Turan İşcan: “Otomatik sıvama makinemizin birkaç artı özelliği ile eşsiz olduğunu söyleyebilirim”
İşcan Makine Avrasya Ambalaj İstanbul 2022 – 27. Uluslararası Ambalaj Endüstrisi Fuarı’nda otomatik sıvama, flip – flop makinesi, kesim makinesi ve kutu taslama makinesi dahil geniş bir makine parkıyla PrintPack bölümünde yer aldı ve yoğun ilgi gördüğü fuarı satışlar ve yeni bağlantılarla kapattı.
Turan İşcan fuarda sorularımızı yanıtladı.
- Bu yıl daha kalabalık bir ziyaretçi akınına uğradı fuar, siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sektörün gerek yabancı gerek yerli paydaşları geldiler, makineleri incelediler; içinde bulunduğumuz ekonomik zorluklara rağmen, finansal darboğaza rağmen, bir şeyler almak, işini geliştirmek, genişletmek isteyen ziyaretçiler makinelerimizi incelediler. Bu fuarın diğerlerine göre daha da verimli geçtiğini söyleyebilirim.
- PrintPack tarafında en çok makine sergileyen siz görünüyorsunuz, görüşmeleriniz nasıl geçti?
Bildiğiniz gibi karton ve oluklu ambalaj grubunda baskı sonrası makineleri tedarikçisi bir firmayız. Yıllara dayalı bir birikimle makinelerimizi hem daha mütekamil hale getirdik hem de Türk ustalarının, kullanıcıların beğeni ve eleştirilerini de dikkate alarak, daha uygun, daha optimal, kalite bakımından Avrupalı muadillerine çok yakın, fiyat bakımından da onlara çok uzak makineler sunuyoruz.
Bizim temel şiarımız şu: Sattığımız makine çalışmalı. Ne olursa olsun, çalışmalı.
- Standınızda satılmış bazı makineler görüyorum...
Ambalaj sektörü Türkiye’de büyüyor ve özellikle Avrupa’nın ve bölgemizin tedarikçisi konumundayız. Çünkü altyapımız diğer ülkelere göre çok kuvvetli. Avrupa ülkelerinden biri hariç, diğerlerinin bizim yanımızda esamesi yok. Çok iyi ambalaj firmalarımız var. Tabii tedarikçi olarak biz bu arkadaşların hepsiyle tanışıyoruz. Makinelerimizin olmadığı ambalaj firması çok az diyebilirim. Tabii bu memnuniyetten de kaynaklanıyor.
Yıllardır bu fuarın gediklisi olduk. İlk düzenlendiğinden beri bu fuardayız. İlk etapta karton grubu çok azdı, neredeyse yok gibiydi. Yoğun çabalar sonucu PrintPack bölümü açıldı. Bu da karşılığını buldu. Avrupa’da ve Uzak Doğu’da bunun muadili çok büyük fuarlar düzenleniyor. PrintPack bölümünün yerinin az olduğunu düşünüyorum. TÜYAP’a baskı yapılırsa bu bölümün daha da genişleyeceğine inanıyorum. Avrupa’dan da dikkat çekmeye başladı. Biz de dikkat çekmeye başladık. Bazı makinelerimiz Avrupa’ya da gidiyor. Uzak Doğu’dan satılan makinelerin kurulumlarını Avrupa’da biz yapıyoruz. Fuardan sonra elemanlarımız Almanya’ya gidecek ve iki makine kuracaklar. Geçen hafta Macaristan’da bir makine kurduk. Bunlar gurur verici gelişmeler.
“Otomatik sıvama makinemiz Türk ustalarına uygun geldi”
- Neler sergilediniz?
Bir otomatik sıvama makinemiz var. Türk ustalarına uygun geldi. Birkaç artı özelliği ile şu anda eşsiz konumda olduğunu söyleyebilirim. İnce gramaja sıvama yapabilmesi, saatte 11-12 bin süratle çalışabilmesi, tutkal sarfiyatının diğerlerine göre daha az olması ve kullanım kolaylığı, yani ustaların daha kolay ayar yaparak, makineyi çalıştırabilmeleri, avantajları. Bunlar hep bizim geri bildirimlerimizle oldu. Makinenin bir kısmının montajını burada yapıyoruz.
Aynı şekilde Juxing’in kesim makineleri var. Kesim makinelerimizin kalitesi de çok arttı. Birkaç segmentte kesim makinesi satıyoruz. Tabii bazen sadece fiyat düsturlu, bazen kalite düsturlu müşteriler geliyor. Onlar Avrupa ile bizim kalite ve fiyatımızı kıyasladıklarında, tercih bizden yana oluyor.
