluslararası standartlarda ve hızlı iş üretmeniz gerekiyor. Yeni yatırımımız da ihracatımıza katkıda bulunacaktır. Önümüzdeki süreçte mevcut kapasitemizi koruyarak devam etmeyi planlıyoruz.
- Matbaaya yabancı müşteri ziyaretleri oluyor mu? Malzeme konusunda bir sıkıntı yaşıyor musunuz?
Yurt dışına ihracat yapan bir firma olduğumuz için zaman zaman müşterilerimiz ziyarete geliyorlar. Pandemi döneminin başlamasıyla birlikte malzeme tedariği konusunda sıkıntılar yaşanmaya başladı. Biz de firma olarak en az etkiyle süreci atlatmak adına erken sipariş ve stoklu çalışmaya başladık. Çalıştığımız firmalar genellikle bize çözüm ortağı şeklinde yaklaşıyor. Onların da desteğiyle bu süreçleri atlatmaya çalışıyoruz.
Ertem Basım güneş enerjisine yatırımı en yakın zamanda gerçekleştirilecek
- Enerji maliyetleri Batı’da ciddi bir sorun. Türkiye olarak bazı avantajlarımız var ama içeride de ciddi bir maliyetle karşı karşıyayız. Özellikle son zamanlarda sanayide kendi elektriğini üretme eğilimi var. Matbaalarda da bunun örneklerini görüyoruz. Sizin bu tür projeleriniz var mı?
Bizim binamızda kurabileceğimiz güneş enerjisinin fizibilitesini yaptırdık. Birkaç firma ile görüşmelerimiz devam ediyor. Kamu bankaları bu konuda uzun vadeli, düşük faizli finansman konusunda yardımcı da oluyorlar ama bürokratik süreç çok zaman alıyor. Yurt dışından gelecek donanımda da çok sıra var, gelmesi birkaç ayı bulabiliyor. Bu yatırımı en yakın zamanda gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
- Basım sektörünün ve özelde yayın sektörünün geleceği konusunda ne düşünüyorsunuz?
Ben karakter olarak hayata hep olumlu bakan bir insanım. Ahlayıp, puflayıp; “Ölüyoruz, bitiyoruz, şirketler nereye gidiyor, ne oluyor” gibi sorularla kendimi stres altına sokan biri değilim. Doğal olarak, bugün sıkıntı olsa bile yarın düzelecek gözüyle bakıyorum.
Pandeminin etkisiyle, ülkemizin konumu itibarıyla Avrupa ambalaj için İstanbul’a yöneldi ve matbaaların önemli bir kısmı ambalaj için büyük yatırımlar yaptılar. Dijital piyasaya biraz daha girdi ve dijitale talep arttı. Yine de ticari matbaacılığın yerini koruyacağını düşünüyorum. Kaliteli iş yapan, kaliteli ürün çıkartan kurumlar mutlaka her zaman iş yapacaktır. Ülkemizde sınavlar olduğu sürece eğitimde her zaman yardımcı kaynağa ihtiyaç duyulacaktır. Uluslararası alanda da çok ciddi mesafe aldık.
“Türkiye’de son yıllarda, yeni makine yatırımlarında, özellikle ambalaj sektörü %95 oranında Heidelberg markasını tercih etti”
- Yasin Bey, son zamanlarda Heidelberg Türkiye çok sayıda yeni makine satışı gerçekleştirdi. Bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Y. Meral: Heidelberg ticari matbaacılıkta baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası entegrasyonu anlamında, kendi bünyesinde bütün makineleri üreten dünyadaki tek matbaa makineleri üreticisidir. Yine Ambalaj da da baskı makinelerimiz dünyada çok tercih edilmekte. Bunun yanı sıra ambalaj baskı sonrası için de dünya markaları olmuş firmalar ile ortaklıklarımız bulunmakta (Şekilli kutu kesim, kutu yapıştırma ve bunların kalite kontrol makineleri). Bu makineler hem dijitalleşme hem de yazılım anlamında gelişmiş makineler çünkü hedef insan elinin daha az dokunduğu bir üretimi sağlamak. Heidelberg bu konuda çok başarılı bir şekilde ilerliyor. Hem ambalajda hem de ticari matbaacılıkta bu sistem çok faydalı. Matbaaların verimlilikleri çok arttı, hataları, fireleri çok azaldı.
Türkiye’de son yıllarda yeni makine yatırımlarında özellikle ambalaj sektörü %95 oranında Heidelberg markasını tercih etmiştir. Yaklaşık 400 ünite civarında (Heidelberg CX 104 ve XL 106 ) makinelerimizin kuruluşları yapılmıştır. Ankara Bölgemize de önümüzdeki günlerde yine bu modellerden farklı matbaalara kurulumlar da gerçekleşecektir.