Orhan Olgunçelik; “Bu tempo Ocak ayına kadar sürmez, tek vardiyaya düşeriz.”
Konya’da baskı sonrasını kitap üretimine yönelik olarak tamamlamış bir işletme, Olgun – Çelik Matbaa Ambalaj Yayın San. ve Tic. Ltd. Şti. Orhan Olgunçelik ve Uğur Çelik ortaklığında, Büsan Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 1500 metre kare kapalı alana sahip tesisiyle hizmet veriyor. Matbaada sorularımızı Orhan Olgunçelik yanıtladı.
Olgunçelik nereden nereye geldi?
Biz Heidelberg Kord 46 x 64 ofset baskı makinesi ile 1999 yılında faaliyete geçmiş ufak bir işletmeydik. Kısa süre sonra iki renk baskı makinesi aldık. Mücellithaneye yatırım yaptık. 2012 yılında Almanya’dan komple bir matbaa tesisini Konyamız’a kazandırdık. Meslektaşlarımız için de makineler getirdim. ABD ve İngiltere hariç, birçok gelişmiş ülkelerde matbaa tesislerini gezdim, çok büyük matbaalar gördüm. Oradaki imkânları Türkiye’ye getirebilir miyiz diye çabaladım. Bazı imkânları burada da sağladık. Şu anda 25 çalışanımız var.
2012 yılında Konya’da bir ilk olan Heidelberg Speedmaster 72×102 5 renk ofset baskı makinesi ve Heidelberg Image Control kontrol masası ile müşterilerimizin beklentilerine daha iyi cevap verebilecek konuma geldik. Image Control ünitesi Türkiye’de nadir matbaada vardır.
Saatte 7500 adet Amerikan cilt yapabilen Wohlenberg cilt hattımız, bunu tamamlayan üç ağız bıçağımız, harman makinelerimiz, kesim (kazanlı) makinelerimiz, küçük ebat ofset makinalar, giyotinler, maşalı, tipo, ambalaj için üç nokta Jagenberg kutu katlama yapıştırma makinelerimiz var. Bu yatırımları yaptık ama talep çok azaldı. Sektörümüz zorlukla devam ediyor. Müşterilerimizin ihracatı azaldı, iç pazar daraldı ve siparişler düştü.
Renkli işler mi kitap mı basıyorsunuz?
Kamu işleri var; kitap ve broşür – katalog ve ambalaj işleri yapıyoruz. Katalog – broşürlerin az miktarda olanları dijitale kaydı. Türkiye’de önde gelen yayın evleri ile çalışmalarımız devam ediyor. Web ofset getirmeyi de planlamıştık ama bu yıl, bu yatırımımızı beklemeye aldık ; elimizdeki imkânlar doğrultusunda her türlü sektöre hitap ediyoruz.
Kutu işinde durum nedir?
Katlama yapıştırma ve kazanlı kesim makinelerimiz var. Büyük ebat Bobst kesim makinesi düşünüyordum. Ama ambalaj sektörü bir anda farklı boyuta gitti, gramajlar arttı. Bir kiloluk kutuların yerini beş kiloluk kutular aldı. Ama küçük, iç kutular yapıyoruz. Norveç, İsveç, Almanya, Belçika ve Suriye’ye de bu kutulardan yaptık.
Konya’da genelde yazlar nasıl geçerdi?
Durgun geçerdi ama kitap bastığımız için bizimki yoğun geçiyor. Okullar kapanınca yeni sezon için hazırlıklar başlıyor. Yardımcı ders kitapları, Kuran-ı Kerim, Cûz ve mesnevi baskıları başlıyor. Biz yaz dönemini çok dolu geçiriyoruz. Altıncı aydan beri her bölümümüzde 24 saat çalışıyoruz. Yılbaşından bir şey bekliyor muyum? Hayır, fazla bir beklentimiz yok.
Son yatırımınız nedir?
İki yıl önce kutu yapıştırma makinesi ve tel dikiş robotu almıştım. Yurt dışındaki matbaaları takip ederek makineleri kendim buluyorum. Matbaa makinalarınıda mesletaşlarımızın isteği üzerine rahatlıkla getirebiliyoruz. Şimdi tonaj vergisi geldi, makine getirmenin de anlamı kalmadı.
Bunu meslektaşlarınızla konuşuyor musunuz?
Konuşuyoruz ama hiçbiri olumlu bir hava gördüğünü söylemiyor. Türkiye bir anda küçük makinelerden yüksek teknolojili büyük makinelere geçmenin sancılarını yaşıyor.
Önümüzdeki dönem için, bu daralma yaşanmasaydı sizin hayalinizde nasıl bir matbaa vardı?
Bu benim ilk işim. On iki yaşımdan beri matbaadayım. Hayalim mesleğimi en güzel noktaya getirmekti. Belli bir noktaya getirdiğimize de inanıyorum. Matbaa sektörü yatırımları ve maliyetleri yüksek bir sektör. Makinedeki en ufak bir bilyenin değiştirilmesi bile 500 avroya mal olabiliyor.