“Türkiye gibi bir pazarda, Matset gibi, müşterilere yakın ve samimi ilişkileri olan bir ortağa sahip olmak çok güzel”
Asahi Photoproducts, 23 Haziran’da yaptığı açıklamada Türkiye’de Matset A.Ş.’yi yetkili distribütörü olarak duyurmuştu. Asahi Photoproducts Satış Direktörü Philip Mattelaer, Avrasya Ambalaj İstanbul 2021 – 26. Uluslararası Ambalaj Endüstrisi Fuarı’nda Matset A.Ş. standında sorularımızı yanıtladı.
- Asahi sektörde çok bilinen kalitesiyle öne çıkan bir marka ancak Türkiye’de çok etkin değildi ve şimdi Matset ile yeni bir yolculuğa çıkıyor; geleceğe nasıl bakıyorsunuz?
İkisi de birbirinden farklı konular olduğu için, öncelikle birincisini cevaplayarak başlamak istiyorum. Türkiye pazarına baktığımda, özellikle şu an bulunduğumuz ortama bakarsak; bu fuara üçüncü kez katılıyorum, bundan evvelki iki fuara da katılmıştım. Bu kez geldiğimde aslında biraz endişeliydim. Ekonomik durumdan dolayı daha az katılımcı ve ziyaretçi olur diye düşünüyordum. Ama herkesin inancının şu yönde olduğunu görüyorum: Türkiye’de herkes ambalajın çok önemli olduğunu düşünüyor.
Gördüğüm iki şeyin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Birincisi; sizlerin diğer ülkelerden daha fazla yerli markanız var. Bu da demek oluyor ki, matbaacılarınız yerli firmalarla çalışabilir ve bu da Türkiye pazarına, büyük bir fırsat demek oluyor. İkinci önemli nokta; çok aile şirketi görüyorum. Bu da kendileri için en uygun olan neyse, çok kolay bir şekilde, rahatça kararlarını verebiliyorlar demek oluyor.
Matset’i seçme sebebimiz; Matset’in matbaacılarla çok iyi ilişkilerinin bulunduğunu bilmemiz. Bu da bizim ulaşmak istediğimiz müşteri portföyü demek oluyor. Bizim sistemimizin, su bazlı klişe sisteminin, matbaacılar için en doğru çözüm olduğuna inanıyoruz. Klişelerini, baskı makinesinin yanında yapmaya karar verirlerse, bizim onlara sunabileceğimiz en iyi şey budur. Onun için Türkiye gibi bir pazarda, Matset gibi, müşterilere yakın ve samimi ilişkileri olan bir ortağa sahip olmak çok güzel.
- Türkiye bir ambalaj üssü olma doğrultusunda ilerliyor; özellikle Avrupa’ya ve dünyanın birçok bölgesine ihracat yapan firmalarımız var ama her geçen gün de sürdürülebilirlik ve çevre bilinci artıyor. Asahi’nin de bu noktada iyi bir geçmişi var. Bundan sonra bu özellikleriyle Matset ile beraber öne çıkacak mısınız?
Tüm dünyada, Asya’da, Avrupa’da, her yerde görüyoruz ki; sektörümüzdeki insanlar solvent kullanımından uzak durmaya çalışıyorlar. Solvent yıkamadan, solvent mürekkeplerden. İnsanlar solvent sistemlerden kurtulmak istiyorlar. Sırf bu yüzden, firma olarak su ile yıkanabilir sistemler üzerine gerçekten eğiliyoruz, çünkü bu sistem, solventten kurtulabilmek için çok uygun bir fırsat. Önemle üzerinde durduğumuz nokta bu! Asahi Kasei olarak şunu diyebilirim; biz bir kimyasal firmasıyız, daha az su kullanmak için, daha az CO2 salınımı yapmak için her türlü modifikasyonla meşgul olan bir firmayız. Bu tip konulara gerçekten odaklanan ve ciddiye alan bir firmayız.
