Kurumsal bölümlerden sorumlu Yetkili Direktör ve Grafik Sistemler, Fotoğraf Baskı Ürünleri ve Endüstriyel bölümleri MEA (Orta Doğu ve Afrika) Bölgesi Genel Müdürü Cengiz Metin; “Türkiye’de edindiğim bilgi, deneyim ve tecrübelerimi Orta Doğu ve Afrika bölgesine aktarmak ve süreci en iyi şekilde yönetmek en büyük arzum ve isteğim. Bireysel gelişimim için de yeni ürün ve iş modelleri üzerinde çalışarak henüz ulaşılamayan pazarlarda gelişme kaydetmek istiyorum.”
Son üç yıldır Fujifilm Türkiye Genel Müdürlüğünün yanı sıra Orta Doğu ve Kuzey Afrika Grafik Sanatlar Genel Müdürü olarak görev yapan Cengiz Metin, Fujifilm’in bölgesel Orta Doğu ve Afrika yonetim merkezinde yeni görevler üstlendi ve Dubai ofisinde çalışmaya başladı.
Fujifilm Türkiye & Orta Doğu ve Afrika (MEA) Bölgesinde daha geniş bir sorumluluk alanlarında görevler üstlenen Cengiz Metin Matbaa Haber’in konuyla ilgili sorularını yanıtladı.
- Cengiz Bey, genişleyen görev ve sorumluluk alanlarınız dolayısıyla sizi kutluyoruz. 2017’de de Türkiye dışında Orta Doğu ve Afrika’da bazı ülkelerin sorumluluğunu üstlenmiştiniz. Yeni pozisyonunuzda hangi bölümlerde nerelerden sorumlusu olacaksınız?
Öncelikle iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Fujifilm Türkiye ailesinde 2015 yılından beri Genel Müdür olarak görevimi yürütüyordum. Bu son gelişmeyle 16 Ağustos itibarıyla Fujifilm Dubai ofisinde de hem kurumsal bölümlerden sorumlu Yetkili Direktör hem de Grafik Sistemler, Fotoğraf Baskı Ürünleri ve Endüstriyel bölümleri MEA (Orta Doğu ve Afrika) bölgesi Genel Müdürü olarak görevime başladım.
- Geçen 3 yılda Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde organizasyon ve satışlar anlamında neler değişti?
İlk önceliğimiz Türkiye ve Orta Doğu ofislerinin müşterek olarak çalışması ve iş kaynağının esnek bir biçimde kullanabilmesi ve tecrübelerini paylaşabilmesiydi. Bu anlamda çok iyi bir yol kat ettiğimize inanıyoruz. Her iki pazarda da özellikle Fujifilm Türkiye, iş birliği içinde olduğu direkt müşteri ile çalışmanın ve satış sonrası destek vermenin tecrübelerini yaşadı ve paylaştı. Aktif bir şekilde satış ve satış sonrası faaliyetlerde yer aldı. Geniş format UV dijital sistemlerinde ise Türkiye, tüm coğrafyanın satış ve pazarlama anlamında tek merkezi haline geldi.
Bugünden geriye baktığımızda satış sonuçlarında ise beklentimizi aşan ve Kuzey Afrika – Fas pazarında Onset gibi ambalaja dönük, UV flatbed sistemimizi kurma şansını elde ettik. Türkiye’de UV alanında kazandığımız endüstriyel baskıya yönelik tecrübelerimizi de paylaşarak katma değerli baskı bilgimizi aktardık.
- Türkiye’nin Fujifilm’in Orta Doğu ve Kuzey Afrika satışları içindeki payı 2017’den bu yana değişti mi? Bundan sonrası için nasıl bir seyir izleyeceğini öngörüyorsunuz?
Fujifilm Orta Doğu ve Kuzey Afrika, genel merkez tarafından farklı bütçelerle yönetiliyor ve dağıtım kanallarında ciddi farklar var. Örnekle anlatmam gerekirse; Fujifilm Türkiye, ağırlıklı olarak çalışmasını direkt kullanıcılarla yönetirken, Fujifilm Orta Doğu ofisi ise ağırlıklı olarak bu geniş coğrafyada distribütörler ile çalışmasını şekillendiriyor.
Sorunuza başka bir açıdan cevap vermek gerekirse; Türkiye olarak Balkanlar, Kafkasya ve Orta Asya olarak hizmet ettiğimiz bölgede son yıllarda artan bir iş hacmiyle çalışıyoruz. Orta Doğu ise yönettiği Suudi Arabistan, İran ve Mısır gibi ülkelerin geniş satış hacmiyle daha geniş pazarlara hizmet ediyor.
