Ankatek Bilişim’in bayiliğini yürüttüğü Poliset İç ve Dış Tic. A.Ş. iş birliği ile düzenlediği lansman etkinliğinde reklam, promosyon ve baskı sektörü için fark yaratan çözümler sergilendi
Henüz beş yıl önce kurulan 2D Büro Makineleri ve onun geçen yıl kurulan kardeş işletmesi Ankatek Bilişim tarafından, bölge bayiliğini yaptıkları Poliset İç ve Dış Tic. A.Ş. iş birliği ile 25 – 26 Ağustos’ta Ankara Midas Hotel’de bir lansman etkinliği düzenlendi. Etkinlikte reklam, promosyon ve baskı sektörü için fark yaratan çözümler sergilendi.
Ankatek’in ve 2D Büro Makineleri şirketinin sahibi Aykut Aydoğan, geçmişte dijital baskı sektöründe en dinamik tedarikçi şirketlerden biri olan Mas-Deha’da ve onun Canon Eurasia tarafından satın alınmasından sonra Canon Eurasia bünyesinde deneyim kazanmış bir isim. Aydoğan, etkinlikte sorularımızı yanıtladı ve çok kısa sürede kendi etkinliğini düzenleme başarısının dinamiklerini açıkladı.
- Kendinizden ve firmanızın başlangıcından söz eder misiniz?
2000 yılında o zamanlar Canon’un Ankara’daki en büyük bayilerinden biri olan Mas-Deha’da satış temsilcisi olarak sektörde çalışmaya başladım. 2017 Temmuz ayına kadar orada çalıştım. Mas-Deha’da her dört beş yılda bir yeni görevler aldım. En son satış direktörü olarak kendi kararımla ayrıldım. Ardından kendi firmamı, 2D Büro Makineleri Bilişim Ltd. Şti.’ni kurdum. Kendi firmamı kurduğumda, aklımda müşterilerime makineden çok malzeme ve hizmet satabilme düşüncesi vardı.
2017 yılının Eylül ayından itibaren Epson’un sıvı mürekkepli makinelerini satmaya başladım. Bunların maliyetleri daha uygundu ve genişleyen dijital baskı sektöründe renk kalitesi sorunu olmadan işletim maliyeti daha düşük makineler tedarik etmeye başladım. Matbaacıların dijitale olan tepkisini hepimiz biliyoruz. Onları da aştım. Başak, Altıncıoğlu, Aşık gibi birçok matbaada şu anda makinelerim çalışıyor.
Birçok matbaanın bizden daha farklı beklentileri var. Birçok beklentiyi Epson ile karşılayabildik ve 2018’den itibaren her yıl şirketimiz %100 büyüyerek devam etti. Bu başarıyı görünce şirketimin lazer makinelerle ilişkisini tamamen bitirdim. Sıvı mürekkepli makineler satmaya devam ettik. Bu makineler daha düşük maliyetli, ekonomik, daha ekolojik ve sürdürülebilir. İşimizi daha da geliştirmek için Ankatek Bilişim’i kurduk. Ankatek’in kurulma amacı geniş format ve UV çözümleriyle müşterilerimize hizmet vermek. Daha geniş bir yelpazede çözüm sunmayı amaçladık. Servisimi bu yönde eğittim. Eğitimlerimizi ve yeterliliğimizi tamamladıktan sonra 2021’in Eylül ayından itibaren reklam makineleriyle de sahaya çıkmaya ve satışa başladık. Şu anda eko-solvent pazarında sattığımız ve servis verdiğimiz 18’e yakın makinemiz var. Üç UV müşterimiz var. Bu şekilde büyüyerek devam ediyoruz.
Geldiğimiz noktada, pazarda reklam ürünlerinin çeşitliliği daha da artıyor. Mesela ‘şeker’ olarak adlandırılan bir DTF makinesi çıktı. Her türlü tişörte baskı yapabiliyor. Transfer baskının üretim tarafına hitap ediyor. Lak ihtiyacı duymayan Xenons’tan UV Jel teknolojili bir ürünümüz var. Kendi RIP’i sayesinde, salt yazılımla mat istendiğinde mat, parlak istendiğinde parlak baskı yapabiliyor ve bunun için malzeme ya da mürekkep değişikliği gerekmiyor. Bu etkinlikte onu da lanse ediyoruz. Distribütörümüz Poliset A.Ş. hem Locor’un hem de Xenons’un distribütörü. Biz de Ankara ve çevresinde altı ilde iş ortaklarıyız. Bu bölgede benim dışımda bir iş ortakları yok. Gereken satış adedini distribütöre sunabiliyoruz. Servis yeterliliğimiz çok üst düzeyde.
