16. KOBİ Zirvesi’ne katılan Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı, İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Alican Duran, sektörün ihracatıyla ilgili görüşlerini açıkladı.
16. KOBİ Zirvesi, TOSYÖV Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticileri Vakfı tarafından, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), TOBB ve KOSGEB iş birliği ile Denizbank ana sponsorluğunda, 8-9 Aralık 2020 tarihlerinde online olarak düzenlendi. Ana teması “Pandemi Süreci ve İhracat” olan zirvede Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı, İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Alican Duran da Plastik Sanayiciler Derneği Başkanı Selçuk Gülsün moderatörlüğündeki bir oturuma katıldı ve sektörün pandemi sürecindeki durumu ve ihracatıyla ilgili görüşlerini açıkladı. Oturumda Aksoy Plastik San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İ. Selçuk Aksoy ve Eurotec Mühendislik Plastikler San. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Reha Gür de yer aldı.
Üçüncü çeyrekte ihracatta toparlanma
Alican Duran, Türkiye kâğıt ve kâğıt ürünleri sektörünün ilk iki çeyrekte yaşanan kayıptan sonra üçüncü çeyrekte ihracatında toparlanma yaşandığını belirten Selçuk Gülsün’ün önümüzdeki yıl sektörün ihracatının nasıl şekilleneceğine ve ihracat artışının kalıcı olup olmayacağına dair sorusunu şöyle yanıtlıyor:
“Öncelikle sektör performansı ile alakalı bilgi vereyim. Pandeminin etkisiyle tüm dünyada üretimin kısılmasının kâğıt ve karton ambalaj tarafında bir etkisi oldu ama şu anda rakamlara baktığımızda geçen seneyi yakalayacağız hatta biraz da geçeceğiz gibi görünüyor. Yazın piyasaların açılması ve tüketimin artmasının etkisiyle üçüncü ve dördüncü çeyrek çok iyi gitti. Bu kadar zor bir yılda geçen senenin rakamlarını yakalamak ve biraz da geçebiliyor olmak gerçekten önemli.
Çin karton ve kâğıdın dünyadaki en büyük üreticisi
Çin karton ve kâğıdın dünyadaki en büyük üreticisi haline geldi. Öyle yatırımlar yapıyorlar ki bir fabrikadaki bir makinenin üretim kapasitesi 1 milyon ton. Avrupa’da en hızlı büyüyen ülkeyiz, tüm kapasitemiz 700 bin ton. Avrupa’nın en büyüğü Almanya’nın 1 milyon 300 bin ton. Çin’deki bir fabrikanın 6 milyon ton tüketimi var.
ABD’de karton ambalaj tarafında büyük potansiyel var. Çin ile aralarındaki sorunlardan dolayı ABD kendine başka tedarikçiler arıyor ve orada büyük fırsatlar var. Zaten 2019 – 2020 arasında kâğıt – karton ürünleri ihracatımızdaki artış %100. ABD çok büyük bir pazar ve çok iyi fırsatlar var; yeter ki kendimizi çok iyi tanıtalım ve birlikte davranalım. TİM bünyesinde KartonTurk diye bir URGE ekibi kurduk. Şu anda ABD’ye ihracatı arttırmak için bir temel oluşturmaya çalışıyoruz. Nasıl Amerika pazarında yer tutabiliriz ve kendimizi gösterebiliriz diye çalışıyoruz. Bunun için zamanlama her zaman çok iyi olmaz, bence şu anda zamanlama çok iyi.”
Tasarımda kuvvetlenmeliyiz
Alican Duran, moderatörün sektörde ambalaj işletmelerinin günümüzde önemi artan ambalaj tasarımına gerekli önemi verip vermedikleri sorusunu şöyle yanıtlıyor:
“Türkiye’de ambalaj tasarımı olması gerektiği yerde değil çünkü ambalaj sektörü olarak, hangi ham maddeyi kullanırsa kullansın, Türkiye şu anda çok ileri bir noktada. Bunun yanında tasarım gücümüz makine ve sanayi yatırım gücümüzle karşılaştırıldığında biraz geride. Bunun nedeni eğitim veya yeni gelen öğrencilerin eksiklikleri değil. Şu anda ülkede çok ciddi bir rekabet ortamı var. İhracatta da böyle. Dolayısıyla şirketler kendi dolum tesislerinin kapasitelerini düşünüyorlar. Çok beğendikleri olsa da yapısal tasarımlı ürünlere yer vermiyorlar, ancak promosyonda kullanabileceklerini söylüyorlar.
Tabii tasarımın farklı uygulamaları var. Grafik tasarımda da yenilikler yapabilirsiniz ya da soğuk zincirin kırıldığını gösteren işaretlere kadar kullanabileceğiniz birçok şey var. Markalaşma açısından Türkiye ambalajı artık Avrupa’da bilinen ve ses getiren bir yerde ve bunu gerçekten tasarımızla da bezememiz ve daha da kuvvetlendirmemiz gerekecek. Çünkü rekabet artacak. Avrupa Birliği fonlarıyla neredeyse bedava makineler, arsalar vererek önümüze Çin Seddi gibi bir Polonya seddi kurdular. Polonya kendi gücüyle gelişiyor olsaydı bu onlar adına iyi bir gelişme olurdu ama 10 milyon avro ve üzerinde sermayesi olup Polonyalı olan bir tek ambalaj şirketi bile yok. Tamamen Batı Avrupalı şirketlerin AB fonlarını kullanarak kurdukları, tamamen rekabette etik dışı kurdukları bir yapı var.
2019’dan itibaren beş yıl içinde Avrupa’da karton ambalajdaki tüm büyümenin %55’i Türkiye ve Polonya’dan bekleniyor. Bu bizim önümüzü kesen bir faktör; bugüne kadar buna rağmen bazı yıllar çift haneli büyümemiz de bir başarı. Bence önümüz açık.”