Ricoh, Sign 2018’de Flatbed Pro T7210 UV makinesinin Türkiye lansmanını yaptı
Ricoh, Sign 2018’de Flatbed Pro T7210 UV makinesinin Türkiye lansmanını yaptı. Makinenin dünya lansmanı Avrupa’da Fespa fuarında yapılmıştı.
11 cm yüksekliğinde malzemelere baskı yapabilen Pro T7210, daha çok niş, dekorasyon ve farklı üretimlere dönük çözümler isteyen müşteriler için performansı oldukça yüksek bir makine ve ebadı iki metreye üç metre.
Yeni bir pazar ve yeni müşterileriler anlamına gelen yeni makine Ricoh Türkiye’ye de yeni bir kanal açıyor. Pro T7210 ile cam, metal, tahta, seramik, mermer gibi birçok malzemeye baskı yapılabiliyor.
Ricoh İş Geliştirme Müdürü Serkan Eliyürekli Ricoh Pro T7210 için “Makinenin en büyük farklılığı otomatik primer atabiliyor olması. Cam ve metal uygulamalarda genelde primer atılması gerekir. Çünkü ne kadar UV mürekkep olsa da tutunması zordur, primer bu tutunmayı sağlıyor. Makine bunu otomatik yapıyor” diyor.
Ricoh Pazarlama Direktörü Ali Hikmet Esgin ekliyor: “Makinenin önemli özelliklerinden biri de tablası. Tablasının vakum sistemi farklı. Sadece basacağınız yerdeki vakumlar çalışıyor, diğerleri çalışmıyor. Bu makineler trifaze çalışan makineler, yüksek elektrik maliyetleri vardır. Bu özellik sayesinde elektrik tüketimi azalıyor.
Sign fuarında müşterilerin en çok ilgisini çeken makinelerden biri Pro T7210 oldu. Ricoh’un daha önce içinde bulunmadığı bir segmentte yer alan makine Ricoh satış temsilcileri için de heyecan verici bir unsur oldu.
Renkli ve geniş standıyla Sign Fuarı ziyaretçilerinin dikkatini çeken Ricoh Türkiye’nin tüm ürün gruplarının sergilendiği stantta Pazarlama Direktörü Ali Hikmet Esgin ve İş Geliştirme Müdürü Serkan Eliyürekli sorularımızı yanıtladı.
Fuarda başka hangi ürünlerinizi sergiliyorsunuz, beklentileriniz ne? Hedef kitle ile ne kadar örtüşüyoruz?
Ali Hikmet Esgin – Yaşanan son gelişmelerden dolayı fuarın sakin geçeceğini düşündük ama yine de iyi. Fuarda Andromeda ve Ricoh Leo makinelerinin yeni serileri var. Teknoloji olarak daha iyileştirilmiş makineler. Andromeda’nın yeni serisi 475 grama baskı yapabiliyor. Makinede poza sistemi de var.
Aynı şekilde Leo serisi de yenilendi, yeni renkler eklendi. Güvenlik amaçlı kullanılabilen ve taklidi önleyen gizli mürekkebimiz var, florasan ışığında görünüyor. Güvenlikli baskı çözümlerinde, değerli kâğıtların baskısında kullanıcıları biraz daha ön plana çıkaracak bir çözüm.
Anromeda, volüme dönük, farklı gramajlarda ürün isteyen müşteriler için daha ideal. Leo ise biraz daha butik ve özel işler için daha kullanışlı.
Üretim maliyetleri olarak değerlendirdiğinizde fark vardır galiba
Tabii ki. Müşterilerimizin yaptıkları işleri ve yapmak istedikleri işleri sorguluyoruz. Ona göre makine öneriyoruz. Ona göre hangi makineyi konumlandıracağımızı müşteriyle konuşuyoruz, beraber karar veriyoruz.
Klik şarj konusunda farklı bir
gelişme var mı?
