2019 itibarıyla dijital cihaz veya yazılım kullanılmadan yapılan iş kalmadı. Aynı zamanda dijital dünyadaki zararlı yazılım sayısı 850 milyon adeti geçti ve bunların pek çoğu şirketleri hedef alıyor. Peki kurumları, siber saldırıdan uzak tutmak artık mümkün mü? ESET Türkiye Satış Müdürü Asım Akbal’a göre, bu kadar çok tehditle her şirketin dijital saldırıya uğrayacağı kesin. Ama önlem alarak bunları püskürtmek mümkün. Akbal, siber sızıntı ve saldırıları önlemek için kurumların dikkat etmesi gereken 10 konuyu sıraladı.
Tam yapılmış güncellemeler. Yazılım şirketleri düzenli güncellemelerle hem yeniliklerini kullanıcılarına yansıtır hem de yazılımlarındaki güvenlik seviyesini yükseltir. Hackerlar ise siber saldırı yapmak için sistem açıklarını kollarlar. Bu nedenle ilk kural, maliyeti de olsa, yazılımları güncel tutmak, program yamalarını düzenli olarak yapmaktır.
Kurtarma değil koruma. Evet, düzenli olarak lisanslı ve güncel yazılım kullanmanın maliyeti var. Ama sisteminize sızıntı olduktan, bilgileriniz çalındıktan veya verileriniz şifrelendikten sonra yaşadığınız iş kaybı ve yapacağınız pişmanlık dolu harcamanın maliyeti ne yazık ki daha yüksek olacaktır.
Güçlü şifreler. Sistemlerde zayıf şifreler kullanılmamalı, alfa numerik, karmaşık şifreler belirlenmeli, sık aralıklarla değişirilmeli ve benzer şifrelerin tekrar kullanılması engellenmelidir.
Yedekleme. Hangi sektörde olursa olsun, fidye saldırısı sonucu şirket verilerinin ulaşılmaz hale gelmesi; güven, itibar, bilgi, iş ve para kaybı anlamına gelir. Olabilecek her tür siber sadırı veya meydana gelebilecek her tür fiziksel felaket için şirket verileri mutlaka yedeklenmeli. Üstelik mümkünse başka bir lokasyona kopyalanmalıdır.
Kurumlara yönelik uç nokta (Endpoint) güvenlik yazılımı. Bu yazılımlar, çok kullanıcılı sistemlere yönelik birden fazla koruma katmanı sağlar. Ayrıca merkezi bir yönetim konsolu üzerinden denetim ve raporlama imkânı sunar. Örneğin ESET Endpoint Security yazılımları, ağ saldırısı koruması, davranışsal algılama (HIPS) veya fidye yazılımı kalkanı gibi katmanlarla şirketleri hedefleyen karmaşık saldırıları engeller.
Çift faktörlü koruma (2FA). Kurumun yapısı gereği şirket verilerine uzaktan erişim gerekiyorsa, mutlaka çift kimlikli doğrulama sistemi kullanılmalıdır (Two-factor authentication). Tıpkı online banka girişlerinde olduğu gibi, sistem girişi için ilgili kişiye telefon üzerinden ikinci bir giriş şifresi iletilir. Sisteme ancak böyle giriş sağlanabilir. Kurumlara yönelik ESET Secure Authentication, veri koruması için tek dokunuşla mobil tabanlı kimlik koruma sunar.
Veri Sızıntısı Önleme Çözümü (DLP). Tehdit çok uzaktan değil, çok yakından da gelebilir. DLP yani Data Loss Prevention yazılımları, kurum içinden oluşabilecek veri sızıntılarını engellemeye yöneliktir. Çalışanlar, önemli verileri şirket dışında bir oluşuma taşıyamaz. ESET’in DLP çözümü Safetica, veri sızıntısı sonucu oluşacak maddi zararlardan ve itibar kaybından korur. Ayrıca şirket verilerini çalışanlara ait cihazlara karşı da denetim altında tutar.
Mail Security ve Antispam çözümleri. Kurumlara ulaşan virüslerin çoğu, özelikle de fidye yazılımları, çalışanlara gelen e-posta ve spam mesajlar yoluyla ulaşır. Şirket sunucularına odaklanan Mail Security yazılımları, ek güvenlik katmanı sağlar. Gelişmiş antispam filtreleriyle zararlı mesaj ve eklentilerini kullanıcıya ulaşmadan durdurur. ESET Mail Security, potansiyel tehditleri bile ekstra bir güvenlik katmanı olan sandbox çözümünde inceler.
Kurum içi güvenlik politikası. Herkes her dosyaya ulaşamamalı.Şirket içinde bir güvenlik ve gizlilik politikası oluşturulmalı. Erişim kuralları belirlenmeli, duyurulmalı. Güvenlikle ilgili personele yüklenecek rol ve sorumluluklar tanımlanmalı. Bunların anlaşılması sağlanmalı.
Eğitim şart. Güvenlik konusunda belirlenen rol ve sorumluluklara ilişkin çalışanlara mutlaka bilgi ve eğitim verilmeli. Böylece kurum, hatalı kullanım ve kurulumlara maruz kalmayacaktır.
Konuyla ilgili hazırlanan videoyu şu linkten izleyebilirsiniz: