Sektörün ihracat yapmasının önemine vurgu yapan ARED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özdemirel, FESPA Eurasia 2019’a katılımcı ve ziyaretçi ilgisinin artmış olmasını, ekonomideki gelişmelerin yanı sıra FESPA’nın yurt dışında, ARED’in yurt içinde yaptığı çalışmaların sonucu olduğunu belirtiyor.
FESPA Eurasia 2019 bu yıl katılımcı ve ziyaretçi tarafında büyüyerek gerçekleşti. Fuarın iki ortağından biri olan Açıkhava Reklamcıları Derneği (ARED) yıl içinde bunun için yoğun çalışmalar gerçekleştirdi. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özdemirel, fuarda sorularımızı yanıtladı.
“FESPA kazancını sektörün büyümesine yönelik harcıyor”
FESPA yine iki salonda, bu sene biraz daha şık stantlarla gerçekleşiyor. Nasıl bir süreç yaşandı, bu nasıl gerçekleşti, fuarın hazırlık sürecini ve buradaki realiteyi de göz önüne alarak, anlatabilir misiniz?
FESPA fuarı ARED ile birlikte hareket ediyor ve elde etmiş olduğu tüm kazancı tekrar sektörün büyümesine yönelik harcıyor. Oysa sektör bunu pek bilmiyor. Biz ARED Yönetim Kurulu Üyeleri olarak, katılımcılarımıza ve tüm sektör paydaşlarımıza bunu anlatmayı bir misyon edindik. Ziyaretlerimizde, neden FESPA EURASIA fuarında olmaları gerektiğini firmalara anlatmaya çalıştık.
Bugün iki salonda yüzde yüz doluluk oranına ulaşmış ve önümüzdeki yıl üçüncü holün de açılmasıyla ilgili talepler alıyorsak, bu bir yıllık yoğun çalışmanın geriye dönüşüdür diye düşünüyorum. Bu arada tüm katkı koyan yönetim kurulu üyelerimize ve fuar komitemize teşekkürlerimi iletiyorum.
Bu yıl FESPA’da bazı yeni katılımcılar da var; bunlar da bu ikna süreçlerinizin etkisiyle katıldılar diyebilir miyiz?
Fuarda sektörün çok büyük oyuncuları, makine üreticileri ve ithalatçıları var. Firmalar mutlaka ziyaretçiyle en iyi buluşacakları ortamı tercih ediyorlar. Bunu yaparken, iki fuar yerine kendisi için getirisi ve geri dönüşü olacak fuarı belirliyorlar. Belirlerken, kuşkusuz sektöre yönelik ARED’in FESPA’nın katkılarıyla sürdürdüğü hizmetleri dikkate alıyor. ARED sektörün büyütülmesine yönelik olarak, Türkiye genelinde yoğun eğitim çalışmaları yapıyor. Bunun yanı sıra sektöre kaliteli, eğitimli, nitelikli personel kazandırılmasıyla ilgili olarak, endüstri meslek liselerinde endüstriyel reklamcılık bölümlerinin destekleniyor. Önümüzdeki dönemde farklı endüstri meslek liselerinden de gelecek olan talepler değerlendirilecek. Endüstri meslek liselerinde endüstriyel reklamcılık bölümümün tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılmasına yönelik, Milli Eğitim Bakanlığı’na iletmiş olduğumuz görüşme talebi neticesinde önümüzdeki ay içerisinde Sayın Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK’u ziyaret edeceğiz. Bunun yanı sıra Ankara Ticaret Odası ile birlikte yapmış olduğumuz toplantıya, ATO Başkanı Sayın Gürsel BARAN’ın da katılıp bu süreci desteklediğini ve takipçisi olacağını belirtmesi ileriye dönük ciddi bir adım da atılmasını sağlamış oldu.
Türkiye çapında büyük – küçük ayırt etmeden illerde eğitim çalışmalarınız devam ediyor. Şu anda ARED olarak kaç ilde örgütlüsünüz? Bu çabalarınız nereye varacak?
Önceliğimiz reklamcının olduğu her yere ulaşıyor olmak. Ticaretin, ticari yaşamın devam ettiği her ilde olduğumuza göre, oralarda da il temsilcilerimiz olsun gibi bir düşüncemiz var. Şu konuda seçici davranmaya özen gösteriyoruz: Düzgün, sektöre katkı verebilecek, mesleki deneyimi ve bilgi birimi olan meslekten arkadaşlarımızın bu işe talip olmalarını arzuluyoruz.
Türkiye genelinde 27 ildeyiz, 300’e yakın üyemiz var. Kıbrıs’ta temsilciliğimiz bulunmakta. Üye çalışmalarının artması tabii ki ARED’in çalışmalarının daha yaygın bir şekilde anlatılmasını sağlayacaktır. Onun için önemsiyoruz.
Nitelikli yeni üye kaydında kıstasınız nedir?
Üye olacak kişinin başvurusu sonrası halen üyemiz olan iki kişi tarafından olur verilmesi ve yönetim kurulumuz tarafından onaylanması gerekiyor. Sektörümüzün göz bebeği olan ARED’in korunması ile ilgili hassasiyetimiz var. Üyelerimizin ARED’de gerekirse sorumluluk alacak ve sorumluluklarını yerine getirecek, meslekte sevilen, saygı duyulan, bilgi birikimden yararlanılması düşünülen kişilerden oluşmasına özen gösteriyoruz.
“FESPA gelirlerini baskı sektörü ve endüstriyel reklam sektörüne aktarıyor”
Türkiye’de iki sektör fuarı var. Her iki fuarın birbirine yakın tarihlerde yapılmasıyla ilgili birtakım sıkıntılar dile getiriliyor. ARED’in bu konuya çözüm getirmesi gerektiği yönünde birtakım beklentiler de var. Siz ne düşünüyorsunuz?
İki fuarın birbirine yakın takvimi ve katılımcıların iki fuardan birini tercih etme noktasında zorluk yaşadıklarının farkındayız. Fakat konuşmamın başında da belirttiğim gibi FESPA dünyanın pek çok ülkesinde fuar düzenliyor. ARED olarak FESPA üyesiyiz ve FESPA bizim federasyonumuz. FESPA dünya genelindeki tüm fuarlarından elde ettiği gelirlerle, dünyanın farklı pek çok ülkesindeki üye dernekleri, projelerinin doğruluğu ve inandırıcılığı çerçevesinde destekleyerek finanse ediyor. Yani FESPA gelirlerini baskı sektörü ve endüstriyel reklam sektörüne aktarıyor. Herhangi bir maddi çıkar ve maddi bir beklenti içerisinde olmaksızın. Bu ısrarla altını çizmeye çalıştığım yanı. Türkiye’de de bizim ısrarlı eğilimimiz ve yaklaşımımız muhakkak ki FESPA’nın tüm katılımcılar tarafından sektörün geliştirilmesine ve büyütülmesine katkısı algılanarak, düşünülerek sahip çıkılması. FESPA üyesiyiz ve bu fuarın büyümesi için elimizden geleni yapacağız. Çünkü kazananı sektör olacak.
Anadolu’dan insanların fuara getirilmesi için il örgütleriniz vasıtasıyla fuar takvimi içerisinde birtakım organizasyonlar yaptınız. Kaç ilde bu etkinlikleri düzenlediniz?
Hareket noktamız muhakkak ki il temsilciliklerimizle birlikte hareket etmek. İl temsilciliklerimizin bu konuyla ilgili bilgilendirilmelerinin yanı sıra sene içerisinde yapmış olduğumuz il toplantılarında da FESPA fuarı ile ilgili fuar koordinatörümüz Betül Hanım’la gerekli bilgileri veriyoruz. Bu ziyaretlerin FESPA – ARED iş birliğinin anlatılıyor olması gibi bir yanı da var. Bunlar bizim yıl içindeki çalışmalarımızı oluşturuyor. Fuar yaklaştıkça mailler atılıyor, il temsilciliklerimize gönderilen afişler görülebilir noktalara asılıyor, bu konuyla ilgili il temsilciliklerimize gerçekten çok teşekkür ediyorum.
Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Hem sektörün iç dinamikleri hem de ihracatla ilgili olarak?
Muhakkak ki asıl olan üretmek. Daralan ekonomiyi rahatlatabilecek olan da üretmek. Tabii üretirken inovatif olmak ve farkındalık yaratacak birtakım ürünlere, mamullere yönelmek de gerekiyor. Şunu çok önemsedik: Sene başı itibarıyla ihracatla ilgili bir komisyon kurduk. Bu komisyonun başına etkin bir Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşımızı, Mustafa Bey’i görevli olarak belirledik. Yurt çapında ihracat yapıyor olan meslektaşlarımızı tespit ettik. Onların görüş ve önerileriyle ilgili ne yapılabilir noktasında bilgi alışverişinde bulunuyoruz. Burada çok farklı düşünceler de gelişti. Yurt dışından satın almacıların Türkiye’ye davet edilerek, ağırlanmaları ve ne üretiyor olduğumuzla ilgili bilgilendirilmeleri için fabrikaların, üretim tesislerinin ziyaret edilmesiyle, sıradan değil, ciddi yatırımlarımızın olduğunu onlara anlatmayı hedefledik. Bunun yanı sıra reklam mecraları ve reklam işleri kamu idaresi tarafından yönetilen Azerbaycan ile iş yapılabileceğini fark ettik. Onlarla karşılıklı ortak noktada çalışıyoruz.
İhracat söz konusu olduğunda çevre ülkelerde düzenlenen fuarlara ortak katılım gibi projeler de düşüyor musunuz?
Üretim noktası TÜRKİYE olup ürettiklerini yurtdışında satmayı düşünen meslektaşlarımıza FESPA’nın farklı ülkelerde düzenliyor olduğu fuarlara katılımlarını kolaylaştırıyoruz. FESPA bu konuda bir otorite ve 50 yılı aşkın tecrübesi var. Bu tecrübeden yararlanmamız gerekiyor. FESPA başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin fuarın açılışına geldiklerinde çok keyif aldıklarını ve her konuda yanımızda olduklarını belirtmeleri, bu çabalarımızın boşuna olmadığını gösterdi.