Uluslararası Print4All fuarının tanıtım konferansları kapsamındaki Future Factory Streaming Roadshow sanal konferansında İtalyan üreticiler basım ve ambalaj sektörüne Endüstri 4.0 ve sürdürülebilirlik kapsamında en son yeniliklerini sundu.
İtalyan basım, ambalaj ve konverting teknolojilerini temsil eden bir dernek olan ACIMGA tarafından, İtalyan Ticaret Ajansı (ITA) desteğiyle dört ülkeyi kapsayan Future Factory Streaming Roadshow etkinliği 4 Kasım’da Türkiye’de başlatıldı. Etkinlik İngiltere’de 11 Kasım’da tekrarlandı ve Mısır’da (10 Aralık) ve Cezayir’de (16 Aralık) devam edecek.
Etkinliğe İtalyan makine üreticileri temsilcileri ve Türk basım sektöründen matbaa ve ambalaj firmalarının temsilcileriyle sektör dergilerinden Matbaa Haber ve Matbaa Teknik editörleri de katılarak katkıda bulundular.
Sürdürülebilirlik ve Endüstri 4.0 ana temaları üzerine bu sanal konferanslar dizisi, İtalyan şirketlerinin bilgi birikimlerini sergilemelerini ve adı geçen ülkelerde yeni bağlantılar kurmalarını hedefliyor.
ACIMGA’nın konuyla ilgili açıklamasında seçilen 4 ülkeden 3’ünün İtalyan baskı, paketleme ve dönüştürme makinelerinin ilk 20 ithalatçısı arasında yer aldığı, Mısır’ın önümüzdeki yıllarda İtalya’da beklenen istikrarlı büyüme ile ilk 20’ye girmek üzere olduğu belirtiliyor.
Roadshow’lar, 24 Haziran’daki Print4All Konferansı’nın (üçte biri uluslararası olmak üzere 1200’den fazla abone) başarısını takip ediyor ve 2021’deki Konferansın bir sonraki buluşmasına ve 3-6 Mayıs 2022’deki Print4All fuarına bir köprü oluşturmayı da hedefliyor.
Gazeteci Matteo Bordone moderasyonundaki İstanbul konferansında İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı (ITA) Müdürü Riccardo Landi, İtalyan Büyükelçisi Massimo Gaiani’nin kısa konuşmaları, konferans teması ışığında İtalya – Türkiye ilişkilerine ışık tutuyor.
İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, iki ülkenin dış ticaretinin 30 milyar dolarlara çıkarılmasının mümkün olduğunu belirterek, “İki ekonomi birbirine çok daha iyi ve alıcı gözlerle bakmalıdır” diyor.
Endüstri 4.0’ın sürdürülebilirliğin bir aracı olabileceğini belirterek, atıkların azaltılmasının ve müşteri verileri yoluyla bunun sağlanabileceğini belirten ACIMGA Genel Müdürü Andrea Briganti, “Şirketler ve endüstriler aynı zamanda topluma hizmet ediyorlar; bilançolarının çok ötesinde sorumlulukları var” diyor.
Etkinliğe katılan İtalyan şirketleri hakkında notlar
SİMEC GROUP
Simec Group, 35’i aşkın endüstriyel uygulama için yılda 12 bin aniloks silindir ve sleeve üreten bir İtalyan şirketler grubu. Yılda 18 milyon avro cirosu var. Toplam 65 bin metre kare alanda iki üretim tesisi ve 14 üretim hattı, toplam 90 çalışanı var. Müşterileri verilerini barındırdıkları bir veri tabanı oluşturmuşlar ve müşterinin ihtiyaçlarına ve kullanımlarına uygun silindirler hazırlıyorlar; veri yönetimi, kişiselleştirme ve performans analiziyle üretiminden kullanım ömrünün sonuna kadar aniloks silindirlerin kayıtlarını tutuyorlar ve müşterilerine aniloks yenilemede maliyet ve zaman avantajları sunuyorlar. Reaktiften proaktif müşteri ilişkileri yönetimine geçmişler. Müşteri dosyalarına kaydettikleri bilgiler sayesinde müşterilerine niteliksel, niceliksel ve zamanlama itibarıyla en uygun silindirleri üretebiliyorlar. Bu sisteme Simec Digital Background (SDB) adını vermişler. Zincirdeki tüm üreticilerin, tedarikçiler, makine üreticileri, matbaaların bir arada bulunduğu SDB Community de bu sisteme veri sağlıyor. Burada fiyat değil, müşteriye sunulan paket önem kazanıyor, tüm endüstri müşterinin hizmetinde oluyor.