Kafa değişimi kaygısını ortadan kaldıran teklif: Kasko paketi
Şirket olarak şunu yapıyoruz: Evet, Çin malı makine satıyoruz ama öğrendiğimiz, terbiyesini aldığımız, iş ortağı olduğumuz büyük markaların yeterliliklerini, felsefelerini müşterilerimize aktarıp, o kaliteyi müşterilerimize sunarak. Müşterilerimizin “Çin malı alıyorum” kaygısını kafalarından sildik. Örneğin, hiçbir eko-solvent firması kafa garantisi veremez, biz bir kasko paketi sunuyoruz. Çünkü müşterilerimizin en büyük korkusu bu. “Benim kafam patlarsa ne olur?” Milyonluk bir araba aldığınızda kasko yaptırıyorsunuz, üst düzey bir bilgisayar alınca onu korumak için UPS alıyorsunuz. Sektörümüzde maalesef makinelere UPS takmıyorlar. Kullanım kılavuzunda UPS kullanılması ve elektriğin topraklı olması hatırlatılıyor. Kasko paketleri sayesinde müşterilerimizin yeterliliklerini üst seviyeye taşımış olduk. Böylece problem çıkma olasılığını azalttığınız zaman müthiş bir ‘mutlu müşteri, mutlu satıcı’ birlikteliğini yakalıyoruz.
Ankara’da dördüncü nesil tarafından yönetilen bir müşterimiz, bu sayede mevcut iç mekân makinesini bizim Çin malı geniş format makinemizle değiştirmeye karar verdi.
Xenons UV Jel baskı makinesi malzeme seçmiyor
- UV Jel makinede baskı altı malzemesi yelpazesi ne kadar geniş?
Piyasada iç mekân, UV ve eko-solvent makinelerde kullanılan hemen her malzemeye baskı yapıyor. Bir sınırlama ve markaya bağımlılık yok, bu en güzeli. Mürekkep muhteviyatı inanılmaz, hem iç mekân hem dış mekân çalışabiliyor. UV maalesef koku yayıyor ama bu RoHS sertifikalı ve buharlaşma minimuma indirilmiş.
- UV Jel makineye tepkiler nasıl?
UV Jel için piyasadan aldığımız tepkiler gayet iyi çünkü çok farklı bir iş yapıyoruz. Normalde UV makinelerde biliyorsunuz lak – mürekkep var. Bunda öyle bir mürekkep yok, çünkü öyle bir ihtiyaç yok. İstediğinizde mat, istediğinizde parlak basıyorsunuz.
- Ankara ve çevresinde piyasanın önümüzdeki süreçte nasıl şekilleneceğini düşünüyorsunuz?
Ankara ve çevresinde çok akıllı ve vizyon sahibi müşterilerimiz var. Kendilerini geliştirmeye yönelik çok ciddi adımlar attıklarını görüyorum. Birçok firma ikinci ve üçüncü nesil tarafından yönetiliyor, dördüncü neslin iş başında olduğu şirketler var. Genç yöneticiler şirketlerini sürekli geliştirmek istiyorlar. Dijital sektör zaten sürekli gelişiyor. Bu bütünlük ve birliktelikle çok daha iyi işler yapılacağına inanıyorum. Özellikle Ankara piyasasını domine eden sektör kamu. Kamudaki ihtiyaçların tirajlarının çok düşük olması piyasadaki insanları vizyonlarını şekillendiriyor. Artık eskisi gibi bir iş yapayım, üç işin gelirini elde edeyim gibi bir dünya yok. Dolayısıyla ne kadar çok çeşitli iş yapıyorsunuz, ne kadar kaliteli ve hizmete dönük iş yapıyorsunuz, o kadar başarılısınız. Müşterilerimize son kullanıcılarına daha geniş bir çeşitlilikle hizmet verebilmek için kendilerini geliştirmek zorunda olduklarını yıllarca anlattık, onlar da şu anda kendi müşterilerine anlatıyorlar.