- Yeni sorumluluklar seyahatlerinizi arttıracak mı? Yoksa salgın süresince çevrim içi görüşmeler ağırlıklı mı çalışacaksınız?
Son seyahatimi Mart ayında Fas’a yapmıştım. İçinde bulunduğumuz dönemde ise seyahatlerimizde kısıtlamalara gittik. Toplantılarımızı online platformlar üzerinden gerçekleştiriyoruz. İletişimin daha da önem kazandığı bu dönemde düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz aylık toplantılarla pazarın beklentisini yakalamaya ve etkin bir lojistik hizmeti vermeye devam ediyoruz.
- Koronavirüs pandemisi bölgede en çok hangi ülkelerde satışları etkiledi? Türkiye’de durum nasıl?
Sektörümüz özellikle karantinanın çok uzun uygulandığı ülkelerden olan Kuveyt, Fas ve Suudi Arabistan’da oldukça etkilendi. Ürdün’de ise gazete basımı yapan müşterilerimiz maalesef baskılarına ara vermek durumunda kaldı. Endişemiz okurların pandemi döneminde değişen alışkanlıklarını pandemi sonrasında da devam ettirmesi. Artık hepimiz biliyoruz ki pandemi ile yeni bir dijital çağa uyandık. Bu da alışkanlıklarımızı değiştirdi.
Konunun Türkiye tarafını ele alacak olursak Nisan ve Mayıs aylarındaki etkilerin bugün itibarıyla azaldığını ve Haziran ayında başlayan normalleşmeyle birlikte sürecin pozitif yönde ivme kazandığını söyleyebiliriz. Özellikle ambalaj sektörü, pandeminin en yoğun yaşandığı dönemde dahi büyümesini sürdürülebilir kıldı. Biz inanıyoruz ki her kriz fırsatlarıyla birlikte gelir. Dolayısıyla Türkiye ekonomisin yılın ikinci yarısından iyileşeceğini ve sektörümüzün de bu iyileşmeyle birlikte üretime önemli ölçüde katkı sağlayacağını düşünüyoruz.
- Türkiye’de bir uydu inovasyon merkezi açılmıştı. Bu merkezde bugüne kadar neler yapıldı, salgın buradaki çalışmalarınızı ne yönde etkiledi?
Türkiye’de ilk vakanın açıklanmasıyla birlikte sosyal mesafe ve hijyen kuralları gereği inovasyon merkezimizde çalışmalarımıza maalesef ara verdik. Ancak normalleşme ile birlikte ertelediğimiz faaliyetlerimize kontrollü bir şekilde kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Öncelikle Türkiye’de özgün bir yöntemle ilk kez uygulanan bir yarışmanın öncülüğüne kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yarışmadan ve özgünlüğünden bahsetmek gerekirse; KargaKarga (Kariyer Gelişim Akademisi) uygulamasıyla birlikte başlattığımız Fujifilm İnovasyon Yarışması özgelecek algoritması ile birlikte yarışmaya başvuran kişileri, birlikte en verimli çalışabilecekleri ekip arkadaşlarıyla otomatik olarak bir araya getiriyor. Tüm süreçleri dijital ortamda devam eden yarışmada Fujifilm’in teknolojilerini de baz alarak dünyamızın sorunlarına çözümler üreterek projeler geliştiriyor. Bir buçuk aylık bir süreçte yarışma ekipleri oluşturduğumuz proje üretme politikasını izleyerek çalışmaları için önemli bir araştırma sürecine dahil oluyor, fikirlerini projelendirilir, raporluyor ve bilimsel verilere dayandırıyor. Yarışma sonucunda ise birinci olan ekibi sürpriz bir ödül bekliyor. Ayrıca, uydu merkezinde tüm bölümlerin güncel teknolojilerini desteklediği ”Fujifilm Teknoloji Merkezi” altında işlevsel bir alan oluşturarak şirket içi ve iş ortaklarımız için eğitim alanı, özellikle pandemi sürecinde medikal sistem eğitimleri ve son kullanıcılar için showroom alanı olarak organize ederek tüm paydaşlarımızın eğitimine ve bilgisine katkı sağlamayı arzu ediyoruz.