Aynı şekilde devam etmek durumunda. Anromeda’da bütün anlaşmalar kopya başı olarak devam ediyor. Sadece bazı müşterilerimiz devamlı ve spesifik olarak renk yoğunluğu çok düşük işler basıyorsa o durumda klik şarj anlaşmasını toner hariç yapabiliyoruz. Sadece antetli kağıt basıyor ve bastığı işlerde çok az renk varsa bu tür uygulaması standartsa müşterinin ona göre toner hariç yapıyoruz, müşteri ona göre toneri kullanıyor. Matbaacılar daha iyi anlıyor bunu, onlar için daha doğru bir yaklaşım.
Serkan Eliyürekli – Anromeda’da çok enteresan bir şey var. Diğer markalarda bu özellik yok bildiğim kadarıyla; bir spektrofotometreyle basılacak dokümanın rengini okutuyorsunuz makine o rengi kendi içinde değerlendirerek tutarlı bir şekilde oluşturuyor. Bu özellik, kullanıcı açısından çok pratik bir şey.
Leo’da yeni renk olarak ne var?
Ali Hikmet Esgin – Özellikle gizli mürekkep dediğimiz kırmızı mürekkebimiz var. Neon pembe var. Şu anda bu ikisi yenilik olarak ön planda. Farklı renkler basmak istiyorsanız Leo ideal. Örneğin bir müşteri turuncuyu yakalayamıyorum diyor onlar için çözüm oluyor. Neon pembe sayesinde renk gamutunu genişletmiş oluyorsunuz.
Ayrıca, tişört makinelerimiz de burada, Ri 6000 ve 3000. Burada iki ayrı modelimizi sergiliyoruz. Bir tanesi küçük, CMYK çalışıyor. Ağırlıklı olarak açık renk tişörtler için kullanılıyor. Diğeri isme hacmi daha büyük bir makine. Daha yüksek hacimli ihtiyaçlar için daha farklı kafaları olan bir makine. Şapkaya ayrı, tişörte ayrı, pantolona ayrı gibi farklı kafaları olan ama artı olarak beyaz rengi de kullanabilen bir makine. Bunları da müşterilerimize göstermek istedik.
Aynı zamanda lateks L 4160 modelimizi de getirdik. Onu da müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz.
Ricoh Türkiye olarak finansman konusunda bir şey yapıyor musunuz?
Ricoh müşterilerine çeşitli finansman çözümleri sunuyor. Çeşitli vade avantajları sağlıyoruz, bu avantajlar ürün gruplarına göre çeşitlilik gösterebiliyor.
Serkan Eliyürekli –Bizim gibi tabaka baskıya dönük makine ve çözümleri olan firmaların hiçbiri yok Sign Fuarı’nda.
Ali Hikmet Esgin – Normalde Eylül ayı çok doğru bir aydır. Biz yaklaşık 4 senedir bu dönemki fuarlara katıldık. Hepsinden gayet iyi sonuçlar aldık. Bu sene de iyi sonuçlar alacağımızı tahmin ediyoruz.
Müşteriler burada istedikleri çözümlerin ne olduğunu dokunarak, görerek, deneyimleme şansına sahip oluyor.
Fuar beklentilerinizi karşılıyor mu?
Ali Hikmet Esgin – Ricoh olarak 4-5 seneden beri hedeflerimizi tutturarak büyüyen bir firmayız. Bu sene de hedefi tutturmak istiyoruz. Türkiye’de her zaman bir şekilde bir şeyler oluyor, bu yüzden yeni gelişmelere adapte olmak konusunda özel bir yeteneğimiz olduğuna inanıyorum. Hayat devam ediyor, işler her zaman için var. Bu dönemde yatırım yapan müşteriler de bu fırsatı değerlendirecek. Bizim amacımız o müşterileri bulmak. Baskı sektörü kârlılık anlamında hala cazip bir sektör. Butik işler müşterilerde karşılığını görüyor. Tasarım ağırlıklı çalışılan yerlerde kazanç çok daha iyi, kârlılık oranı yüksek satışların olabileceğine inanıyorum. Daha özel ve butik işler yapacak olan müşterilerin bizim için daha doğru hedef kitle olacağını düşünüyorum. Türkiye bu konuda dinamik. Çok güzel işler üreten yaratıcı insanlarımız var. Önemli olan onları yakalayabilmek. Fuarlar bu yüzden bizim için önemli.