TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde 20 – 23 Ekim 2021 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Avrasya Ambalaj İstanbul 2021 – 26. Uluslararası Ambalaj Endüstrisi Fuarı’nda İşcan Dış Ticaret Salon 9’da, Stant 909B’de yer alacak. Turan İşcan; fuar öncesinde Matbaa Haber’in sorularını yanıtladı.
- 2021’in değerlendirmesini yapar mısınız?
2020 yılının hayatımıza girmesiyle birlikte tüm ekonomik gidişat pandemiye endekslendi. Pandeminin artık bitmesini istiyor, sonrası ile ilgili planlar yapıyoruz. 2021 yılının ilk yarısında çok yoğun tedbirler uygulandı. Piyasamız bu durumdan çok etkilendi. Özellikle Ramazan ayının başından Kurban bayramına kadar süren bir duraklama dönemi yaşandı. Bu dönemin en büyük göstergesi parasal mali piyasalardaki tedirginlik. Bu tedirginlikten mütevellit insanlar kararlarını beklemeye aldılar ve yatırımlar ertelendi. Bu yavaşlama hâlâ devam ediyor. Ondan öncesinde piyasa daha iyiydi.
Dünya piyasalarında nakliye, konteyner krizinden dolayı Çin faktörü biraz devre dışı olunca Avrupa piyasası üretim üssü olarak Türkiye’yi kullanmaya başladı. Türkiye’den birçok ambalaj firmasının gece gündüz çalıştığına şahit oluyoruz. Eskiden 100 birimden kazanılan 10 birimlik kâr yerine şimdi işe 1000 birimde 10 birim kâr kazanmaya çalışıyoruz. Kâr payımız düştü. Eski hayatımızı devam ettirebilmek için daha çok çalışmamız lazım. ‘‘Türkiye’de kriz yok, problem yok” demek doğru bir şey değil. Avrupa’nın daha rahat ortamlarda elde ettiği rakamları biz daha çok çalışarak yapıyoruz. Eğer bir başarı varsa bu, kahraman iş adamlarımız ve mümtaz ambalaj sanayicilerinin eseridir. İşini bilen, varyantları iyi değerlendiren sanayicilerimizin eseridir. Kimse üstüne pay çıkartmaya çalışmasın. Hep umutlu olacağız, her şeyin iyi olmasını temenni ediyoruz. Devletimizin üreticilerin, sanayicilerin yanında olmasını umuyoruz.
- Planlarınızdan söz eder misiniz?
Pandemiyi bir an önce geride bırakıp dünyaya açılmayı düşünüyoruz. Dünyada kıymetli bir şey varsa ham maddedir. Ham madde çok değerlendi. Eski bıraktığımız noktada değiliz. Ucuza ambalaj ürünü olamaz.
Sanayicinin, üreticinin kullandığı, harcadığı para da ucuz değil. Bu bilinçte olup para kazanarak kâr etmek gerek. Ham madde fiyatına çalışılmaz, kutu yapılmaz. Kârsız yapılan her iş batmaya mahkûmdur. Biz de ham maddeyi ele geçirme yolunda uğraşmalıyız.
Değişen dünya şartları içinde yaşıyoruz. Biz daha kısa vadeli programlar yapacağız. Dünyada sermaye büyük ölçüde değişti. Değişen şartların çok iyi yakalanması gerek. En başta sermaye olarak, güçlü olmamız gerek. Bütün firmaların her şeyini aktif hale getirmesi lazım. İşine yaramayan şeylerini sermayelerine katmamaları lazım. Ondan sonrası kolay gelişir.
“Büyük düşünenler büyüyor”
- Hedeflerinizle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Mevcut durumumuzu koruduğumuza inanıyoruz. Sanayicilerin en büyük problemlerinden biri olan yer sorununu çözmeye çalışıyoruz. Çerkezköy Organize Sanayin Bölgesi’ndeki yerimizi devreye alarak orayı genişletmek istiyoruz. Hedeflerimizden birisi bu. İmalat hattımızı yenileyeceğiz. Akıllı CNC makineleriyle güçlendirip daha iyi konuma getirmek istiyoruz. Makinelerinin satışını gerçekleştirdiğimiz yabancı partnerlerle iş birliğimizi devam ettiriyoruz, ettireceğiz. Gelişmiş makinelerle pazarda yerimizi garanti edeceğiz. Avrupa konusunda yabancı partnerlerimizle yaptığımız görüşmelerde, toplantılarda “İşcan Makine ile birlikte Avrupa’ya doğru yayılmak istiyoruz” diyorlar. Önümüzdeki günlerde bu konuları daha da net konuşabiliriz.