Bizim 11 bin – 12 bin süratle çalışan sıvama makinemizin arkasını toplamak biraz problemdi. Bunun için bir flip-flop makinesi geliştiriyorduk. Epeyce uzun sürdü, yıllarca uğraş gerektirdi ama o da sonunda bir seviyeye geldi; büyük yer kaplamasına rağmen, cesaretle getirdik ve fuarda sergiledik.
Lüks kutu işi Türkiye’de gelişti
Onun haricinde, asıl vurgulamak istediğim, sert kapaklı kutu ambalaj işi Türkiye’de çok gelişti. Bunun gelişmesinin müsebbibi biraz da ben oldum. Daha çok elle çalışılan atölyelerin, yarı otomatik halde, üç dört parça halinde çalışarak daha hızlı iş yapmalarını sağladım. Ondan sonra başka firmalar da beni takip etti. Şimdi artık yavaş yavaş otomatik kutu taslama makinesine geçtik. Bunlar robotlu. İki makine kurduk, çalışıyor; üçüncüsü fuarda satıldı ve sırada iki makine siparişimiz daha var. Bu makine bir mücevher veya telefon kutusundan, ayakkabı kutusuna kadar yapabiliyor. Lüks kutu işi Türkiye’de gelişti.
Oluklu kutu üzerine baskı yapan ve onu kesen, şekillendiren flekso baskı (slotter) makineleri getiriyoruz. Son beş altı yıldır bu işe biraz önem vermeye başladım. Bu konuda da kendimizi gayet başarılı bulduğumuzu söyleyebilirim. Hamburger kutusu, meyve kapları, döner kutuları gibi ambalaj kutuları flekso ile bütünleşiyor. Gelecek yıllarda bunun daha da gelişeceğine inanıyorum.
“Piyasada oyuncu sayısı azaldı”
- Ziyaretçi profili nasıl? İnsanlar daha çok ne arıyorlar?
Biliyorsun, ikimiz de sektörün eskilerindeniz. Piyasada oyuncu sayısı azaldı. Nedenine gelince, mal tedariki zorlaştı; bir servis ve alt yapının kurulması kolay şeyler değil. Oyuncu sayısı azalınca tüm ambalajcıları tanır konuma geldik. Türkiye’de karton ambalaj konusu çok diplerdeydi. Dünyada esamesi okunmuyordu. Ama şimdi kahraman ambalajcı kardeşlerimiz ve büyük firmalarımız Türkiye’yi bu alanda çok geliştirdiler ve ihracatta hatırı sayılır bir orana yükseldik. Devlet de bu sektöre birtakım teşvikler sağlamalı ve sektörün daha da gelişmesinin önünü açmalı.
- Türkiye dışında nerelere satış yapıyorsunuz?
Manzara öyle de ğişti ki… Ben drupa fuarına katıldığım zaman standıma bir tek Alman girmezdi. Üç kez katıldım, tek bir Alman girmedi. Ama artık Almanlar buraya geliyorlar, Almanya’ya iki makine sattım. İngiliz makine firması geldi, onun aracılığıyla İngiltere’ye makine sattım. İkinci el konusunda İngilizler ve Hollandalılar bir numaradır. Çevre ülkelerden, Bulgaristan’dan, Bosna Hersek’ten alıcılar geliyor. Suudi Arabistan, Cezayir, Fas gibi ülkelerden alıcılar geliyor. Ama bir handikap var; Birleşik Arap Emirlikleri’nden, Körfez ülkelerinden kimse gelmiyor, alıcı da gelmiyor. Bu çok önemli ve ilginç. Altını çiziyorum. Biz Dubai’deki fuarlara koşarak gidiyoruz. Bunu dikkate almak lazım.
Biz bu sektörde artık belli bir noktaya geldik. Firma olarak da şahıs olarak da yaşımız belli bir noktaya geldi. Dolayısıyla bu sektörde belirli bir yerimiz olduğuna inanıyorum. Bundan dolayı bir sorumluluk duygumuz da var. Hepimizin sektöre vefa duygumuzun da olması lazım. Bugüne kadar gerek yaptığım makinelerde gerek ithal edip kendi elemanlarımla kurduğum makinelerde öncülük yaptığıma, sektörün önünü açtığıma inanıyorum. Daha ileri noktalara gidelim, daha gelişelim; dünyada ambalaj ürünlerinin üssü haline gelelim. Bu konuda ben gerek sattığım makinelerle gerek yönlendirmelerimle bu görevimi yaptığıma inanıyorum. Bazı makineleri sırf Türkiye’de kabul görsün diye yapmaya gayret ettim. Yıllarca zarar ettim, yine ısrar ettim ama o makineler tuttu.