Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri sektörü sürdürülebilir ve katma değeri yüksek ihracat için dört ana maddede mutabık kaldı: • Daha yüksek katma değer • Stratejik nitelikli amaçlara sahip olmak
• Ortam şartlarına daha az bağımlılık • Paydaşlar arasında ağ yapılanmaları
(Antalya) Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri sektörü ihracatını artırmak için sorun ve çözüm önerilerinin tartışıldığı “Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri Sektör Çalıştayı” sektöründe gündem yaratacak konu başlıklarıyla son buldu. Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri Sektörü üyesi, İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, Ege Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, Orta Anadolu Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği ve Akdeniz Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği organizatörlüğünde, 1-3 Kasım tarihleri arasında düzenlenen çalıştay, sektör firmalarının yoğun katılımıyla gerçekleşti. Üç gün süren çalıştayın gündeminde yüksek katma değer, sürdürülebilir ihracat, küresel rekabet gücü, ortam şartlarına daha az bağımlılık, sektör sorunları ve çözüm önerilerinin değerlendirilmesi temel hedefleri doğrultusunda bir yol haritası oluşturulması vardı. Çalıştay, sektör firmalarının yoğun katılımıyla gerçekleşti.
Sektör paydaşlarından tek ses
Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri sektöründe katma değeri yüksek ürünlere ulaşılmasındaki yol haritasının nasıl olması gerektiğinin değerlendirildiği çalıştay kapsamında, sektör temsilcileri dört ana maddede mutabık kaldı. Çalıştayda katma değerli ürünlerin yanı sıra “Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri Sektörü (MKOS) için stratejik nitelikli amaçlara sahip olmak”, “ortam şartlarına daha az bağımlılık” ve “MKOS’un alt sektörleri ve paydaşları arasındaki ağ yapılanmaları” da tüm detaylarıyla masaya yatırıldı. Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, çalıştayda çıkan dört ana fikri detaylarıyla irdelediklerini ve katma değeri yüksek ürünlerin üretimi ve ihracatı için yol haritasını belirleyecek sonuç raporu oluşturulacağını, bu raporun firmalarla aynı hedeflere eş güdümlü çalışma olanağı sağlayacağını vurguluyor.
“Agresif büyüme şart”
Güleç, sektörün geleceğinin gelişmiş ülkelere yapılan ihracatın agresif bir şekilde artırılmasından geçtiğinin altını çizerek, “Amerika, Avrupa gibi gelişmiş ekonomilere yapılan ihracatın sektöre sağlayacağı en büyük katkı, firmalarımızı yüksek kalitede, standartları olan, inovasyon ve tasarım ile güçlendirilmiş katma değeri yüksek üretime yönlendirmesi ve sektörün içinde bulunduğu ekosistemi olumlu yönde etkilemesi olacaktır. Biz biliyoruz ki ihracatımızın gelişmiş ekonomilere yönlendirilmesi, klasik pazarlarımızda da firmalarımızı daha güçlü kılacaktır” diyor.
‘Japonya Modeli’ formülü
üstüne gidilmeli
Ayrıca gelişmiş ekonomilere yapılan ihracatın önündeki en büyük engelin firmaların ölçek küçüklüğü olduğunu dile getiren Güleç, şöyle devam ediyor: “Sektörün ölçek küçüklüğü sorununun çözümü, ancak ortak hedeflere iş birliği içerisinde gidilmesiyle çözülebilir. Sektörümüzün dünyada hak ettiği yeri almasında literatüre ‘Japonya Modeli’ olarak girmiş kalkınma modelinin prensipleriyle çalışarak çözüm bulabiliriz. Bu bizim için katma değerli üretimin formülü olacaktır.”
“Sektör temsilcilerin 7/24 ulaşabilecekleri milli bir program”
Çalıştay kapsamında çıkan ön raporunun ana fikrini paylaşan Başkan Güleç, daha katma değerli ürünler için çabuk ulaşılabilirliğin önemli olduğunun altını çiziyor. Kullanıcının ihtiyaçlarına uygun inovatif ürünlerin üretilmesinde sektörün çalışması gerekliliğinden bahseden Güleç, yüksek standardizasyonun burada ana formül olduğunu belirtiyor. Sektörün tüm bileşenlerinin inovasyona yönelik yatırım yapması gerektiğine dikkat çeken Güleç, bugün için değil gelecek için yatırım yapılmasının elzem bir konu olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Burada asıl hedef; dünya çapında ürün ve fason üretim ihtiyacı olan potansiyel alıcılara 7/24 milli bir program ile ulaşmak, uluslararası şirketlerle nitelikli iş bağları oluşturmak. Ayrıca paydaşların yazılım teknolojilerinin iyi bir kullanıcısı olarak kendi aralarında ağ oluşturmaları gerekiyor ki işimiz hızla ilerlesin. Biz biliyoruz ki ancak ve ancak hedeflerimize farklılıklar yaratarak ulaşabiliriz. Hedefimiz 2023’te 16 milyar dolara erişmek. Bunu buradan çıkan sonuçlarla oluşturulacak stratejik planlama ile ve iş birliğiniz ile yakalayabileceğimizden hiçbir şüphem yok. Bütün bu hedefler tasarıma, Ar-Ge’ye yatırımdan geçiyor. Bunu yapmak için çalıştayda masaya yatırdığımız dört ana konu sadece Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri sektörleri açısından değil, Türkiye’nin ihracat yapan tüm sektörleri içinde kritik konular. Çünkü hepimizin rotası aynı.”