Yeni dünyada bir sermaye hareketliliğinin yaşandığı ve yapısal olarak ekonominin kabuk değiştirdiği bir fırsatlar dünyası haline geldiğini görmekteyiz, bazı sektörler düşerken diğer sektörler çıkış yaptı. E-ticaretin bu kadar hayatımızda önemli bir rol haline gelmesini beklemiyorduk. Pandeminin bize kazandırdığı tek gerçek e-ticaret. Matbaa sektöründe çalışan arkadaşların toptancı zihniyet içerisine girmesi lazım. Bizim sektörümüz küçülmedi. Aksine büyüme ivmesi yakaladığını söyleyebilirim. Büyük kitap matbaaları daha da büyüdü. Büyük düşünenler büyüyor.
- Fiziksel fuarlar mı, dijital fuarlar mı?
İki yıldır hem yurt dışı hem de yurt içi fuar hiç yapılamadı. Firmamızın da katılımcı olduğu sektörümüzün olimpiyatı olan drupa fuarını iptal ettiklerine çok sevindim; farklı ülkelerde farklı fuarlar da iptal edildi, çünkü pandemi sürecinde kimseyi fuara getiremezsin. Türkiye’deki fuarlara gelince insanlar toplu ortama girmeye çekiniyor, ancak fuarlar bir ihtiyaçtır.
Dijital ortamdaki toplantıların, fuarların hiçbir etkisi yoktur. İnsanlar bir araya gelmek, konuşmak, makineyi yüz yüze görmeyi gerçekleştirmek istiyor. Bunun alım-satımın vazgeçilmez bir unsuru olduğu ortaya çıktı. Sanal tanıtımların bir parça satışa faydalı olduğunu izledik.
Ekim ayındaki Avrasya Ambalaj Fuarı’nda olacağız. Biz daha çok Türkiye dışında lokal fuarlara girmeye çalışacağız. “Büyük olsun” derdinde olmayacağız. Kendi iş yerimize insanları çekmemiz gerekiyor. drupa’da büyük yer tutma gibi bir hedefim yok. Fuar zamanı gelince de küçük bir stantla orada olacağız. Müşteriyi yakalamak dijital ortamda mümkün olmuyor. Satışın gerçekleşmesi için yüz yüze olunması gerekli. Pandemi kurallarına özellikle fuar firmalarının dikkat etmesi ve titizlikle kurallara uyması gerekiyor. Kurallara uyulduktan sonra gelen misafirlerimiz de, biz de rahatça görüşmelerimizi yapacağız düşüncesindeyim.
İstanbul Ambalaj Fuarı, Print-Pack Holünde 200 m2’lik yerimiz var. İşcan standını ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum. Ambalaj fuarını seviyoruz. Hep olduk ve olacağız. Print-Pack adını ilk ben telaffuz ettim. Seneye daha büyük bir alanda yer alması için idareye baskı yapacağız.
- Son olarak neler söylemek istersiniz?
Türkiye bizim vatanımız. Birlik ve beraberlikten uzaklaşmanın ne kadar zarar getirdiğini görebiliyoruz. Pandemi her sektörü etkilediği gibi bizim sektörü de çok sarstı. Vatanımızı ayakta tutmamız gerekiyor çünkü biz bu vatanın gerçek sahipleriyiz. Moralimizi bozmadan işimize bakacağız. Siyasi iktidarları yanımızda tutmaya çalışacağız. Gözümüzü ihracata dikeceğiz; ufka, en ileriye bakacağız. Çalışacağız, ümidimizi kırmadan yeni dünyanın ekonomik gerekliliklerini görüp, kabuk değiştireceğiz. Kimsenin kuyusunu kazmadan, iş birliği ve anlayış içinde bayrağımızı ve liderliğimizi devam ettirmekten şeref duyacağız.