OMET
OMET, dünya çapında sekiz tesisi, 500 çalışanı, 130 milyon avro cirosu, dört bağlı şirketi olan, 1960’da kurulmuş bir şirket. On beş senedir OMET yeni ürünlerini nasıl tasarlayacakları üzerine çalışmalar yürütüyor. “Maliyetleri azaltmamız ve müşterileri rahatlatmamız lazım” diyen Bölge İhracat Müdürü Sergio Villa, su bazlı ve solvent bazlı mürekkepler kullanan flekso ve rotogravür makineleri ve hatları ile sıcak havayı da tekrar kullanan sistemler ürettiklerini belirtiyor. Saver mümkün olduğu kadar folyo tasarrufu sağlayan bir yenilik. 2007’de Avrupa’da bir fuarda tanıttıkları X6 adlı makineleriyle daha az materyal kullanarak üretimi mümkün kılmışlar ve fireleri azaltmışlar. Akıllı (Smart) sistemlerle operatörün müdahalesine gerek bırakmayan otomasyon geliştirmeleriyle makinelerin performansları arttırılmış. OMET yenilikçi ruhunu, ‘Tutkuyla Yenilik’ sloganıyla besliyor. Şirket son on beş yılda Green Side of Printing (baskının yeşil yönü) sloganıyla çevre dostu çözümlere odaklanmış.
FERRARİNİ & BENELLİ
Korona ve plazma işlemi üzerine çalışan firma, doğru bir boyutlandırma yaparak, doğru yüzey gerilimini kaybetmiş tüm plastik baskı materyallerine doğru yüzey gerilimini kazandırıyorlar ve atıkların önüne geçiyorlar. Ferrarini & Benelli Genel Müdürü Claudia Benelli “Sürdürülebilirlik sürecinde solvent içermeyen su bazlı mürekkeplerin, solventsiz yapıştırıcıların yüzey tutunurlukları daha zor. Aktif gerilimleri yüzeyden daha yüksek olduğundan plastik yüzeyin gerilimini onların da üzerine çıkarmak gerekiyor. Ferrarini & Benelli bunu da sağlıyor” diyor. Korona işlemi sürdürülebilir çalışmak isteyen firmalara bu mürekkepleri ve solventsiz tutkalları kullanarak daha sürdürülebilir çalışmanın yolunu gösteriyor. Çevresel sürdürülebilirliğe sahip akıllı etiketler üretimi için i-Label projesi ile Lombardiya bölgesinde ödül de kazanmışlar.
DCT – DONAU CARBON TECHNOLOGİES
Solvent geri kazanım tesisleri kuran bu İtalyan şirketinin merkezi Milano yakınlarında. Donau, 1981 yılında kurulmuş. Birkaç yıl öncesine kadar çok büyük makineleri olan firma yeni bir sistem geliştirmiş ve küçük ve orta ölçekli şirketlere uygun geri kazanım tesisleri de kurabiliyor. Firma kullanıcıları çevreyi korumak, maliyetleri azaltmak, solvent emisyonunu azaltmak, para tasarrufu yapmak için sürekli solvent satın almak, kriz dönemlerinde artan solvent fiyatlarına maruz kalmak yerine kullanılan solventleri geri kazanmaya davet ediyor. Havadaki atmosfer seviyesindeki solvent oranını 10 miligrama kadar düşürebiliyorlar. Mürekkebin içindeki solventleri de geri kazanabiliyorlar. Tesisin ihtiyacına göre modüler bir sistem kuruyor ve ihtiyaca göre büyütebiliyorlar.
Solvent geri kazanımı, solvent nakliyesinden kaynaklanan emisyonu da azaltarak ekonominin yanı sıra temiz bir çevreye katkıda bulunuyor.
Soru: Türkiye ambalaj sektörünün en güçlü noktası nedir?
İSTANBUL TİCARET ODASI MECLİS ÜYESİ, BURAK AMBALAJ ORTAĞI MEHMET DEVELİOĞLU
Türkiye ambalaj üretiminde 4.0’a doğru giden, teknolojiyi en işi şekilde kullanan bir sektör. Sektörde İtalyan makinelerinin kullanıldığı muhakkak. Fakat büyüyen bir sektöre sahibiz. Bu büyüyen sektör orta ve büyük ölçekli firmalardan oluşuyor. Büyük ölçekli firmalar teknoloji 4.0’a yönelen ve onu kullanan bir yapıya sahipler. Orta ve küçük ölçekli firmaların, büyüme adımı attıklarında İtalyan makinesi ile Uzak Doğu makinesi arasında kalan bir yapıları var. Bu finansmanla ilgili bir sorun. Kalite, zaman yönetimi, rekabet edebilirlik ve 4.0’a doğru yönelmede çevre faktörlerinin hepsine birden baktığımızda İtalyan makineleri hep bir adım önde oluyor fakat finansmana erişim noktasında problemler ortaya çıktığından Uzak Doğu makineleri maalesef Türkiye’de oldukça hakim durumda. Avrupa’nın ucuz finansmanını bir şekilde Türk yatırımcılarına açtığınız takdirde inanıyorum ki birçok yatırımcı İtalyan firmalarıyla hızlı bir şekilde yatırıma girişeceklerdir. Türk yatırımcısının dünya ile iletişim kurmada bir problemi yok. Biraz finansman desteğine ihtiyacı var.
