- KASAD üyelerini Ankara’da ağırladınız. Bu organizasyon nasıl planlandı?
KASAD’ın Ankara ziyareti olacağından Ağustos ayında haberdar olduk. Ama ziyaret bu günlere ertelendi. Ankara’nın tarihi dokusunun hissedilmesi ve güzel lezzetler tadılması için itina ile bir programı yaptık. İyi bir rehberle anlaştık ki kentin hem tarihini hem de kültürel dokusunu insanlara aktarabilsin. Katılımcılar döndüklerinde, ‘gerçekten keyifli bir ziyaret oldu’ diye düşünsün istedik.
Bizim açımızdan çok güzel bir etkinlik oldu. KASAD Yönetim Kurulu Üyelerini Ankara’da ağırlamaktan gurur duyduk. Umarım onlar da mutlu bir Ankara seyahati geçirip, güzel bir fuara başlamak için yeterli enerjiyi depolamışlardır.
- Anıl Ambalaj’ın kuruluşundan bugüne gelişimini özetler misiniz?
Firmamız Anıl Kağıtçılık Ambalaj 1989 yılında kâğıt ticareti yapmak üzere kurulan bir şirket. 1999 yılında Koehler bayiliği alınarak oyun kâğıdı üretimine başlandı. Bu üretimle, baskı, kesim ve yapıştırma prosesleri devreye girdi. Bu süreçte İskitler’de faaliyetine başlayan firma Ostim’e taşındı ve 8-9 dükkânda, parçalı bir yapıda üretimini sürdürdü. Ardından 2007 yılında Başkent Organize Sanayi’deki kendi binasına geçti. Oyun kâğıdı üretimi için gerekli olan alt yapı kutu üretimi için de uygun olunca kutu üretimi de devreye girdi. O dönemde Ankara’da karton ambalaj çalışan çok az matbaa vardı. 2001-2002 yıllarında Kent ve Eczacıbaşı grupları ile başlayan ve halen süren iş birliği ile karton ambalaj firması olarak faaliyetimizi sürdürmekteyiz. 2012-2013 yıllarında Kent Gıda’ nın sakız kutuları için polietilenli karton kutu üretimi başladı. Bu süreçte, malzeme temininde uzun bekleme süreleri, fireler ve yüksek maliyetler söz konusu olunca “neden ekstrüzyon işini kendi bünyemizde yapmıyoruz” diye düşünüldü ve ikinci el bir makine ile ekstruzyon kaplama ve laminasyon işlemine başlandı. 2015 yılında o ikinci el makine yerini iki büyük hatta bıraktı. Şu an yaklaşık aylık 6 bin tona yakın ekstrüzyon kaplama kapasitesine sahibiz. Pazarın önemli bir kısmına hitap ediyoruz. Ankara’nın doğusuna da lojistik avantajımızla ürün veriyoruz. Üçüncü hattımız da yolda…
Ambalajda belli kurumsal firmalarla çalışıyoruz. Oyun kâğıdı kendini götüren bir iş. 8 bayimiz var. Bu alan pandemi ile biraz zayıflasa da ölmedi ve devam ediyor.
Başkent Organize Sanayi Bölgesi’nde 37 bin metre kare alan üzerine, sundurmalarla 28 bin metre kare kapalı alanımız var. Üç ayrı üretim faaliyetimiz var: oyun kâğıdı, ekstrüzyon ve ambalaj üretimi.
- Sizde bir dönem puzzle üretimi de vardı devam ediyor mu?
Pandemi ile puzzle özelinde büyük bir talep olunca o işi Ankara’daki bir firmaya devrettik.
Sizin devreye girişiniz ne zaman, bundan sonrası için Anıl Ambalaj’ın projeleri neler?
Ben 2016 yılında Anıl Ambalaj ailesine katıldım. 2017 yılından bu yana da Genel Müdürlük görevini yürütüyorum. Hem baskı hem de ekstrüzyon hattında yatırım projelerimiz var. Ekstrüzyon kaplama alanında 3. Hattımızın yüklemesi yapıldı ve geliyor. Bu yatırımla birlikte üretimimiz 10 bin ton/aya çıkacak. Baskı tarafında da 6 renk olan baskı kapasitemizi 8 renge çıkaracak bir yatırımımız var. Ocak ayında makinemiz kurulacak. Bu yatırım Heidelberg tarafında gerçekleştirildi. Gelecek dönemde Avrasya Ambalaj’la birlikte yurt içi pazardan çok yurt dışı pazara ağırlık vermeyi hedefliyoruz. Hem teknolojimiz, hem kapasitemiz ve genel hijyen değerlerimiz yurt dışını desteklemeye çok elverişli. Şu anda ihracatımız %20 civarlarında. Bunu arttırmayı amaçlıyoruz. Halen üretimimizin %80’ini ekstrüzyon, % 15’ini karton ambalaj ve %5’ini oyun kâğıdı oluşturuyor. Ama biz bir ambalaj firmasıyız. Önümüzdeki süreçte karton ambalaj tarafını yeni yatırımlarla daha da güçlendirip şu anda tek vardiya çalışan karton ambalaj tarafını 3 vardiyaya çıkartıp bu alandaki etkinliğimizi arttıracağız.
- Firmanızda çalışan profili nasıl?
Çalışanlarımızın %65’i mavi, %35’i beyaz yakalı. Beyaz yakalı oranı biraz da kadın çalışan oranımızın yüksek olmasından. Örneğin kalite kontrolda bizde 4 kişi çalışıyor bunların 3’ü bayan personel. Her birimde birbirini yedekleyen insanlar var.
- Sizin bir de kendi enerjinizi ürettiğiniz GES sisteminiz var. Orada durum nedir?
Güneş enerjisi sistemimiz 2048 kw’lık. İki yıl önce hayata geçirdik ve fabrika çatımız panellerle kaplandı. Güneşin en yoğun görüldüğü 3 aylık dönemde satış yapıyoruz, diğer 3 aylık dönemde üretimimiz tüketimimiz karşılıyor. Güneş ışınlarının zayıfladığı bir 3 aylık dönemde tüketimimizin %70’ini karşılıyor. Son 3 aylık dönemde de %30’unu karşılıyor.
Bu sistemle enerji maliyetlerindeki artıştan etkilenmedik. Bu projeye başladığımızda enerjinin maliyeti 63 kuruştu. Bugün 4,2 TL civarında. Hem kullanıp hem ürettiğimiz için faturalarımız düşük geliyor. Ama biz enerji maliyetlerindeki bu avantajımızı piyasayı zorlamak için kullanmadık. Kendimize bir artı olarak gördük. Bu yatırımın geri dönüşü için 5,5 yıl planlanmıştı ama enerji fiyatlarındaki artış dolayısıyla 2,5 yılda yatırımı amorti etmiş olacağız.
- Yenileme süreleri nedir?
Yaklaşık 20-25 yıl. 20 yıldan sonra panellerin verimi %80’e düşüyor. İnvertörler 10-12 yılda bir değişecek. Yani bir defa invertör yenileyerek 20-25 yıl gelir sağlayacağız. Çatımızın tamamı panellerle kaplı olup yaklaşık 14 bin metre karedir.