“Uluslararası alanda aldığımız bu ödüllerin, yabancı işletmelerin Türkiye’ye olan olumsuz bakışını büyük ölçüde olumluya çevirdiğini gördük. Bu durumu bir adım geriletmemiz söz konusu olamaz.”
Çiftsan Etiket ve Ambalaj, son yıllarda gelenek haline getirdiği uluslararası başarılarına imrenilecek bir sayfa daha ekledi. FINAT dahil uluslararası etiket derneklerinin ve onların birliklerinin en üst organizasyonu, L9’un Dünya Etiket Yarışması’ndan üçü birincilik olmak üzere beş ödülle yüzümüzü güldürdü.
Genel Müdür Hakan Yolgun, Matbaa Haber’in ödüllerle ilgili sorularını yanıtladı.
Ulusal ve uluslararası etiket yarışmalarında kazandığınız ödüllerin sayısının üç hane rakamlara yaklaştığını tahmin ediyoruz. Tam olarak kaç ödülünüz var?
2013 yılından bu yana, her yıl ulusal ve uluslararası organizasyonlarda ürettiğimiz etiketlerle yarışmalara katılıyoruz. En son World Label Awards’da da 5 etiketimiz ödüllendirildi. Bununla birlikte ulusal ve uluslararası olmak üzere 7 yılda toplam 94 ödülümüz var.
Bu kadar çok ödül, kalitenin Çiftsan Etiket ve Ambalaj’ın günlük çalışma pratiğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu düşündürüyor. Bunu sağlamak için neler yapıyorsunuz?
2007 yılından beri etiket ve ambalaj sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Faaliyete başladığımız ilk günden itibaren, şirket politikamızın en önemli maddelerinden biri de ‘kaliteli üretim’ yapmaktır. Bu politikadan hiçbir şekilde taviz vermedik. Etiket, sunulan ürünün en önemli parçasıdır. Ürünün tüketiciyle ilk teması görsel temastır ve bu süre çok kısa bir süredir. Bu kısa süreli temasta tüketiciyi etkileyen en önemli unsur etiket, ambalaj tasarımı ve kalitesidir. Açıkçası biz sadece işin etiket tarafında değiliz. Ambalaj seçiminden ürün içeriğine kadar, müşterilerimize kendi projelerinde yardımcı oluyoruz. Bunu yapabilmek için de güçlü ve donanımlı bir ekip olmak zorunda. Çiftsan Etiket ve Ambalaj’ın çalışma geleneği ve prensipleri doğrultusunda ekibimizde olan bütün çalışma arkadaşlarımız bu bilinçle çalışmaktadırlar. Sonradan aramıza katılan arkadaşlara da çeşitli oryantasyon eğitimlerimizle bu prensipleri empoze ediyoruz.
Kalitenin sürdürülebilir olmasının yanında verilen hizmetin de çok önemli olduğu bir gerçek. Bu hizmet sadece etiket talebini karşılamaktan ibaret değil, ürünün ambalajından etiketlenme sürecine kadar, müşterilerimizin karşılaştıkları problemlerde onlara destek sağlamak ve çözümler sunmaktır.
Tabi ödüllerimizle kalitemizin uluslararası otoriteler tarafından tescillenmesi sorumluluklarımızı daha da artırıyor. Müşterilerimizin beklentilerinin farkındayız ve bu beklentilere cevap vermek için kalitemizi sürdürülebilir tutmak durumundayız.
Etiket tasarımı yapıyor musunuz? Kaliteli etiket üretiminde tasarım ve baskı öncesi hazırlık (kalıp – klişe dahil), baskı ve baskı sonrası, ekipman, mürekkep – baskı altı malzemesi ve ekip kuşkusuz bir sürecin ayrılmaz parçaları. Bu konuda Çiftsan Etiket ve Ambalaj’ın farkı nedir?
Çok güçlü bir tasarım ve baskı öncesi hazırlık ekibimiz var. Oluşturulan projelerde, belirlenen baskı tekniklerine uygun, doğru tasarımlar yapmak, baskı öncesi hazırlıklarının titizlikle yapılıp üretime teslim edilmesi, sürecin en kritik bölümü. Tabi ki bu sürecin doğru yürütülmesinin sağlanması için de gerekli teknolojik yatırım ve teknik altyapı gerekiyor. Kuruluşumuzdan bu yana baskı öncesi hazırlık birimini Çiftsan Etiket ve Ambalaj çatısı altında topladık. CtP ve otomasyon yazılımları yatırımıyla personel verimliliğini artırken, kaliteyi ve sürecin doğru işlemesini de kontrol altında tutmuş olduk.
