Ali Erman; “Kurumsal müşterilerle çalıştığımız ve her işe talip olmadığımız için tahsilat sorunumuzu en aza indirdik.”
Erman Ofset’in kurucusu Ali Erman, baba mesleğini sürdürüyor. Babası Zeki Erman tarafından 1972 yılında Seydişehir’de kurulan Seydişehir Postası ile matbaacılıkla tanışan Ali Erman, 1993 yılında Konya’ya gelmiş ve kendi matbaasını kurmuş. 2003 yılında Erman Ofset ve Matbaacılık Ltd. Şti. adıyla şirkete dönüşen işletme, 2014 yılı Nisan ayında 52×72 altı renk makinesini İtalya, Napoli’den alınan Roland 705 70 x 100 5 renk makine ile değiştirerek Yeni Matbaacılar Sitesi’nden Büsan Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 1000 metre kare tesisine taşınmış. Firma burada 10 kişilik kadrosuyla katalog, dergi, broşür, kitap üzerine çalışıyor.
Baskı sonrasında neler var?
Tel dikiş robotu, kırım, kapak takma makinelerimiz var. İplik dikiş ve sert kapakta, baskı öncesinde, CtP’de dışarıdan hizmet alıyoruz.
Hangi sektörler daha çok katalog siparişi veriyor?
Sanayi sektörü, genelde otomotiv, tarım aletleri ve gıda sektörü katalog yaptırıyor.
Kâğıt, kalıp ve sarf malzemelerinde tedarik sorunu yaşıyor musunuz? Müşterilerinize sağladığınız vadelerle satın alma yapabiliyor musunuz?
Müşterilerimizde seçici davrandık. Kurumsal müşterilerle çalışıyoruz ve ödemelerini gününde yaptıklarından bir sıkıntı yaşamıyoruz. İllaki tahsilat sorunumuz oluyor ama en aza indirgedik. Eleman sayımız da az. Herkesin işine talip olup teklif vermiyoruz. Eleman sayımıza göre iş alıyoruz.
Ajanda ve promosyon tarafında işiniz oluyor mu?
Her yılbaşında ajanda veya sert kapak defter işleri oluyor ama her sene azalıyor.
Kâğıdı nereden temin ediyorsunuz?
Konya’da ithalat yapan kağıtçılar var. O yüzden Ankara ve İstanbul ile aynı fiyata kâğıt bulabiliyoruz. Sadece bazı özel kağıtlarda, ince gramajlı şamua, ivory gibi kağıtları İstanbul’dan aldığımız oluyor. Şimdi Konya’da getiren arkadaşlar da var.
Reklam ajanslarıyla çalışıyor musunuz?
İki – üç reklam ajansı müşterimiz var. Yoğun olmasa da çalışıyoruz.
Katalog siparişlerinde azalma gözlüyor musunuz?
Katalog siparişleri düzenli olarak azalıyor. İnternetin getirdiği kolaylıkları kullanıyorlar; dijitalde kendi pazarlama elemanları için az sayıda bastırıyorlar. Web sayfalarında dijital katalog koyup, e-posta ile müşterilerine link veriyorlar. Fuarlar öncesinde siparişler oluyor ama her geçen gün azalıyor.
Yayın sektörü tarafında durum nasıl?
Konya’da 4-5 üniversite ve yayınevleri var. Ama yüksek tirajlı işler web ofsette yaptırılıyor. Üniversiteler de daha çok dijital baskıdan faydalanıyorlar. Üniversite sayımızın artması kesinlikle sektörümüze bir canlılık getirmiştir.
Siparişler kur artışından etkilendi mi?
Tabii ki etkilendi, birçok yapılacak proje şu anda bekletiliyor, müşteriler illaki yapılması gerekli malzemesini yaptırıyor. Piyasaları dövizden daha çok etkileyen diğer faktör faizlerin artışı oldu. Faiz artışı kredili çalışan firmaların siparişlerini ve yatırımlarını durma noktasına getirdi. Döviz yükselse de piyasada bir hareket vardı ama faiz artışıyla inanılmaz bir durgunluk başladı.
Matbaacı kaliteyi satmak zorunda olduğundan, devamlı kendini yenilemek zorunda kalıyor, bütün kazancını yatırıma yönelttiğinden kendisine işletme sermayesi ayıramıyor ve en ufak krizde sıkıntı yaşıyor.
Bu son krizden sonra anladık ki matbaacı olarak bir dalda uzmanlaşmamız ve kendimizi geliştirmemiz lazım. Belki ambalaja yöneliriz diyoruz ama dışarıdan büyük ambalaj firmaları da Konya’dan iş topladıkları için o da zor gözüküyor.
Hangi işe girerseniz girin, rekabetçi bir yapıda ve optimum ölçekte piyasaya girmeniz gerekli. Küçük ölçekli bir yapıyla, büyüklerle rekabet zor. Pasta belli ve hepimiz aynı pastayı bölüşmeye çalışıyoruz.