- Basım sektörünün yükselen iki değerli alanı ambalaj ve etiket. Pandemi bu gelişmeyi biraz daha tetikledi ve öne çıkardı. Klişe kullanımında artış var mı, geleceği nasıl görüyorsunuz?
Yaptığınız işten işe bu tip konular farklılık gösteriyor. Etiket işi ve tabii ki esnek ambalaj işine bakacak olursak, buralarda büyümenin çok olduğunu görüyoruz. Müşterilerimizin ve müşterilerimizin müşterilerinin çok fazla işleri vardı. Bahsettiklerim; gıda sektörü, dağıtım sektörü, medikal sektörü, ilaç sektörü, vs. Hepsi büyüdü. Bugünlerde yeni bir şey denemeye zamanları bile yok. Ama en azından, gelecekte daha kuvvetli olabilmek için neye veya nelere yatırım yapmam gerekiyor konularını düşünecek zamanı bulabiliyorlar. Görüyorum ki, insanların gelecekle ilgili düşünceleri çok pozitif bir yönde. Hem sürdürülebilirlik, hem de ekonomik olarak yatırım yapmaya hazırlar ve güvenleri tam.
- Asahi klişelerini öne çıkaran ve rakiplerinden ayıran teknik özellikler hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bu soru için çok mutlu oldum. Öncelikle su ile yıkanabilir klişemizle ilgili konuşalım, çünkü solventle yıkananın diğerlerinden pek bir farkı yok. Asahi klişeleri ile çok daha başarılı bir OEE’ye (overall equipment effectiveness – genel ekipman etkinliği) ulaşabiliriz, yani diğer klişelere göre ekipman etkinliği daha yüksektir, uzun ömürlüdür, verimlidir. Nedenini şöyle açıklayayım; öncelikle, su ile yıkanan klişelerin kuruma zamanına ihityaçları yoktur, klişe başına, klişe hazırlığı ve baskıya geçme arasında 2-3 saat tasarruf etmiş olursunuz, daha hızlı gidebilirsiniz. Ayrıca su ile yıkanan klişelerle rejistrasyon daha kolay ve hızlıdır, çünkü klişenin ısısı 40°C’dir ve klişe şişmez, bu da klişeyi baskı makinesine koymanızı kolaylaştırır ve rejistrasyon süresi hızlanır. İş değişimlerinde, çok daha hızlı hareket edebilirsiniz. Bunun üstüne, baskı makinesini daha hızlı çalıştırabilirsiniz ve baskıyı (impression) azaltabilirsiniz, bu da nokta şişmesini (dot gain) azaltır. Ve son olarak; uzun süre kullanım sonrasında bile, klişenin üzerinde mürekkep birikme yapmaz, bu da klişeyi temizlemek için makineyi durdurmak zorunda kalmamak demektir. Bunların toplamı, Asahi klişelerinin daha iyi bir OEE’ye sebep olduğunun kanıtıdır. Bu klişenin üzerinde yapılan özel mühendislik çalışmasından gelmektedir, bu da klişemizin, piyasada bulunan tüm diğer markalarla karşılaştırıldığında, yüzeyindeki yüzey geriliminin (enerjisinin) az olmasından kaynaklanmaktadır.
- Sürdürülebilirlik ve çevre duyarlılığındaki artış Asahi’nin pazar payını olumlu yönde etkiliyor mu?
Şu kesin! Herkes daha sürdürülebilir ve çevreci olabilmek için yatırım yapacak. Bundan dolayı, öncelikle şunu söyleyebilirim; insanların, termal sistemlerden, su ile yıkanabilir sistemlere yöneleceklerine inanıyoruz. Bunu açıklamıştım. Bugün, su ile yıkanabilen sistemlerin kalitesi, termal sistemlerden daha yüksek ve herkes bunu kabul ediyor. Biz de bunun bir şans olduğuna inanıyoruz. Şunu bile söyleyebilirim, baskı kalitemiz gravür baskı kalitesine yaklaşıyor ki gravür bile sürdürülebilir bir sistem değil. Yine de, gravür baskı kalitesine yaklaşabiliyoruz ve oradan baskı hacmi alabiliyoruz.