Baskı ve baskı sonrası ekipman ve mamüllerde sektörün önde gelen tedarikçileriyle çalışıyoruz. Kalitenin belirlenen standartlarda yürütülmesi için standartları olan firmalarla çalışmak kaçınılmazdır. Pazarı paylaştığımız birçok etiket firması da aynı tedarikçilerle çalışıyor. Fakat Çiftsan Etiket ve Ambalaj’ı farklı bir noktaya taşıyanın çözüm ortaklarımıza bakış açımız, sunduğumuz hizmet, prensiplerimiz ve kalite politikalarımızdan taviz vermeyişimiz olduğunu düşünüyorum.
Uluslararası etiket ödülleri, Çiftsan Etiket ve Ambalaj’ın yurt içinde ve yurt dışında imajını nasıl etkiledi?
Kısa sürede dikkatleri üzerimize çektiğimizin farkındayız. Çiftsan Etiket ve Ambalaj ailesi olarak gururlanmanın yanında sorumluluk duygusunu da beraberinde getiriyor. Bu başarılarla bir misyon üstlendik ve artık daha iyisini yapmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Açıkçası uluslararası başarılarımızda Çiftsan Etiket ve Ambalaj isminin duyulmasından ziyade Türkiye’nin isminin ve prestijinin ön plana çıkması bize daha çok gurur veriyor. Bu başarılardan önce katıldığımız uluslararası fuarlarda yabancı firmalarla iletişime geçmek istediğimizde, özellikle Avrupa ülkelerinin Türk firmalara karşı ön yargıyla yaklaştıklarını farkettik. Bu onların olumsuz tecrübelerinden de kaynaklanıyor olabilir. Uluslararası alanda aldığımız bu ödüllerin, yabancı işletmelerin Türkiye’ye olan olumsuz bakışını büyük ölçüde olumluya çevirdiğini gördük. Bu durumu bir adım geriletmemiz söz konusu olamaz. Ancak bu imajı sürdürmek sadece Çiftsan Etiket ve Ambalaj’ın misyonu olmamalı. Sektöre ciddi bir kalite ve yenilikçilik rekabeti getirdiğimizi düşünüyoruz. Sektörde ihracat yapan ya da ihracat yapan firmalara çalışan her üreticinin aynı hassasiyetle çalışmasını temenni ediyoruz.
Salgın, organizasyonları ve işleri doğrudan etkiliyor. Siz nasıl önlemler aldınız? Salgının ve bu önlemlerin kalite süreçlerinize etkisi olacak mı?
Öncelikle bir tarihe tanıklık ediyoruz. Bu zorlu süreçte, özveriyle çalışan kahraman sağlık çalışanlarımıza minnet borçluyuz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da Allah’tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
Maalesef salgın süreci birçok olumsuzluğu beraberinde getirdi. Bütün dünyada olduğu gibi bizlerde ve çalışanlarımızda da tedirginlik oluştu. Dünya yaşayan büyük bir organizma olduğunu gösterdi. 1300’lü yıllarda yaşanan veba salgını gibi salgının yayılması yıllar sürmüyor artık. Aylar, hatta haftalar içerisinde ciddi bir yayılım gösteriyor. Uluslararası ticaretin ve ulaşımın yaygınlaşması bu süreci tabi ki hızlandırıyor. Ancak mevcut durumu aynı hızla tersine çevirmenin de mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Yayılmayı durdurmak için birçok kısıtlama getirildi ancak üretimin devam etmesi de kaçınılmaz bir durum. Genel ve kişisel hijyen, sağlık, gıda, ilaç sektörünün ve bu sektörlere hizmet veren tedarik zincirinin üretimlerini durdurmamaları gerekiyor. Bu noktada biz çalışanlarımıza gerekli brifingleri verdik. Şirket içi hijyen ve dezenfekte prosedürlerini artırdık. Personelimizin bir kısmı uzaktan erişimle evlerinde çalışmaya devam ederken üretim bölümünde çalışan personelimizi toplu taşımayı kullandırmadan, kendi imkânlarımızla taşıdık. Şirket içinde teması minimum seviyeye düşürdük. Şu ana kadar hiçbir personelimizde tespit edilmiş Covid-19 vakası görülmemiştir.
Tabi bu salgın sürecinde ihtiyaçlardan dolayı üretimde ciddi bir talep artışı da oluştu. Personelimizin bir kısmının evden çalışıyor olması iş sürecinde bir aksamaya yol açabileceği düşünülse de, geçmişte yapmış olduğumuz teknolojik ve otomasyon yazılımlarıyla bu süreci şu ana kadar başarıyla yönettik diyebilirim.