Elektroser Genel Müdürü Öncü Güyer ve Elektroser ekibi Labelexpo Europe 2019’da temsilciliklerinin stantlarında Türkiye’den gelen etiketçileri ağırladılar.
Screen standında Öncü Güyer’den değerlendirmelerini aldık
Önümüzdeki süreci yatırımlar açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye ekonomisindeki sıkışıklık devam ediyor ama faiz oranlarındaki ciddi düşüşler muhakkak yatırımları tetikleyecektir. Emtia tipi dediğimiz, aynı işleri yapan firmalar için çok parlak günler yok. İnovasyona önem veren, şirket içi organizasyon değişikliğine gidebilen firmalar için büyük potansiyel var.
Fuar nasıl geçiyor?
Fuarda müşterilerimizin teveccühünü gördük. Elektroser’in etiket sektörünün sadece ana oyuncularından biri değil, güvenilir oyuncularından olduğunu gösterdik. Yatırımcı firmalar geliyor. Biz de elimizden geldiğince danışmanlık veriyoruz. Danışmanlığımız sadece baskı olarak değil. Dün Screen’in bir müşterisi (Screenfield Genel Müdürü) ile birlikteydik. Dört Screen etiket makinesi ile ayda 1 milyon 200 bin metre etiket bastıklarını söyledi. Bu tesadüfen olamaz. Bu baskı tedarikçiliğinden pazarlama tedarikçiliğine geçiş. İngilizler bunu çok iyi başarmışlar. Biz de Türkiye’de böyle firmalar yaratma gayreti içindeyiz.
Bu nasıl olacak?
‘Mevcut teknolojini bırak, dijital al, buna geç’ noktasında değiliz. Bu mantıkla gelen müşteriler için biz yanlış adresiz ama işini geliştirip gelirini daha da fazlalaştırmak isteyen, üretim şeklini değiştirmek istiyorum diyen firmaya kapımız sonuna kadar açık. Pazarlama tedarikçiliğine geçişte yazılımdan baskı çözümüne her türlü danışmanlığı vermede Türkiye’nin en iddialı firmasıyız diyebilirim.
Üretim şeklinin değişimi nasıl oluyor, biraz açar mısınız?
50 bin metrede maliyet başa baş olur mu sorusu doğru bir soru değil. Dijitalin mantığı 50 çeşit 1000 metreyi basabilmek. Bu farklı bir yapılanmayı gerektiren bir sistem.
Ayda 500 klişe karşılığı 800 iş basarım gibi klasik alışkanlıkları olan bir firmanın mutfağı, malzeme tedariği buna göre ama dijitale geçtiği anda veri ile alakalı çok akılcı bir şeyler ortaya koymak lazım. Grafik departmanın buna hazır mı, veri analizin var mı, tedarik birimin, depon, muhaseben bu kadar cari hesabı kontrol etme konusunda yetenekli mi? Makineden ziyade esas dönüşüm burada.
Zaten herkeste yeterince flekso, ofset, letterpress makine var, herkes makinelerinin özelliğini biliyor. Önemli olan yüz yüze gelinen darboğazda biz onlara nasıl yardımcı olabiliriz, biz işte bunun için buradayız.
Etiketin dışına çıkarsak, Screen 520 serisi makineler ile ilgili projeleriniz var mı?
Ankara’daki kurulumuz inanılmaz başarılı gidiyor. Türk pazarının bu teknoloji ile tanışması için Elektroser olarak çok büyük destek verdik ve nihayet meyvelerini almaya başladık. Bu beni gerçekten çok mu çok mutlu ediyor. Demek ki doğru bir yere dokunmuşuz.
Özellikle eğitim yayıncılarının çok büyük sorunlarını çözdük diyebilirim. Yayınevleri internetten yaptığı satışları akşam toplayıp bizim teknolojimize gönderiyorlar. Bu işler basılıp ertesi gün kargoya veriliyor ve tek ürünün stoğu tutulmuyor. Bu aşamada birim maliyeti soran ‘Sen benim kitabımı kaça basarsın’ diye soran kalmıyor çünkü herkes memnun. İnsanlar tahsilatını yapmış, satışını yapmış, kitabı basılmış geliyor, kargoyla yolluyor.
Etiket makinalarımızın performansını İngiltere düzeyine getirmeyi ümit ediyorum
Türkiye’de yapılmayan yeni projelere etiket için de girdik. Önümüzdeki birkaç ay müşterilerimizde kurulu makinalarımızın özellikle İngiltere’de kurulu etiket makinelerinin performansına geleceğini ümit ediyorum,
Yeni kurulumlar olacak mı?
Bu fuarla birlikte yeni kurulumlar bekliyoruz. Türkiye’de sattıklarımız zaten son teknoloji. Biz Türkiye’de müşterilerimize çok dolu makineler sattık. En kalınından en inceye, birçok değişik malzemelere basabilecekleri, Orange ile proses renk yönetimini arttırabildikleri makinalar sattık. Beyazımız çok iyi. Şimdi daha katma değerli işlere koşmaya çalışıyoruz.