hubergroup Türkiye, Avrasya Ambalaj İstanbul 2021- 26. Uluslararası Ambalaj Endüstrisi Fuarı’nda Salon 7’de yer aldı. Genel Müdür Fatih Özgün ve Yönetim Danışmanı Fatma Apaydın, sorularımızı yanıtladı.
- Bir yıl aradan sonra, nasıl bir fuar bekliyorsunuz? Pandemi koşulları stant tasarımınızı ve fuar hazırlıklarınızı nasıl etkiledi?
Fatma Apaydın: Fuar için herkes gibi biz de heyecanlıyız. Bu heyecanın içinde hem iş ortaklarımızla bir araya gelecek olmanın mutluluğu hem de kapalı bir alanda yüksek katılımlı bir ortamda bulunacak olmanın tedirginliği var. Stant tasarımımızı, sağlığı ve güvenliği ön plana alacak şekilde tasarlamaya çalıştık. Örneğin koltukları hep tek kişilik seçtik, yerleşimi sosyal mesafeyi dikkate alacak şekilde yaptık. Sloganlarımız ‘Önce insan, önce sağlık, önce güvenlik’ olarak belirlendi. Amacımız güvenliği en iyi şekilde sağlamaya çalışmak ve keyifli ve sağlıklı bir fuar geçirmek.
Son fuarda bir UV kür ölçen cihazı tanıtmıştınız, hubergroup için Avrasya Ambalaj 2021’in önemi nedir? Bu fuarda hangi konuları öne çıkarıyor?
Fatma Apaydın: Uzun zamandır hubergroup’un vurgusu sürdürülebilirlik üzerine yoğunlaşıyor. Bu fuarda da bu konuda öne çıkan yönlerimizi ve ürünlerimizi vurgulamaya devam edeceğiz. Fuara bir merak sağlamak için de, herkese ‘standımıza bekliyoruz, yenilikleri sizlerle orada paylaşıyor olacağız’ diyoruz.
“Doğa dostu mürekkep konusunda en iyi firmalardan biriyiz”
- Ambalaj baskısında mürekkep özellikle ambalaj raf cazibesi ile rol oynuyor. Bu konuda mürekkeplerinizin farkı nedir?
Fatih Özgün: Ambalaja ve baskıya asıl ruhu veren renktir, yani mürekkeptir. Renklerle tüm ifadeler kendini gösterir bu nedenle tüm baskılarda kaliteli mürekkebin rolü çok önemlidir. Biz de tüm çalışmalarımızı bu önemin farkında olarak yapmaya gayret ediyoruz. Mürekkeplerimizin doğa dostu olması (bu konuda en iyi firmalardan birisiyiz), teknolojiyi yakın takip etmemiz, hubergroup olarak ürünleri hizmetle desteklememiz ve eğitimle taçlandırmamız bizi farklı kılan konular.
- Sonbaharla birlikte sektörde bir canlanma gözleniyor. Siz siparişlerin hangi alanlarda arttığına tanık oluyorsunuz?
Fatih Özgün: Uzun süredir olduğu gibi ambalaj konusundaki artış devam ediyor. Devam edecektir. Burada hem pandemi dönemi nedeniyle ambalajlı ürün tüketiminin artması var hem de Avrupa’ya ve bölge ülkelerine yapılan ihracatın olumlu etkisi ortaya çıkıyor.
- Ham madde sıkıntısı sektörü etkileyen en güncel konulardan biri… hubergroup nasıl etkileniyor?
Fatih Özgün: Tüm dünyada ve hemen hemen her sektörde olduğu gibi, ülkemizde de, baskı sektöründe de ham madde sıkıntısı en büyük sorunlardan birisi. Ancak bu şirketlerin kontrol alanının dışında olan bir konu. Burada hepimizin yapabileceği bu zorlu durumda dayanıklılığımızı nasıl sağlarız, bu zorlu koşullarda nasıl bir hareket alanı yaratırız bu konulara odaklanmak. hubergroup aynı zamanda kimya bölümü de olan bir şirket olduğu için, bazı ham maddelerin tedariği açısından daha avantajlı. Ancak yine de dışarıdan alınan ham maddeler için tüm firmalar gibi hubergroup da olumsuz olarak etkileniyor. hubergroup’un diğer bir avantajı 256 yıllık bir firma olması. Tecrübeli, zor zamanlardan geçme konusunda deneyimleri olan sağlam bir yapısı var. Bu nedenle bu dönemi de olumlu olarak atlatacağına inanıyorum.
- Sürdürülebilirlik pek çok şirketin gündeminde, bu konuda hubergroup nasıl bir yol izliyor?
Fatma Apaydın: hubergroup uzun süredir, sürdürülebilirlik konusunu ön plana almış bir şirket. Ürünlerini geliştirirken, sürdürülebilirlik en ön plana çıkıyor. Ayrıca bağımsız kurumlar ile çalışarak, ürünlerin çevre konusundaki duyarlılığını vurgulayan önemli sertifikalar edinme konusunda çok yoğun çalışmalar yapılıyor. hubergroup’un sürdürülebilirlik anlamında üzerine düşen sorumluluğun farkında olduğunu ve tüm çalışmalarını bu doğrultuda yaptığını çok net bir şekilde, söyleyebiliriz. Bu konuda kararlıyız ve öncüyüz.