Serviste hızlı çözüm
- Ankara dışında hangi illerde hizmet veriyorsunuz?
Kırıkkale, Eskişehir ve Konya’da müşterilerimiz var. Ayrıca kamuda, Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye genelinde projelerimiz var. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu ile Türkiye geneline hizmet verdiği işlerimiz var. İki şirketimizin toplamda 4500’e yakın hizmet verdiği müşterisi var. Şehir içinde ve dışında bu müşterilerimizdeki makinelerin dört dörtlük servisini sağlıyoruz. Sıvı mürekkep esaslı olduğundan makinelerimiz lazer makinelerde olduğu gibi periyodik bakım gerektirmiyor. Çok daha küçük bir servis ekibiyle bunu yapabiliyoruz. Toplam dört kişi ile Ankara’da ve Ankara dışında da dış hizmet alarak bu servisi verebiliyoruz. Dönüş sürelerimiz inanılmaz hızlı. Ankara’da 4-6 saat içinde müdahale, iki gün içinde; şehir dışında da 24 saatte müdahale, dört günde çözüm sunuyoruz ve hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz. Bunun esası şu: Sıvı mürekkepli makineler servis maliyeti düşük makineler çünkü makinenin içinde ısı yok! Bir makinede ısı, fırınlama yoksa makinenin hem ömrü uzuyor hem de periyodik bakım gerektirmiyor. Bizim 4500 makinede yıllık servis geri dönüşümüz %2’yi geçmiyor. Yoksa dört kişi ile zaten üstesinden gelemeyiz.
- Etkinliği planlarken hedefiniz neydi?
En büyük hedefimiz müşterilerimize 400 kiloluk UV Jel makinemizin demosunu yapmaktı. Müşterilerimizin buradaki makinelerin kalitesine görerek, dokunarak tanık olmalarını istedik. Çünkü müşteri başka türlü ikna olmaz.
- Sergide hangi ürünleriniz var?
Birçok ürünümüz var ama en önemlileri UV Jel makinemiz ve DTF (şeker) makinemiz. DTF makineleri herkeste var, teknolojileri neredeyse aynı. Biz doğru pudrayla, doğru mürekkeple tek merkezden çözüm sunuyoruz. Müşteri makineyi başka, pudrayı başka, mürekkebi başka yerden aldığında her biri bir sorun olduğunda hatayı diğerine yüklüyor. Biz hepsini sağlıyoruz ve müşterimize, “Senin kaygın maliyet ise sana piyasa ile aynı fiyatları sunuyoruz, kaskolarımız var ki bu sektörde kimsenin yapmadığı bir şey. Biz diyoruz ki müşterimizle beraber büyüyelim. O yüzden çok iyi fiyatlar sunduk. Şu anda piyasadaki fiyatların üçte biri civarında DTF fiyatımız var.
Eko-solvent ve kesicilerimiz var. En küçük fotokopicilerin bile işlerini geliştirebilmeleri için etiket sektörüne girebilmelerini sağlayan kesiciler bunlar. Müşterilerimize küçük bir makine ile etiket sektöründeki ışığı gösteriyoruz ve o küçük makineler bize daha büyük makineler sattırıyor. Lazer makinelerde diyelim ki 30 tabaka etiket bastınız, fotokopi makinesi besler gibi tablasına 30 tabakayı koyuyorsunuz, programa sayı ve şablonu giriyorsunuz ve o kendiliğinden birer birer sıfır hata ile alıp kesiyor. Etiket sürekli büyüyor ve inanılmaz bir pazar. Müşteri baskı ve kopyalama merkezlerini kendilerini geliştirmeye zorluyor. Bir müşterim Trendyol’a 35 bin ürün koydu, sıfır stokla 35 bin ürün satıyor.
- Fuarlara katılacak mısınız?
Distribütörümüz Poliset’in standında Sign İstanbul’a katılacağız.