Önümüzdeki sonbahar ve kış aylarında Avrupa’da hem sanayiye hem de konutlara enerji arzında kısıtlamalara gidilmesi bekleniyor. Kâğıt endüstrisi de bu kısıtlamalardan etkilenebilir.
Cepi, gaz arzında kesinti olması durumunda, endüstri için daha fazla belirsizliğe neden olan zorunlu azaltma riskine ilişkin AB Komisyonu önerilerini yorumluyor ve yeni belirsizliklere
dikkat çekiyor.
20 Temmuz’da yayınlanan Avrupa Komisyonu Kışa Hazırlık Paketi’nde yer alan önlemler
ve Komisyon önerileri Avrupa Kâğıt Endüstrileri Konfederasyonu (Confederation of the European Paper Industries / Cepi) tarafından yorumlandı.
Cepi’ye göre pakette özetlenen tedbirler, enerji arzına ilişkin kötüleşen durum karşısında Avrupa vatandaşları ile sanayinin iç içe geçmiş ihtiyaçlarına cevap veriyor. Ayrıca, daha önce üye devletler tarafından geliştirilen acil durum planlarında yapılması gereken ve gecikmiş değişiklikleri nedeniyle daha yüksek düzeyde bir belirsizlik var.
Sunulan üç belge, AB vatandaşlarının yanı sıra, işleri ve bir bütün olarak ekonomiyi, Rus gaz arzındaki kesintinin etkilerinden korumayı amaçlıyor. Cepi tarafından temsil edilen kâğıt hamuru ve kâğıt endüstrisi, kritik ürünlerin tedarikçisi olarak temel bir rol oynuyor. İmalatı kısmen gaza bağlı olduğundan, gaz arzındaki olası kesintiler, AB’nin tüm lojistiğini, gıda ve ilaç için kâğıt ambalajların üretimini, sevkiyatını ve ayrıca temel hijyen ürünlerini etkileyecek. Birçok yerde, kâğıt fabrikalarına gaz tedarikinin durdurulması, binlerce insanı besleyen bölgesel ısıtma şebekelerine daha az ısı sağlanması anlamına da gelir. Ayrıca kâğıt endüstrisindeki geri dönüşüm işlemleri neredeyse tamamen doğal gaza dayalı. Kısıtlı gaz arzı, ilgili atık yönetimi operasyonlarını ve yüksek derecede geri dönüştürülmüş içeriğe dayanan Avrupa’nın önde gelen nakliye ambalajı değer zinciri tedariklerini potansiyel olarak aksatabilir.
Cepi hükûmetlerin ulusal acil durum planlarını AB Komisyonu tarafından sağlanan rehberliğe uygun olarak Eylül ayı sonuna kadar uyarlama ve mümkün olduğunda geçici bir yakıt değişimine izin verme sorumluluklarını vurguluyor. Bu, AB Komisyonu tarafından Endüstriyel Emisyon Direktifi’nin uygulanmasına ilişkin olarak sunulan esnekliğin tam olarak kullanılmasını içermeli. Paketin yeni iletişim bölümünde, gaz kısıtlamalarının ve karnenin yalnızca son çare olarak kullanılması gerektiği açıkça belirtiliyor. Ancak yayınlanan ek bir yasa teklifi, zorunlu tüketim kesintileri de dahil olmak üzere bu tür önlemleri uygulamaya yönelik hükümler içeriyor. Bu, ulusal acil durum planları için belirsizlik yaratır. Halihazırda mevcut olan bu planlar, şimdiye kadar sektörün kendi projeksiyon ve hazırlık planlarının temelini oluşturmaktaydı.
Ulusal hükûmetler, AB Komisyonu tarafından sunulan araçlardan tam anlamıyla yararlanarak, zorunlu kesintilerin uygulanmasından önce gaz piyasaları üzerindeki baskıları hafifletmede bir rol oynuyor. Ancak ciddi gaz kesintileri olması durumunda tepkilerinin ne olacağı belirsiz. Doğal gaz tüketimini azaltmak için Cepi, yalnızca elektrik veya ısı üreten düşük verimli tesislerde kısıntıya başlanmasını tavsiye ediyor. CHP veya kojenerasyon olarak da bilinen kombine ısı ve enerji üretimi ve kâğıt hamuru ve kâğıt endüstrisinde baskın olan, doğal gazı yüksek enerji verimli bir şekilde kullanıyor ve aynı zamanda en iklim dostu seçim. Temel ürünlerin imalatında sürekliliği sağlamak için üye devletlerin enerji krizine verdikleri yanıtta tüm değer zincirlerini de dikkate almaları önemli.
Son olarak, ulusal hükûmetlerin, kâğıt hamuru ve kâğıt gibi kritik endüstrilerin, gaz sözleşmelerini yıl sonuna doğru uygun bir fiyata yenileyebilmelerini sağlaması gerektiğine dikkati çeken Cepi, kâğıt hamuru ve kâğıt endüstrisinin, istikrarlı ve öngörülebilir enerji arzını sürdürmek için Avrupa Komisyonu tarafından ana hatları çizilen ulusal eylemleri ve önerilen piyasaya dayalı çözümleri gönüllü olarak desteklemeye hazır olduğunu bildiriyor.
Cepi Genel Müdürü Jori Ringman, şöyle diyor: “Ulusal hükümetleri, sektörümüzün kriz zamanlarında temel malları sunmaya devam edebilmesini sağlayacak önlemleri hızla uygulamaya çağırıyoruz. Üye devletler, kâğıt hamuru ve kâğıt endüstrisine öncelik vererek, şu anda yalnızca AB vatandaşlarının refahını güvence altına almakla kalmaz, aynı zamanda gelecekteki AB ekonomisinde yeşil ve daha enerji verimli endüstrilerin rolünü güçlendirir. Kâğıt endüstrisi, bunun vatandaşları korumakla endüstriyel üretimi korumak arasında bir seçim olmadığına dair mükemmel bir örnek.”