Türkiye’nin yılın ikinci yarısında yaşadığı ekonomik kriz, reel sektörü ve üretimi de doğrudan etkiledi. Bunun en somut göstergesi ise marketlere gelen ürünlerin dış ambalajında kullanılan oluklu kutuların ve kolilerin atık ve geri dönüşümünde gözlenen azalma. Bu konuda görüşlerini aldığımız Çukurova Kağıt ve Ambalaj Grubu Satış Direktörü Bora Kuru, oluklu piyasasındaki son gelişmeleri dergimize anlattı.
Hurda kağıtta sıkıntı var mı?
Ocak 2018 itibarıyla fiyatlar yükselme eğilimine girdi. Kağıttaki sıkıntı, Çin’in etkisi, kur artışından dolayı ihracatın artması, iç piyasaya arzın azalması biraz daralmaya sebep oldu ve fiyatları yükseltti.
Ocak – Ekim sonu arasında recyle fiyatlarında %50 – 60 arası bir artış oldu. Kağıt fabrikaları yüksek fiyata satış imkânı bulunca hızlı atık toplanmaya başladı. Hızlı ve kaliteli hurda toplama, maliyeti yükseltti ve fiyatları yukarı çekti.
Ekim sonu itibarıyla bu tersine döndü. Dolar kurundaki sert düşüş önce kâğıt piyasasında fiyatları % 10 – 15’lik dilimlerde aşağıya çekti. Artı üç gün sonra sektördeki büyük üreticiler %5 daha aşağıya çektiler. Hurda fiyatlarının düşmesinin en büyük nedeni, piyasanın daralması, kâgıt fabrikalarında kâğıt stoklarının fazla oluşu, oluklu fabrikalarının önceki dönemdeki sıkıntılar nedeniyle sezona stokla girmeleri, kâgıt fabrikalarının satışları arttırmak için fiyatları düşürmeleridir. Şu anda hurda piyasasında üç – dört büyük alıcı var, onlar fiyatları düşürdüğünde hurda fiyatları aşağı çekiliyor. Şu anda hurda fiyatları ‘hurda toplanmama’ evresine çok yakın. Bir iki kademe daha düşerse toplama durur. Bu durumda plastik toplamaya başlıyorlar. Havalar soğuduğu için de hurda kağıt toplanması bırakılacak, fiyatlar yükselecek, toplanan hurda miktarı azalacak ve yeni yıla hurdada ve kâğıtta daha yüksek fiyatlarla girilecek. Yılbaşı itibarıyla şirketlerin personel, enerji vb. giderleri de artacak.
Hurda ithalatına kısıtlama kararı alan Çin’in etkisi var mı?
Çin bizden değil, hem yakınlık hem de muazzam miktarda atık çıktığı için Amerika’dan çok yüksek miktarda hurda alıyor. Hurda alım değerlerinde, hurda ve kullanılabilir kâğıt oranını ifade eden bir kontaminasyon oranı var. Çin onu %2’den %0,5 e indirerek artık çöp almayacağını, kaliteli hurda alacağını açıkladı. Tabii bu ABD’nin işine gelmedi ve ABD yolu kapandı. Çin diğer ülkelerden ithal etmeye başladı. Türkiye’den Çin’e navlundan dolayı hurda gitmiyor. Ama bu da tüketimle beraber yurt içinde fiyatları aşağıya çekti.
Yılbaşından itibaren hurda fiyatları tekrar yükselecek. Oluklu tarafında bu fiyatların düşüşünü de anlamış değiliz. Çünkü alıcının bir alma kapasitesi, bir marjı var. Yani 100 ton alma kapasitesi vardır, sizden 50 ton alıyordur; indirim yaparak bunu 100 tona çıkartabilirsiniz. Fiyatı % 100 de düşürseniz yine alacağı miktar aynı. Bunu anlamış değilim. Firmalar biraz yıl sonunu değerlendirip kotalarını arttırmak istiyor olabilirler. Ama yeni yılda artış bekliyorum.
Dengeli bir piyasa için fiyatların ne kadar artması gerekiyor?
Dengeli bir piyasa için üretim sektörünün çalışıyor olması lazım. Üretim sürmeli ki ambalaja ihtiyaç olsun. Şu anda otomotivden gıdaya kadar tüm sektörlerde üretim %30-35 düşmüş durumda. Atkasan’ın büyük marketlerle toplama anlaşmaları var. Şu anda büyük marketlerde raftaki ürün çok sık değişmiyor. Bu tüketim az demek. Tüketim az olduğunda ne yaparsanız yapın fiyatı yükseltemezsiniz. Hurdanın toplanabilmesi için toplayıcının para kazanabileceği bir fiyat aralığı var; o aralıkta hurda toplanacak. Kâğıt fabrikaları oradan maliyetleyecek, kur ile beraber yurt dışı satış fiyatıyla kâğıdını normal kâğıt fiyatına oluklu fabrikalarına satacak. Oluklu fabrikalarının da bunu katma değeri ile son ürüne dönüştürmesi lazım. Bu bir zincir. Eğer tüketimde herhangi bir sıkıntı olmasaydı, üretim şartları tam olsaydı; her şey doğasında olsaydı mevcut fiyatların 10 – 15 puan altında işlerin tıkır tıkır yürümesi gerekiyordu. Ama anlaşılan o ki bu seviyede bile işler rahat gitmeyecek.
Aralık sıkıntılı bir ay ve kağıt fabrikaları fiyatları bir tık daha aşağıya çekebilirler. Çünkü ellerindeki stokla yeni yıla girmek istemezler. Hurda fiyatları düşüyor ve daha düşük maliyetle üretime girmek isterler. Şu anda kâğıt fabrikaları fiyat düştü diye oluklu fabrikalarına teklifte bulunuyorlar. Ama oluklu fabrikasındaki mevcut stok yüksek maliyetli ve fiyatı düştü diye yeni kâğıt alımına giremez. Bunun dönmesi için en az bir buçuk ay lazım. Bu şu demek: Ben bugünkü kâğıt maliyetini Aralık ortalarında müşteriye yansıtabilirim. Ama oluklu fabrikaları öyle yapmıyor; rekabet, iş kaygısı, makine kotalarının boşluğu, daha fazla iş yapma arzusu fiyatı düşürmeye sevk ediyor, bu da süratle kârlılığı ve tüm dengeleri bozuyor. Bu iki ay çok dengesiz.
Kaplamin bünyesinde ayrı bir tesisi, Prigo’yu açtık. Prigo’da iki dijital baskı makinemiz var. Biri Efi Vutek, diğeri Inca Onset. Ayrı bir tesiste butik hizmet vermek istedik. Bizim belirlediğimiz; 1500 tabaka altı işlerde ofsette kalıp ücreti, fleksoda klişe ücreti gibi ekstra bir maliyet yükü var. Aslında müşteri 500 adet istiyor, ofsetçi “1500 üretirim” diyor. Biz burada devreye girdik. Kasım 2018 itibarıyla hedeflediğimiz yerdeyiz.