2Fujifilm’in temel stratejisi etiket ve ambalaj üzerine”
Fuarın Printpack Bölümünde 8. Salondaki Fujifilm standında, Fujifilm Türkiye Grafik Sistemler Müdürü Ahmet Kocaman sorularımızı yanıtladı.
- Bir yıl aradan sonra yapılan Avrasya Ambalaj’a iki stant ile katıldınız. Fuarın performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fujifilm Türkiye olarak 2020 yılındaki fuara katılmayı hedeflemiştik ama pandemi nedeniyle bu fuar gerçekleşmedi. Bu yıl ilk kez katıldık. Büyük bir stant bulunamadığı için iki ayrı stantla katılmak durumunda kaldık. Bir aksilik olmazsa gelecek yıl büyük bir stant ile katılacağız.
Fuarın katılımcı ve ziyaretçisi sayısı oldukça yüksek. Pandemide böyle yoğun bir katılım olacağını düşünmüyorduk. Yurt içinden ve yurt dışından yoğun bir ziyaretçi trafiği ve hareket var. Ambalaj ve etiketin büyümesi devam ediyor. Burada her firma kendine göre bir pozisyon belirlemiş durumda ve kendi alanında ilerlemeye çalışıyor.
- Fujifilm’in ambalaja dönük olarak su bazlı flekso baskı kalıpları gündeme geldi; bu sizin için de yeni bir açılım. Bundan sonra yol haritanızda neler olacak?
Fujifilm’in temel stratejisi etiket ve ambalaj üzerine. Bundan kısa bir süre önce başladığımız flekso baskı öncesi çözümleri konusunda bu yıl bir flekso CtP sistemi kurulumu yapıp müşterilerimize gösteremedik ama bunu önümüzdeki yıl gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki yıl fuarda flekso baskı öncesi sistemlerimiz ile beraber su bazlı flekso baskı kalıplarımız da olacak.
Fuarda 8. Salondaki standınızda ofset ve flekso çözümleriniz yer alıyor. Ziyaretçilerle görüşmeleriniz hangi konularda yoğunlaştı ve hangi çözümlerinizi öne çıkardınız?
Türkiye’deki en büyük iş alanımız ofset baskı öncesi çözümleri, kalıplar, baskı kimyasalları. Bu konularla ve flekso ile ilgili görüşmelerimiz oldu. Temelde büyüyen sektörün tedarik tarafında son zamanlarda bazı sıkıntılar oldu ve onlar üzerine konuştuk.
- İnsanlar neler istiyorlar?
Etiket ve ambalaj sektörü büyüme konusunda iyi bir ivme yakalamış durumda. Şu anda pandemi dolayısıyla iki problem ortaya çıktı. Birincisi Çin’den tedarikte ortaya çıkan sıkıntılar, ikincisi ekonomide durumun biraz stabilitenin dışına çıkması. Bununla beraber yine de iç ve dış pazarda sektör büyümekte olduğundan herkes umutlu.
- Ziyaretçiler hangi kentlerden geldi ve taleplerinde farklılıkları var mı?
İstanbul dışında, Bursa, İzmir, Antalya, Hatay, Gaziantep, Kayseri ve Konya’dan daha çok ziyaretçi geldi. Ziyaretçiler daha çok ambalajda işlerini nasıl farklılaştırabilecekleri arayışındalar. Flekso, semi – rotary ofset ve dijital baskı teknolojileriyle ilgileniyorlar. Kreatif tasarımların baskıya aktarılabilmesine olanak sağlayan baskı teknolojileri halen gelişmekte.
“Son üç yılda, Türkiye’deki toplam baskı kalıpları pazarında lider olduğumuzu düşünüyorum”
- Fujifilm’in Türkiye’de CtP ve CtP kalıplarında pazar payı nedir ve bu pazardaki durumu nasıl görüyorsunuz?
Son üç yılda, Türkiye’deki toplam baskı kalıpları pazarında lider olduğumuzu, pazar payımızın %30 civarında olduğunu düşünüyorum. Kalıp satışlarına paralel olarak CtP satışlarımız ve yazılım satışlarımız, özellikle ticari matbaalara yönelik olarak XMF iş akışı, uzaktan iş gönderim ve onay programı yazılımımız pazarda rağbet görüyor. Son üç yılda rakiplere göre önemli CtP satışları yaptık.
- Kalıp anlaşmalı satışlarınız var mı?
Müşterilere çeşitli esnek çözümler sunduk. Halen esnek çözümler sağlamaya devam ediyoruz. İlerleyen zamanda ekonomik gelişmelere bağlı olarak nasıl bir yol izleyeceğimize karar vereceğiz.
- Fujifilm Türkiye’nin Türkiye dışında da belli bölgeleri var; son durum nedir?
Fujifilm Türkiye’nin sorumluluk alanı Avrupa Birliği üyesi olmayan Doğu Avrupa ülkeleri olan Sırbistan, Bosna-Hersek, Makedonya, Karadağ, Kosova ve Arnavutluk; doğu tarafında Azerbaycan, Gürcistan, Özbekistan’ı kapsıyor.
Fujifilm Dubai Ofisi, Orta Doğu, Afrika’dan sorumlu olacak şekilde konuşlandırıldı Orta Doğu’dan talep gelirse zaten Dubai ofisi ile çok yakın temas halindeyiz ve onlara yönlendiriyoruz; gerekirse teknik destek veriyoruz.
- Yabancı ziyaretçilerle görüşmeleriniz nasıl geçti?
Türkiye baskı teknolojileri konusunda Kafkaslar, Asya ülkeleri, Orta Doğu, Balkanlar ve Afrika ülkeleri arasında çok merkezi bir yerde ve ayrıca hem teknoloji hem de insan kaynakları olarak iyi bir konuma sahip. Dolayısıyla sektördeki tüm Türk firmalarının buralarla çalışma ihtimalleri yüksek. Gerek bitmiş ürün olarak gerek ara mamul olarak satış yapma şansımız çok yüksek. Diğer ülkelere gittiğimizde gördüğümüz durum bu. Türkiye’ye Osmanlı döneminde baskı teknolojileri çok geç girmiş olabilir ama son yirmi yıldır kullanılan teknolojiler Avrupa ve Amerika ile aynı teknoloji seviyesinde. Bilgi birikimi ve üretim makineleri parkı da ülkeye ve sektöre büyük bir avantaj sağlayacaktır.
“Fuar firmasının alt yapı konusunda daha çok çalışması gerektiğini düşünüyorum”
- Fuarın organizasyonunu nasıl buldunuz?
Fuarda çok sayıda katılımcı firma var; hollerde yer kalmadı ve alt katlara inildi. Önümüzdeki yıl çok daha fazla talep olacaktır ve fuar firmasının alt yapı konusunda daha çok çalışması gerektiğini düşünüyorum. Bu kadar katılımcıyı organize edebilmek, onların alt yapı ihtiyaçlarını karşılamak gerçekten zor. Bazı aksamalar oldu, bu normal; kendileri de bu kadar yoğun bir katılıma sanıyorum hazırlıklı değillerdi.
Fujifilm olarak fuarda hem mevcut müşterilerimiz hem de, hedef müşteri olabilecek oldukça fazla sayıda ziyaretçi trafiği yaşadık. Tüm ziyaretçilerimize teşekkür ediyoruz. Fuar sonrası bizi yoğun bir aktivite trafiği bekliyor.