- drupa 2021 yaklaşıyor; belirsizlikler olsa da firmalar portföylerindeki yenilikleri fuar öncesinden açıklamaya başladılar. Fujifilm’in yenilikleri sektörümüzde hangi alanlara odaklanıyor?
drupa 2021’de sektör profesyonellerinin beğenisine sunacağımız tüm çözümlerimiz dijital ofset baskı alanlarında olacak. B2 formatında JetPress baskı sistemimizin yeni fonksiyonlarının yeni nesil modellerinin yanı sıra etiket/ambalaj alanında da yakın dönemde açıklanacak yeni çözümlerimiz yer alacak. Çünkü ambalaj çözümleri, Fujifilm’in toplam çözüm sunmak adına çok yakından yer aldığı ve geliştirmekte olduğu bir alan.
- Dijital baskı her geçen gün pazardan pay alıyor ve volüme yönelik büyük sistemler de devreye giriyor. Fujifilm’in de Avrupa’da JetPress kurulumları var. Türkiye’de ve sorumlu olduğunuz diğer bölge ve ülkelerde bu alanda gelişme bekliyor musunuz?
Sizinde ifade ettiğiniz gibi JetPress’in kurulum sayıları her geçen gün Avrupa genelinde artırıyor., Ürüne duyulan güven sayesinde Avrupalı müşterilerimizin mevcut 720 kurulumlarını 750 ile yenileyerek 2. el satış kanalı da oluşturmuş durumdayız.
Bu alanda Türkiye ve Orta Doğu ekiplerimiz ile yoğun bir şekilde tanıtım yaparak potansiyel müşterilere ulaşabildik, önümüzdeki dönemde ilk referans kurulumumuzu yapmak istiyoruz.
- Ofset baskı kalıplarında Türkiye’deki ve sorumluluk bölgelerinizdeki pazar payınız nasıl, yakın ve orta vadede nasıl bir değişim ön görüyorsunuz?
Ofset baskı kalıpları alanında öncelikle stratejimizden bahsetmek gerekirse; “baskı optimizasyonu desteği” misyonu altında kullanıcılarımıza sadece materyal satışı değil toplam uzmanlık sağlamaya çalışıyoruz. Bu destek sadece baskı-öncesi ile kalmayıp baskıda da yaşanabilecek üretim kayıplarını, mürekkep / kâğıt / su / alkol gibi sarfiyatları en aza indirecek uygulamaları paylaşmaya ve sistem hazırlığını yapma bakış açısıyla iş süreçlerimizi yönetiyoruz.
Bu sonuçları gören müşterilerimize özellikle pandemi döneminde eksiksiz satış ve satış-sonrası desteği sunmaya devam ettik. Bu çabalarından sizin nezdinizde tüm ekip arkadaşlarıma özverili çalışmalarından ötürü teşekkürlerimi sunuyorum.
Fiyat rekabetini çok olduğu bölgemizde misyonumuzla farklılaşmaya ve müşterilerimize toplam çözüm altında destek vermeye devam ediyoruz. Pazar payı olarak da son yıllarda artan satışlarımızla karşılığını aldığımızı düşünüyorum.
- Birçok uluslararası firma Orta Doğu ve Afrika operasyonlarını Dubai merkezli yürütüyor. Neden Dubai? Avantajlar ve kolaylıklar neler?
Aslına bakarsanız bunun ana nedeni lojistik. Aynı zamanda vergi, gümrük ve prosedürlerin kolay bir şekilde yönetilebilmesinden kaynaklanıyor. Aynı zamanda çok uluslu bir yapının olması da avantaj. Bulunduğumuz ofiste 21 ülkenin temsilcileri bir arada çalışıyor ve sosyal hayatını devam ettiriyor. Özellikle sosyal yaşam kalitesi ve çocukların okul imkânları çok geniş ve 21. yüzyılın eğitim ihtiyaçlarına yönelik okullar laboratuar ve bilgi işlem gibi alanlarda çok iyi bir altyapıya sahip.
Bu tarz altyapılar kolaylıkla sağlanıp firmalar ve yatırımcılar teşvik edilince de ülke kolaylıkla cazibe haline geliyor.
- Yeni yol haritanızda neler var?
Türkiye’de edindiğim bilgi, deneyim ve tecrübelerimi Orta Doğu ve Afrika bölgesine aktarmak ve süreci en iyi şekilde yönetmek en büyük arzum ve isteğim. Bireysel gelişimim için de yeni ürün ve iş modelleri üzerinde çalışarak henüz ulaşılamayan pazarlarda gelişme kaydetmek istiyorum. Ayrıca, yeni ofisimin insan kaynağı gelişimine katkı sağlayarak şirket sonuçlarında önemli başarılar elde etmenin yanı sıra çalışma arkadaşlarımda aidiyet duygusunu geliştirmek istiyorum. Rehberim her zaman Fujifilm Türkiye ekibindeki çalışma arkadaşlarımın özverili çalışma şekilleri olacaktır.