ERHAN ERKEN (ERKEN AMBALAJ, DANTEL AMBALAJ)
Firmam Erken Ambalaj olmakla birlikte bir de Dantel Ambalaj adlı firmamız, 8 ve 9 renkli altı rotogravür baskı makinelerimiz ve laminasyon makinelerimiz var. Hepsi İtalyan makineleri. Ancak şu anda finansman noktasında Türkiye’de çok rahat değiliz. Herkes kendini yenilemek istiyor ve tercihler noktasında karşımıza Uzak Doğulu tercihler çok fazla çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye’deki firmaların hem kendilerini yenilemeleri hem de sürdürülebilir bir üretimin sağlanabilmesi için İtalyan teknolojisi ile Türk firmalarının daha yakın olabilmeleri açısından İtalyan meslektaşlarımızın biraz Türkiye pazarıyla ilgili çalışmalarının önemli olduğunu düşünüyorum. İtalyan makinecilerinin kalite ve gelişme hassasiyeti gayet güzel ama finansman noktasında biraz daha ince ve hassas çalışılması iş birliklerinin daha ileri noktalara gelmesine sebep olabilir.
Soru: İtalya ve Türkiye arasında ofset baskı ve ambalaj ambalaj alanlarında ne tür iş birlikleri olabilir?
AHMET KARADEMİR (İMAK OFSET)
Ağırlıklı olarak kitap üzerine butik çalışan bir matbaayız. Bu konuda İtalyan matbaalarla bazı iş birliklerimiz oluyor. Çalıştığımız Amerikan firmalarının hem bizde hem de İtalya’da bastırdıkları işler oluyor. Onların bastıkları bazı işleri bizim ciltlediğimiz ya da bizim bastığımız bazı işleri onların ciltledikleri iş birliklerimiz var. Teknolojilerimiz birbirine çok yakın. Genellikle Japon ve Alman baskı teknolojilerini kullanıyoruz. İtalyanların sert kapak cilt makineleri var. Biz de zaman zaman oluk açma gibi makinelerini kullanıyoruz. Ama sektörümüzde İtalyan makineleri çok fazla yer almıyor. Baskı sonrasında mukavvadan mamul kutu üretiminde İtalyan makinelerinin kaliteli ve sağlam üretim yaptıklarını hem de birçok firmada kullanıldıklarını biliyorum. İş birliğimizin devamını gönülden arzu ediyorum.
MÜCAHİT YILDIZ (TİBET BAŞKAN YARDIMCISI)
Türkiye’de 20’ye yakın şirketi olan 75 yıllık bir grubuz. Hızlı tüketim sektöründe gıda, temizlik, kozmetik, hijyen gibi çeşitli kategorilerde 500’e yakın barkodumuz var. Türkiye’nin yanı sıra Irak ve Türkmenistan’da fabrikalarımız; Rusya’da ve Ukrayna’da dağıtım şirketlerimiz var. Birçok markamızla sektörde lider ya da ikinciyiz. Her türlü toz, likit, granül ürünleri paketleyen paketleme makinelerimiz var. Bu şirketimizle Amerika’da bir tesis kurduk ve 150 ülkeye ihracatımız var. İstanbul Ticaret Odası’nda kozmetik sektörünü temsilen bulunuyorum. Sektörümüzün total büyüklüğü 2 milyar dolar seviyesinde. Üç bine yakın irili ufaklı üretici ve ithalatçı bulunuyor. Ayrıca 25 bine yakın eczane ve 2 bine yakın perakendeci bulunuyor. Kozmetiğin her kategorisi Türkiye’de üretiliyor ve genellikle markalı ürünler ithal ediliyor. Hedefimiz Rusya ve Ukrayna’daki dağıtım şirketleri başa baş noktasını yakaladıkları anda bunları fabrikaya dönüştürmek. Etiket ve matbaa anlamında tedariklerimizi hep yerli firmalardan sağlıyoruz; kalite ve zaman anlamında herhangi bir sorunla karşılaşmıyoruz. Hızlı büyüyen kozmetik sektöründe İtalyan firmalarıyla iş birlikleri yapabiliriz. Bu fırsatları birlikte değerlendirelim.